Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında gözaltına alınan yedi şüpheli tutuklandı. Gizli tanık Serdar Sertçelik, polis müdürlerinin kendisinden hükümetten bazı kişilerin adını vermesini istediğini iddia etmişti. Bu iddiaların ardından Ankara Emniyeti'ndeki üç üst düzey görevli açığa alınmış ve sekiz kişi gözaltına alınmıştı. Şüpheliler, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs, göreve ilişkin sırrın açıklanması ve suçluyu kayırma suçlarından tutuklandı.
19 Mayıs 2024

Gazeteci Fatih Altaylı, Türkiye Gençlik Vakfı ve 308 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen bir etkinlik sonrası yaşanan bir saldırıya ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaşım nedeniyle 'suçu ve suçluyu övmek' suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Altaylı'nın, saldırıyı gerçekleştiren kişiye yönelik 'Eline sağlık' mesajını paylaşması ve sonrasında bu paylaşımı silmesi üzerine İstanbul Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede iki yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, bu tür eylemlerin kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğu belirtildi.
7 Şubat 2024

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli komiser G.K, tutuklandı. Soruşturma sürecinde, gizli tanık Serdar Sertçelik'in iddiaları üzerine Ankara Emniyeti'nde görevli üç üst düzey yetkili açığa alınmış ve sekiz kişi gözaltına alınmıştı. Bu gelişmelerin ardından, Ankara Organize Şube Müdürü Kerem Öner adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, yedi şüpheli tutuklanmıştı.
24 Mayıs 2024

Siyasal iletişimci Evren Barış Yavuz, Bayraktar ailesi ve Baykar şirketi hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşım nedeniyle 16 yıl bir ay hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Yavuz, paylaşımının Bayraktar ailesi ve Baykar şirketiyle bir ilgisi olmadığını ve görselin bir iletişim hatası olduğunu belirtti. Haluk Bayraktar, Yavuz'un paylaşımına sert tepki gösterdi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi hukuki süreç başlatacağını duyurdu. Yavuz, yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak ve terör örgütü propagandası yapmak suçlamalarıyla tutuklandı.
4 Haziran 2024

Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan'a yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan yedi şüpheli, tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Gizli tanık Serdar Sertçelik, polis müdürlerinin kendisinden hükümetten bazı kişilerin adını vermesini istediğini iddia etmişti. Bu iddiaların ardından Ankara Emniyeti'ndeki üç üst düzey görevli açığa alınmış ve sekiz kişi gözaltına alınmıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından yedi şüpheli, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs, göreve ilişkin sırrın açıklanması ve suçluyu kayırma suçlarından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi.
19 Mayıs 2024

Cumhuriyet gazetesinin eski Ankara temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR'larının durdurulması görüntüleriyle ilgili olarak 'terör örgütüne yardım etmek' suçundan yargılandı. Daha önce beraat eden Gül, Yargıtay'ın kararı bozması üzerine yeniden görülen davada beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Gül, şu anda İstanbul Adalar belediye başkanı olarak görev yapmaktadır.
28 Şubat 2024

Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak, terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla soruşturma altına alındı. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, Konak'ın 31 Mart yerel seçimleri öncesinde yaptığı konuşmaları soruşturmanın temelini oluşturduğunu belirtti. Konak, ifade vermek üzere adliyeye çağrıldı.
13 Mayıs 2024

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, mesleki faaliyetleri ve insan hakları savunuculuğu nedeniyle çeşitli davalarda suçlanmıştır. Adnan Oktar ve DHKP-C davalarında verdiği bilirkişi raporları ve görüşler nedeniyle yargılanmış, yandaş medya tarafından linçe uğramıştır. Son olarak, Adnan Oktar davasında işkence gördüğüne dair verdiği rapor nedeniyle eleştirilmiş, ancak Yüksek Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'nun raporunu değil, Fincancı'nın raporunu esas alarak karar vermiştir. Bu durum, bazı çevreler tarafından yanlış anlaşılmış ve eleştirilmiştir.
13 Şubat 2024

Sosyal medya fenomenleri Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek'in de aralarında bulunduğu 22 şüpheli hakkında dolandırıcılık ve tefecilik suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, şüphelilerin 'Sazan Sarmalı' olarak bilinen dolandırıcılık yöntemini kullanarak mağdurları kandırdıkları belirtildi. Candan kardeşlerin, suç örgütü tarafından düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadıkları iddia edildi. Alisya Bahar Candan için 14 yıldan 44 yıla kadar, Gülnihal Çiçek içinse sekiz yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
14 Mayıs 2024

Ankara'da Ayhan Bora Kaplan liderliğindeki suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda 26 şüpheli gözaltına alındı. Operasyon sonucunda, üç şüpheli serbest bırakılırken, 12'sine adli kontrol, üçüne ev hapsi cezası uygulandı ve sekiz şüpheli tutuklandı. Bu operasyonla birlikte, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında toplamda 39 şüpheli tutuklanmış oldu.
9 Mart 2024

Ayhan Bora Kaplan liderliğindeki suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' suçundan 36 zanlı hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara, İstanbul, İzmir, Manisa ve Mersin'de düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 21 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler, işlemlerinin ardından Ankara Adliyesine sevk edilecek.
5 Mart 2024

Gazeteci Tolga Şardan, 'MİT'in Cumhurbaşkanlığına sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?' başlıklı bir yazı nedeniyle önce tutuklanmış sonra serbest bırakılmıştır. İstanbul Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Şardan'ın yazısında yer alan ifadelerin 'devletin yargı organlarını aşağılama' suçu kapsamında değerlendirildiği ve bu nedenle bir yıl altı aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılması istendiği belirtilmiştir. İddianamede, Şardan'ın yazısında yer alan bilgilerin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu ve halkı yanıltıcı bilgi yaydığı savunulmuştur.
16 Şubat 2024

Ankara Emniyeti’nde Organize Suçlarla Mücadele Şubesinden sorumlu eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Arslan, sevgilisine doğum günü hediyesi olarak Ayhan Bora Kaplan’a Rolex saat aldırdığı iddiasıyla rüşvetten yargılanacak. Kaplan da rüşvet vermekle suçlanıyor. Ayrıca, eski Ankara Asayiş Şube Müdürü Oben Özay, Başkomiser Ercan Karagöz ve polis Serdar Coşkun’un banka hesaplarına yüksek tutarlarda para yatırıldığı tespit edildi ve mal bildirimine aykırılıktan yargılanacaklar. Davanın iddianamesinde Kaplan’ın, Arslan’ın kendisinden 250 bin dolar rüşvet istediği ve bu talebi reddettiğinde iş yapmasının engellendiği iddialarına yer veriliyor.
9 Temmuz 2024

Candan kardeşler ve 19 diğer sanığın organize suç örgütüne üye olmak ve dolandırıcılık suçlarından yargılandığı davada, eski polis memuru Onur Apaydın suç örgütünde yer almaktan pişman olduğunu belirtti. Apaydın, Ümit Saral'ın organize suç örgütünden bahsederek, bu yapı içinde yer almasının nedeninin ailesini korumak olduğunu savundu. Mahkeme, tutuklu sanıkların durumunu 18 Eylül'de değerlendirecek. İddianamede, Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek'in suç örgütü içinde önemli roller oynadığı belirtiliyor.
13 Eylül 2024

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Adnan Oktar örgütü ile ilişkileri nedeniyle bazı savcı ve hakimlerin yargılanacağını açıkladı. Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ve diğer bazı yargı mensupları, örgütün çıkarları için görevlerini kötüye kullanmakla suçlanıyor. Bu dava, Oktar örgütünün yargıdaki ayaklarına yönelik ilk dava olma özelliğini taşıyor. Soruşturma kapsamında yargı mensuplarının mal varlıkları ve telefon kayıtları incelendi.
22 Ağustos 2024

Abdulkadir Selvi, Ayhan Bora Kaplan davasında yaşanan gelişmeleri ele alıyor. Serdar Sertçelik'in iddialarının polis şefleri tarafından yapılan telefon kayıtlarıyla desteklenmediği belirtiliyor. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda, Sertçelik'in baskı ve tehditle gizli tanık yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı ifade ediliyor. Ayhan Bora Kaplan'ın tahliye edilmesi durumunda operasyonun amacına ulaşacağı vurgulanıyor.
24 Mayıs 2024

Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davasında verilen cezaları onadı. Bu karar ile birlikte Adnan Oktar'a verilen 8 bin 658 yıl hapis cezası ve örgüt üyelerine verilen diğer hükümler kesinleşmiş oldu. Bu dava, Türkiye'de uzun süredir gündemde olan ve kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreçti.
10 Temmuz 2024

İstanbul'da Filistin'e destek mitinginde 'Kelime-i Tevhid' bayrağı açan İsmail Aydemir'i yumrukladığı için yargılanan Ege Akersoy hakkında beraat kararı verildi. Olay, Türkiye Gençlik Vakfı'nın öncülüğünde düzenlenen ve 308 sivil toplum kuruluşunun katıldığı bir eylem sırasında gerçekleşti. Akersoy, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla tutuklanmış ancak daha sonra tahliye edilmişti. Mahkeme, bu suçlamadan beraatine karar verirken, 'kasten yaralama' suçundan 2 bin lira para cezasına çarptırıldı.
21 Şubat 2024

Ankara'da, Ayhan Bora Kaplan liderliğindeki suç örgütüne ilişkin devam eden dava kapsamında, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli üç üst düzey emniyet görevlisi hakkında soruşturma açıldı. İçişleri Bakanlığı, bu görevlilerin organize suçlarla mücadelede ihmalleri olduğunu belirterek görevden uzaklaştırıldıklarını duyurdu. Soruşturma sürecinde, yurt dışına kaçan gizli bir tanığın kaçırılmasında ihmali olan diğer kamu görevlileri hakkında da işlemler sürüyor.
11 Mayıs 2024

Türkiye'de 9. yargı paketi kapsamında, sosyal medya aracılığıyla yapılan ve Türkiye aleyhine olduğu düşünülen kara propaganda ve etki ajanlığı faaliyetlerine karşı yeni düzenlemeler getirilmesi planlanıyor. Bu düzenlemeler, sosyal medya yorumları aracılığıyla ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozan faaliyetleri de içerecek şekilde genişletilmiş. Ancak, hangi faaliyetlerin bu suç kapsamına gireceği ve nasıl tanımlanacağı konusunda belirsizlikler mevcut. Bu durum, ifade özgürlüğüne müdahale endişelerini de beraberinde getiriyor.
11 Mayıs 2024
İşaretlediklerim