Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 40'tan yüzde 42,5'e çıkardı. Bu karar, ulusal ve uluslararası kurumların anketlerinde öngörülen bir artıştı. Yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesi ve piyasaların normalleşmesi beklenirken, önceki faiz artışları ekonomistler tarafından yetersiz bulunmuştu. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, ekonomi yönetimi Batı yatırımlarını çekmek ve Körfez ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
21 Aralık 2023

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 50 baz puan indirerek yüzde 8,5 seviyesine çekti. Bu karar, yüksek enflasyon oranlarına rağmen alındı ve TCMB'nin son dönemdeki faiz indirim döngüsünü takip etti. Aralık ve Ocak aylarında faiz oranı yüzde 9 olarak sabit tutulmuştu. Ancak, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla bir indirim beklentisi oluşmuş ve TCMB bu yönde bir karar almıştır.
23 Şubat 2023

İş Yatırım analistleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim zaferinin ardından Türkiye piyasalarının geleceğine dair değerlendirmelerde bulundu. Analistler, ekonomi politikalarında 'makule dönme' adımlarının atılması halinde Türkiye'nin risk priminde düşüş beklentisi içinde olduklarını belirtti. Ayrıca, yeni kabine yapısının bu yönde bir sinyal olabileceğini ve Türk lirası riski almadan Türkiye varlıklarına yatırım yapmanın önerildiğini ifade ettiler. Piyasanın olumlu bir tutum sergilemesi ve banka hisseleri ile Türkiye Eurobond verim eğrisinin kısa ve orta kısmına yatırım yapılmasının önerildiği aktarıldı.
29 Mayıs 2023

İş dünyası temsilcileri, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yaptıkları toplantıda, mevcut para politikasının ve 'faizlerin hiç artırılmayacağı' söyleminin terk edilmesini istedi. Ayrıca, yüzde 5'lik enflasyon hedefinin revize edilmesi, ürün bazında seçici teşvikler ve uygun faiz koşullarında finansman gibi konuları önerdiler. Kur korumalı mevduatın (KKM) 2024 sonuna kadar devam etmesi ve yaz aylarında kademeli bir çıkış yapılması gerektiği belirtildi. Merkez Bankası (MB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) arasındaki yetki çatışmasının çözülmesi gerektiği de vurgulandı.
19 Haziran 2023

Türkiye'de ihtiyaç kredisi faiz oranları yüzde 40'a yaklaşarak Ekim 2018'den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktı. Merkez Bankası'nın politika faizinin yüzde 8,5 olmasına rağmen piyasadaki faizler bu oranın çok üzerinde. 10 Mart'tan itibaren tüketici kredileri faizleri artış gösterdi. Bankalar, TL mevduat faizlerini yükselterek ve TL dönüşüm oranı hedeflerini tutturmak için ihtiyaç kredisi faizlerini artırdı. Bazı bankalarda ihtiyaç kredisi faiz oranlarının yüzde 60'a kadar çıktığı iddia ediliyor.
26 Mayıs 2023

Merkez Bankası'nın politika faizi artışının beklentilerin altında kalması sonucu bankacılık faizlerinde değişiklikler yaşandı. Tüketici kredi faizleri artarken, TL mevduat faizleri düşüş gösterdi. Kamu bankalarında faizler en az 70 baz puan, özel bankalarda ise 50 baz puan artış gösterdi. Kamu bankaları ihtiyaç kredi faizlerini yüzde 2,64 seviyesine çıkardı.
5 Temmuz 2023

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), 268 baz puana geriledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu düşüşün geçen yıl mayıs ayına göre 435 baz puan azalma anlamına geldiğini ve Şubat 2020'den sonraki en düşük seviye olduğunu belirtti. Şimşek, bu gelişmeyi 'Programımız çalışıyor, finansal göstergelerimiz iyileşiyor' sözleriyle değerlendirdi. CDS, ülkelerin ekonomik ve politik risklerine göre değişen ve piyasalar tarafından izlenen dinamik bir gösterge olarak kabul ediliyor.
16 Mayıs 2024

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), Şubat 2020'den bu yana en düşük seviye olan 276 baz puana düştü. CDS değeri, ülkelerin ekonomik ve politik risklerini gösteren dinamik bir gösterge olarak kabul edilir ve piyasalar tarafından 'risk barometresi' olarak izlenir. Bu düşüş, Türkiye'nin Covid-19 salgını öncesi ekonomik istikrar seviyesine geri döndüğünü işaret ediyor.
9 Mayıs 2024

Chris Hohn tarafından yönetilen TCI fonu, 2022 yılında yüzde 18 oranında değer kaybı yaşadı. Bu durum, fonun 2003 yılındaki kuruluşundan bu yana ikinci yıllık kaybı olarak kaydedildi. Kötü performansın nedeni olarak, özellikle teknoloji sektöründeki hisselerde görülen büyük düşüşler ve ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımı gösteriliyor. Hohn'un yönetimindeki fon, az sayıda şirkete yapılan uzun vadeli yatırımlarla tanınıyor ve bu strateji bazı dönemlerde yüksek risk taşıyor.
21 Ocak 2023

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), 341 puana yükselerek son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Kredi risk primi, ülkelerin ekonomik ve politik risklerini gösteren dinamik bir gösterge olarak kabul ediliyor ve piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Mayıs 2023 seçimleri öncesinde 700 baz puana kadar yükselen risk primi, Aralık ayında 300 baz puanın altına düşmüştü. Ancak son gelişmelerle birlikte risk primi tekrar yükselişe geçti.
20 Mart 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kredi risk priminin (CDS) son dört yılın en düşük seviyesine indiğini duyurdu. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, son bir yılda Türkiye'nin risk primindeki iyileşmenin gelişmekte olan ülkeler ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirtti. Uygulanan doğru politikalar sayesinde düşen risk priminin, hem kamunun hem de özel sektörün dış borçlanma maliyetlerini azalttığını ve dış finansmana erişimi kolaylaştırdığını vurguladı.
28 Mayıs 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyonla mücadele amacıyla gerçekleştirdiği 3-5 puanlık faiz artırımı, yabancı yatırım bankalarının raporlarında öngörüldüğü üzere gerçekleşti. Bu kararın ardından Borsa İstanbul'da yabancı yatırımcıların alım yapması ve Türkiye'nin risk priminde (CDS) gözlemlenen düşüş, yabancı finans çevrelerinin olumlu tepkisini ve kabulünü işaret ediyor. Ancak, TCMB verilerine göre, yabancı yatırımcılar son haftalarda hisse senetleri ve tahvil bonolarda net satış yapmaya devam etti.
24 Mart 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-’ye yükseltti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu gelişmenin ekonomideki dengelenme, azalan cari açık, Türk lirasının istikrarı ve güçlenen rezervler gibi olumlu faktörlerden kaynaklandığını belirtti. Şimşek, bu not artışının ülke risk primini düşürdüğünü ve dış borçlanma maliyetlerinde iyileşme sağladığını ifade etti.
2 Kasım 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu 'B'den 'B+'ya yükseltti ve not görünümünü 'durağan'dan 'pozitif'e çıkardı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu gelişmeyi Türkiye'nin uluslararası normlara uyan, kural bazlı ve öngörülebilir politikalarının bir sonucu olarak değerlendirdi. Şimşek, makro-finansal istikrarın güçlenmesiyle bu tür olumlu gelişmelerin artarak devam edeceğini ve yılın ikinci yarısında dezenflasyon, daralan cari açık ve bütçe disiplini sayesinde kredi notunun daha da yükseleceğini belirtti.
9 Mart 2024

Fitch, Türkiye'nin kredi notunu B'den B+'ya yükselterek kredi notu görünümünü de durağandan pozitife çevirdi. Bu artış, 2023 Mayıs seçimlerinin ardından uygulanan ekonomik politika değişikliklerinin ve geleneksel politikalara yönelişin olumlu bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Ancak, Servet Yıldırım'a göre bu artış yeterli değil çünkü Türkiye'nin kredi notu hala yatırım yapılabilir seviyenin dört kademe altında bulunuyor ve spekülatif sınıfta yer alıyor.
11 Mart 2024

Türkiye'de ekonomi yönetiminin uygulamaya koyduğu sıkılaştırma politikaları sonucunda krediye erişim zorlaşmış, borçlanma maliyetleri artmış ve kredi kartı kullanımının cazibesi azalmıştır. Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in hem yurt içinde hem de yurt dışında yaptığı açıklamalarla bu politikaların sinyalleri önceden verilmişti. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, dezenflasyonist politikaların üretim ve ihracat üzerinde baskı oluşturduğunu belirterek, iş dünyasının bu süreçte sabırlı ve azimli olacağını ifade etmiştir.
18 Mart 2024

Fitch Ratings, Türkiye'nin borçlanma araçları piyasasının yatırımcıların risk iştahının iyileşmesiyle canlandığını ve sukuk ihraçlarının arttığını belirtti. Fitch, bu canlanmanın finansman, fon çeşitlendirme hedefleri ve İslami finans konusundaki kalkınma gündeminin etkisiyle önümüzdeki iki yıl boyunca devam edeceğini öngörüyor. Raporda, maliyetlerin yüksek kalmaya devam etmesiyle birlikte bankaların ve şirketlerin borçlanma araçları piyasasında devlet kurumlarından daha küçük paya sahip olmalarının beklendiği ifade edildi. Fitch, Türkiye'nin daha geleneksel makroekonomik politikaları benimsemesinin ardından risk iştahının iyileşmesiyle kısa vadeli yeniden finansman risklerinin azaldığını vurguladı.
15 Mayıs 2024

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu 'B'den 'B+'ya yükseltti ve not görünümünü 'durağan'dan 'pozitif'e çıkardı. Bu gelişme, daha önce Moody’s ve S&P tarafından yapılan olumlu değerlendirmelerin ardından geldi. Türkiye'nin ekonomi yönetimi konusunda Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamalar, ülkenin son 12 yılda, özellikle son beş yılda, ekonomik politikalarının nasıl yönetildiğine dair eleştirileri gündeme getirdi. Şimşek, Türkiye'nin uluslararası normlara uygun, kural bazlı ve öngörülebilir politikalar izlemesinin not artışında etkili olduğunu belirtti.
12 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin kredi notunun bir kademe artmasını umut verici bulmakla birlikte, ülkenin yatırım yapılabilir seviyeye ulaşması için daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiğini belirtiyor. Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyenin altında tuttuğunu ve bu durumun ekonomik göstergelerle ilişkili olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyon beklentileri, demokratik ve hukuki güven sorunları, bütçe açıkları ve Merkez Bankası rezervlerindeki artış gibi konulara değinerek, bu faktörlerin Türkiye'nin ekonomik istikrarı üzerindeki etkilerini ele alıyor.
12 Mart 2024
İşaretlediklerim