Hayri Kozanoğlu, 1 Ocak 2024'ten beri 17.002 TL olan asgari ücretin yetersizliğini ve bu ücretle temel insani gereksinimlerin karşılanamayacağını vurguluyor. Ekonomi yetkililerinin 2025 başına kadar asgari ücrete zam yapılmayacağını tekrarladığını belirten Kozanoğlu, bu durumu meşrulaştırmaya çalışan zayıf mazeretlere dikkat çekiyor. Enflasyon oranlarının asgari ücretin satın alma gücünü ciddi şekilde düşürdüğünü ve bu durumun çalışanların yaşam standartlarını olumsuz etkilediğini ifade ediyor.
25 Haziran 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısına göre, Türkiye'de ekonomik büyüme kapsayıcı olmamış ve gelir dağılımı eşitsizliği artmıştır. TÜİK verilerine göre, 2022'den 2023'e nüfusun en fakir yüzde 10'unun ve yüzde 20'sinin gelir payı azalırken, en zengin yüzde 10 ve yüzde 20'nin gelir payı artmıştır. Bu durum, ekonomik büyümenin toplumun geneline yansımadığını ve yoksulluk ile zenginlik arasındaki uçurumun derinleştiğini göstermektedir.
1 Mart 2024

Alaattin Aktaş, 2023 yılında hanehalkı tüketim harcamaları çalışmasına göre en yoksul yüzde 20'lik kesimin toplam harcamalardaki payının son yirmi yılın en düşük seviyesine indiğini belirtiyor. En zengin yüzde 20'lik kesim ise toplam harcamaların yüzde 40.1'ini gerçekleştirdi. Gıda ve alkolsüz içecek harcamalarında da benzer bir dengesizlik gözlemleniyor. Aktaş, asgari ücretin ve enflasyonla mücadele politikalarının gelir dağılımını iyileştirmediğini vurguluyor.
3 Temmuz 2024

TÜİK'in 2022 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de en zengin yüzde 20'lik kesimin toplam gelirden aldığı pay yüzde 48'e yükselerek 16 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesimin payı ise yüzde 6'ya düştü. Yıllık ortalama hane halkı geliri yüzde 28,3 artışla 98 bin 416 liraya çıkarken, gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısı 2009'dan bu yana en yüksek değer olan 0,415'e ulaştı. Ücretli çalışanların gelirlerindeki artış oranı diğer gruplara göre daha düşük kaldı.
4 Mayıs 2023

Türkiye'de hanehalkı gelirlerinin yüzde 70'e yakını gıda, konut ve ulaşım giderlerine ayrılıyor. Resmi verilere göre geçen sene enflasyon yüzde 85'in üzerine çıktı ve bağımsız sosyal bilimciler bu oranın daha yüksek olduğunu belirtiyor. TÜİK'in üç yıl sonra açıkladığı verilere göre, hanelerin gelirlerinden en çok pay ayırdığı harcamalar sırasıyla gıda, kira ve konut harcamaları, ulaştırma oldu. Eğitim, sağlık ve eğlence ve kültür harcamaları ise en düşük paya sahip.
9 Haziran 2023

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun verilerine göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı olan açlık sınırı 14 bin 542 TL'ye yükseldi. Yoksulluk sınırı, bir ailenin eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderlerle birlikte yapması gereken harcama tutarı olarak tanımlanıyor ve bu da 41 bin 651 lira oldu. Bu durum, asgari ücretle (11 bin 402 lira) geçinmeye çalışan milyonlarca kişiyi daha da zor duruma sokuyor.
25 Eylül 2023

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de açlık sınırı 19 bin 926 liraya, yoksulluk sınırı ise 59 bin 353 liraya yükseldi. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı açlık sınırı olarak kabul ediliyor. Yoksulluk sınırı ise eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma ve ulaşım gibi giderleri kapsıyor. Bu koşullarda 17 bin 2 lira asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlar her geçen gün daha da zorlanıyor.
27 Mayıs 2024

Ömer Faruk Çolak, Türkiye'nin OECD ülkeleri içinde yoksul ailelere en düşük kamu harcaması yapan ülke olduğunu vurguladı. Türkiye'de doğurganlık oranının 2001'de 2,3 iken 2023'te 1,51'e düştüğünü belirtti. Kentleşmenin artması ve gelir dağılımının bozulması, evlilik oranlarının düşmesine ve boşanma oranlarının artmasına neden oldu. Türkiye'de sosyal harcamaların kamu harcamaları içindeki payı OECD ortalamasının oldukça altında kaldı.
26 Haziran 2024

Birleşik Metal-İş Araştırma Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Şubat 2024 raporuna göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenme için yapması gereken minimum gıda harcaması (açlık sınırı) 16 bin 100 lira olarak belirlendi. Aynı ailenin barınma, ulaşım, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması için gereken minimum tutar ise (yoksulluk sınırı) 55 bin 691 lira oldu. Tek başına yaşayan bir kişinin yoksulluk sınırı ise 25 bin 568 lira olarak hesaplandı. Gıda harcamaları içinde süt ve süt ürünleri en yüksek maliyet grubunu oluşturdu.
15 Mart 2024

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tarafından yapılan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nın temmuz sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan açlık sınırı 11 bin 658 lira, yoksulluk sınırı ise 37 bin 974 lira olarak belirlendi. Asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğu göz önüne alındığında, asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Araştırma sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, bir önceki aya göre yüzde 12,38 oranında gerçekleşti.
31 Temmuz 2023

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), ağustos verilerine göre açlık sınırının 12 bin 198 TL, yoksulluk sınırının ise 39 bin 733 TL'ye yükseldiğini duyurdu. Ayrıca bekar bir çalışanın yaşama maliyeti aylık 15 bin 813 TL olarak belirtildi. Mutfak enflasyonunun aylık 4,63, yıllık 77,04, yıllık ortalama olarak da yüzde 107,80 oranında artış gösterdiği ifade edildi.
29 Ağustos 2023

Hayri Kozanoğlu, Türkiye'de ekonomik durumun zorlaşacağını ve ihracatın öneminin artacağını belirtiyor. Ancak, ihracat odaklı büyümenin ucuz işgücüne bağlı olduğunu ve bu durumun asgari ücretin 2025'e kadar sabitlenmesini gerektirdiğini ifade ediyor. Ayrıca, mevcut asgari ücretle emekçilerin satın alma gücünün düştüğü, enflasyonun özellikle gıda, kira ve ulaştırma kalemlerinde çok yüksek olduğunu belirtiyor. Kozanoğlu, 1 Mayıs'ın, emekçilerin taleplerini yükseltmek için önemli bir fırsat olduğunu ve toplumsal muhalefetin bu talepler karşısında emekçilerin yanında durması gerektiğini vurguluyor.
9 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yüksek enflasyon ve yoksulluk gibi iki büyük krizle karşı karşıya olduğunu belirtti. Korkmaz, vergi adaletinin sağlanması için gelir vergisinde ücret ve maaşlar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi gerektiğini savundu. Reel sektörde zararların ve iflasların arttığını, sanayi üretiminde büyüme oranının düşük kaldığını ve doğrudan yabancı yatırım sermayesinin gelmediğini vurguladı. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
23 Temmuz 2024

TÜİK verilerine göre Türkiye'de kişi başı milli gelir 13 bin 110 dolar olarak belirlenmiş olmasına rağmen, bu ortalama herkese eşit dağılmıyor. Asgari ücretliler ve emekliler, ortalama milli gelirin çok altında gelirlerle yaşamak zorunda kalıyor. İş gücü ödemelerinin milli gelirden aldığı payın artmasına rağmen, bu durum geçici bir iyileşme olarak değerlendiriliyor ve gelir dağılımındaki dengesizlikler devam ediyor. Türk-İş'in verilerine göre, açlık ve yoksulluk sınırı her geçen gün artarak, dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması giderek zorlaşıyor.
1 Mart 2024

Emekli aşçı Vahdettin Özkan, derinleşen ekonomik kriz ve artan hayat pahalılığının emeklileri nasıl etkilediğini anlattı. Özkan, emekli maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini ve emeklilerin yoksulluk sınırının altına düştüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz' söyleminin gerçeklikle örtüşmediğini ifade eden Özkan, emeklilerin örgütlenerek hakları için mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
28 Temmuz 2024

Birleşik Metal-İş Araştırma Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Haziran 2024 raporuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için gereken minimum harcama tutarı 19 bin 44 lira olarak belirlendi. Aynı raporda, yoksulluk sınırı ise 65 bin 874 lira olarak açıklandı. Tek başına yaşayan bir kişinin yoksulluk sınırı ise 30 bin 604 lira olarak hesaplandı. Bu veriler, Türkiye'deki mevcut asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını gösteriyor.
15 Temmuz 2024

Işıl Özgentürk, Türkiye'de artan yoksulluk seviyesinin günlük yaşama etkilerini anlatıyor. Metro inşaatında çalışan işçilerin düşük ücretlerle nasıl geçindiklerini, mahalledeki insanların ekonomik sıkıntılar içinde nasıl yaşadıklarını ve evcil hayvan sahiplerinin artan maliyetlerle nasıl mücadele ettiğini örneklerle açıklıyor. Yazı, ekonomik zorlukların toplumun farklı kesimlerini nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor.
21 Nisan 2024

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun mart dönemi verilerine göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 20 bin 98 lira, yoksulluk sınırı ise 57 bin 280 lira olarak belirlendi. Bu rakamlar, 17 bin 2 lira olan asgari ücretin oldukça üzerinde yer alıyor. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırındaki artış, Türkiye'de yaşayan milyonlarca insanın geçim sıkıntısını daha da artırıyor. Son bir yılda açlık sınırı 9 bin 207 lira, yoksulluk sınırı ise 27 bin 731 lira artış gösterdi.
25 Mart 2024

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo öncülüğünde hazırlanan 'Genç Yoksulluğu' raporu, Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin yaşam koşullarını ve gelecek planlarını ortaya koydu. Rapora göre, yemek ücretleri ve konut fiyatlarındaki artışlar nedeniyle öğrencilerin yarısı düzgün beslenemiyor ve barınma hakkı elde edemiyor. Ayrıca, gençlerin yüzde 35,8'inin geliri 3 bin liranın altında ve yüzde 22,4'ü ne eğitimde ne istihdamda. Yurt dışına gitmek isteyen gençlerin oranı ise yüzde 42,9.
26 Eylül 2023

2022 yılında yüzde 64,7 enflasyon oranıyla karşılaşan Türkiye'de, 2023 yılı için belirlenen 8 bin 506 liralık asgari ücretin bir ailenin temel harcamalarını karşılamada yetersiz kalacağı ifade edildi. Dört kişilik bir ailenin aylık ortalama harcamaları 22 bin 364 lira olarak hesaplandı. Bu harcamalar arasında kira, faturalar, gıda, ulaşım ve diğer temel ihtiyaçlar yer alıyor. Enflasyonun 2022'deki gibi devam etmesi halinde, yıl sonunda bu tutarın 36 bin 676 liraya çıkacağı tahmin ediliyor.
5 Ocak 2023
İşaretlediklerim