Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hesaplamalarına göre, 2023 yılı sanayi öncesi döneme kıyasla 1,48°C daha sıcak geçti. Bu durum, 2015 Paris İklim Anlaşmaları'nda belirlenen 1,5°C sıcaklık artışı eşiğine tehlikeli derecede yaklaşıldığını gösteriyor. Amerika Birleşmiş Devletleri Ulusal Okyanus ve Atmosfer Birliği, 2024'te daha yüksek sıcaklıklara ulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. BM Genel Sekreteri ve WMO Genel Sekreteri, iklim değişikliğiyle mücadelede acil eylem çağrısında bulunuyor.
24 Mart 2024

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, iklim değişikliğiyle mücadele için yenilenebilir enerji yatırımlarının 2030'a kadar üç katına çıkması gerektiğini belirtti. Bu hedefe ulaşmak için her yıl 1,5 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği vurgulandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alması ve enerji verimliliği ile elektrifikasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 42'sinin yenilenebilir enerjiden sağlandığı belirtilirken, Avrupa'da yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik fiyatlarını düşürdüğü kaydedildi.
11 Ekim 2024

Dünya Bankası'nın yayımladığı rapora göre, dünya genelinde 1,2 milyar insan sıcak hava dalgası, sel, kasırga ve kuraklık gibi kritik iklim felaketleri riskiyle karşı karşıya. Yüksek gelirli ülkeler de bu risklerden etkilenebilirken, en yüksek risk altındaki nüfuslar Güney Asya ve Sahra Altı Afrika'da bulunuyor. Bu durum, bu bölgelerdeki altyapı ve sosyal hizmetlere erişim eksikliğiyle ilişkilendiriliyor. Raporda, ekonomik büyümenin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin paralel ilerlemesi gerektiği, afetlerin etkilerinin azaltılması için daha hızlı ve dirençli kalkınma ile hedefe yönelik müdahalelerin önemine vurgu yapılıyor.
31 Ekim 2024

Küresel enerji tüketiminin yüzde 81,2'si fosil yakıtlardan karşılanıyor ve bu oran azalmıyor, aksine artıyor. 2023 yılında kömür ve petrol kullanımındaki artış, sera gazı emisyonlarını rekor seviyelere çıkardı. Enerji Enstitüsü'nün raporuna göre, fosil yakıt tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 1,5 arttı ve enerji kaynaklı emisyonlar ilk kez 40 gigaton karbondioksiti geçti. Fosil yakıtların artan kullanımı, iklim değişikliğinin etkilerini daha da şiddetlendiriyor.
22 Ağustos 2024

Türkiye, iklim kriziyle mücadele kapsamında 2024-2030 dönemini kapsayan yeni bir eylem planı açıkladı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından desteklenen plan, fosil yakıtların azaltılmasına yönelik somut adımlar içermiyor ve özellikle kömür santrallarının kapatılması ya da sayısının azaltılması konusunda herhangi bir taahhüt bulunmuyor. Plan, yenilenebilir enerji ve nükleer enerjinin kapasitesinin artırılmasını öngörüyor ve karbon yakalama teknolojilerine odaklanıyor. Ancak, bu teknolojilerin maliyeti ve etkinliği konusundaki endişeler nedeniyle, Türkiye'nin fosil yakıtlardan vazgeçmeye yönelik net bir planının olmadığı eleştiriliyor.
31 Mart 2024

Türkiye, 2030'a kadar sera gazı emisyonlarını %41 azaltmayı ve 2053'te sıfır karbon üretmeyi hedefliyor. Ancak, bugüne kadar atılan adımlar bu hedeflere ulaşmak için yetersiz görünüyor. Türkiye'nin sera gazı emisyonları 2021'de 1990'a göre %157 artarak 564 milyon tona yükseldi. Uzmanlar, Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye geçiş yaparak bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini vurguluyor.
15 Mayıs 2024

COP29 İklim Zirvesi, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı ve Türkiye'nin kömürden kademeli çıkış kararı alması gerektiği vurgulandı. Aralarında Greenpeace ve TEMA'nın da bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Türkiye'nin kömürlü termik santrallerden çıkış yaparak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin 2035 yılı için belirlediği 120 GW güneş ve rüzgar enerjisi kapasite hedefi, kömürden çıkışla birlikte iklim hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu adım, Türkiye'nin uluslararası yatırım ve desteklere ulaşmasını da kolaylaştırabilir.
11 Kasım 2024

Türkiye, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Dünya İklim Zirvesi'nde, nükleer enerji kapasitesini 2050 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefleyen bir deklarasyonu imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjinin temel öncelikler olduğunu belirtti. Türkiye'nin yanı sıra El Salvador, Kazakistan, Kenya, Kosova ve Nijerya da bu deklarasyona katıldı. Bu adım, Türkiye'nin enerji politikalarında nükleer enerjinin önemini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
14 Kasım 2024

Bakü'de düzenlenen COP29 İklim Zirvesi'nde Dünya Meteoroloji Örgütü, 2024'ün kayıtlardaki en sıcak yıl olma yolunda ilerlediğini açıkladı. Küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, Sanayi Devrimi öncesi ortalamanın 1,54 derece üzerinde. WMO Genel Sekreteri Saulo, iklim krizinin gelecek nesiller için büyük bir problem olduğunu belirtti ve Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin giderek zorlaştığını vurguladı. El Nino'nun etkisiyle kuraklık ve açlık artarken, okyanus ısınması ve buzul kaybı geri döndürülemez seviyelere ulaştı.
11 Kasım 2024

Sekiz sivil toplum kuruluşu, Türkiye'de hazırlanan iklim kanunu taslağında eksiklikler olduğunu belirterek, iklimi ve toplumu koruyacak bir kanun talep etti. Kuruluşlar, 2053 net sıfır hedefinin kanunda yer alması, 2030'a kadar mutlak emisyon azaltım hedefinin belirlenmesi ve uyum politikalarının net şekilde tanımlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, iklim politika kurulu ve bağımsız bilimsel danışma kurulu kurulması, adil geçiş mekanizmalarının eklenmesi ve emisyon ticaret sisteminin revize edilmesi gerektiği ifade edildi.
16 Ekim 2024

Avrupa İklim Hizmeti'nin projeksiyonlarına göre, 2024 yılı, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyi aşan sıcaklıklarla dünya tarihinin en sıcak yılı olabilir. Bu durum, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini daha belirgin hale getiriyor. Uzmanlar, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ve El Nino gibi doğal etkenlerin bu sıcaklık artışında etkili olduğunu belirtiyor. COP29 İklim Konferansı öncesinde, küresel ısınmayı sınırlama ihtiyacının aciliyeti vurgulanıyor.
7 Kasım 2024

Küresel bir enerji raporuna göre, 2023 yılında fosil yakıt tüketimi rekor seviyeye ulaşarak emisyonların 40 gigaton CO2’nin üzerine çıkmasına neden oldu. Yenilenebilir enerji kullanımındaki artışa rağmen, gelişmekte olan ülkelerde kömür, gaz ve petrole olan bağımlılık devam etti. Avrupa'da fosil yakıtların enerji kullanımındaki payı düşerken, Hindistan'da fosil yakıt tüketimi önemli ölçüde arttı. Bu durum, küresel enerji talebinin fosil yakıtlara olan bağımlılığını sürdürdüğünü gösteriyor.
20 Haziran 2024

Küresel enerji üretiminin büyük bir kısmını oluşturan fosil yakıtlar, özellikle kömür, sera gazı emisyonlarının yüksek oranlarından sorumlu tutuluyor. Ember enerji analisti Bahadır Sercan Gümüş'e göre, kömürlü termik santrallerin kapatılması iklim değişikliği üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. 2023 yılında dünya genelinde kömür kapasitesi net olarak artış göstermiş, özellikle Çin'deki yeni santraller bu artışın büyük bir kısmını oluşturmuş. Gümüş, kömürlü santrallerden kaynaklanan zararlı emisyonların ve partiküllerin çevresel sağlık üzerindeki etkilerini de detaylandırmıştır.
29 Nisan 2024

30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla, Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi başta olmak üzere dünya genelinde bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. Emine Erdoğan'ın video mesajıyla katıldığı ve BM'nin üst düzey isimlerinin konuşma yaptığı bu etkinliklerde, atık yönetimi sorunu global düzeyde ele alındı. BM ve Uluslararası Katı Atık Birliği tarafından hazırlanan Global Atık Yönetim Görünümü Raporu'na göre, atık miktarının 2050 yılına kadar önemli ölçüde artacağı ve bu durumun maliyetler üzerinde büyük bir yük oluşturacağı belirtiliyor. Ancak, alınacak önlemlerle bu maliyetlerin önemli ölçüde azaltılabileceği ve döngüsel ekonomi modeline geçişin maliyet tasarrufu sağlayabileceği vurgulanıyor.
30 Mart 2024

Fransa merkezli Uluslararası Ticaret Odası'nın raporuna göre, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları, 2014-2023 yılları arasında küresel ekonomiye en az 2 trilyon dolar zarar verdi. Bu dönemde en çok zarar gören ülkeler arasında ABD, Çin ve Hindistan yer alıyor. Aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 1,6 milyar kişi etkilendi ve Asya, Avrupa ve Afrika'da yüksek ölüm oranları kaydedildi. ICC Genel Sekreteri John Denton, iklim değişikliğinin geleceğin değil, bugünün sorunu olduğunu vurguladı.
11 Kasım 2024

Küresel Destinasyon Sürdürülebilirlik Endeksi, geri dönüşüm oranları, hava kirliliği seviyeleri, bisiklet yolu miktarı ve çevre dostu sertifikalı otel odalarının yüzdesi gibi 69 göstergeyi inceleyerek dünyanın en sürdürülebilir şehirlerini belirledi. İsveç'in Göteborg şehri, 2016-2021 yılları arasında her yıl endekse liderlik ederken, Oslo ve Glasgow da sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Bu şehirler, toplu taşıma araçlarının yenilenebilir enerjiyle çalışması, bisiklet ve elektrikli araç kullanımının teşvik edilmesi gibi özellikleriyle öne çıkıyor.
5 Nisan 2024

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bakü'de düzenlenen Küresel Dini Liderler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, nükleer, radyoaktif, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarının çevreye verdiği zararın korkunç boyutlara ulaştığını ifade etti. Erbaş, bu tür silahların gelişmiş ülkeler tarafından üretildiğini ve küresel çevre sorunlarının tüm ekolojik sistemi tehdit ettiğini belirtti. Çevresel felaketlerin ve küresel ısınmanın çözümü için küresel bir bilinç ve politika değişikliği gerektiğini vurguladı.
5 Kasım 2024

2023 yılı, iklim bilimcilerin tahminlerinin aksine, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve bu durum bilim insanlarını şaşırttı. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, iklim modellerinin bu ani sıcaklık artışını öngöremediğini belirtti. Sera gazı emisyonları, Tonga'daki volkanik patlama ve denizcilik endüstrisindeki sülfür emisyonlarını azaltan düzenlemeler gibi faktörlerin etkileri incelendi, ancak hiçbiri sıcaklık artışını tam olarak açıklayamadı. Schmidt ve diğer bilim insanları, iklim sisteminin işleyişinde beklenmedik değişiklikler olabileceğini ve daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
28 Mart 2024

Yapay zeka teknolojilerinin gelişimi, büyük teknoloji şirketlerinin hisselerini yükseltirken, iklim hedeflerini olumsuz etkiliyor. Google, yapay zeka altyapısının veri merkezlerinin sera gazı emisyonlarını yüzde 48 artırdığını açıkladı. Bu durum, Paris İklim Anlaşması kapsamında belirlenen 'net sıfır emisyon' hedefinde ciddi belirsizlikler yaratıyor. Uzmanlar, yapay zeka sistemlerinin yüksek enerji tüketimi nedeniyle fosil yakıtlara yönelimin arttığını ve yenilenebilir enerji projelerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor.
5 Temmuz 2024
İşaretlediklerim