Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Türkiye'deki çocuk istihdamındaki artışa ve ciddiyetine dikkat çekti. TÜİK'in 'İstatistiklerle Çocuk 2023' raporuna göre, 2021'den 2023'e kadar çocuk istihdamı 239 bin kişi artarak 759 bine ulaştı. Çocuk istihdam oranı ise yaklaşık 6 puan artışla %19,6'ya yükseldi. DİSK, 15 yaş altı ve tarımsal alanda mevsimlik çalışan çocukların durumunun daha da vahim olduğunu belirtti.
23 Nisan 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 117. sırada yer almasına tepki gösterdi ve bu sıralamanın haksızlık olduğunu savundu. Tunç, endeksin objektif kriterlere dayanmadığını ve Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformların yansıtılmadığını belirtti. Ayrıca, cezasızlık algısını kırmak için bazı kanunlarda değişiklikler yapılacağını ve hakim savcı sayısının artırılması gerektiğini ifade etti. Tunç, Türkiye'nin AİHM kararlarına uyum oranının Avrupa ortalamasının üzerinde olduğunu da vurguladı.
29 Kasım 2024

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) verilerine göre, Türkiye 2024 yılında 338 bin 161 yabancı öğrenci sayısıyla dünya sıralamasında ilk 10 ülke arasına girdi. Türkiye'deki üniversitelerde toplam 7 milyon 109 bin 270 öğrenci öğrenim görüyor ve bu öğrencilerin 338 bin 161'i yabancı uyruklu. Türkiye'ye en çok öğrenci gönderen ülkeler arasında Suriye, Azerbaycan ve Türkmenistan gibi ülkeler bulunuyor. Türkiye'de uluslararası öğrencilerin oranı %4,76 iken, bu oran diğer ülkelerde farklılık gösteriyor.
16 Mart 2024

Avrupa Birliği Komisyonu, 2024 genişleme paketi kapsamında Türkiye Raporu'nu yayımladı. Raporda, Türkiye'de demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler dile getirildi. Türkiye'nin göçmenler konusundaki çabaları takdir edilirken, AB ile Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğunda ilerleme kaydedilmediği belirtildi. Ayrıca, Türkiye'nin dış politikadaki bazı tutumlarının AB ile uyumsuz olduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu'na göre, Türkiye 143 ülke arasında 98'inci sırada yer alarak mutluluk düzeyinde düşüş yaşadı. Araştırma, insanların yaşamlarını 0 ile 10 arası bir ölçekte değerlendirmeleriyle oluşturuldu ve Türkiye son üç yılın ortalamasına göre 0.2 puan düşüşle 4.9 puan aldı. Raporda, gençler arasında artan mutsuzluk, sosyal medyanın olumsuz yönleri ve ekonomik eşitsizlik gibi faktörlerin mutluluğu etkileyebileceği belirtildi. Ayrıca, ABD ilk kez ilk 20'den çıkarak 23'üncü sıraya geriledi.
20 Mart 2024

Hollanda merkezli VPN servisi Surfshark, 2024 yılının Ocak ayında Türkiye'de 974 bin 225 kişisel veri ihlali yaşandığını açıkladı. Bu rakam, Türkiye'de yaşayan insan sayısından daha fazla ihlal olduğunu gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, 2004-2024 yılları arasında toplam 107 milyon 138 bin 741 kişisel veri ihlali gerçekleşti. Türkiye, veri sızıntısına en çok maruz kalan 19'uncu ülke olarak belirlendi.
8 Temmuz 2024

Ipsos araştırma şirketinin gerçekleştirdiği ankete göre, Türkiye'de halkın yüzde 73'ü ülkenin yanlış istikamette ilerlediğini düşünüyor. 26 Ocak-9 Şubat tarihleri arasında 29 ülkede yapılan ankette, Türkiye'deki katılımcılar enflasyonu en büyük sorun olarak görüyor. Yoksulluk ve sosyal adaletsizlik ikinci, suç ve şiddet ile işsizlik ise diğer önemli kaygılar arasında yer alıyor. Ekonomik durumu kötü olarak değerlendirenlerin oranı ise yüzde 74.
4 Mart 2024

IQAir tarafından yayınlanan 2023 'Dünya Hava Kalitesi' raporuna göre, Türkiye'nin hava kirliliği ortalaması 20.5 ile WHO'nun belirlediği eşik değerlerin dört katı seviyesinde. Raporda, Türkiye havası en kirli 44'üncü ülke olarak sıralanırken, Iğdır şehri Avrupa'nın en kirli havasına sahip kenti olarak belirlendi. Raporda ayrıca, Türkiye'de hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine ve kirliliğe yol açan başlıca faktörlere de değiniliyor. Hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde her yıl 7 milyon insanın öldüğü belirtiliyor.
20 Mart 2024

Tolga Şardan'ın yazısına göre, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de uyuşturucu bağlantılı suçlar artış göstermeye devam ediyor. Hem bitki temelli hem de sentetik yollarla elde edilen yeni psikoaktif maddeler (NPS) Türkiye ve uluslararası uyuşturucu pazarlarında yaygın olarak görülüyor. Türkiye'de en fazla karşılaşılan NPS'ler arasında bonzai ve elektronik sigara içinde bulunan sentetik kannabinoidler yer alırken, Avrupa'da sentetik katinonlar, ABD ve Kanada'da ise fentanil türevleri başta olmak üzere sentetik opioidler öne çıkıyor. 2010-2012 yılları arasında 43 ülke NPS yakalaması bildirirken, 2020-2022 döneminde bu sayı 52'ye yükseldi.
6 Eylül 2024

Kolombiya Narkotikle Mücadele Birimi, 2020'den bu yana Türkiye'ye gönderilmek istenirken Kolombiya liman ve havaalanlarında ele geçirilen kokain miktarının 6 tonun üzerinde olduğunu açıkladı. Özellikle İzmir'e gönderilmek istenirken yakalanan 4.9 ton kokain dikkat çekti. Mehmet Altan, bu olayların Türkiye'deki siyasi çalkantılarla bağlantılı olduğunu ve 'Vatan, Millet, Sakarya' edebiyatı yaparak toplumu şiddetle esir almak isteyenlerin arkasında uyuşturucu izlerinin bulunduğunu belirtti. Küresel Organize Suç Endeksi 2023 Raporu'na göre, Türkiye'de faaliyet gösteren mafya tarzı grupların hükümetle yakın ilişkiler geliştirdiği ve bu sayede koruma sağladıkları bildirilmektedir.
24 Haziran 2024

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, 2024 yılının ilk 10 ayında 357 kadının öldürüldüğünü açıkladı. En fazla kadın cinayetinin yaşandığı iller İstanbul, Ankara ve İzmir olarak belirlendi. Bu veriler, Türkiye'de kadın cinayetlerinin yaygınlığını ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddetle mücadele konularında acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor.
25 Kasım 2024

Dünya genelinde 160 milyondan fazla çocuk, eğitim haklarından mahrum kalarak tarım, madencilik ve sanayi gibi sektörlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çocuk işçiliği, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimlerini olumsuz etkileyen bir sorun olarak tanımlanıyor. Türkiye, çocuk işçiliğiyle mücadele eden ilk ülkelerden biri olarak uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapıyor. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi için kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü belirtiyor.
19 Kasım 2024

Türkiye'de işgücüne dahil olmayan nüfusun 30.7 milyon olduğu belirtiliyor, bu durumun işgücü istatistiklerini inceleyenler ve sosyologlar için önemli bir konu olduğu vurgulanıyor. İşgücüne katılım oranı %53.2 olarak belirtilirken, bu oranın OECD ülkeleri arasında Meksika'dan sonra en düşük olduğu ifade ediliyor. 15 yaş ve üzeri nüfusun sadece 31.8 milyonunun çalıştığı, kadınların büyük bir kısmının işgücüne dahil olmadığı ve bu durumun Türkiye'nin sosyolojik yapısını da yansıttığı belirtiliyor.
29 Şubat 2024

Murat Ağırel, Türkiye'nin uyuşturucu trafiğindeki stratejik konumuna ve bu alandaki harcamaların artışına dikkat çekiyor. Türkiye, Balkan rotası üzerinde önemli bir geçiş noktası olarak, Avrupa'ya eroin sevkiyatında kilit rol oynamaktadır. 2023 yılında uyuşturucu ile mücadele için yapılan harcama, bir önceki yıla göre %82 artarak 4 milyar 264 milyon Türk Lirası'na ulaşmıştır. Ayrıca, Afganistan'daki haşhaş ekim alanlarının genişlemesi ve Taliban'ın uyuşturucu politikaları da bu konuda etkili olmaktadır.
23 Nisan 2024

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), 2024 Dünya Ticaret Raporu'nda küresel gelir eşitsizliğinin 110 yıl önceki seviyelere geri döndüğünü belirtti. Raporda, ticaretin yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunduğu ancak tek başına yeterli olmadığı vurgulandı. Yoksul ülkelerin uluslararası ticarete daha az katıldığı ve daha az doğrudan yabancı yatırım aldığı ifade edildi. DTÖ, ticaretin daha kapsayıcı hale gelmesi için sosyal önlemler ve uluslararası işbirliğinin gerekliliğini vurguladı.
9 Eylül 2024

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), dünya genelinde zorla çalıştırılan insan sayısının arttığını ve bu durumdan elde edilen yıllık kazancın 236 milyar dolara ulaştığını açıkladı. 2021 verilerine göre, dünya genelinde 27,6 milyon kişi zorla çalıştırılıyor ve bu durumun en çok fuhuş sektöründe yoğunlaştığı belirtiliyor. Zorla çalıştırma vakaları, 2016 ile 2021 yılları arasında 2,7 milyon kişi artış gösterdi. En çok yasa dışı kazanç Avrupa ve Orta Asya'da elde edilirken, Arap ülkeleri ile Amerika, Afrika ve Asya/Pasifik ülkeleri de bu durumdan etkileniyor.
19 Mart 2024

Avrupa Birliği İltica Ajansı'nın (EUAA) verilerine göre, Türkiye'den Avrupa'ya yapılan iltica başvuruları 2022'ye kıyasla yüzde 82 artarak 100 bin 870'e ulaştı. Bu artış, 2015-2016 mülteci krizinden bu yana iltica başvurularının en yüksek seviyeye ulaştığını gösteriyor. En fazla başvuru yapılan ülke Almanya olurken, Türk vatandaşlarının iltica başvuru kabul oranları son dört yılda düşüş gösterdi. 2023'te başvuru kabul oranı yüzde 25'e geriledi.
28 Şubat 2024

Sertaç Eş'in yazısında, Türkiye'nin gelir dağılımı ve servet eşitsizliği konularında Avrupa'daki en kötü durumda olan ülkelerden biri olduğu belirtiliyor. Gini katsayısına göre Türkiye, Letonya ve İsveç'ten sonra gelir dağılımı en kötü üçüncü ülke konumunda. Ayrıca, Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim, ülke servetinin yüzde 39.5'ini elinde bulunduruyor. Türkiye'deki yetişkinlerin yüzde 70.6'sının serveti ise 10 bin doların altında.
26 Nisan 2024

Eurostat verilerine göre, Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim milli gelirin yüzde 14,6'sına sahip, bu oranla Avrupa'da ilk sırada yer alıyor. Türkiye'yi yüzde 7,4 ile Bulgaristan ve yüzde 7,1 ile Danimarka takip ediyor. Gelir dağılımı eşitsizliğinin önemli bir ölçütü olan bu oran, Türkiye'de gelir adaletsizliğinin yüksek olduğunu gösteriyor. Rusya'da bu oranın daha yüksek olduğu tahmin edilse de Eurostat'ta Rusya'ya dair veri bulunmuyor.
7 Ekim 2024

Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün raporuna göre, Türkiye'den göç eden akademisyenlerin performansı ortalama yüzde 27 oranında arttı. Raporda, beyin göçünün 'beyin kazanı'na çevrilebileceği ve göç edenlerin yüksek yaşam standartlarına sahip ülkeleri tercih ettiği belirtildi. En çok göç edilen ülkeler arasında ABD, Almanya ve Britanya yer alıyor. Raporda, beyin göçü veren ülkelerin sosyoekonomik alanlarda ilerleyebileceği ve doğru adımlar atılması halinde bu göçün ülke kalkınmasına katkı sağlayabileceği vurgulandı.
25 Kasım 2024
İşaretlediklerim