Rahmi Turan, AKP iktidarının Türkiye'deki sorunlara çözüm getirme gücünün kalmadığını ve ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyetin değişmedikçe ülkenin düzelmeyeceğini savunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeninin ülkeye olan güvensizlik olduğunu belirtiyor. Demokrasi ve hukuk sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmadığını ve haksız yere cezaevlerinde tutulanların olduğunu vurguluyor.
22 Haziran 2024

Rahmi Turan, Türkiye'deki ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek, mevcut hükümetin vergi ve zam politikalarını eleştirdi. Turan, toplumun büyük bir kesiminin geçim sıkıntısı yaşadığını ve bu durumun erken seçimle çözülebileceğini savundu. Özellikle gençlerin ve dar gelirli kesimlerin yaşadığı zorluklara vurgu yaparak, erken seçim yapılmasının enflasyon ve işsizlik sorunlarını hafifletebileceğini belirtti.
2 Temmuz 2024

Rahmi Turan, Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntıların bilim dışı uygulamalar ve Merkez Bankası Başkanlarının görevden alınmaları sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi ve rasyonel politikalara dönüş vurgusu yapmasına rağmen, beklenen iyileşmelerin gerçekleşmediğini ifade ediyor. Turan, devletin savurganlığının devam ettiğini, yerel seçimler için büyük harcamalar yapıldığını ve ekonomideki sorunların çözülmediğini eleştiriyor.
4 Şubat 2024

Rahmi Turan, 31 Mart seçimlerinin ardından Türkiye'nin ekonomik durumunun daha da kötüleşebileceğini öne sürüyor. İktidarın 2028 yılına kadar seçim endişesi olmadan hareket edeceğini ve bu süreçte enflasyon, fiyatlar ve vergilerdeki artışların halkın bütçesinde derin yaralar açabileceğini belirtiyor. Turan, iktidarın savurgan politikalarının devam edeceği ve halktan yeni vergilerle fedakarlık beklenmeye devam edileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
9 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'nin son beş yılda 'Tek Adam Sistemi' altında yönetilmeye başlamasıyla birlikte ekonomik ve sosyal dengelerin bozulduğunu savunuyor. Ekonomik krizin derinleştiğini, piyasaların istikrarsızlaştığını ve hükümetin durumu kontrol altına alma vaatlerinin gerçekleşmediğini belirtiyor. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla ilgili müjdelerinin, geçmişte yapılan harcamaların yanında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Turan, ülkenin yönetim sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
13 Nisan 2024

Türkiye'de yeni bir anayasa yapılması konusunda Meclis kulislerinde ve siyasi çevrelerde tartışmalar devam ediyor. Numan Kurtulmuş, Meclisin yeni bir anayasa yapma gücüne sahip olduğunu belirtirken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mevcut anayasaya bile uyulmadığını öne sürerek, yeni anayasa çalışmalarına şüpheyle yaklaşıyor. Özel, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymadığını ve bu durumun yeni anayasa yapım sürecine gölge düşürdüğünü ifade ediyor.
25 Nisan 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

Rahmi Turan, AKP'nin ekonomik sorunlar, enflasyon, eğitimdeki bozulmalar ve yolsuzluklar gibi birçok alanda başarısız olmasına rağmen iktidarda kalmayı başardığını belirtiyor. Bu durumu CHP'nin pasif muhalefetine bağlayan Turan, CHP'nin yerel seçimlerde birinci parti olmasına rağmen etkili bir muhalefet yapamadığını vurguluyor. Turan, CHP'nin iktidarı zorlaması gerektiğini ve erken seçim için baskı yapmasının önemini dile getiriyor.
19 Haziran 2024

Rahmi Turan, 2018 yılında Türkiye'nin 'Tek Adam Sistemi'ne geçiş yaptığını ve bu sürecin ülkeyi 'ortak akıldan' uzaklaştırdığını belirtti. Yazısında, tüm kararların tek bir kişi tarafından alındığını ve bu durumun işlerin sağlıklı yürümemesine, yanlışların düzeltilmemesine neden olduğunu ifade etti. Turan, bu sistemin sonuçlarının millet tarafından ödendiğini vurguladı.
11 Mayıs 2024

Rahmi Turan, iktidarın yıllardır savunduğu 'en az 3 çocuk' politikasının, halkı ekonomik zorluklar nedeniyle bir çocuk bile yapamaz hale getirdiğini belirtti. Genç ailelerin derin yoksulluk içinde olduğunu ve çocuklarına nasıl bakacakları konusunda endişe duyduklarını ifade etti. Eğitim sisteminin niteliksiz müfredatla çöktüğünü ve özel okulların yüksek maliyetlerinin aileleri zor durumda bıraktığını vurguladı. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in enflasyonu düşürme çabalarının yoksulluğu daha da artırdığını iddia etti.
28 Mayıs 2024

Rahmi Turan, Türkiye'den çıkış harçlarının 150 liradan 3000 liraya çıkarılmasını ve kira gelirlerinden yüzde 20 vergi alınmasını eleştiriyor. Turan, bu uygulamaların vatandaşları ekonomik olarak zor durumda bırakacağını ve adaletsiz olduğunu savunuyor. Ayrıca, 10 milyonu aşkın sığınmacının ülkeye bedava girdiğini belirterek, hükümetin vergi politikalarını ve sığınmacı sorununu ele alıyor.
23 Haziran 2024

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'nın 3. maddesindeki 'devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' ifadesini eleştirerek, bu ifadenin 'milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde değiştirilmesi gerektiğini savundu. Kurtulmuş, mevcut Anayasa'nın bazı maddelerinin darbeci bir ruh taşıdığını ve devletçi seçkinliği yansıttığını belirtti. Anayasa'nın özgürlüğü kısıtlayıcı hükümler içerdiğini söyleyen Kurtulmuş, yeni Anayasa sürecinde birçok kesimin görüşünün alınacağını ve demokratik kuralların eşit ve adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
13 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'deki bir mitingde halka hatalarını dile getirmeleri çağrısında bulundu. Ancak Rahmi Turan, ülkede gerçeklerin dile getirilmesinin riskli olduğunu, çünkü 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla çok sayıda insanın cezaevinde olduğunu ve rekor düzeyde dava açıldığını belirtiyor. 2022 yılında 16,753 kişi bu iddia ile yargılanıyor. Turan, Erdoğan'ın gerçekten hatalarını düzeltmek istiyorsa, avukatlarına dava açmama talimatı vermesi gerektiğini savunuyor.
16 Mart 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

Rahmi Turan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıkladığı tasarruf önlemlerinin vatandaşa zarar verdiğini savunuyor. Turan, devlet kurumlarında tasarrufun sadece adının olduğunu ve özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yüksek bütçesiyle dikkat çektiğini belirtiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınlar döner sermayesine tahsis edilen bütçenin 80 milyon liradan 200 milyon liraya çıkarıldığı ve bu parayla dini yayınların artırılacağı ifade ediliyor.
18 Haziran 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye ekonomisindeki dengesizliklere dikkat çekerek, emekli maaşlarına ek zam yapılamayacak durumu eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emekli maaşlarına ek zam yapmanın bütçeye büyük bir yük getireceğini belirtmesi üzerine, Muratoğlu, 2024 bütçesinde vergi muafiyetleri için ayrılan 2.2 trilyon liralık ödenekle karşılaştırma yaparak, bu durumun bir avuç kişi veya şirkete ayrıcalık tanınması anlamına geldiğini vurguladı. Yazısında, bu kararların halka danışılmadan alındığını eleştirdi.
4 Mart 2024

Mehmet Tezkan, iktidarın hukuku ve Anayasa'yı askıya aldığını ve bu durumun Türkiye'de ciddi sorunlara yol açtığını iddia ediyor. Anayasa Mahkemesi ve TBMM'nin kararlarının tanınmadığını, milletvekillerinin ve milli iradenin de askıya alındığını belirtiyor. Tezkan, bu durumun Osman Kavala davası ve Gezi davası gibi örneklerle desteklendiğini ifade ediyor.
8 Temmuz 2024

CHP, anayasa değişikliği tartışmaları ve 'tek adam' yönetim sisteminden parlamenter sisteme geçiş hedefi arasında, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu yoksulluk, yolsuzluk ve yozluk gibi temel sorunlara çözüm üretmeye çalışıyor. Parti, demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hareket etme ve hesap verilebilirlik konularında seçmen desteğiyle baskıyı artırmayı hedefliyor. Ayrıca, eğitimde ve sağlıkta yaşanan sorunlar ile çocuk işçiliğinin artışı gibi toplumsal meseleler de gündemde yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni müfredat taslağı ise dini temaların öne çıkarılması planlarıyla eleştiriliyor.
29 Nisan 2024

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024
İşaretlediklerim