NASA'nın James Webb ve Hubble uzay teleskopları, birbirine yakın geçen IC 2163 ve NGC 2207 adlı iki sarmal galaksiyi görüntüledi. Bu galaksiler, kütle çekimi etkisiyle birbirine yaklaşarak ilginç yapılar oluşturdu. Görüntüler, galaksilerin kütle çekimi etkisiyle oluşan kollarını ve yeni yıldız oluşumlarını ortaya koyuyor. Ayrıca, bu galaksilerde son yıllarda yedi süpernova meydana geldiği tespit edildi.
3 Kasım 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan veriler, süper kütleli kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumu için gerekli olan gazı yok ederek galaksileri 'öldürdüğünü' ortaya çıkardı. Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası bir ekip, Webb Teleskobu ile 'büyük patlama'dan iki milyar yıl sonrasında oluşan bir galaksiyi inceledi ve bu galaksinin merkezindeki kara deliğin, galaksiden yüksek hızda gaz fırlatarak yeni yıldız oluşumunu durdurduğunu keşfetti. Bu bulgu, kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumunu nasıl durdurduğunu anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
17 Eylül 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Güney Afrika'daki meteor kalıntılarını inceleyerek 3,26 milyar yıl önce Dünya'ya çarpan dev bir göktaşının erken yaşamı tetiklemiş olabileceğini öne sürdü. Araştırma, bu çarpmanın Dünya'da yaşamın gelişmesine elverişli koşullar yarattığını ve demir açısından zengin derin suların yüzeye çıkmasına neden olan tsunamiler oluşturduğunu belirtiyor. Bu bulgular, göktaşı çarpmalarının sadece yıkım getirmediği, aynı zamanda yaşamın gelişmesine katkıda bulunduğu fikrini destekliyor.
22 Ekim 2024

Gök bilimciler, Hawaii ve Şili'deki teleskoplar aracılığıyla Neptün ve Uranüs'ün yörüngelerinde daha önce bilinmeyen uyduları keşfetti. Neptün etrafında iki, Uranüs etrafında ise bir yeni uydu tespit edildi, bu keşiflerle Neptün'ün uydu sayısı 16'ya, Uranüs'ünki ise 28'e yükseldi. Washington'daki Carnegie Bilim Enstitüsünden gök bilimci Scott Sheppard, bu uyduların keşfiyle ilgili detayları paylaştı ve henüz keşfedilmemiş daha fazla küçük uydu olabileceğini belirtti.
24 Şubat 2024

NASA'nın Perseverance keşif aracı, Mars yüzeyinde siyah-beyaz çizgili ilginç bir kaya keşfetti. 'Freya Castle' adı verilen bu kaya, 20 santimetre çapında olup belirgin siyah ve beyaz çizgileriyle dikkat çekiyor. Bilim insanları, kayanın magmatik veya metamorfik süreçlerin sonucunda oluşmuş olabileceğini ve bölgeye başka bir yerden gelmiş olabileceğini düşünüyor. NASA, kayanın kaynağını bulmak için daha detaylı incelemeler yapmayı planlıyor.
25 Eylül 2024

NASA'ya ait James Webb Uzay Teleskobu, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yüzeyinde karbondioksit izleri tespit etti. Araştırmacılar ayrıca yüzeyi su buzuyla kaplı uyduda hidrojen peroksit bileşiği izine de rastladı. Bu keşif, Charon'un yüzey bileşimi hakkında yeni bilgiler sunuyor ve daha önce bu gök cisminde rastlanmamış bileşiklerin varlığını ortaya koyuyor. Araştırma, Nature Communications dergisinde yayımlandı.
2 Ekim 2024

2020 yılında fırlatılan Solar Orbiter uzay aracı, Güneş'e olan yakın yolculuğunda önemli gözlemler yapmaya devam ediyor. Araç, Güneş'in dış atmosferinin neden yüzeyinden daha sıcak olduğunu araştırırken, Güneş'in kutuplarından ve güneş rüzgarından ilk detaylı görüntüleri sağladı. Yeni yayınlanan videoda, Güneş'in manyetik alan çizgilerini takip eden gaz yapısı ve Dünya büyüklüğünde bir püskürme ile koronal yağmur görülebiliyor. Bu gözlemler, Güneş'in yapısını ve davranışlarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
12 Mayıs 2024

ValveTech, NASA'nın uzay misyonları için parça tedarikçisi olarak, Boeing Starliner roketinin ilk fırlatma denemesi öncesinde ciddi güvenlik uyarılarında bulundu. 6 Mayıs'ta teknik bir sorun nedeniyle iptal edilen fırlatmanın ardından, ValveTech başkanı Erin Faville, bir felaket riski nedeniyle ikinci bir fırlatma girişiminde bulunulmamasını önerdi. Ayrıca, bir ses kaydı üzerine yapılan incelemelerde, bir vananın sızıntı yaptığı ve kullanım ömrünü tamamlamış olabileceği belirlendi. Faville, NASA'ya güvenlik protokollerini artırma ve yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu.
13 Mayıs 2024

NASA'nın Chandrayaan-1 uzay aracındaki Ay Mineraloji Haritalayıcı (M3) verilerini inceleyen bilim insanları, Ay'ın tüm enlemlerinde su ve hidroksil izlerine rastladı. Bu bulgular, Ay'ın yüzeyinde suyun yalnızca kutup bölgelerinde ve derin gölgeli kraterlerde bulunabileceği düşüncesini değiştirdi. Araştırma, Ay'ın yüzeyinde meydana gelen meteor çarpışmalarının su açısından zengin kayalar ortaya çıkardığını ve Güneş rüzgarlarının hidroksil oluşumuna katkıda bulunduğunu gösterdi. Bu keşif, Ay'ın karmaşık bir jeolojiye sahip olduğunu ve gelecekte astronotların Ay'ın ekvatoruna yakın bölgelerde bile su bulabileceğini ortaya koydu.
23 Eylül 2024

Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) ait Jupiter Icy Moons Explorer (JUICE) uzay aracı, Jüpiter'e yolculuğu sırasında Ay ve Dünya'nın yanından geçerek tarihi bir geçiş yapacak. Bu geçiş, yerçekimi desteği kullanarak uzay aracının rotasını düzeltmek için yapılacak. ESA, bu manevranın küçük bir hata ile uzay aracını rotadan çıkarabileceğini belirtiyor. JUICE, 2031'de Jüpiter'e ulaşmak için Dünya ve Venüs'ün yerçekiminden yararlanarak enerji kazanacak.
18 Ağustos 2024

Bilim insanları, NASA'ya ait Ay keşif aracının radar ölçümlerini analiz ederek Ay'da astronotların uzun süreli misyonlar için kullanabilecekleri bir mağara bulunduğunu doğruladı. Bu mağara, Apollo 11'in indiği yerden yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve lav tüpünün çökmesi sonucu ortaya çıkmış. Uzmanlar, mağaranın Ay’ın zorlu çevresel şartlarından korunaklı olması nedeniyle gelecekte astronotlara ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
15 Temmuz 2024

NASA’nın Parker Güneş Sondası, saatte 635 bin 266 kilometre hıza ulaşarak en hızlı insan yapımı nesne olarak kayda geçti. 2018'de fırlatılan sonda, Güneş’in dış tabakasını gözlemlemek amacıyla kullanılıyor. Parker, Venüs’ün yörüngesiyle hizalanarak gezegenin yer çekimiyle hız kazanıyor ve Güneş’e 6,12 milyon kilometreye kadar yaklaşmayı hedefliyor. Sonda, 2 bin 500 dereceye kadar sıcaklığa dayanabilen karbon kompozit kalkanla korunuyor.
12 Temmuz 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Perseus Moleküler Bulutu'nda herhangi bir yıldıza bağlı olmayan altı başıboş gezegen keşfetti. Bu gezegenler, Dünya'ya yaklaşık 960 ışık yılı uzaklıktaki NGC 1333 bulutsusunda bulundu ve Jüpiter'den daha büyük oldukları tespit edildi. Araştırma, yıldız ve gezegen oluşum süreçlerini anlamak için önemli bilgiler sunuyor. Ayrıca, bu keşifler bir yıldıza bağlı olmadan da gezegen oluşumunun mümkün olduğunu gösteriyor.
28 Ağustos 2024

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, Dünya’nın yaklaşık 466 milyon yıl önce Satürn’deki gibi bir halka sistemine sahip olmuş olabileceği keşfedildi. Araştırma, büyük bir asteroidin gelgit kuvveti nedeniyle parçalanarak gezegenin etrafında bir halka sistemi oluşturduğunu öne sürüyor. Bu halkanın güneş ışığını engelleyerek küresel soğumaya yol açmış olabileceği belirtiliyor. Çalışma, Dünya dışı olayların gezegenimizin iklimini nasıl etkileyebileceğine dair yeni bir anlayış sunuyor.
16 Eylül 2024

Güney Kore, Kuzey Kore'nin Japon Denizi (Doğu Denizi) yönüne seyir füzeleri fırlattığını duyurdu. Füzelerin sayısı ve menziline dair detaylar paylaşılmazken, füzelerin doğudaki Wonsan bölgesinden fırlatıldığı belirtildi. Bu olay, Kuzey Kore'nin 2024 yılında gerçekleştirdiği beşinci füze denemesi olarak kaydedildi. Ayrıca, Kuzey Kore'nin yaklaşık 200 top mermisi ateşlediği de bildirildi.
14 Şubat 2024

Gökbilimciler, Venüs'ün atmosferindeki bulutlarda fosfin ve amonyak gibi yaşam belirtisi olabilecek elementler keşfetti. Bu elementler, oksijensiz ortamlarda yaşayan mikroplar tarafından üretilmiş olabileceği düşünülen gazlar arasında yer alıyor. Araştırma, Hawaii'deki James Clerk Maxwell Teleskobu ve NASA'nın Pioneer Venus 2 sondalarından elde edilen verilerle gerçekleştirildi. Bilim insanları, bu bulgunun Venüs'te yaşam olduğunu kanıtlamadığını, ancak amonyağın nasıl oluştuğunu anlamaya çalıştıklarını belirtti.
19 Temmuz 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

2024 yılının ilk tam Güneş tutulması, 8 Nisan'da Meksika, ABD ve Kanada'nın bazı bölgelerinde gerçekleşti. Yaklaşık 186 kilometre genişliğinde bir yol izleyen bu olay, özellikle New York'un Manhattan Bölgesi'nde büyük ilgi gördü. Tutulma, ABD'de 13 eyalette yüzlerce şehir ve kasabada gözlemlendi ve etkisi bazı bölgelerde saniyelerle sınırlı kalırken, bazı bölgelerde 4 dakikayı aştı.
8 Nisan 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

Avustralya ve Şili'den bilim insanları, Şili'nin Atacama Çölü'nde bulunan teleskoplar yardımıyla 'J0529-4351' isimli, Güneş'ten 500 trilyon kat daha parlak bir kuasar keşfetti. Bu kuasar, Dünya'dan 12 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve merkezindeki kara deliğin kütlesi Güneş'in 17 ila 19 milyar katı olarak tespit edildi. Araştırma sonuçları Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.
19 Şubat 2024
İşaretlediklerim