Bolivya'da, araştırmacı Heinz Arno Drawert tarafından, su dışında saatlerce yaşayabilen ve farklı bir nefes alma yöntemine sahip yeni bir balık türü keşfedildi. Bu balık, yaklaşık beş santimetre boyunda, yeşilimsi kurşuni renkte ve renkli desenlere sahip olup, ormanlardaki geçici su ekosistemlerinde yaşıyor. Yumurtaları kuraklığa dayanıklı olan bu tür, yaşam alanlarının büyük bir kısmının yok olduğu için koruma altına alınması gerektiğini vurgulayan Drawert, doğal yaşam alanlarının yüzde 60 ila 70'inin kaybedildiğini belirtiyor.
16 Temmuz 2023

Birleşik Krallık'ın Oxford şehrinde meydana gelen gizemli patlamanın, yıldırım düşmesi sonucu olduğu belirtildi. Sosyal medyada paylaşılan görsellerde gökyüzünü aydınlatan büyük bir alev topu görülüyor. Patlamanın, gıda atıklarını biyogaza dönüştüren Severn Trent Green Enerji Santrali'nde meydana geldiği ve yıldırımın, tesisteki biyogaz tanklarından birini patlattığı açıklandı. Olayda herhangi bir can kaybı veya yaralanma olmadığı bildirildi.
2 Ekim 2023

İsrail'deki Negev Ben-Gurion Üniversitesi'nden bilim insanları, Japon balıklarının navigasyon sistemini incelemek için bir cihaz geliştirdi. Bu cihaz sayesinde balıkların yönlerini bulurken beyinlerindeki sinirsel aktivite izlendi. Araştırma sonucunda, Japon balıklarının memelilerden farklı olarak, tam konumları belirleyen özel nöronlar yerine, sınırlara veya engellere yaklaştıkça ateşlenen nöronlara dayalı bir navigasyon sistemi kullandıkları keşfedildi. Bu bulgular, balıkların çevresel değişikliklere adaptasyonunu anlamak için önemli olabilir.
27 Nisan 2023

Britanya'nın özerk bölgelerinden Orkney Adaları, Britanya ve İskoçya yönetimlerinden yeterli destek alamadıklarını belirterek, statülerini değiştirmeyi veya Norveç, Danimarka ya da İzlanda'ya katılmayı tartışıyor. Orkney Adaları Konseyi Başkanı James Stockan, adaların ekonomik katkılarına rağmen yeterli desteği görmediklerini ifade etti. 2017'de yapılan oylamada bağımsızlık desteklenmese de daha fazla özerklik arayışı belirlenmişti. Adaların tarihi bağlarına da değinen Stockan, Norveç'e olan tarihi bağlarına atıfta bulunarak halkın bu konudaki merakını dile getirdi.
3 Temmuz 2023

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 19 spiral galaksinin son derece ayrıntılı görüntülerini çekti. Oxford Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bu görüntülerin şimdiye kadar elde edilmiş en keskin uzay görüntüleri olduğunu belirtiyor. JWST, iki yıl önce yörüngeye fırlatılmış ve uzak nesneleri görüntüleyebilmek için hassas aletlerle donatılmıştı. Görüntüler, galaksilerin yapısı ve evrimi, yıldız oluşumu gibi konularda bilgi eksikliklerini tamamlamada önemli bir rol oynayacak.
1 Şubat 2024

Barcelona Futbol Kulübü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde Pantone ile işbirliği yaparak oluşturduğu 'Lila Barça' adında yeni bir rengi tanıttı. Bu renk, kulübün orijinal renkleri olan bordo ve mavi renklerinin bir karışımıdır ve 'Eşitlik renklerimizde var' mesajıyla cinsiyet eşitliğine dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. 'Lila Barça', Mart ayı boyunca takımın sosyal medya hesaplarında, kol bantlarında ve diğer aksesuarlarda kullanılacak ve cinsiyet eşitliğini destekleyen projelerde yer alacak.
9 Mart 2023

Oda sıcaklığında ve basıncında çalıştığı iddia edilen süper iletken LK-99, bilim dünyasında tartışma konusu oldu. LK-99, bakırla aşılanmış, kurşun, oksijen ve fosfordan yapılmış çok kristalli bir malzeme. Ancak, bu iddiaların doğruluğu konusunda bilim dünyasında şüpheler bulunuyor. İlk olarak yayımlanan iki ön baskı arasında tutarsızlıklar olduğu ve gerekli testlerin yapılmadığı belirtiliyor. LK-99'un oda sıcaklığında çalışan bir süper iletken olması durumunda, bu, süper iletkenlerin kullanımını kolaylaştırabilir.
7 Ağustos 2023

Antarktika Yarımadası, iklim değişikliği nedeniyle küresel ortalamadan beş kat daha hızlı ısınıyor ve bu durum bölgenin yeşillenmesine yol açıyor. NASA ve Landsat programının uydu görüntüleri, 1986-2021 yılları arasında bitki örtüsündeki değişimleri analiz etti ve 2016-2021 döneminde yeşillenme hızının yüzde 30 arttığını ortaya koydu. Bilim insanları, bu değişimin insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerini gösterdiğini ve istilacı türlerin bölgeye girmesiyle doğal yaşamın tehlikeye girebileceğini belirtiyor.
5 Ekim 2024

İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde, artan hava sıcaklıklarıyla birlikte denizde yoğun alg oluşumu gözlemlendi. Bu durum, bazı bölgelerde deniz renginin kızıla ve sarıya dönmesine neden oldu ve dronla görüntülendi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, bu renk değişiminin lokal bir artık girdisinden kaynaklanabileceğini belirtti. Tekne sahibi Murat Kömürcü ise bu durumun endişe verici olduğunu ifade etti.
2 Haziran 2024

NASA'nın yayınladığı görüntüler, Sahra Çölü'nün bazı bölgelerinin normalden çok daha yeşil olduğunu gösterdi. Bu durum, Atlantik'teki kasırga sezonunun beklenenden daha ılımlı geçmesi ve Afrika kıyılarındaki fırtınaların kuzeye kaymasıyla ilişkilendirildi. Bilim insanları, yağış bölgesinin kuzeye kaymasını küresel ısınmanın etkilerine bağlıyor. Yeşillikteki en büyük artış Nijerya, Sudan, Etiyopya ve genel olarak Kuzey-Orta Afrika'da görülürken, güneyde Kamerun, Gine ve Gana gibi ülkelerde düşüş gözlendi.
25 Eylül 2024

Uzmanlar, iklim değişikliğinin meteorolojik koşulları daha kuzeye kaydırarak Sahra Çölü ve Antarktika'da yeşil alanların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Fas'ta yaşanan aşırı yağışlar Sahra Çölü'nde küçük göller oluştururken, Antarktika'da sıcak hava dalgaları normalin üzerinde sıcaklıklar kaydedilmesine yol açtı. Bu değişiklikler, her iki bölgenin bitki örtüsünde değişimlerin yaşanabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadeli etkilerinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Ekim 2024

Uzmanlar, iklim değişikliğinin meteorolojik koşulları daha kuzeye kaydırarak Sahra Çölü ve Antarktika'da yeşil alanların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Fas'ta yaşanan aşırı yağışlar Sahra Çölü'nde küçük göller oluştururken, Antarktika'da sıcak hava dalgaları normalin üzerinde sıcaklıklar kaydedilmesine yol açtı. Bu değişiklikler, her iki bölgenin bitki örtüsünde değişimlerin yaşanabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadeli etkilerinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Ekim 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün yaptığı dört günlük araştırma sonucunda, Marmara Denizi'nin ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı yaşadığı tespit edildi. Araştırmada deniz suyu sıcaklıklarının artması, kirlilik ve oksijen azlığı gibi birçok parametre incelendi. Özellikle Doğu Marmara'da nitrat seviyelerinin düşmesi ve hidrojen sülfür gazının oluşma riski, deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Marmara Denizi'ndeki bu durumun, tarımsal girdiler ve şehirlerin arıtılmamış atık sularından kaynaklandığı belirtiliyor.
12 Ağustos 2024

Çanakkale'nin Ezine ilçesinde bulunan Pembe Göl, yılın bazı dönemlerinde kiremit ve pembe renklere bürünüyor. Bu renk değişimi, gölde bulunan 'dunaliella salina' adlı mikroskobik canlının sıcaklık ve tuzluluğun artmasıyla fazla üremesi sonucu gerçekleşiyor. Özellikle ağustos, eylül ve bazen ekim aylarında gözlemlenen bu durum, gölün turistik cazibesini artırıyor. Göl, yoğun tuz oranı nedeniyle gözle görülür canlı yaşamına ev sahipliği yapmıyor.
22 Ağustos 2024

Amasya şehir merkezinden geçen Yeşilırmak'ta balık ölümleri tespit edildi. Irmağın su renginin değişmesiyle birlikte yüzeye çok sayıda ölü balık çıktı. Vatandaşların durumu yetkililere bildirmesi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü inceleme başlattı. Ölü balıkların kıyıya vurması ve suyun koyulaşması üzerine yapılan incelemeler devam ediyor.
29 Haziran 2024

Marmara Denizi'nde müsilaj nedeniyle balık çeşitliliği yüzde 25 azaldı, ancak köpek balığı ve vatoz gibi türlerin sayısında yüzde 100'e yakın artış gözlendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nin yaptığı araştırmalar, müsilajın deniz ekosistemine olan olumsuz etkilerini ortaya koydu. Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nin biyolojik koridor olma özelliği nedeniyle bu durumun Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi'ni de etkileyebileceğini belirtti. Müsilajın, deniz süngerlerinin toplu ölümüne ve mercanlarda yüzde 30'lara varan kayıplara neden olduğu da vurgulandı.
7 Haziran 2024

Penn State Üniversitesi'nden araştırmacılar, mikroplastiklerin bulutları etkileyerek havayı kötüleştirebileceğini keşfetti. Çalışmada, mikroplastiklerin buz kristallerinin oluşumunu etkileyebileceği ve bulutları tohumlayabileceği bulundu. Mikroplastik içeren damlacıkların daha sıcak buz kristalleri ürettiği ve bu durumun hava modellerini değiştirebileceği sonucuna varıldı. Araştırma, mikroplastiklerin iklim sistemimizle etkileşimini daha iyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
16 Kasım 2024
İşaretlediklerim