Araştırmacılar, 23 insan ve 47 köpek testisini inceledi ve tüm örneklerde mikroplastik buldu. İnsan testislerinde sperm sayıları ölçülemezken, köpek testislerinde daha fazla mikroplastik ile daha düşük sperm sayısı arasında bir bağlantı gözlendi. Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz belirsiz olsa da, laboratuvar çalışmaları insan hücrelerine zarar verebileceğini öne sürüyor. New Mexico Üniversitesi’nden Prof. Şiaozjong Yu, bulgulara şaşırdığını belirtti.
23 Mayıs 2024

Her hafta bir kredi kartı büyüklüğünde plastik tükettiğimiz belirtiliyor. İçtiğimiz sudan, yediğimiz balığa ve hatta yemeklerimize koyduğumuz tuza kadar pek çok yiyecek ciddi anlamda mikro plastik içeriyor. Plastiğin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz net bilinmiyor. Ancak erken çalışmalar, plastiğin metabolik rahatsızlıklar ve sinir sistemi üzerinde toksik ve kanserojen etkiler için potansiyel risk taşıdığını gösteriyor. Tek kullanımlık plastik ürünlerin hayatımızdan çıkarılması öneriliyor.
10 Ekim 2023

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Servet Altay, mikroplastiklerin inme ve kalp krizi riskini arttırdığını açıkladı. Altay, mikroplastiklerin besinler, solunum ve cilt teması yoluyla insan vücuduna girdiğini ve şah damarı tıkanıklığı yaşayan hastalar üzerinde yapılan bir araştırmada mikroplastiklerin etkisinin ortaya konduğunu belirtti. New England Journal of Medicine’da yayımlanan bir araştırmaya göre, şah damarında mikroplastik bulunan hastaların, bulunmayanlara göre dört buçuk kat daha fazla inme, kalp krizi ve ölüm yaşadığı tespit edildi. Altay, plastik materyallerden uzak durulması ve çevreyi koruma bilincinin önemine vurgu yaptı.
12 Eylül 2024

ABD'li bir araştırma ekibi, Florida ve Louisiana'daki yunusların nefes örneklerinde mikroplastik tespit etti. Bu bulgu, mikroplastiklerin deniz memelilerinin ciğerleri üzerindeki potansiyel zararlı etkilerine dikkat çekiyor. Mikroplastiklerin çoğu, kıyafet yapımında kullanılan polyesterden geliyor ve bu parçacıkların hava yoluyla taşındığı düşünülüyor. Araştırma, yunusların insanlardan daha fazla mikroplastiğe maruz kalabileceğini öne sürüyor.
17 Ekim 2024

Rhode Island Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, mikroplastiklerin memelilerin beyinlerinde iltihaplanmaya neden olduğunu ve davranış değişikliklerine yol açabileceğini belirledi. Araştırmada, farklı yaşlardaki farelere üç hafta boyunca mikroplastikle kirlenmiş su içirildi ve farelerin beyinlerinde ve karaciğerlerinde iltihaplanma belirtileri, hayvanların davranışlarında da değişiklikler gözlendi. Bu değişiklikler, özellikle yaşlı hayvanlarda belirgindi ve insanlarda demans hastalarında görülen semptomlara benziyordu.
1 Eylül 2023

Osman Müftüoğlu, nanoplastiklerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Yazısında, bu mikroskobik plastik parçacıkların kalp krizi ve felç riskini arttırdığını belirtiyor. Ayrıca, insanların çevreyi kirletmesinin sonuçlarına değinerek, atık maddelerin doğal şartlar altında temizlenemeyecek kadar fazla olduğunu ve bu durumun insan sağlığını tehdit ettiğini vurguluyor.
16 Mart 2024

Bilim insanları, güneş ışığına maruz kalan plastik su şişelerinin toksik bileşikler saldığını tespit etti. Çin’in Jinan Üniversitesi'nden araştırmacılar, farklı ülkelerden temin edilen altı tür plastik su şişesini analiz etti ve kansere neden olabilen kimyasalların salındığını buldu. Bu durum, şişelenmiş suyun güvenliği konusunda endişeleri artırıyor ve tüketicilerin bu risklerin farkında olması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, tek bir şişenin küçük kütlesi nedeniyle bu risklerin yönetilebilir olduğu belirtiliyor.
22 Haziran 2024

Osman Müftüoğlu, mikroplastiklerin sağlık üzerindeki tehditlerinin boyutlarının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu vurguluyor. Adana Çukurova Üniversitesi ve Danimarka Roskilde Üniversitesi'nin ortak çalışması, mikroplastiklerin serum torbalarına kadar ulaştığını gösterdi. Bu durum, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel zararlarının daha da arttığını gösteriyor. Müftüoğlu, Çevre ve Sağlık Bakanlıklarının bu konuda somut adımlar atmamasını eleştiriyor.
23 Mart 2024

Türk Toraks Derneği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde mikroplastiklerin besin zincirimize girdiğini ve insan sağlığına olası zararlarına dikkat çekti. Plastik atıkların son 20 yılda iki kat arttığı ve 2019'da 353 milyon ton olduğu belirtilirken, UNEP plastik atıkların 2040'a kadar %80 azaltılmasını hedefliyor. Mikro ve nanoplastiklerin besin zincirine girişi ve sağlık üzerindeki potansiyel etkileri araştırılıyor. Türk Toraks Derneği yetkilileri, plastik atıkların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine ve deprem sonrası enkaz kaldırma çalışmalarının tehlikelerine işaret etti.
5 Haziran 2023

Gökçeada'da bulunan Türkiye'nin tek su altı deniz parkı Yıldızkoy'da yapılan bir araştırmada mikroplastik partikülleri tespit edildi. İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Murat Belivermiş ve Prof. Dr. Önder Kılıç'ın yürüttüğü çalışmada, 1 litre deniz suyunda yaklaşık üç-dört adet, kıyı kumunda ise kilogram başına yaklaşık 500 mikroplastik bulunduğu belirlendi. Araştırma sonuçları, Yıldızkoy'un yüzey suyundaki mikroplastik konsantrasyonunun dünya genelindeki bazı deniz koruma alanlarına kıyasla daha yüksek olduğunu gösteriyor. Mikroplastiklerin deniz canlıları üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve insan sağlığına zarar verebileceği vurgulanıyor.
4 Aralık 2023

5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde TEMA Vakfı, plastik kirliliğinin dünya genelinde ve Türkiye'de ulaştığı boyutları vurguladı. Vakıf, üretilen plastiklerin sadece yüzde 9'unun geri dönüştürülebildiğini ve mikroplastiklerin canlı organizmaların hatta insan vücudunun içine kadar girdiğini belirtti. Pasifik Okyanusu'nda insan etkisiyle oluşmuş 1,6 milyon kilometrekarelik plastik yığınına ve plastik atıkların çevre ve sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekildi. TEMA, plastik kullanımını azaltacak ve çevresel kirliliği önleyecek önlemler alınması gerektiğini savundu.
2 Haziran 2023

İsviçre ve diğer ülkelerden araştırmacılar, gıda ambalajlarında inceledikleri yaklaşık 14 bin kimyasaldan 3 bin 600 tanesinin kan, saç ve anne sütünde bulunduğunu keşfetti. Bu kimyasallar arasında metaller, uçucu organik bileşikler ve kansere neden olduğu bilinen diğer kimyasallar yer alıyor. Yüksek sıcaklıklar ve ambalajın türü, kimyasalların gıdaya sızma hızını etkileyebiliyor. Araştırma, geri dönüştürülmüş kağıt ve kartonun da tehlikeli olabileceğini belirtiyor.
17 Eylül 2024

Penn State Üniversitesi'nden araştırmacılar, mikroplastiklerin bulutları etkileyerek havayı kötüleştirebileceğini keşfetti. Çalışmada, mikroplastiklerin buz kristallerinin oluşumunu etkileyebileceği ve bulutları tohumlayabileceği bulundu. Mikroplastik içeren damlacıkların daha sıcak buz kristalleri ürettiği ve bu durumun hava modellerini değiştirebileceği sonucuna varıldı. Araştırma, mikroplastiklerin iklim sistemimizle etkileşimini daha iyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
16 Kasım 2024

Macaristan, Avusturya ve Slovenya'da yapılan bir araştırmada, kadın iç çamaşırlarının yüzde 10'unda hormonları bozabilen bisfenol kimyasalı tespit edildi. Bu kimyasal, Avrupa Birliği tarafından tehlikeli olarak sınıflandırılıyor ve insan sağlığına zarar verebiliyor. Araştırma, tanınmış markaların ürünlerinde daha yüksek seviyelerde bisfenol bulunduğunu ortaya koydu. Arnika gibi çevre grupları, bu tür kimyasalların tüm tüketici ürünlerinde yasaklanması gerektiğini savunuyor.
19 Ekim 2024

Brighton Üniversitesi'nden Corina Ciocan'ın baş yazarlığını yaptığı bir araştırma, Britanya'nın güneyindeki Chichester açıklarından toplanan istiridye ve midyelerde yüksek oranda fiberglas bulunduğunu ortaya koydu. İstiridyelerde kilogram başına 11 bin 220, midyelerde ise kilogram başına 2 bin 740 cam parçacığı tespit edildi. Fiberglasın deniz canlılarının sindirim sistemini etkileyebileceği, iltihaplanmaya ve üreme sağlığının azalmasına yol açabileceği belirtildi. Bu durum, okyanus kirliliği ve mikroplastik artışının ekosistem ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
10 Temmuz 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, çevre kirliliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini vurgulayarak, bu durumun kadına yönelik şiddetin bir başka boyutu olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor. Çalışmalar, çevresel kimyasalların kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göstermekte; özellikle kanser, üreme sistemi sorunları ve iç mekan kirliliği gibi konulara dikkat çekilmekte. Güler, kadınların çevre bilincinin aile ve toplum sağlığı üzerinde belirleyici olduğunu ve ekofeminizm açısından kadınların doğaya daha duyarlı yaklaştığını ifade ediyor.
29 Nisan 2024

Muş'ta plastik dolu yağışı gözlemlendi ve bu durumun nedenleri tartışılıyor. Havadaki su zerreciklerinde yoğun plastik veya kimyasal maddelerin bulunması, dolunun plastikleşmesine yol açmış olabilir. Erzincan İliç'te Amerikalı madencilerin sülfürik asit havuzları kurarak çevreye zarar verdiği ve bu durumun Doğu Anadolu'yu tehdit ettiği belirtiliyor. Ayrıca, ABD'de yapılan bir araştırma, yağmur sularına karışan mikroplastik partiküllerin ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
27 Mayıs 2024

Avrupa Birliği Komisyonu, mikroplastik içerikli ürünlerin satışını yasaklama kararını yürürlüğe soktu. Yasak, diş macunu, makyaj malzemesi, saç spreyi, yumuşatıcılar ve oyuncaklar gibi birçok ürünü kapsıyor. Ancak, geçiş süreci nedeniyle bazı ürünler bir süre daha raflarda kalacak. AB Komisyonu, 'Sıfır Kirlilik Eylem Planı' uyarınca, 2030 yılına kadar mikroplastik kirliliğini yüzde 30 oranında azaltmayı hedefliyor.
15 Ekim 2023

Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği'nin 2023 Kongresi'nde sunulan bir çalışmada, ince partikül (PM2.5) hava kirliliğine uzun süre maruz kalan kadınların meme kanseri riskinin arttığı belirlendi. Her 10 µg/m³'lük PM2.5 artışında risk %28 oranında yükseliyor. Türkiye'de PM2.5 ölçümü yeterince yapılmıyor ve ulusal sınır değeri bulunmuyor. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, hava kirliliği partiküllerinin meme tümörlerinin agresifliğini ve ilerlemesini etkileyebileceğini ve bu konuda acil laboratuvar çalışmalarının gerekliliğini vurguluyor.
10 Kasım 2023

Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi (ÇİSİP) kapsamında bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ve kurumlar, gıdalarda birden fazla pestisit kalıntısının bulunduğunu ve bu durumun 'pestisit kokteyli' olarak adlandırıldığını belirten bir rapor yayınladı. Raporda, pestisitlerin sadece tarım alanlarında değil, şehirlerde de kullanıldığı ve insan sağlığı için ciddi riskler taşıdığı vurgulanıyor. Ayrıca Türkiye'de pestisit satış ve kullanımının arttığı, bu durumun sağlık ve çevre için endişe verici olduğu ifade ediliyor. Raporda, pestisitlerin içme suyuna ve hatta anne sütüne kadar ulaşabildiği ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtiliyor.
26 Ocak 2023
İşaretlediklerim