Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Jale Tekinalp Yücel Kültür ve Sanat Merkezi Koordinatörü Gülçin Sökücü, 40 çeşit baharat kullanarak 3 metrekarelik bir alanda çiçek motifli bir mozaik tablo oluşturdu. Bu eser, Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları fuarında sergilendi. Sökücü'nün amacı, Gaziantep'in zengin mutfağını mozaik sanatı aracılığıyla tanıtmaktır.
29 Aralık 2023

Adıyaman'ın Kürtek Dağı Çet yaylasında ot toplamaya giden köylüler, Orta Asya'da yolcuların ve çobanların yön bulmasını sağlayan, taşların üst üste konulmasıyla yapılan 'obo' kalıntıları buldu. Bu, kentte yapılan ilk 'obo' keşfi olarak belirtildi. Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, oboların kentte ilk defa görüldüğünü ve eski dönemden günümüze kadar geldiğini belirtti. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Doktor Öğretim Görevlisi Başaran Doğu Göktürk, obo geleneğinin eski Türk geleneğinde dağların, nehirlerin veya yol kesişme noktalarının ruhları olduğuna inanıldığını ve bu ruhların iyi olarak ifade edildiğini, ovalarda bu iyilerin bulunduğu noktalara yapılan taş yığmalar olduğunu söyledi.
3 Kasım 2023

Arkeologlar, 1845'te Kuzeybatı Geçidi'ni bulmak üzere yola çıkan ve kaybolan HMS Erebus gemisinin enkazında yüzlerce iyi durumda eşya buldu. Buluntular arasında bir termometre, deri ciltli bir kitap kapağı, pirinç makaralı bir olta, deri bir ayakkabı, saklama kavanozları ve ilaç şişesi gibi eşyalar yer alıyor. Geminin ve mürettebatının akıbeti, Britanya kutup araştırmaları tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kabul ediliyor. Şimdiye kadar insan kalıntılarına rastlanmadı.
29 Ocak 2024

Glasgow Müzesi, Fransız heykeltıraş Auguste Rodin’e ait 3 milyon sterlin değerindeki bir heykelin kaybolduğunu duyurdu. Heykel, Rodin’in ünlü ‘Les Bourgeois de Calais’ grubunun bir parçasıydı ve şu anda Glasgow’un sanat koleksiyonlarında bulunmuyor. 1901 yılında Rodin’den satın alınan alçı heykel, 1949 yılında Kelvingrove Park’ta sergilendi. Şu anda kayıp veya çalıntı olarak listelenen yaklaşık bin 750 parça arasında yer alıyor.
19 Ekim 2023

Mısır'ın Aswan kentinde, 'Ölüler Şehri' olarak bilinen alanda 300'ü aşkın mumyanın bulunduğu bir mezarlık keşfedildi. Bu mezarlık, M.Ö. 6'ncı yüzyıl ile MS 9'uncu yüzyıl arasında yaklaşık 900 yıl boyunca kullanılmış. Kazılar sonucunda her mezarda 30 ila 40 cesedin kalıntısı bulundu ve bunların yüzde 30 ila 40'ı bebek ve gençlere ait. En iyi korunmuş mumyalar müzelere gönderilecek, diğerleri ise incelendikten sonra yerine konulacak.
1 Temmuz 2024

Çorum'un Sungurlu ilçesinde yapılan altyapı kazısında, Yunan mitolojisindeki şarap tanrısı Dionysos'un başının kabartma olarak yer aldığı yaklaşık 2 bin yıllık bir ağırlık taşı bulundu. Taşın Roma döneminde şarap yapımında kullanılan bir ağırlık pres taşı olduğu belirlendi ve Boğazkale Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. Bu keşif, bölgede ilk kez Dionysos kabartmasının şarap endüstrisiyle alakalı bir taş üzerinde bulunması açısından önem taşıyor.
9 Ağustos 2024

Elazığ'daki Harput Kalesi'nde yapılan üç yıllık kazı çalışmaları sonucunda, Orta Çağ ve Yakın Çağ'da kullanılmış 1000 yıllık bir sanayi sitesi keşfedildi. Buluntular arasında demir atölyeleri, maden eritme ocakları, cüruf, ok ve mızrak ucu, çivi, nal ve mutfak eşyaları gibi metal malzemeler yer alıyor. Çalışmaların yüzde 50'si tamamlanmış olup, alanın turizme açılması bekleniyor. Sanayi sitesinin Bizans, Artuklu, Selçuklu, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı dönemlerinde aktif olarak kullanıldığı belirtiliyor.
28 Ağustos 2024

Yeni bir araştırma, Antik Mısır’da popüler olan 'Tazılar ve Çakallar' isimli masa oyununun kökeninin güneybatı Asya’da, özellikle Azerbaycan’da bulunduğunu ortaya koydu. Arkeologlar, Azerbaycan’daki kazı alanlarında M.Ö. 2000’li yıllardan kalma kaya oymalarını keşfetti. Bu bulgu, oyunun bölgedeki sığır çobanları arasında erken bir tarihte yayıldığını ve kültürler arası iletişimin bir göstergesi olduğunu gösteriyor. Oyun, iki kişiyle oynanan ve taşların delikli bir tahta üzerine yerleştirilmesiyle oynanan bir strateji oyunudur.
24 Eylül 2024

Elazığ'ın Salkaya köyünde Mehmet Emin Sualp, tarlasına vişne fidanı dikmek için çukur kazarken Roma veya erken Bizans dönemine ait bir taban mozaiği buldu. Mozaikte Anadolu leoparı, kurt, domuz, dağ keçisi, geyik, tazı ve sülün gibi hayvan figürleri yer alıyor. Çevrede yapılan yeni kazılarda ise kilise ve şarap imalathanesi olarak kullanıldığı tahmin edilen çeşitli duvar kalıntıları ve yapılar keşfedildi.
24 Eylül 2024

Mersin'in Anamur ilçesindeki Anemurium Antik Kenti'nde, Roma dönemine ait bir sporcu adına hazırlanmış yazıt bulundu. Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Tekocak, yazıtın 120 santimetre yüksekliğinde ve 50 santimetre genişliğinde olduğunu belirtti. Yazıt, milattan sonra 2. yüzyılda Anemurium'da yaşamış Flavianus adlı bir vatandaşın düzenlediği güreş müsabakasında Kaikilianos adlı sporcunun şampiyon olduğunu ve ödüllendirildiğini anlatıyor. Yazıtın, antik çağda sosyal ve kültürel hayatın önemli bir parçası olan hamamda yer alması, sporcunun önemini vurguluyor.
17 Ekim 2024

Bilim insanları, Mısır'ın Luksor yakınlarında 1935'te keşfedilen ve 'Çığlık Atan Kadın' olarak bilinen mumyanın olası ölüm nedenini açıkladı. Araştırmalara göre, mumyanın yüz ifadesi kadavra spazmı olarak okunabilir ve bu da kadının acı veya ızdıraptan çığlık atarak öldüğü anlamına gelir. Bilgisayarlı tomografi taramaları ve diğer tekniklerle yapılan analizler, mumyanın yaklaşık 48 yaşında öldüğünü ve omurga eklem iltihabından muzdarip olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, mumyanın iç organlarının sağlam olması ve pahalı mumyalama maddeleriyle muamele edilmiş olması dikkat çekti.
3 Ağustos 2024

Çanakkale'nin Biga ilçesinde 2011 yılında köy meydanında bulunan 2 bin 600 yıllık mermer yazıt, bölgede bir kehanet merkezi olabileceğine dair ipuçları veriyor. Arkeologlar tarafından incelenen yazıt, Parion Antik Kenti'nin yakınında bir dönem kehanet merkezi olabileceğini gösteriyor. Yazıtın dili, bilinen Grek alfabesinden farklı ve büyük ihtimalle Kuzey Ege'ye ait ünik bir dil. Bu bulgu, Parion'un kuruluş sürecinde Anadolu halklarının da yer aldığını ve bölgede sentez bir kültürün ortaya çıktığını gösteriyor.
15 Ağustos 2024

Kütahya'daki Tavşanlı Höyük'te yapılan kazılarda, Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nın sonuna tarihlenen 3 bin 750 yıllık bir fayans silindir mühür bulundu. Mühür, yangın tabakası içinde yer alıyor ve nadir bir buluntu olarak değerlendiriliyor. Bu keşif, Doğu ile Batı arasında yeni ticaret yollarının varlığını ortaya koyarken, Anadolu'nun ticaret tarihinde önemli bir boşluğu doldurması bekleniyor.
20 Ağustos 2024

Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nde yapılan kazılarda, milattan önce 4 bin 200-4 bin 400 yıllarına ait 2 metrelik bir fırın bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, fırının yemek pişirmek için kullanıldığını ve büyük olasılıkla birden fazla aile tarafından paylaşıldığını belirtti. Ayrıca, kazılarda Ortaçağ ve Orta Tunç Çağı'na ait çeşitli objeler ve mühürler de bulundu. Kazı alanındaki saray bölümünü korumak için yeni bir çatı yapılacak ve ziyaretçi yolları yenilenecek.
15 Ağustos 2024

Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan kazılarda bulunan 3 bin 500 yıl öncesine ait takılar ve süs eşyaları, Erzurum Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. Bu eserler, Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı'nda uzman ekiplerce temizlendikten sonra özel bir konseptle müzede yer aldı. Sergilenen aksesuarlar arasında küpe, kolye, bileklik, halhal, bilezik, fibula, tork, yüzük gibi çeşitli takılar bulunuyor. Bu tarihi eserler, Geç Tunç Çağ'dan Osmanlı Dönemi'ne kadar geniş bir zaman dilimini yansıtıyor.
21 Ağustos 2024

Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti'nde yapılan kazılarda, Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerine ait buluntulara rastlandı. Bu buluntular arasında 5. yüzyıla ait arbalet tipinde bir fibula ve 2. yüzyıla ait Nehir Tanrısı betimi bulunan bir sikke yer alıyor. Kazılar, Karabük Üniversitesi tarafından yürütülen 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında devam ediyor. Bulunan sikke, antik dönemde Eskipazar Çayı'nın adının Kezios olduğunu gösteren önemli bir bilgi sunuyor.
1 Kasım 2024

MÖ 1. yüzyılda batan bir Roma gemisinin enkazında bulunan Antikythera mekanizması, dünyanın en eski analog bilgisayarı olarak kabul ediliyor. Bu cihaz, astronomik nesnelerin hareketlerini tahmin etmek ve önemli olayların planlanmasına yardımcı olmak için kullanılmış. Enkazdan çıkarılan diğer eserler arasında bronz ve mermer heykeller, sikkeler ve seramik parçaları bulunuyor. Bu keşif, modern arkeolojinin en önemli buluntularından biri olarak değerlendiriliyor.
8 Temmuz 2024

Aspendos Antik Kenti'nde Roma İmparatorluğu dönemine ait Zeus ve Afrodit'i tasvir eden iki heykel bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, heykellerin 2 bin yıllık olduğunu ve 'Geleceğe Miras' projesi kapsamında yapılan kazı çalışmaları sırasında keşfedildiğini belirtti. Heykellerin, İki Katlı Dükkanlar-Stoa Kompleksi'nde bulunduğu ve ülkenin kültür ve turizm hayatına katkı sağlayacağı ifade edildi.
27 Mayıs 2024

Şanlıurfa'daki Karahantepe arkeolojik sit alanında yapılan kazılarda, 12 bin yıl öncesine ait beslenme alışkanlıklarına dair yeni bulgular elde edildi. Kazılarda oda tarzı yapılar, öğütme taşları, bitki kalıntıları ve hayvan kemikleri bulundu. Bu bulgular, insanların çevrelerindeki kaynakları etkin bir şekilde kullanarak besin hazırladıklarını gösteriyor. Ayrıca, buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığı ve yabani tahılların işlenerek besin üretildiği tespit edildi.
12 Ekim 2024

İspanya'nın güneybatısında, Badajoz eyaletine bağlı Casas del Turuñuelo'da, Rosetta Taşı'ndan yaklaşık 400 yıl öncesine tarihlenen ve üzerinde alfabe yazılı olan bir kaya levhası keşfedildi. Bu taşın, antik Paleo-Hispanik Tartessos uygarlığıyla ilişkili olduğu ve bu uygarlığın varlığına dair yalnızca üçüncü alfabe kanıtı olduğu belirtiliyor. Taşın üzerinde savaşçı figürlerinin de bulunduğu 21 işaret dizisi tespit edildi ve bu alfabenin 27 işareti olduğu belirtildi. Ancak taşın bir tarafında eksik bir parça bulunuyor ve bu eksik parça, antik dilin daha fazla parçasını ortaya çıkarma potansiyeline sahip.
14 Haziran 2024
İşaretlediklerim