Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep'teki bir toplantıda Türkiye ekonomisinin görünümüne ilişkin bir sunum yaptı. Şimşek, son dönemdeki uygulamaların yapısal reformlarla destekleneceğini belirtti. Ayrıca, dezenflasyon için sıkı para politikası, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımlarının devreye alındığını ifade etti. Şimşek, Türkiye'nin uluslararası ticarete elverişli merkezi konumu, büyük iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü, liberal yatırım ortamı ve tamamlanmış lojistik altyapısıyla yatırımcılar açısından oldukça cazip bir ülke olduğunu vurguladı.
22 Ekim 2023

Rahmi Turan, AKP ve CHP arasındaki yumuşama sürecinin sona erdiğini ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın CHP'yi suçladığını belirtti. Erdoğan, muhalefetin normalleşmesi gerektiğini savunarak, CHP'yi eleştirdi. Turan, AKP'nin MHP'nin gölgesinde zayıfladığını ve yanlış yolda ısrar ettiğini iddia etti.
29 Haziran 2024

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki son değişiklikleri ve Merkez Bankası'nın faiz oranını %15'e çıkarmasını eleştirdi. Acemoğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, rasyonel politikalara dönüş hedefinin ciddi olmadığını, ekonomik politik gücün hala cumhurbaşkanı ve çevresinde olduğunu ve yapısal problemlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda belirsizlik olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu adımların sadece kısa vadede zaman kazanmak için atıldığını öne sürdü.
22 Haziran 2023

İktisatçı Güldem Atabay, kur korumalı mevduat faizlerinin kaldırılmasının borsadan bu alana geçişe yol açabileceğini belirtti. Borsada riskli işlemler ve Merkez Bankası'nın arka kapı satışları olduğunu ifade etti. Atabay, mevcut iktidarın ekonomi politikalarının devam etmesi durumunda Türkiye'nin sermaye kontrolüne doğru gidebileceğini öne sürdü. Ayrıca, borsanın yatırım yeri olmaktan çıktığını ve tehlikeli işlemlerin olduğunu, yabancı yatırımcıların demokratik bir sistem görmesi durumunda Türkiye'ye ilgi gösterebileceğini dile getirdi.
9 Nisan 2023

Mehmet Altan, Türkiye'de hukukun ve ekonominin çöktüğünü, 2021'de yapılan anayasal ihlaller ve ekonomik politikaların ülkeyi zor duruma soktuğunu belirtiyor. 2021'de başlatılan Kur Korumalı Mevduat sistemiyle zenginlerin daha da zenginleştiğini, bu sistemin maliyetinin 2022 ve 2023'te Hazine ve Merkez Bankası tarafından yapılan toplam 47.8 milyar dolarlık ödemelerle belirlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukuk ve basın özgürlüğü sıralamalarında düşük pozisyonlarda olduğunu ve ekonomik göstergelerin kötüleştiğini vurguluyor.
6 Mayıs 2024

TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, enflasyonla mücadelede TL'ye değer kazandırmanın doğru bir yol olmadığını ve güçlü liranın ihracatı olumsuz etkilediğini belirtti. Özilhan, makroekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini ve cari açık sorununun çözümü için geniş kapsamlı reformlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ayrıca, sermaye girişlerinin rezervleri güçlendirmek için kullanılması gerektiğini vurguladı.
16 Haziran 2023

Mehmet Tezkan, Türkiye'nin bir dönem iktidar yanlıları tarafından dile getirilen 'oyun kurucu ülke' söyleminin artık kullanılmadığını ve yerini 'oyun bozan ülke' ifadesinin aldığını belirtti. Ancak bu söylemin de zamanla terk edildiğini ve Türkiye'nin artık ne oyun kurucu ne de oyun bozan olarak anılmadığını ifade etti. Tezkan, Türkiye'nin ekonomik zorluklar içinde para arayışında olduğu bir dönemde oyun kurucu olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
11 Temmuz 2024

Taha Akyol, Mehmet Şimşek'in son dönemde yaptığı açıklamaları, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki ciddi yanlışların bir göstergesi olarak ele alıyor. Şimşek'in 'rasyonel zemine dönüş' ifadesi ve ekonomideki 'kopmuş linkler' hakkındaki yorumları, özellikle son on yılda, daha belirgin olarak son beş yılda yapılan hataların bir özeti olarak görülüyor. Akyol, geçmişte ekonomi yönetiminde yer alan Şimşek ve Ali Babacan'ın uyarılarının dikkate alınmadığını ve şimdi ise seçimler sonrası bu hataların düzeltilmesi için zorlu tedavilere başvurulduğunu belirtiyor.
14 Şubat 2024

Türkiye hem siyasi hem de ekonomik olarak derin bir krizden geçmekte ve bu iki alanda da normalleşmenin şart olduğu vurgulanıyor. Ekonomide Mehmet Şimşek yönetiminde rasyonel politikalar izlenmeye başlandığı, ancak siyaset alanında benzer bir sürecin başlaması gerektiği belirtiliyor. AKP'nin yerel seçimlerdeki performansı ve kutuplaştırma siyasetinin sonuçları ele alınarak, siyasi ve ekonomik normalleşme için demokratikleşme ve rasyonel politikaların önemi üzerinde duruluyor. İstanbul ve Ankara seçim sonuçlarının, AKP için normalleşme sürecine yönelik bir dönüm noktası olabileceği ifade ediliyor.
30 Mart 2024

Şeref Oğuz, bayram tatilinin sona ermesiyle birlikte Türkiye'deki ekonomik krizin devam ettiğini vurguluyor. Hükümetin aynı politikaları sürdürdüğünü ve bütçenin hala boş olduğunu belirtiyor. Anadolu ve Trakya'da yapılan gezilerde halkın krizi yönetmeye çalıştığını ancak belirsizlikten şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Enflasyon, kur, faiz, döviz, ihracat, ithalat, bütçe açığı ve işsizlik gibi sorunların bayram sonrası da devam edeceğini hatırlatıyor.
20 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, dünyada genel bir ekonomik kriz olmadığını, ancak Türkiye ve Arjantin'in kriz yaşadığını belirtti. Türkiye'deki krizin nedeninin 20 yıllık siyasi iktidarın yanlış politikaları olduğunu vurguladı. Krizin çözümü için standart politikaların yeterli olmadığını, özel bir 3 yıllık istikrar programı ve uzun vadeli planlama gerektiğini savundu. Muhalefetin de bu konuda yeterince farkında olmadığını ve köklü çözümler sunmadığını ifade etti.
25 Haziran 2024

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, İstanbul'da düzenlenen bir panelde Türkiye'nin yüksek kaliteli büyüme sağlaması için verimlilik, kurumlar, yabancı sermaye, teknoloji yatırımı ve eğitim alanlarında atması gereken beş temel adımı sıraladı. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bu sorunları kısa vadede çözmesinin mümkün olmadığını belirtti. Acemoğlu, Şimşek'in kalifikasyonunun yüksek olduğunu ancak bu beş maddeyi uygulayıp uygulayamayacağı veya uygulamaya gücünün yetip yetmeyeceği konusunda emin olmadığını ifade etti.
6 Haziran 2023

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, devletin genel durumunu altı başlık altında değerlendirdi. Erdoğdu, devlet kurumlarında tarikat personeli bulunduğunu, güvenlik güçlerinin siyasi baskı altında olduğunu, Maliye'de vergi ödemeyen imtiyazlı şirketlerin bulunduğunu, Hazine'nin seçimler nedeniyle boşaltıldığını, kamu bankalarının kara deliğe döndüğünü ve Merkez Bankası'nın teknik olarak iflas etmiş görüntüsü verdiğini iddia etti. Ayrıca, ekonomik bir depremin yakın olduğunu ve ek vergilerin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
18 Mayıs 2023

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

İbrahim Kahveci, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi programının dış dengeyi sağlama ve döviz ihtiyacını karşılama amacına ulaşamadığını belirtiyor. Tüketim malı ithalatının yüksek seviyelerde olduğunu ve başarının sadece düşen küresel enerji fiyatlarına bağlı olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, finansal yatırımlardan gelen döviz akışının sınırlı olduğunu ve kalıcı iyileşmeler için daha sert önlemler gerektiğini vurguluyor. Kahveci, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve alt gelir gruplarının bu durumdan en çok etkileneceğini öne sürüyor.
6 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024

Yakup Kepenek, Türkiye ekonomisinin sağlam bir temele oturması için gerekli olan üç ana kurumsal dayanağın; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kamu İhale Kurumu (KİK) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olduğunu ifade etmiştir. Ancak, bu kurumların hukuki temeller üzerine sağlamlaştırılmadığı sürece, ekonominin mevcut krizden kurtulmasının mümkün olmadığını vurgulamıştır. Ayrıca, TCMB'nin sınırlı uygulama bağımsızlığına sahip olduğunu, ancak genel olarak ülke ekonomisinin bu üç kurumsal dayanaktan yoksun olduğunu belirtmiştir.
24 Mart 2024

Ekonomist Tunç Şatıroğlu, Türkiye'de dolar/TL kurunun ekonomi yönetimi tarafından kontrollü bir şekilde yükseltildiğini, ancak daha fazla yükselmesinin istenmediğini ifade etti. İhracatçıların Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları görüşmede 25-26 TL seviyesini 'denge kur' olarak talep ettikleri belirtildi. Şatıroğlu, Mehmet Şimşek'in kabineye girmesi durumunda Merkez Bankası politikalarında değişiklik yapabilecek güce sahip olabileceğini ve bu durumun TL'nin seyrini etkileyebileceğini söyledi. Ayrıca, mevcut politikaların devam etmesi halinde Türkiye'yi 2001 krizinden daha büyük bir ekonomik krizin beklediğini öne sürdü.
1 Haziran 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023
İşaretlediklerim