İsviçre ve diğer ülkelerden araştırmacılar, gıda ambalajlarında inceledikleri yaklaşık 14 bin kimyasaldan 3 bin 600 tanesinin kan, saç ve anne sütünde bulunduğunu keşfetti. Bu kimyasallar arasında metaller, uçucu organik bileşikler ve kansere neden olduğu bilinen diğer kimyasallar yer alıyor. Yüksek sıcaklıklar ve ambalajın türü, kimyasalların gıdaya sızma hızını etkileyebiliyor. Araştırma, geri dönüştürülmüş kağıt ve kartonun da tehlikeli olabileceğini belirtiyor.
17 Eylül 2024

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Erzincan'da meydana gelen toprak kayması sonrası maden sahasındaki su ve toprak ölçümlerinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığını duyurdu. 13 Şubat'ta yaşanan toprak kaymasında yaklaşık 10 milyon metreküp toprak 800 metrelik bir alana yayıldı ve dokuz işçi toprak altında kaldı. Bakanlık, olay sonrası bölgeye mobil araçlar ve denetim ekipleri sevk etti ve yapılan analizlerde su ve toprak numunelerinde siyanürün, cihazın dedeksiyon limitinin altında olduğunu belirtti.
16 Şubat 2024

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024

Erzincan'da yaşanan büyük bir toprak kayması sonucu yaklaşık 10 milyon metreküp toprak 800 metrelik bir alana yayıldı ve dokuz işçi toprak altında kaldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, endişe edilen siyanür sızıntısı konusunda herhangi bir kirliliğe veya korkulan bir olaya rastlanmadığını belirtti. Bakan, tehlikeli atıkların Fırat'a ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için ilgili birimlerin ve bağımsız laboratuvarların bölgeye sevk edildiğini ve numune analizleri yapıldığını ifade etti.
14 Şubat 2024

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün yaptığı dört günlük araştırma sonucunda, Marmara Denizi'nin ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı yaşadığı tespit edildi. Araştırmada deniz suyu sıcaklıklarının artması, kirlilik ve oksijen azlığı gibi birçok parametre incelendi. Özellikle Doğu Marmara'da nitrat seviyelerinin düşmesi ve hidrojen sülfür gazının oluşma riski, deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Marmara Denizi'ndeki bu durumun, tarımsal girdiler ve şehirlerin arıtılmamış atık sularından kaynaklandığı belirtiliyor.
12 Ağustos 2024

ABD'deki UC Merced Üniversitesi'nden araştırmacılar, hücrelerde protein üretiminin yavaşlaması sonucunda insan ömrünün iki kat uzayabileceğini keşfetti. Araştırma, OTUD6 proteininin hücrelerde protein üretimini yüzde 50 oranında azalttığını ve bu durumun meyve sineklerinin yaşam süresini iki katına çıkardığını gösterdi. Bilim insanları, bu mekanizmanın kanser hücrelerinin gelişimini nasıl etkilediğini de inceliyor. Eğer çalışma insanlar üzerinde etkili olursa, ortalama insan ömrü 80 yıldan 160 yıla kadar çıkabilir.
6 Eylül 2024

Bilim insanları, Büyük Patlama sırasında ortaya çıkan ve daha sonra 'kayıplara karışan' anti-maddenin, yer çekimi karşısında madde gibi hareket ettiğini tespit etti. İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) yapılan deneyler, anti-maddenin aşağı doğru hareket ettiğini gösterdi. Araştırmacılar, antihidrojen atomlarının hareket yönünü tespit eden sensörlerle anti-maddenin aşağı doğru hareket ettiğini belirledi. Bilim insanlarının bir sonraki adımı, madde ile anti-maddenin yer çekimi karşısında aynı hızda hareket edip etmediğini tespit etmek olacak.
27 Eylül 2023

NASA'nın InSight iniş aracının kaydettiği bir deprem verileri kullanılarak Mars kabuğunun ortalama 45 ila 56 kilometre kalınlıkta olduğu tespit edildi. Bu kalınlık, Dünya'nın kabuğundan yaklaşık yüzde 70 daha fazla. Ayrıca, Mars'ın kuzey yarımküresinin kabuğunun güney yarımküresine göre daha ince olduğu ve gezegenin kuzey yarımküresinin güney yarımküresinden daha alçak olduğu belirlendi. Zürih ETH Üniversitesi'nden sismoloji uzmanı Doyeon Kim ve ekibi, bu verileri kullanarak gezegenin kabuk kalınlığını tahmin etti.
29 Mayıs 2023

2020 yılında fırlatılan Solar Orbiter uzay aracı, Güneş'e olan yakın yolculuğunda önemli gözlemler yapmaya devam ediyor. Araç, Güneş'in dış atmosferinin neden yüzeyinden daha sıcak olduğunu araştırırken, Güneş'in kutuplarından ve güneş rüzgarından ilk detaylı görüntüleri sağladı. Yeni yayınlanan videoda, Güneş'in manyetik alan çizgilerini takip eden gaz yapısı ve Dünya büyüklüğünde bir püskürme ile koronal yağmur görülebiliyor. Bu gözlemler, Güneş'in yapısını ve davranışlarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
12 Mayıs 2024

Galler'deki Bangor Üniversitesi'nden bilim insanları, Ay'da yaşamı mümkün kılacak bir enerji kaynağı geliştirdi. Bu enerji kaynağı, haşhaş tohumu kadar küçük nükleer hücrelerden oluşuyor ve bir araba boyutunda bir nükleer enerji santralinde kullanılacak. Bu teknoloji, Ay'ın öteki gezegenlere ulaşmak için bir sıçrama tahtası olarak kullanılmasını sağlayabilir. Ayrıca, bu teknoloji elektriği kesilen afet bölgelerinde de kullanılabilir.
4 Eylül 2023

Bilim insanları, 'Dune' serisinden esinlenerek idrarı içme suyuna dönüştürebilen bir uzay giysisi geliştirmektedir. Bu giysi, astronotların uzay yürüyüşü sürelerini artırmayı hedefliyor ve NASA'nın 2026'da Ay'ın güney kutbuna mürettebat indirecek Artemis III programında kullanılacak. Yeni giysi, mevcut yöntemlerden daha hijyenik ve verimli olup, idrarı beş dakikada içme suyuna dönüştürebiliyor.
12 Temmuz 2024

Zehirli bir tür olan pusula denizanası, Marmara Denizi'nde görülmeye başlandı. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, bu türün Marmara Denizi'nde yaygın hale geldiğini ve özellikle İzmit, Erdek, Bandırma, Gemlik Körfezi ile İstanbul Boğazı'nda yoğun olarak görüldüğünü belirtti. Küresel ısınma ve gemilerin balast suları, denizanalarının Türk sahillerine kadar gelmesinde önemli faktörler olarak gösteriliyor. Denizanalarının organik kirlilik göstergesi olduğu ve kirli bölgelerde daha baskın hale geldikleri de vurgulandı.
6 Temmuz 2024

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, TÜBİTAK destekli bir araştırma ile İzmir dış körfezinde Foça-Karaburun bölgesinde birçok yeni fay hattı tespit etti. Prof. Dr. Derman Dondurur liderliğindeki 12 kişilik ekip, Piri Reis gemisiyle bir hafta süren sismik araştırmalar yaparak yaklaşık bin kilometrelik alanda veri topladı. Araştırma sonucunda, bölgedeki aktif fay miktarı ve yoğunluğunun beklenenden fazla olduğu görüldü. Toplanan veriler işlenerek fayların haritalanması planlanıyor ve bu çalışmanın İzmir'in afet riski açısından önemli olduğu vurgulanıyor.
2 Mart 2023

Çevre aktivistleri, Tekirdağ Ergene Derin Deşarj A.Ş.'nin Marmara Denizi'ne endüstriyel atık boşaltmasına karşı ihtiyati tedbir kararı talep etti, ancak mahkeme bu talebi bir kez daha reddetti. Marmara Denizi'nde derin deşarj yoluyla biriken toksik maddeler, deniz yaşamını ve insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nde oksijen bulunmayan bölgeler oluştuğunu ve canlı çeşitliliğinin ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. Ergene Nehri'nden gelen atıklar, nehir çevresindeki tarım ürünlerinde de yüksek seviyede toksik madde birikimine neden oluyor.
30 Temmuz 2024

TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ölçümler ve araştırmalar sonucunda, Antarktika'da son üç yıl içinde Türkiye büyüklüğünde bir buz kaybı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu erimenin küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve atmosfere daha fazla su buharı salınmasıyla sera gazı konsantrasyonlarının artacağını belirtiyor. Bu durum, küresel iklim değişiminin hızlanmasına yol açacak. Araştırma, İHA ve uydu tabanlı ölçme yöntemleri kullanılarak yapıldı ve önemli miktarda erime gözlemlendi.
26 Şubat 2024

Küresel ısınma nedeniyle sıcaklıkların rekor kırmaya devam etmesi üzerine, bilim insanları Güneş ile Dünya arasına yerleştirilecek bir şemsiye fikrini gündeme getirdi. Bu fikir, güneş ışığını kısmen engelleyerek Dünya'nın ısınmasını yavaşlatmayı amaçlıyor. Farklı araştırma grupları, uzayın derinliklerine toz saçılmasından uzay baloncuklarından oluşan bir kalkan yaratmaya kadar çeşitli yöntemler üzerinde çalışıyor. Ancak, bu projelerin gerçekleştirilmesi için aşılması gereken önemli teknik zorluklar bulunuyor, örneğin projenin ağırlığı ve maliyeti.
11 Şubat 2024

Woods Hole Oşinografi Enstitüsü uzmanları, okyanusun derinliklerine dalmanın uzay keşiflerine göre daha zor ve maliyetli olduğunu ifade etti. İnsanlık, okyanus yüzeyini binlerce yıldır keşfetmesine rağmen deniz tabanının sadece yüzde 20'sini haritalayabildi. Derin deniz keşiflerinin sınırlı olmasının nedenleri arasında yüksek basınç, karanlık ve soğuk koşullar yer alıyor. Derin okyanus çukurları 11 bin metre derinliğe kadar ulaşabiliyor ve bu bölgelerdeki yaşam, güneş ışığı yerine hidrotermal sızıntılardan elde edilen kimyasal enerjiyle sürdürülüyor.
22 Haziran 2023

NASA, Mars'ın insanlı keşfi için hazırlıklarını desteklemek amacıyla bir yıl sürecek simüle edilmiş Mars yüzey görevi CHAPEA için gönüllü adaylar arıyor. 2025 ilkbaharında başlayacak olan görev, NASA'nın Houston'daki Johnson Uzay Merkezi'nde, Mars'taki yaşam koşullarını simüle eden 1700 metrekarelik bir alanda gerçekleşecek. Adaylar arasından seçilecek dört kişilik ekip, simüle edilmiş uzay yürüyüşleri, robotik operasyonlar ve habitat bakımı gibi görevleri yerine getirecek. Başvuru için ABD vatandaşı veya daimi oturma iznine sahip, 30-55 yaş arası, İngilizce bilen ve STEM alanında yüksek lisans derecesine sahip kişiler aranıyor.
21 Şubat 2024
İşaretlediklerim