Cumartesi Anneleri, zorla kaybedilen yakınları için adalet ve hakikat talebiyle 25 Mayıs'ta bininci kez Galatasaray Meydanı'nda toplanacak. Bu buluşma, Gözaltında Kayıplar Haftası'na denk geliyor. Şebnem Korur Fincancı, yazısında adalet arayışının zorluklarını ve yetkililerin bu duruma kayıtsız kalışını eleştiriyor. Ayrıca, Türkiye'de gözaltında işkence ve kötü muamele bağlamında kamu çalışanlarının yargılanıp ceza aldığı örneklerden bahsediyor.
23 Mayıs 2024

Gezi Parkı eylemlerinin 11. yılında, eylemlerin başlangıcından itibaren yaşanan olaylar ve yargı süreci detaylı bir şekilde ele alındı. Eylemler sırasında polisin orantısız şiddet kullanımı ve sonrasında açılan davalar, yargılamaların adil olup olmadığı tartışıldı. Özellikle Osman Kavala ve diğer sanıkların aldığı cezalar, yargı sürecindeki tutarsızlıklar ve bazı davaların sonuçları vurgulandı. Ayrıca, eylemler sırasında hayatını kaybedenlerin davaları ve bu davalardaki cezasızlık örnekleri de incelendi.
28 Mayıs 2024

Gezi davası tutuklusu Tayfun Kahraman’ın kızı Vera, babasına doğum günü için bir mektup yazdı. Mektubunda babasını çok özlediğini ve onunla yeniden güzel vakit geçirmek istediğini belirtti. Tayfun Kahraman, 25 Nisan 2022'den beri tutuklu bulunuyor ve kızı Vera, üçüncü doğum gününü de babasız kutlayacak. Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, bu mektubu sosyal medya hesabından paylaştı ve yaşadıkları hukuksuzluğun sadece kendi ailelerinin değil, tüm ülkenin meselesi olduğunu vurguladı.
30 Temmuz 2024

Münevver Karabulut'un babasının talebi üzerine Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına karar verildi. 17 yaşındaki Münevver Karabulut, 3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Garipoğlu, 197 gün sonra teslim olup tutuklanmış ve 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 10 Ekim 2014'te hücresinde ölü bulunan Garipoğlu'nun otopsi kaydı Silivri başsavcılığı tarafından istenmişti.
26 Eylül 2024

Cumartesi Anneleri, kayıplarının izini süren anneler olarak Galatasaray Meydanı'nda 1000'inci kez bir araya gelecek. 1993-1995 yılları arasında yoğunlaşan kayıplar, hala çözülememiş davalar ve sorumluların serbestçe dolaşması gibi konulara dikkat çekiliyor. Bu buluşmalar, hakikat arayışı ve toplumsal hafızanın canlı tutulması için önemli bir alan oluşturuyor. Gazeteci Ali Topuz, bu hareketin bir duygu sorunu değil, devletin tekelindeki şiddetin sınırlandırılması için gerekli hukuku üretmeye dönük bir siyasal ısrar olduğunu vurguluyor.
23 Mayıs 2024

1995 yılında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un öldürülmesinin ardından başlayan Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi, 1000. haftasında da devam ediyor. Her cumartesi Galatasaray Lisesi önünde toplanan anneler, kayıplarının ve katillerinin bulunması için adalet arayışlarını sürdürüyor. Ancak, yetkililerden gelen açıklamalar ve toplumun bir kesiminin tepkileri, adaletin hala uzak bir yerde olduğunu gösteriyor. Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi, Plaza Del Mayo'dan esen bir rüzgar gibi devam ediyor.
25 Mayıs 2024

Mimarlık alanının en prestijli ödülü olarak kabul edilen Pritzker Ödülü, bu yıl 78 yaşındaki Japon mimar Riken Yamamoto'ya verildi. Yamamoto, 50 yıl boyunca nötr ve modernist bir tarzda, ilk bakışta dikkat çekmeyen eserler üretmesine rağmen, Pritzker Jüri Başkanı Alejandro Aravena tarafından toplumsal alanlar yaratma becerisi nedeniyle övüldü. Yamamoto, tasarımda kendini pek iyi bulmadığını belirtmiş, ancak çevresine dikkatli bir şekilde bakmanın önemini vurgulamıştır. Pritzker Ödülü, 1979'dan beri her yıl topluma ve mimarlığa katkı sağlayan mimarları onurlandırmak amacıyla veriliyor.
7 Mart 2024
İşaretlediklerim