Kaan Sezyum, Türkiye'deki gıda enflasyonunun dünyadaki en yüksek oranlardan biri olduğunu ve bu durumun halkı olumsuz etkilediğini vurguluyor. Yazısında, ekonomik sıkıntıların yanı sıra, yönetim biçiminin ve yasakların toplumu nasıl baskı altına aldığını eleştiriyor. Sezyum, genç neslin eğitim sistemindeki yetersizlikler nedeniyle gerçeklikten uzaklaştığını ve mutsuzluk içinde yaşadığını ifade ediyor. Ayrıca, ülkenin evrensel kurallara uymayan bir yaşam tarzına sürüklendiğini belirtiyor.
15 Mayıs 2024

Kaan Sezyum'un yazısında, Türkiye'de ekonomik zorlukların ve siyasi baskının arttığı, sürdürülebilir fakirliğin yeni bir yaşam biçimi haline geldiği vurgulanıyor. İktidarın seçim dönemlerinde hizmet tehditleri ve demokratik seçim sonuçlarını sorgulaması, şeriat isteyenlerin ve Osmanlı'ya geri dönmek isteyenlerin varlığına dikkat çekiliyor. Ayrıca, geçen yıl 85 lira olan bir kumpirin fiyatının şimdi 180 lira olduğu örneğiyle ekonomik durumun kötüleştiği işaret ediliyor.
6 Mart 2024

Kaan Sezyum, Türkiye'deki mafyatik yapıların ve cemaatlerin mevcut durumunu eleştiren bir yazı kaleme aldı. Yazısında, mafyatik yapıların Türkiye'de rahatça faaliyet gösterebileceğini ve vatandaşlık, oturma izni alabileceğini belirtti. Ayrıca, cemaatler için dönemsel kampanyalar düzenlendiğini ve çok uluslu şirketlerin Türkiye'de çevreyi tahrip edebileceğini vurguladı. Sezyum, bu tür yapıların Türkiye'de koruma altında olduğunu iddia etti.
17 Temmuz 2024

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bir toplantıda Türkiye'nin ekonomi politikaları ve mevcut ekonomik durumu hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Akçay, fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, ve faiz-kur bağlantısının kopmuş olduğunu belirtti. Göreve geldikleri günden bu yana bu sorunları çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, ekonomik modellemelerde TÜİK tarafından açıklanan yanlış enflasyon verilerinin kullanıldığını eleştirdi ve yapısal reformların, serbest piyasa düzenlemelerinin, döviz kuru özgürlüğünün, vergi yasasının yeniden yapılandırılmasının, kamu harcamalarının kontrol altına alınmasının ve yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti.
9 Şubat 2024

Taha Akyol, Mehmet Şimşek'in son dönemde yaptığı açıklamaları, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki ciddi yanlışların bir göstergesi olarak ele alıyor. Şimşek'in 'rasyonel zemine dönüş' ifadesi ve ekonomideki 'kopmuş linkler' hakkındaki yorumları, özellikle son on yılda, daha belirgin olarak son beş yılda yapılan hataların bir özeti olarak görülüyor. Akyol, geçmişte ekonomi yönetiminde yer alan Şimşek ve Ali Babacan'ın uyarılarının dikkate alınmadığını ve şimdi ise seçimler sonrası bu hataların düzeltilmesi için zorlu tedavilere başvurulduğunu belirtiyor.
14 Şubat 2024

Çiğdem Toker, Türkiye'deki asgari ücretin dolar bazında diğer bazı ülkelerden yüksek olmasına rağmen, yolsuzluk ve gelir eşitsizliği konularının göz ardı edildiğini belirtiyor. Toker, Bakan Şimşek'in yolsuzluk ve yoksulluk arasındaki bağlantıyı sorgulayan bir gazeteci olmadığını eleştiriyor. Ayrıca, Şimşek'in uluslararası finans kuruluşları gibi konuşmasının, Türkiye'deki ekonomik koşulları iyileştirmek için iyi bir örnek oluşturmadığını vurguluyor.
3 Temmuz 2024

Deniz Zeyrek, Türkiye'de yaşanan ekonomik zorlukları ve halkın karşılaştığı mali sıkıntıları ele alıyor. Yazıda, emeklilerin ve asgari ücretle çalışan işçilerin ucuz gıda ürünleri için uzun kuyruklarda beklediği durumlar örneklerle anlatılıyor. Ayrıca, Türkiye'nin uzun yıllardır sağ iktidarlar ve AK Parti tarafından yönetilmesine rağmen yaşanan ekonomik sorunlar ve yoksulluk üzerinde duruluyor. Zeyrek, ülkenin zenginlik kaynaklarına ve yöneticilerin lüks yaşamına rağmen halkın neden yoksulluk içinde olduğunu sorguluyor.
24 Şubat 2024

Deniz Zeyrek, Mehmet Şimşek'in Türkiye'deki enflasyonla mücadele planını ve bu bağlamda kullandığı dili eleştiriyor. Şimşek'in 'local' kelimesini kullanması ve bu tercihin Daily Sabah gazetesi tarafından 'public' olarak değiştirilmesi dikkat çekici bulunuyor. Zeyrek, Şimşek'in İngiltere vatandaşı olması ve dil becerilerine atıfta bulunarak, onun bu tercihi bilinçli yaptığını öne sürüyor. Ayrıca, hükümetin son beş yılda enflasyonu düşüreceğine dair verdiği sözlerin tutulmadığını ve enflasyonun daha da arttığını belirtiyor.
20 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Ekonomist Artunç Kocabalkan, Mehmet Şimşek'in ekonomide görünenden daha büyük problemler olduğunu yakın çevresine söylediğini aktardı. Nureddin Nebati'nin bakanlığı döneminde enflasyon, cari açık ve döviz kurlarında rekorlar kırıldı ve kur korumalı mevduat gibi uygulamalar eleştirildi. Şimşek, bakanlık görevine 'rasyonel zemin' vurgusuyla başladı ancak ekonomideki zorluklar nedeniyle işinin zor olduğu belirtiliyor. Kocabalkan, Türkiye ekonomisinin temel sorunlarının çözülmeyeceğini ve enflasyonun kalıcı düşmeyeceğini ifade etti.
6 Haziran 2023

Mehmet Şimşek, iş dünyasını ziyaret ederek onlara moral vermeye çalışıyor ve destek istiyor. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesiyle ev satışlarının artacağını belirtiyor. Şimşek, alınan ekonomik önlemlerin yerinde olduğunu ve enflasyonun 2026'ya kadar tek haneli rakamlara düşeceğini iddia ediyor. Can Ataklı ise Şimşek'in bu iddialarına şüpheyle yaklaşıyor ve bu süreçte yaşanacak zorluklara dikkat çekiyor.
4 Mart 2024

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşen eski bakan Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetiminin başına geçmeyi kabul ettiğini bildirdi. Türkiye'nin ekonomik göstergeleri ve siyasi belirsizlik nedeniyle yabancı yatırımcıların ülkeyi terk ettiği bir dönemde, Erdoğan'ın faizleri düşürme konusundaki ısrarı devam ediyor. Erdoğan, seçim zaferinin ardından yaptığı balkon konuşmasında uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi hedeflediğini belirtmişti. Selvi'ye göre Şimşek, Merkez Bankası yönetimi ve faiz konusunda Erdoğan'dan güvence alarak görevi kabul etti.
2 Haziran 2023

Şeref Oğuz, Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcıyı çekebilmesi için önce içerdeki yatırımcıyı ikna etmesi gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yerli yatırımcıların enflasyon, maliyetler, belirsizlik ve ani regülasyonlar gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vergi reformu paketine hükümetten yeterli destek gelmediğini ve yabancı yatırımcıların bu durumu fark ettiğini ifade ediyor. Yabancı yatırımcıların sürprizleri sevmediğini, politik istikrarsızlıktan hoşlanmadığını ve hukuksuzluk ile ayrımcılıktan kaçındığını belirtiyor.
25 Haziran 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'faiz sebep enflasyon sonuç' teorisini benimseyen ve eski Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal'ı hedef alıp koltuğundan eden Yeni Şafak gazetesi, seçim sonrası ekonomi politikalarını değiştiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le söyleşi yaptı. Şimşek, 2024 ortasından itibaren yıllık enflasyonun düşmeye başlayacağını belirtti. Gazete, daha önce Şimşek'in politikalarını eleştiren bir yazıyı da yayından kaldırdı. Bu durum, gazetenin ekonomi politikalarına yönelik tutumunda bir değişiklik olduğu şeklinde yorumlandı.
10 Ağustos 2023

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Gebze Teknik Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik olarak Avrupa'yı yakalayacak bir konuma geldiğini iddia etti. Asmalı, Türkiye'deki yüksek enflasyon oranlarını Avrupa'daki enflasyonla karşılaştırarak ve asgari ücret artışlarına atıfta bulunarak değerlendirdi. Ayrıca, dünya ekonomilerinin pandemi ve savaş gibi olağanüstü durumlardan etkilendiğini ve Türkiye'nin bu durumdan fırsatlar yaratabileceğini ifade etti.
11 Ocak 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Fatih Polat, AKP'nin İstanbul mitingine gitmek üzere Aksaray'da bir çay ocağında yaşanan bir sohbeti aktarıyor. Çay ocağında, emekli yaşlardaki iki kişi, çileğin kilosunun 100 lira olduğunu ve çayın fiyatının yüksekliğini konuşuyor. Bu sohbet, Türkiye'deki ekonomik sıkıntıların günlük hayata yansımasını ve emeklilerin maddi zorluklarını gözler önüne seriyor. Polat'ın yazısı, ekonomik durumun yanı sıra siyasi bir etkinlik olan AKP mitingine de değinerek, Türkiye'deki siyasi ve ekonomik atmosferi ele alıyor.
25 Mart 2024

Elif Çakır, yazısında Türkiye'deki ekonomik krizin derinleştiğini ve halk ekmek fiyatlarının farklı şehirlerde ciddi şekilde arttığını vurguluyor. Çakır, merkezi yönetimin kötü ekonomi politikalarının yerel yönetimlerin çabalarını boşa çıkardığını ve vatandaşların hayat pahalılığı altında ezildiğini belirtiyor. Mehmet Şimşek'in bir yıldır ekonomiyi düzeltmek için çabaladığını ancak başarılı olamadığını ifade ediyor.
3 Temmuz 2024

Sultan Özer, Türkiye'de geçmişte birçok yolsuzluk ve facia olayına ilişkin Meclis araştırma komisyonları kurulduğunu ve bu komisyonların önemli raporlar yayımladığını belirtti. Ancak son dönemde AKP ve MHP ittifakı, bu tür komisyonların kurulmasına ilişkin önergeleri reddediyor. Özellikle çete-mafya-devlet ilişkileri konusunda Meclisin tamamen devre dışı bırakıldığını vurgulayan Özer, bu durumun Türkiye'nin BM'nin gri listesinde yer almasına neden olduğunu ifade etti. Özer, 90'lı yıllarda bile Meclisin daha aktif olduğunu ve devlet mekanizmasının daha iyi çalıştığını belirtti.
30 Mayıs 2024

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in göreve gelmesinin ardından yabancı finans kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geleceğini belirtti. İktidarın seçimlere 'heterodoks' ekonomi politikaları ve faiz söylemleriyle girdiği, ancak Şimşek'in göreve gelmesiyle kurların serbest bırakıldığı ve rekorların geldiği ifade edildi. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce muhalefeti 'dış güçlerden destek almak' ve 'Londra tefecileriyle görüşmek' ile suçladığı, ancak Şimşek'in bu görüşmeleri yapacak olmasının bu söylemlerin tersine düştüğü vurgulandı.
9 Haziran 2023
İşaretlediklerim