Türkiye Mart ayında son 50 yılın en yüksek sıcaklıklarını yaşarken, Yunanistan da Nisan ayında benzer sıcaklıklarla karşılaştı. Uzmanlar bu yazın çok sıcak geçeceğini öngörüyorlar. Yunanistan, orman yangınlarına karşı özel yangın söndürme birlikleri kurarak tatbikatlara başladı. Melih Aşık, Türkiye'nin de benzer hazırlıklara şimdiden başlaması gerektiğini vurguluyor ve yangın söndürme ekipmanları ile ilgili anlaşmaların yapılıp yapılmadığını sorguluyor.
4 Mayıs 2024

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu (LSHTM) ve Avrupa Birliği Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından yapılan araştırmaya göre, etkili iklim politikaları uygulanmazsa 2100 yılına kadar sıcaklığa bağlı ölümler üç katına çıkabilir. Araştırma, özellikle Avrupa'nın güney bölgelerinde yaşayanların aşırı sıcaklardan daha fazla etkileneceğini ve yaşlı nüfusun artmasıyla bu ölümlerin daha da artacağını öngörüyor. Sanayi Devrimi öncesi ortalamaya kıyasla sıcaklıkların 3 derece artması durumunda, her yıl 55 binden fazla kişinin sıcaklığa bağlı ölebileceği belirtiliyor.
22 Ağustos 2024

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA), Temmuz 2024'ün şimdiye kadar kaydedilen en sıcak temmuz olduğunu açıkladı. Ortalama küresel yüzey sıcaklığı, 20. yüzyıl ortalamasının 1,21 derece üzerinde ölçüldü. Afrika, Avrupa ve Asya kıtaları en sıcak temmuz ayını yaşarken, Kuzey Amerika en sıcak ikinci temmuzunu gördü. 2024'ün en sıcak yıl olma ihtimali yüzde 77 olarak belirlendi.
12 Ağustos 2024

İzmir, meteorolojik ölçümlerin yapıldığı 1938'den bu yana en sıcak haziran gününü yaşadı. Meteoroloji 2’nci Bölge Müdürlüğü verilerine göre, kent merkezinde hava sıcaklığı 41,4 dereceye ulaştı ve 1982'deki 41,3 derecelik rekoru geride bıraktı. Bornova'da sıcaklık 43 dereceye, Buca'da ise 42 dereceye kadar çıktı. İklim değişiminin etkisiyle Türkiye genelinde mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar gözlemleniyor.
13 Haziran 2024

Uzmanlar, sıcak hava koşullarında klima kullanımının doğru yapılmaması durumunda çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, ideal uyku ortamının 19-22 derece arasında olması gerektiğini belirterek, klimanın yatak odasında değil, diğer odalarda kullanılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, temizlenmemiş klima filtrelerinin mikrop yayabileceği ve aşırı soğuğun enfeksiyon hastalıklarına neden olabileceği belirtiliyor.
21 Haziran 2024

Avrupa Birliği'nin Copernicus uydu izleme sistemi tarafından yapılan ölçümlere göre, geçen ay tarihte kaydedilen en sıcak ocak ayı olarak belirlendi. Ortalama yüzey hava sıcaklığı 13,14 derece olarak ölçüldü, bu da 1991-2020 ocak ayı ortalamasının 0,70 derece ve 2020'de kaydedilen bir önceki en sıcak ocak ayının 0,12 derece üzerinde olduğunu gösteriyor. Bu durum, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
8 Şubat 2024

Avrupa Birliği’nin Copernicus uydu izleme sistemi, geçen ayın şimdiye kadar kaydedilen en sıcak mayıs olduğunu belirtti. Ortalama yüzey hava sıcaklığı, 1991-2020 dönemindeki mayıs ortalamasının 0,75 derece üzerinde ölçüldü. Son 12 aydır üst üste tarihin en sıcak ayları yaşanıyor. Copernicus İklim Değişimi Servisi Direktörü Carlo Buontempo, bu durumun iklim değişikliğinin genel izlerini yansıttığını ve gidişatta bir değişiklik olmadığını ifade etti.
5 Haziran 2024

Dünya Meteoroloji Örgütü'nün raporuna göre, 2023 Avrupa'da kaydedilen en sıcak yıl oldu ve kıta aynı zamanda hızla ısınmaya devam ediyor. Sıcaklık artışları, deniz yüzeyi sıcaklıklarında rekor düzeyde artışlara ve sıcaklığa bağlı ölümlerde yüzde 30'luk bir artışa yol açtı. Ayrıca, yıl boyunca Avrupa'nın yağış miktarı ortalamanın yüzde 7 üzerinde gerçekleşti ve nehirlerin üçte birinde sel eşiğini aşan akışlar kaydedildi. Rüzgar enerjisi üretimi de yoğun fırtınalar nedeniyle rekor seviyede artış gösterdi.
22 Nisan 2024

Avrupa Birliği iklim ajansı Copernicus'a göre, Mart 2024, Dünya'nın hava ve okyanus sıcaklıklarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı art arda 10'uncu ay oldu. Mart ayının ortalama sıcaklığı 14,14 santigrat derece olarak kaydedilerek, 2016'daki önceki rekoru geçti ve 1800'lerin sonlarına göre 1,68 derece C daha sıcak olduğu belirtildi. Bilim insanları, bu rekor sıcaklıkların güçlü El Nino etkisi ve insan kaynaklı karbondioksit ve metan emisyonlarından kaynaklanan iklim değişikliği ile ilişkili olduğunu ifade ediyor.
11 Nisan 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin ön verilerine göre, 21 Temmuz 2024, küresel olarak tarihin en sıcak günü olarak kaydedildi. Bu tarihte dünya genelinde ortalama yüzey hava sıcaklığı 17,09 derece olarak ölçüldü ve geçen yılın rekoru olan 17,08 dereceyi aştı. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Rusya’nın geniş bölgeleri aşırı sıcak hava dalgalarıyla mücadele etti. İklim değişikliği ve fosil yakıtların yakılması, bu aşırı sıcaklıkların ana nedenleri olarak gösteriliyor.
23 Temmuz 2024

Edirne'nin önemli su kaynaklarından Tunca Nehri'nin debisi 2021 yılından beri düşüş gösteriyor. Devlet Su İşleri verilerine göre, nehrin akış hızı dört yıldır azalıyor ve bu durum su mercimeklerinin nehir yüzeyini kaplamasına neden oluyor. Trakya Üniversitesi'nden Doç. Dr. Musa Uludağ, bu düşüşün iklim değişiklikleri ve nehrin Bulgaristan'da içme suyu, tarım ve enerji üretiminde kullanılmasından kaynaklandığını belirtti. Uludağ, kuraklık durumunun doğal bir süreç olduğunu ve iklimin sürekli değiştiğini vurguladı.
21 Eylül 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı, ülkelerin sera gazı emisyonlarını hızla azaltmaması durumunda Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin birkaç yıl içinde kaybedilebileceği uyarısında bulundu. UNEP'in Emisyon Açığı Raporu, ülkelerin 2030'a kadar emisyonlarını yüzde 42, 2035'e kadar ise yüzde 57 azaltması gerektiğini belirtiyor. Mevcut politikaların devam etmesi durumunda küresel sıcaklık artışının 3,1 dereceye kadar çıkabileceği ve bu senaryonun yüzde 66 gerçekleşme ihtimali olduğu ifade ediliyor. Küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak için emisyonların 2030'a kadar yüzde 28, 2035'e kadar yüzde 37 düşmesi gerektiği vurgulanıyor.
24 Ekim 2024

Levent Kurnaz, iklim değişikliğinin uçuş rotaları ve seyahat süreleri üzerindeki etkilerini ele alıyor. Küresel sıcaklıkların artması, rüzgar modellerinde ve jet akımlarında değişikliklere neden olarak uçuş sürelerini uzatabilir ve yakıt tüketimini artırabilir. Ayrıca, kasırgalar ve şiddetli fırtınalar gibi hava olaylarının artması, uçuşların gecikmesine veya iptal edilmesine yol açabilir. Havalimanları da deniz seviyesinin yükselmesi ve aşırı sıcaklıklar gibi iklim değişikliği etkilerine karşı savunmasızdır.
1 Haziran 2024

Avrupa Birliği'nin Copernicus uydu izleme sistemi, geçtiğimiz nisan ayının şimdiye kadar kaydedilen en sıcak nisan olduğunu açıkladı. Nisan ayının ortalama hava sıcaklığı 15,03 derece olarak ölçüldü ve bu değer, 1991-2020 ortalamasının 0,67 derece üzerinde. Ayrıca, son 12 ayın küresel ortalama sıcaklığı da 1991-2020 ortalamasının 0,73 derece üzerinde. Sıcaklıklar, özellikle Doğu Avrupa, Kuzey Amerika'nın kuzeyi, Grönland, Doğu Asya, Orta Doğu'nun kuzeybatısı, Güney Amerika'nın bazı kısımları ve Afrika'nın büyük bölümünde ortalamanın üzerinde seyrediyor.
8 Mayıs 2024

Sekiz sivil toplum kuruluşu, Türkiye'de hazırlanan iklim kanunu taslağında eksiklikler olduğunu belirterek, iklimi ve toplumu koruyacak bir kanun talep etti. Kuruluşlar, 2053 net sıfır hedefinin kanunda yer alması, 2030'a kadar mutlak emisyon azaltım hedefinin belirlenmesi ve uyum politikalarının net şekilde tanımlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, iklim politika kurulu ve bağımsız bilimsel danışma kurulu kurulması, adil geçiş mekanizmalarının eklenmesi ve emisyon ticaret sisteminin revize edilmesi gerektiği ifade edildi.
16 Ekim 2024

TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ölçümler ve araştırmalar sonucunda, Antarktika'da son üç yıl içinde Türkiye büyüklüğünde bir buz kaybı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu erimenin küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve atmosfere daha fazla su buharı salınmasıyla sera gazı konsantrasyonlarının artacağını belirtiyor. Bu durum, küresel iklim değişiminin hızlanmasına yol açacak. Araştırma, İHA ve uydu tabanlı ölçme yöntemleri kullanılarak yapıldı ve önemli miktarda erime gözlemlendi.
26 Şubat 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Bilim insanları, atmosfere yılda 5 milyon ton elmas tozu püskürtülmesinin Dünya'nın ısısını 1,6 derece düşürebileceğini öne sürdü. Bu yöntem, güneş ışınlarını yansıtarak küresel ısınmayı azaltmayı hedefleyen bir jeomühendislik yaklaşımı olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu yöntemin uygulanabilirliği ve maliyeti konusunda tartışmalar sürüyor. Elmas tozunun, kükürt dioksit gibi asit yağmurlarına neden olmaması avantaj olarak görülse de, maliyetinin oldukça yüksek olması nedeniyle eleştiriliyor.
18 Ekim 2024
İşaretlediklerim