CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, devletin genel durumunu altı başlık altında değerlendirdi. Erdoğdu, devlet kurumlarında tarikat personeli bulunduğunu, güvenlik güçlerinin siyasi baskı altında olduğunu, Maliye'de vergi ödemeyen imtiyazlı şirketlerin bulunduğunu, Hazine'nin seçimler nedeniyle boşaltıldığını, kamu bankalarının kara deliğe döndüğünü ve Merkez Bankası'nın teknik olarak iflas etmiş görüntüsü verdiğini iddia etti. Ayrıca, ekonomik bir depremin yakın olduğunu ve ek vergilerin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
18 Mayıs 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.
16 Nisan 2024

CHP, ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan sorunların nedenlerini ve alınması gereken önlemleri belirlemek amacıyla bir araştırma önergesi verdi. Önerge, kira fiyatlarındaki artışlar ve bu durumun yol açtığı sosyal sorunlara dikkat çekiyordu. Ancak, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla bu önerge reddedildi. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, kira fiyatlarının kontrol dışı arttığını ve bu durumun toplumsal sorunlara yol açtığını belirtti.
8 Aralık 2023

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Türkiye'de vatandaşların asıl gündeminin ekonomik kriz olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, hükümetin gerçek sorunları örtbas etmek için yapay gündemler oluşturduğunu ve vatandaşların aklıyla alay edildiğini iddia etti. Kendisinin iktidara gelmesi halinde demokrasinin güçleneceğini, ekonominin iyileşeceğini ve bolluk bereketin geleceğini ifade etti. Ayrıca, her türlü terör ve dini istismar edenlere lanet okuduğunu ve dürüst insanlarla yola devam edeceğini belirtti.
9 Nisan 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

CHP, yüksek enflasyonun neden olduğu toplumsal tahribatın araştırılması için Meclis’e bir önerge sundu. CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, enflasyonun toplumsal yapıda ciddi tahribatlara neden olduğunu ve servet eşitsizliğini derinleştirdiğini belirtti. Öneri, diğer muhalefet partilerinin desteğine rağmen AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
5 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, son sekiz ayda konut fiyat artışının TÜFE’nin altında kalmasının konut balonunun sönmesine yetmeyeceğini belirtti. Konut fiyatlarının dolar kuru ile birlikte arttığını, ancak halkın satın alma gücünün düştüğünü ve konut talebinin azaldığını vurguladı. Yabancıya konut satışında da ciddi bir düşüş olduğunu ve bunun nedenleri arasında güven sorunu ve mülteci sorununun etkili olduğunu ifade etti. Korkmaz, kara para ile mücadelede başarılı olunması durumunda konut fiyatlarının reel olarak yeniden artmayacağını öngördü.
19 Mayıs 2024

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, borsadaki dalgalanmalar ve küçük yatırımcıların spekülatörler tarafından mağdur edilmesi konusunda mevcut hükümeti eleştirdi. Yılmaz, millet ittifakının iktidara gelmesi durumunda borsadaki düzeni değiştirerek güveni tesis edeceklerini ve küçük yatırımcıları koruyacaklarını belirtti. Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) görevini yerine getirmediğini ve liyakatsiz olduğunu ifade etti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Yılmaz'ın ekonominin başına getirilmesi gerektiğini savunan bir tweet'i beğendiği de haberde yer aldı.
4 Mayıs 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açığı ve kısa vadeli dış borçlarının döviz ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Özel sektörün döviz pozisyon açığının yüksek olduğunu ve dolar kurunun dünya genelinde düşmediğini vurguluyor. ABD'nin faiz politikalarının dolar endeksini etkilediğini, Türkiye'de ise TL enflasyonunun yüksek seyrettiğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut ekonomi yönetiminin günü kurtarmaya odaklı politikalarının ekonomik kırılganlığı artırdığını savunuyor.
29 Mayıs 2024

Yusuf Ziya Cömert, Mehmet Şimşek'in enflasyonla mücadele konusunda halkı ikna etme gerekliliğinden bahsettiğini ancak somut bir plan sunmadığını eleştiriyor. Cömert, Şimşek'in önerdiği muhtemel politikaların adaletsiz olduğunu ve özellikle dar gelirli vatandaşları olumsuz etkileyeceğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye'deki vergi sisteminin dolaylı vergilere dayalı olması ve bu durumun zengin ile yoksul arasındaki eşitsizliği artırdığını belirtiyor. Cömert, gelir dağılımı adaletsizliğini gidermek için vergi reformunun gerekli olduğunu vurguluyor.
19 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik gelişiminde iki önemli dönemi; 1933-1938 devletçilik dönemi ve 1963-1968 karma ekonomi dönemini, her iki dönemin de hem büyüme hem de sosyal gelişme getirdiğini belirtti. Ancak, darbe sonrası dönemde ve son siyasi iktidar altında, kalkınma hedeflerinin geri planda kaldığını, büyüme odaklı politikaların öne çıktığını ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kaldırılmasıyla kalkınma politikalarının rafa kaldırıldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin mevcut durumda kalkınma sağlayacak beşeri, demokrasi ve hukuki altyapıya sahip olmadığını, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasının dünya refahı ve barışı için de önemli olduğunu vurguladı.
21 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin millî dış ticaret politikasının olmadığını, özellikle Çin'den yapılan ithalatlarda teknoloji ürünleri yerine daha düşük katma değerli ürünlerin tercih edildiğini belirtiyor. Üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanıldığını ve hükümetin bu konuda bir iyileştirme programına sahip olmadığını ifade ediyor. Dış borçların çevrilmesi için yüksek faiz oranları ödendiğini, altın ithalatına getirilen kotaların hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurduğunu, kaçak altın ticaretinin arttığını vurguluyor.
19 Mart 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Esfender Korkmaz, üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki yüksek farkın nedeninin, hükûmetin tarımsal destekleri yeterince sağlamamasından kaynaklandığını belirtti. 2007'de çıkarılan bir kanunla, millî gelirin en az yüzde biri kadar tarımsal destek sağlanması gerekirken, hükûmetin bu miktarı millî gelirin sadece 0,44'ü kadar verdiğini ifade etti. Korkmaz'a göre, hükûmetin bu tutumu, perakende fiyatlarının düşmesini engelliyor ve fiyat kontrolü yapmasını zorlaştırıyor.
25 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni dönemde vergi zamlarına başlaması ve akaryakıta yapılan ÖTV zammı sonrası, CHP 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaparak hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Güler Işıkcevahir, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıları dile getirerek, CHP'nin bu sorunlara çözüm sunacağını ve halkın iktidarını kuracaklarını belirtti.
17 Temmuz 2023

Yalçın Karatepe, seçimlerin ardından hükümetin faizleri ve vergileri artırma planları olduğunu belirtiyor. Seçim öncesinde faiz artışına cesaret edilemeyeceğini, ancak 31 Mart sonrasında faizlerin artırılacağını ve bu durumun yurtiçi talebi kısmak için yapıldığını ifade ediyor. Ayrıca, bütçe dengesini sağlamak adına vergi oranlarında da artışa gidileceğini, bu durumun enflasyonu daha da artıracağını ve vatandaşın yoksullaşmasına neden olacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik sorunlarını kabul ederek, bu sorunları aşacak irade, potansiyel ve programın mevcut olduğunu belirtti. Ekonomik sıkıntıların küresel krizlerin etkisiyle arttığını ve bu durumun vatandaşları bunalttığını ifade etti. Ayrıca, enflasyonun vatandaşların günlük hayatından çıkarılacağını ve bu konuda atılacak adımlara destek beklediğini söyledi.
21 Ağustos 2023

Esfender Korkmaz, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 779 şirkete el konulduğunu belirtmesi ve gerekirse yeni şirketlere de el konulabileceğini söylemesi üzerine, bu durumun Türkiye'deki şirketlerin iflas riskini nasıl artırdığını ele alıyor. Korkmaz, FETÖ örgütüne ait şirketlerin nasıl bu kadar mal ve mülk sahibi olduğunu ve devletin bu duruma nasıl izin verdiğini sorguluyor. Ayrıca, Türkiye'deki büyük şirketlerin yurt dışında yatırım yapmak için bankalardan aldıkları krediler ve bu durumun Türkiye ekonomisine etkileri üzerinde duruyor. 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım sermayesi giriş ve çıkışlarının dengesizliği de vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024
İşaretlediklerim