Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2024 yılına yönelik hayvan ithalatı kararları, gıda enflasyonuyla mücadelede kısa vadeli bir çözüm olarak görülse de, uzun vadede yerel üretimi zayıflattığı ve küçük çiftçilerin tasfiyesine yol açtığı belirtiliyor. Türkiye'de gıda fiyatlarındaki artışın devam ettiği, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) küresel gıda fiyatlarında düşüş raporlarına rağmen, yerel politikalara odaklanılması gerektiği vurgulanıyor. Gıda enflasyonunu kontrol altına almak için ithalata dayalı stratejiler yerine, gıda sistemini yerel ölçekte küçük çiftçiler ve köylüler lehine dönüştürecek çözümlerin hedeflenmesi gerektiği ifade ediliyor.
12 Mart 2024

Türkiye'de gıda fiyatlarının aylık yüzde 8.25, yıllık ise yüzde 71.12 arttığı belirtiliyor. Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte, iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alan tereyağı, peynir ve süt fiyatlarında büyük artışlar yaşanıyor. Ayrıca, hizmet sektöründe de fiyat artışları devam ediyor. Ulaştırma, sağlık, eğitim, lokanta ve otellerdeki yıllık artış oranları dikkat çekici seviyelerde. Bu durum, tüketici fiyatlarında enflasyonun düşüşe geçeceğine dair bir umut bırakmıyor.
5 Mart 2024

TÜİK tarafından henüz açıklanmamış olan Nisan ayı enflasyon verileri, çeşitli kurumların raporlarına göre yüksek artış gösterdi. İstanbul Ticaret Odası'nın açıkladığı perakende ve toptan fiyat endeksleri sırasıyla %4,9 oranında artış gösterdi. Gıda enflasyonu da %5,1 oranında arttı. TCMB'nin yılsonu enflasyon hedefiyle uyumsuz olan bu veriler, ekonomik aktivite ve iç talep üzerinde baskı oluşturuyor ve enflasyon beklentilerini etkiliyor.
3 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uzun yıllar savunduğu 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' tezinden Mayıs 2023 seçimlerinden sonra vazgeçtiğini ve bu konuda Mehmet Şimşek'i ekonominin başına getirdiğini belirtti. Faizlerin düşürülmesiyle enflasyonun düşeceği beklentisi gerçekleşmeyince, Erdoğan enflasyonun düşürülmesinin zaman alacağını ve bu süreçte vatandaşın mağdur edilmemesi için çeşitli adımlar atıldığını ifade etti. Enflasyonun yüzde 60'ın üzerinde seyretmeye devam ettiği belirtilirken, Erdoğan'ın enflasyonu tek haneli rakamlara düşürme hedefi olduğunu vurguladı.
6 Mart 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) nisan ayında aylık bazda %3,18 artış gösterdi. Bu artışla birlikte yıllık enflasyon oranı %69,80 olarak kaydedildi. Bu veriler, Türkiye ekonomisindeki fiyat istikrarı ve mali politikaların değerlendirilmesi açısından önem taşımaktadır.
3 Mayıs 2024

Mehmet Ali Verçin, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve enflasyonla mücadelesini ele alıyor. Türkiye'nin yıllık 330 milyar dolar civarında sanayi malı tükettiğini ve dünya fiyatlarındaki azalışların Türkiye'nin cari açığını olumlu etkilediğini belirtiyor. Ancak, enflasyon üzerindeki etkisi net değil. Türkiye'nin geçmişte faiz oranlarını düşürebildiği dönemlerde IMF ve yabancı fonların önemli destek sağladığı, ancak şu anda yurt dışından beklenen fonlarda bir hareket olmadığı ve Merkez Bankası'nın ilave bir '128 milyar dolar' satabilecek durumda olmadığı vurgulanıyor. Bu durum, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini zorlaştırıyor.
14 Mart 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Şubat ayında Türkiye'de konut fiyat endeksi aylık bazda %2,2 ve yıllık bazda %58,3 artış gösterdi, bu son 27 ayın en düşük artış oranı olarak kaydedildi. 2020 yılından bu yana en yüksek yıllık artış oranı Eylül 2022'de %189 olarak gerçekleşmişti. Ancak, reel bazda konut fiyatları yıllık %5,1 düşüş gösterdi. Faiz artışları ve konut fiyatlarının yüksek seviyeleri nedeniyle, fiyat artış hızı enflasyonun altında kalmaya devam ediyor.
29 Nisan 2024

Kaan Sezyum, Türkiye'deki gıda enflasyonunun dünyadaki en yüksek oranlardan biri olduğunu ve bu durumun halkı olumsuz etkilediğini vurguluyor. Yazısında, ekonomik sıkıntıların yanı sıra, yönetim biçiminin ve yasakların toplumu nasıl baskı altına aldığını eleştiriyor. Sezyum, genç neslin eğitim sistemindeki yetersizlikler nedeniyle gerçeklikten uzaklaştığını ve mutsuzluk içinde yaşadığını ifade ediyor. Ayrıca, ülkenin evrensel kurallara uymayan bir yaşam tarzına sürüklendiğini belirtiyor.
15 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kırgızistan ve Macaristan ziyaretlerinin ardından yaptığı açıklamada, faiz oranlarının düşmesiyle enflasyonun da düşeceğini belirtti. Erdoğan, bu yaklaşımın kendi ekonomik mantığına dayandığını ve geçmişte de benzer bir durumun yaşandığını hatırlattı. İstikrarlı mali politikalar ve yapısal reformlarla bu olumlu trendin devam edeceğini ifade etti.
8 Kasım 2024

Türkiye İstatistik Kurumu, nisan ayı tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) istatistiklerini açıkladı. Tarım-GFE, nisanda bir önceki aya göre yüzde 1,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,20 arttı. Endeks, yıllık bazda 14 ayın zirvesine yerleşti ve beş aydır artış gösteriyor. Yıllık bazda en yüksek artış yüzde 143,26 ile veteriner harcamalarında, en düşük artış ise yüzde 23,76 ile tarımsal ilaçlarda gerçekleşti.
21 Haziran 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından yapılan ilk kabine toplantısında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük sorunun enflasyon baskısı olduğunu vurguladı. Antalya'daki teleferik kazası ve Beşiktaş'taki yangın faciası gibi olaylara da değinen Erdoğan, muhalefetin ve medyanın tutumunu eleştirdi. Ayrıca, seçimler sonrası muhalefetin sergilediği olumlu tavrı takdir ettiğini belirtti. Enflasyonla mücadelede kalıcı çözümler arayışında olduklarını ve popülist adımlardan kaçındıklarını ifade etti. İsrail ile ticaret konusunda yapılan eleştirilere de yanıt vererek, Türkiye'nin askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin satışına izin vermediğini söyledi.
16 Nisan 2024

DİSK-AR, TÜİK'in açıkladığı yıllık enflasyon verilerini değerlendirerek, hükümetin 2024 yılı için belirlediği yüzde 41,5'lik enflasyon hedefinin tutmayacağını öne sürdü. Resmi gıda enflasyonu yüzde 45,3 olarak açıklanırken, dar gelirli kesim için bu oran yüzde 67-86 arasında değişiyor. DİSK-AR, TÜİK'in halkın hissettiği enflasyon oranlarını da açıklaması gerektiğini belirtti. 10 aylık resmi enflasyon yüzde 39,8 olarak açıklanırken, kasım ve aralık aylarında yüzde 2'lik artışla yıllık enflasyonun yüzde 45,4 olacağı tahmin ediliyor.
4 Kasım 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye'de enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 67,07'ye, aylık bazda ise yüzde 4,53'e yükseldi. Bu oranlar, bir önceki aya göre artış göstermekte olup, bir önceki ayda yıllık enflasyon yüzde 64,86 olarak kaydedilmişti. Bu veriler, Türkiye ekonomisindeki enflasyonist baskının devam ettiğini göstermektedir.
4 Mart 2024

Ekonomist Evren Devrim Zelyut, sıkı para politikasına vurgu yapılarak yapılan not artışlarının halkın işine yaramadığını belirtti. Gıda enflasyonunu düşürecek reformların eksikliğine dikkat çeken Zelyut, Hal Yasası'nın uygulanmadığını ve aracılar nedeniyle üretici ve tüketicinin zarar gördüğünü vurguladı. Ayrıca, sanayinin dışa bağımlı çalıştığını ve yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracatının yetersiz olduğunu ifade etti. Zelyut, bu koşullar altında enflasyonun devam edeceğini ve reel gelirlerin düşeceğini öne sürdü.
21 Temmuz 2024

Türkiye'de enflasyonla mücadele, politika faizi üzerinden yürütülen çalışmaların ötesine geçerek, satın alma gücünü artıracak reformist düzenlemelere odaklanma aşamasına gelmiştir. Vergi düzenlemeleri, gelir dağılımına uyumlu vergi dilimlerinin oluşturulması ve verginin tabana yayılması gibi önlemler gündemdedir. Ayrıca, FED'in faiz politikaları, Türkiye'nin uluslararası finans kuruluşları ile ilişkileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti gibi dış faktörler de enflasyonla mücadelede önemli rol oynamaktadır.
13 Nisan 2024

Veysel Ulusoy, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve bu durumun gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Ulusoy, bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.
16 Haziran 2024

Alaattin Aktaş, enflasyonun düşmesinin yalnızca fiyat artış hızının azalması anlamına geldiğini, fiyatların kendilerinin düşmediğini vurguluyor. 2005 ile 2026 yılları arasında aylık harcamaların nasıl arttığını örneklerle açıklıyor. 2005-2021 dönemi ile 2022-2026 dönemi arasında aylık harcama ortalamalarının büyük bir fark gösterdiğini, bu durumun enflasyonla mücadeledeki politikaların etkisizliğini gösterdiğini belirtiyor.
13 Mayıs 2024

TÜİK, Ocak ayı tüketici fiyat artışını yüzde 6.7 olarak açıkladı. Bu oran, piyasada gözlemlenen genel fiyat artışları ve zamların yoğunluğuna kıyasla düşük bulunuyor. Alaattin Aktaş, geçmiş yıllardaki enflasyon oranları ile karşılaştırma yaparak, ya geçen yılın Ocak ayındaki enflasyonun yüksek açıklandığını ya da bu yılın Ocak ayındaki enflasyonun düşük açıklandığını öne sürüyor. Aktaş, bu durumu 'bir mucize' olarak nitelendiriyor ve TÜİK'in açıkladığı oranların gerçekçiliği üzerine soru işaretleri uyandırıyor.
6 Şubat 2024

Ozan Gündoğdu'nun yazısına göre, Türkiye'de Big Mac fiyatları, döviz kuru sabit kalmış olmasına rağmen, yüksek enflasyon nedeniyle yabancı ülkelerden daha pahalı hale gelmiştir. Big Mac endeksi, Türk Lirasının reel değerinin yüksek olduğunu ve finansal enstrümanların cazip olmadığını göstermektedir. Bu durum, yabancı sermaye çekmeye çalışan Türkiye için olumsuz bir haber olarak değerlendirilmekte ve TL'nin değer kaybedeceği bir süreç öngörülmektedir. Ayrıca, yılın ikinci yarısında ekonomik zorlukların artacağı ve halk için zor bir dönem olacağı belirtilmektedir.
10 Mayıs 2024
İşaretlediklerim