Saadet Partisi tarafından verilen, İsrail'e ihracat kısıtlamasının etkinliğini ve İsrail ile yapılan ticaretin Gazze halkına olumsuz etkilerini tespit etmek amacıyla bir Meclis araştırma önergesi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerge, İsrail ile ticaretin kamuoyunda ve Meclis'te tartışılan önemli konulardan biri olduğu bir dönemde geldi. Saadet-Gelecek Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, hükümete bu konuda işbirliği yapma çağrısında bulundu, ancak muhalefetin desteğine rağmen önerge kabul edilmedi.
17 Nisan 2024

İstanbul Başsavcılığı, namaz kılmayanların öldürülebileceğini ve oruç tutmayanların sopalanabileceğini söyleyen ilahiyatçı Ebubekir Sifil ve imam Halil Konakcı hakkında yürütülen soruşturmada kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Halkın Kurtuluş Partisi avukatları, bu söylemler nedeniyle Sifil ve Konakcı hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak savcılık, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirterek kovuşturma yapılmamasına karar verdi.
13 Kasım 2024

Yusuf Karadaş, Kürt sorunuyla ilgili konuşmalar veya açıklamalar nedeniyle hakkında terör soruşturması açılmayan Kürt siyasetçi kalmadığını ifade etti. Karadaş, bu durumun demokratik Kürt siyasetine ve ülkedeki demokrasi güçlerine yönelik bir saldırı olduğunu belirtti. Ayrıca, Hakkâri Belediyesine kayyum atanmasının Rojava'daki yerel seçimlere karşı bir operasyon tehdidinden sonra gerçekleştiğini vurguladı. İktidarın, Kürt sorununu milliyetçi-şoven hassasiyetleri kışkırtmak ve muhalefeti etkisizleştirmek için kullandığını öne sürdü.
4 Haziran 2024

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Narin Güran'ın ölümüyle ilgili yaptığı açıklamaların ardından siyaseti bırakmayı düşündüğünü açıkladı. Ensarioğlu, Sözcü TV'ye verdiği röportajda, bir müddet dinleneceğini ve konuşmayacağını belirtti. Ensarioğlu, açıklamalarının çarpıtıldığını ve ailesinin siyasi aidiyeti üzerinden yapılan yorumların haksız olduğunu savundu. Ayrıca, sosyal medyada yapılan yargısız infazlardan rahatsız olduğunu ifade etti.
11 Eylül 2024

Çiğdem Toker, Akkuyu Nükleer Santrali'nde iki yöneticinin yolsuzluk suçlamasıyla yargılanmasına rağmen, Hürriyet gazetesinin bu konuyu ele almadan projeyi öven bir röportaj yayımlamasını eleştiriyor. Toker, projenin Türkiye için büyük önem taşıdığını ve bu tür yolsuzluk iddialarının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, bağımsız medyada eleştirel haberler çıktığında, iktidara yakın medyanın projeyi öven haberler yayımladığını belirtiyor.
10 Temmuz 2024

Barış Terkoğulu, devletin çeteleşmesinin sonucunda çetelerin devletleştiğini vurgulayan bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Güray Belhan'ın 'Ankara Paşaları' ifadesinin bakanlık tarafından rahatsız edici bulunduğu ve mahkemenin bu ifadeyi aşağılayıcı bulmadığı belirtildi. Terkoğulu, devletin üniformasının kişisel ve ideolojik çıkarlar için kullanıldığını, telefonların dinlendiğini, konumların takip edildiğini ve suçluların korunduğunu ifade etti. Sonuç olarak, yazan ve konuşanların suçlu ilan edildiğini belirtti.
4 Temmuz 2024

Akif Beki, suç örgütü lideri Sedat Peker'in 'Bir kamerayla bir tripoda yenileceksiniz' sözlerini hatırlatarak, Wattpad'in Türkiye'de erişime kapatılmasını eleştiriyor. Aile Bakanlığı'nın başvurusu üzerine Ankara 10. Sulh Ceza Hakimliği, 12 Temmuz'da Wattpad'i erişime kapattı. Beki, Wattpad'in yasaklanmasının ne ahlâkı koruyacağını ne de edebiyatın kalitesini artıracağını savunuyor. Türkiye Yayıncılar Birliği, PEN Türkiye, Uluslararası PEN, Uluslararası Yayıncılar Birliği ve Türkiye Yazarlar Sendikası da yasak kararına karşı çıkıyor.
25 Temmuz 2024

Ceren Sözeri, Türkiye'de siyasetin ve söylemlerin Mehmet Şimşek ve Mehmet Uçum tarafından belirlendiğini öne sürüyor. Şimşek'in asgari ücretle ilgili açıklamalarını eleştirirken, Uçum'un hukuksuzluğu meşrulaştırdığını iddia ediyor. Sözeri, medyanın bu durumu manipüle ettiğini ve toplumsal patlamaların önüne geçtiğini savunuyor.
7 Temmuz 2024

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Kobani davasında verilen cezalara tepki gösterdi. HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a uzun hapis cezaları verildi. Amor, bu kararların Türkiye'nin yargı bağımsızlığına zarar verdiğini ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Türk ekonomisinin güvenilir olduğu mesajını vermekte neden başarısız olduğunu gösterdiğini belirtti. Amor, bu tür adımların Türkiye'nin uluslararası güvenilirliğini zayıflattığını vurguladı.
17 Mayıs 2024

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, İstanbul Sözleşmesi'nin varlığı veya yokluğunun kadın cinayetlerini etkilemediğini ifade etti. Yanık, AK Parti'nin kadınlara önem vermediği eleştirilerine karşı çıkarak, partinin kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici tedbirler aldığını savundu. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinin arttığı iddialarına da yanıt veren Yanık, bu tartışmaların kısır bir döngüye yol açtığını ve yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
11 Ekim 2024

Kamil Tekin Sürek, politikacılar, medya yorumcuları ve habercilerin savaşın yıkıcı etkilerini sayısal verilerle ifade ettiğini, ancak barışın nasıl sağlanabileceği konusunda yeterince konuşulmadığını belirtiyor. Savaşın genişlemesi ve olası yeni çatışma alanları üzerine spekülasyonlar yapılırken, barış için somut adımların atılmadığına dikkat çekiyor. Ayrıca, geçmişte barış hareketlerinin ve barışı savunan aydınların varlığına rağmen, günümüzde bu tür bir toplumsal hareketliliğin azaldığını vurguluyor.
16 Nisan 2024

Ayşenur Arslan, eski Başbakan Tansu Çiller'in son zamanlarda gündeme gelmesinin, Murat Kurum'a destek olmak için olduğunu belirtti. Murat Kurum'un Çevre ve Şehircilik Bakanlığı döneminde, Çiller ailesine ait bir şirketin Kilyos'taki arazisinin imar planını değiştirerek doğal SİT alanını imara açtığı iddia edildi. Bu değişiklik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından itiraz edilse de, Bakanlık itirazı reddetti ve plan mahkemeye taşındı. Mahkeme, inşaat alanını beş kat artıran plan değişikliğini iptal etti.
24 Şubat 2024

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Audi A8 kullanması, devletin tasarruf politikaları bağlamında eleştirilere neden oldu. Ahmet Hakan, Erbaş'ın bu durumu açıklamakla yükümlü olduğunu belirtiyor çünkü bu durum, ekonomik politikalar, israf tartışmaları ve dini inandırıcılık gibi birçok önemli konuyu etkiliyor. Erbaş'ın suskunluğu, bu konuların daha da karmaşıklaşmasına yol açabilir ve AK Parti'nin imajını zedeleyebilir.
30 Nisan 2024

İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD), 'unutulma hakkı' adı altında birçok kamuyu ilgilendiren haberin sansürlendiğini ve bunun toplumsal hafızayı yok ettiğini belirten bir rapor yayımladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu sansürün ifade ve basın özgürlüğüne zarar verdiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi, 5651 sayılı yasanın 9. maddesini iptal etmesine rağmen, sulh ceza hakimliklerinin bu madde kapsamında karar vermeye devam ettiğini belirtti. İFÖD, arşiv değeri olan birçok haberin sansürlendiğini ve bu durumun toplumsal hafızaya zarar verdiğini raporladı.
7 Haziran 2024

Eser Karakaş, AKP'li Ayşe Böhürler'in, Türkiye'de Türkçe dışındaki anadillerin kullanımı hakkında yaptığı açıklamaları eleştiriyor. Karakaş, Böhürler'in 28 Şubat döneminde türban yasağı konusunda kullanılan mantığı, bugün anadillerin kullanımı konusunda sergilediğini belirtiyor. Böhürler'in kamusal alan yerine 'sosyal yaşam' ifadesini kullanarak, 28 Şubat döneminin mantığını benimsediğini ve bu yaklaşımıyla eleştirilere maruz kaldığını ifade ediyor. Karakaş, Böhürler'in bu tutumunun, anadil konusunda farklı görüşleri olanları zor durumda bırakabileceğini öne sürüyor.
27 Şubat 2024

Feyza Altun, şeriat hakkında küfürlü ve argüman sunmayan bir paylaşım yaptı. Bu paylaşıma gelen tepkiler de benzer düzeyde küfürlü ve düzeysizdi. Ahmet Hakan, Altun'un şeriat hakkında doğru bir anlam vermediğini, sadece adına yapılan ilkel uygulamalara odaklandığını ve kavramsal düzeyde konudan habersiz olduğunu belirtti. Hakan'a göre, Altun'un bu tavrı kınanmalı ancak gözaltı gibi bir tedbirle karşılık verilmemelidir.
20 Şubat 2024

AKP milletvekili Galip Ensarioğlu, Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak sosyal medyada yayılan ve Salim Güran ile birlikte olduğu iddia edilen fotoğraf hakkında açıklama yaptı. Ensarioğlu, fotoğrafı hatırlamadığını ve fotoğraftaki kişilerin Salim Güran olmadığını belirtti. Ayrıca, basın ve sosyal medyanın konuyu çarpıttığını ve kendisine yönelik haksız suçlamalar yapıldığını ifade etti. Ensarioğlu, aileyi tanıdığını ancak cinayetle ilgisi olmadığını vurguladı.
18 Eylül 2024

Nuray Sancar, Türkiye'de 'yeryüzünün imarı' adı altında halkın toprakları, madenleri, dereleri ve tarım arazilerinin yağmalanmasının son örneğinin İliç'te yaşandığını belirtiyor. Adaletin sadece iktidarın kıymetlilerine işlediği bir ortamda, şeriat ve hilafet taleplerinin arttığını ve bu taleplerin yoksullara adaletin boşluğunu dolduracağı vaadiyle sunulduğunu ifade ediyor. Sancar, iktidarın baskıcı yöntemlere başvurarak bu taleplerin önünü kesmeye çalıştığını ve halkın adil bir düzen talebinin rejimi bir eşikte olduğunu gösterdiğini vurguluyor.
23 Şubat 2024

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Orhaneli Termik Santrali'nin bacalarının filtresiz çalıştırıldığını ve bu durumun bölge halkının sağlığını olumsuz etkilediğini belirtti. Santral, 2014 yılında özelleştirilmiş ve Çelikler İnşaat ve Sanayi AŞ'ye satılmıştı. Pala, daha önce Meclis'e verdiği soru önergesinde, termik santrallerin çevresinde yaşayan insanların sağlığını olumsuz etkilediğini kanıtlayan bilimsel araştırmalara dikkat çekmişti. Pala, yetkilileri göreve çağırarak, santralin filtresiz çalıştırılmasına göz yuman kamu yöneticilerini sorumlu tuttu.
21 Ağustos 2024

Ayşenur Arslan, Menzil tarikatının Türkiye'deki etkisini ele alıyor ve bu konuda ciddi bir tehlike olduğunu vurguluyor. İsmail Arı'nın Menzil üzerine yazdığı araştırma kitabının kısa sürede üçüncü baskıya ulaşmasını örnek göstererek, tarikatın kadın ve erkekler üzerindeki olumsuz etkilerine ve siyasi gücüne dikkat çekiyor. Arslan, Menzil'in Türkiye'nin önemli organlarını sarmış bir kanser metaforu kullanarak, bu yapıyla mücadelenin önemini vurguluyor.
17 Şubat 2024
İşaretlediklerim