İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa'da düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde Avrupa'nın mülteci politikasını eleştirdi. İmamoğlu, Avrupa'nın mülteci sorununu Türkiye gibi ülkelere yıkmasının hem Türkiye'ye hem de mültecilere büyük bir haksızlık olduğunu belirtti. Ayrıca, bu politikanın Avrupa'nın demokratik değerlerine zarar verdiğini ve uluslararası dayanışma kavramına olan inancı sarstığını vurguladı. İmamoğlu, mülteci sorununun çözümünün göç veren ülkelerde ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanmasından geçtiğini ifade etti.
13 Eylül 2024

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ve Suriye'nin terörist gruplara karşı işbirliği yapmasının hem mümkün hem de gerekli olduğunu ifade etti. Gül, Kürtlerin eşit vatandaş olarak tüm haklardan yararlanmaları gerektiğini vurgularken, PKK ile Kürt halkı arasında net bir ayrım yapılması gerektiğini belirtti. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin terörist başının tecridinin kaldırılması yönündeki çağrısı sonrası çözüm süreci tartışmaları yeniden gündeme geldi. Gül, Adana Mutabakatı'nın bu tür bir işbirliği için temel teşkil edebileceğini söyledi.
15 Kasım 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79'uncu Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'ye gitmeden önce yaptığı basın toplantısında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeye hazır olduklarını belirtti. Erdoğan, Suriye'deki gerilimin sona ermesi ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye'nin birlikte adımlar atması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, İsrail'in Lübnan'a yönelik siber saldırılarını eleştirerek, bu saldırıların devlet terörü olduğunu ifade etti. Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda dünya liderleriyle görüşmeler yapacağını ve Filistin'deki durumu ele alacaklarını da belirtti.
21 Eylül 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye Başkanı Beşar Esad ile görüşme planını gerçekleştirmek için Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı görevlendirdiğini açıkladı. Erdoğan, NATO Zirvesi sonrası ABD'den dönerken gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'de adil bir barışın mümkün olduğunu ve bu sürecin Türkiye'ye fayda sağlayacağını belirtti. Erdoğan, ABD ve İran'ın da bu gelişmelerden memnuniyet duyması gerektiğini ifade etti.
12 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esad ile barışmak istediklerini açıkladı ve bu talebi çeşitli açıklamalarında yineledi. Türkiye'nin Esad ile barışmak istemesinin iki temel nedeni var: Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın devlet kurma çabasını engellemek ve Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların bir kısmının geri dönüşünü sağlamak. Türkiye, Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) korumaya devam edecek ve ÖSO'nun Suriye Milli Ordusu içinde yer alabileceğini düşünüyor.
14 Temmuz 2024

Yusuf Karadaş, Erdoğan iktidarının Suriye ile normalleşme girişimlerinin, Kürtlere karşı işbirliği yapılan günlere geri dönmekten ibaret olduğunu savunuyor. Karadaş, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını sürdürme ve cihatçı grupları destekleme politikasının devam ettiğini belirtiyor. Ayrıca, CHP'nin bu politikaya karşı nasıl bir tutum alacağı ve Kürt sorununu barışçıl-demokratik yollarla çözme konusunda açık bir duruş sergileyip sergilemeyeceği sorgulanıyor.
12 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AKP'li Bekir Bozdağ ve DEM Partililer Sırrı Süreyya Önder ile Ahmet Türk, Şenyaşar ve Yıldız ailelerinin barış yemeğine katılacak. Emine Şenyaşar'ın adalet nöbeti, oğlu Fadıl Şenyaşar'ın tahliyesiyle sona erdi ve iki ailenin barışması için yapılan görüşmeler sonuç verdi. Barış yemeği, Suruç'ta düzenlenecek ve bu buluşmanın yeni bir barış sürecine önayak olması bekleniyor. Bu gelişme, Türkiye'de toplumsal barış ve siyasi diyalog açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
24 Ekim 2024

İbrahim Kiras, Türkiye'nin Suriye iç savaşından kaçan sığınmacılarla ilgili bir politika geliştirmediğini vurguluyor. Kiras, sığınmacıların entegrasyonu ve geri dönüş şartları gibi konularda net bir strateji olmadığını belirtiyor. Kayseri ve diğer şehirlerde yaşanan olayların, sığınmacı sorununun Türkiye için ciddi bir problem haline geldiğini gösterdiğini ifade ediyor. Ayrıca, Avrupa ülkelerinin milli göç politikalarına sahip olduğunu, ancak Türkiye'de böyle bir politikanın bulunmadığını eleştiriyor.
4 Temmuz 2024

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye ve Suriye'nin uygun koşullar oluştuğu takdirde bakanlar düzeyinde bir araya gelebileceğini belirtti. Bu görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Henüz kesin bir tarih veya detay verilmemiş olsa da, bu açıklama iki ülke arasındaki diplomatik temasların artabileceğine işaret ediyor.
12 Ağustos 2024

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ancak Türk askerlerinin Suriye'den çekilmesi durumunda görüşebileceğini belirtti. Erdoğan, Esad ile ilişkileri düzeltmek için diyalog çağrısında bulunmuştu. Esad, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını ve 'teröre' desteğini sonlandırması gerektiğini vurguladı. Şam yönetimi, Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu'nu terörist olarak nitelendiriyor.
15 Temmuz 2024

AK Parti hükümeti, Suriye ile normalleşme adımları atarken, Suriye heyetinin Arap Birliği toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın konuşması sırasında salonu terk etmesiyle diplomatik bir kriz yaşandı. Ankara, Suriye topraklarındaki Türk askerlerini çekmeden önce bir formül geliştirmek için çalışıyor ve bu süreçte Rusya'nın arabuluculuğuna başvuruyor. Türkiye, Esad'dan rejim muhalifleriyle barışmasını ve PYD-YPG ile uzlaşmaktan kaçınmasını talep ediyor. Ancak Şam yönetimi, Türkiye'nin Suriye topraklarındaki varlığından rahatsız ve öncelikli olarak Türk askerlerinin geri çekilmesini istiyor.
16 Eylül 2024

Suriye Devlet Başkanı Esad, Ankara-Şam normalleşme sürecine ilişkin yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi ve silahlı gruplara desteğini kesmesi gerektiğini belirtti. Esad, Ankara ile doğrudan temas yerine ara bulucu ülkelerin garantörlüğünü istediğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin ne istediğini anlamadıklarını ve aracı ülkelerin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade etti. Türkiye'den yapılan resmi açıklamalar ise genellikle bir Erdoğan-Esad görüşmesi üzerine odaklanıyor.
18 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kazakistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a bir davet yapabileceklerini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'ye dostluk elini uzattığını ve bölgede bir terör devleti kurulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Ayrıca, Suriye'de barışın sağlanmasının milyonlarca insanın ülkelerine geri dönmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.
5 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'i Türkiye'ye davet edebileceklerini ve Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirmek istediklerini belirtti. Erdoğan, bu davetin her an olabileceğini ifade etti. Ayrıca, İsrail ve Hamas arasında daimi ateşkes için olumlu adımlar atıldığını ve İsrail'in çatışmaları bölgeye yayma niyetinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
7 Temmuz 2024

Mustafa Karaalioğlu, Kayseri'de yaşanan olaylar ve diğer şehirlerdeki benzer tatsız olaylar üzerine düşünülmesi gerektiğini vurguluyor. Suriyeli göçmenlerin savunmasız ve tedirgin olduklarını belirten Karaalioğlu, bu insanlara karşı yapılanların insanlık ayıbı olduğunu ifade ediyor. Suriyelilerin geri gönderilmesi için gerçekçi olunması gerektiğini ve mevcut durumu kabullenmenin ilk şart olduğunu savunuyor. Suriyelilerin geri dönecekleri yerin güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor.
6 Temmuz 2024

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yayımlanan bildiride, Suriye'deki nifak girişimlerine izin verilmeyeceği vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, Suriye'deki duruma dikkat çekildi ve iki halkın kadim dostluğunu hedef alan kışkırtmalara müsaade edilmeyeceği belirtildi. Ayrıca, Suriye topraklarının bölücü terörden arındırılmasının önemi vurgulandı.
25 Temmuz 2024

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Esad'a yaptığı barış çağrısının herhangi bir çaresizlik veya zayıflık göstergesi olmadığını vurguladı. Fidan, bu çağrının liderlik vizyonunun bir yansıması olduğunu ve Suriye'deki karmaşık durumun çözümü için önemli bir adım olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin Suriye'deki muhaliflerle olan ilişkisini ve mülteci politikasını da ele aldı.
14 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kırım Platformu Dördüncü Liderler Zirvesi'ne gönderdiği video mesajında, Kırım'ın Ukrayna'ya iadesinin uluslararası hukukun bir gereği olduğunu belirtti. Erdoğan, Kırım Tatar halkının sürgününün 80'inci yıl dönümüne dikkat çekerek, Türkiye'nin Kırım'ın ilhakına karşı olduğunu ve Kırım Tatar Türklerinin haklarının korunmasının dış politikalarının öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. Ayrıca, Ukrayna hükümetinin Kırım Tatar Türklerinin haklarını güçlendirmek için yaptığı hukuki düzenlemelerden memnuniyet duyduğunu ifade etti.
11 Eylül 2024

Hediye Levent, Suriye'deki BAAS Partisi kongresinde Beşşar Esad'ın Kuzey Suriye meselesini birkaç ay içinde çözeceklerini ve askeri operasyonu reddettiklerini söylediği iddialarını değerlendiriyor. Esad yönetiminin Suriye Kürtlerini güvenlik çerçevesinde gördüğünü ve askeri seçenekleri reddettiğini belirtiyor. Türkiye'de ise Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi'nin Türkiye'ye askeri seçenekler yerine diyalog çağrısında bulunduğu konuşması öne çıkarılıyor. Şam ve Ankara'nın Suriye Kürtleri konusundaki söylemlerinin örtüşmediği ve Şam'ın Türkiye'nin Suriye'deki varlığını daha büyük bir tehdit olarak gördüğü vurgulanıyor.
31 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Esat rejiminin devrileceği beklentisiyle milyonlarca Suriyeliye açık kapı politikası uyguladığını ve bu politikanın beklenen sonuçları vermediğini belirtiyor. Suriyelilerin yanı sıra Irak, Afganistan, Sudan ve Somali'den de gelenlerin olduğunu ve aralarında IŞID ve PKK üyelerinin de bulunduğunu ifade ediyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını tahrip ettiğini, işsizliği artırdığını ve millî kimliğe zarar verdiğini vurguluyor. Ayrıca, AB'den alınan fonların doğru kullanılmadığını ve halkın büyük bir kısmının sığınmacılardan hoşlanmadığını belirtiyor.
28 Mayıs 2024
İşaretlediklerim