Cumartesi Anneleri, kayıplarının izini süren anneler olarak Galatasaray Meydanı'nda 1000'inci kez bir araya gelecek. 1993-1995 yılları arasında yoğunlaşan kayıplar, hala çözülememiş davalar ve sorumluların serbestçe dolaşması gibi konulara dikkat çekiliyor. Bu buluşmalar, hakikat arayışı ve toplumsal hafızanın canlı tutulması için önemli bir alan oluşturuyor. Gazeteci Ali Topuz, bu hareketin bir duygu sorunu değil, devletin tekelindeki şiddetin sınırlandırılması için gerekli hukuku üretmeye dönük bir siyasal ısrar olduğunu vurguluyor.
23 Mayıs 2024

Cumartesi Anneleri, zorla kaybedilen yakınları için adalet ve hakikat talebiyle 25 Mayıs'ta bininci kez Galatasaray Meydanı'nda toplanacak. Bu buluşma, Gözaltında Kayıplar Haftası'na denk geliyor. Şebnem Korur Fincancı, yazısında adalet arayışının zorluklarını ve yetkililerin bu duruma kayıtsız kalışını eleştiriyor. Ayrıca, Türkiye'de gözaltında işkence ve kötü muamele bağlamında kamu çalışanlarının yargılanıp ceza aldığı örneklerden bahsediyor.
23 Mayıs 2024

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İstanbul Valiliği ile yaptığı görüşme sonucunda Cumartesi Anneleri'nin 1000'inci hafta eylemine izin verileceğini açıkladı. 2018'de 700'üncü buluşmaları yasaklanan ve polis müdahalesiyle karşılaşan Cumartesi Anneleri, o tarihten bu yana her hafta Galatasaray Meydanı'na gitmek istediklerinde gözaltına alınıyordu. Zengin, Cumartesi Anneleri'nin hassasiyetlerinin önemli olduğunu, ancak bu acıların suistimal edilmemesi gerektiğini belirtti.
23 Mayıs 2024

1995 yılında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un öldürülmesinin ardından başlayan Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi, 1000. haftasında da devam ediyor. Her cumartesi Galatasaray Lisesi önünde toplanan anneler, kayıplarının ve katillerinin bulunması için adalet arayışlarını sürdürüyor. Ancak, yetkililerden gelen açıklamalar ve toplumun bir kesiminin tepkileri, adaletin hala uzak bir yerde olduğunu gösteriyor. Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi, Plaza Del Mayo'dan esen bir rüzgar gibi devam ediyor.
25 Mayıs 2024

Şarkıcı Teoman, Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı'nda düzenlediği nöbetin 1000'inci haftası için 'Benim Annem Cumartesi' şarkısını seslendirdi. Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her cumartesi Galatasaray Meydanı'nda bir araya geliyor. Şarkının sözleri, kayıpların ve annelerin yaşadığı acıları dile getiriyor. Bu etkinlik, Cumartesi Anneleri'nin mücadelesine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
23 Mayıs 2024

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na gitmek isteyen göstericiler Saraçhane'de polis tarafından durdurulmuş ve arbede çıkmıştı. Olaylar sonucunda 217 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 30'u hakkında 17 yıla kadar hapis cezası istenmiştir. İddianamede, şüphelilerin 'görevi yaptırmamak için direnme', 'toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu'na muhalefet', 'kasten yaralama' ve 'kamu malına zarar verme' suçlarından yargılanmaları talep edilmiştir. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
29 Mayıs 2024

İstanbul Saraçhane Meydanı'nda 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde polise saldırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 65 kişiden 52'si, çeşitli suçlamalarla tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu suçlamalar arasında 'toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet', 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'kamu görevlisine direnmek' bulunmaktadır. Geri kalan 13 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları istenmiştir. Olaylar, Taksim Meydanı'na gitmek isteyen göstericilerin Saraçhane'de polis tarafından durdurulması sonucu çıkan arbede ile başlamıştı.
4 Mayıs 2024

Şarkıcı Teoman, Cumartesi Anneleri'nin kendisine 'Benim Annem Cumartesi' şarkısını seslendirme teklifini reddetmeyi bir an bile düşünmediğini açıkladı. Teoman, siyasete uzak biri olduğunu ve vicdanının yanında durduğunu belirtti. Cumartesi Anneleri, 1995'ten beri İstanbul Galatasaray Meydanı'nda kayıp yakınları için eylemlerini sürdürüyor. Teoman, bu teklifi reddetseydi vicdan azabıyla yaşayacağını ifade etti.
23 Mayıs 2024

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018 yılında meydana gelen ve 25 kişinin ölümüyle sonuçlanan tren kazası davasında, altı yıl sonra karar verildi. Dava sonucunda bazı sanıklar bilinçli ve taksirle ölüme neden olmak suçlarından hapis cezalarına çarptırıldı ve dört sanık tutuklandı. Mısra Öz, oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybettikten sonra adalet arayışını sürdürdüğünü ve bu kararın bir başlangıç olduğunu ifade etti. Öz, daha yüksek düzeydeki yetkililerin de sorumlu tutulması gerektiğini vurgulayarak, adalet mücadelesinin devam edeceğini belirtti.
25 Nisan 2024

2010 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube'de işkence gördükten sonra intihar eden Onur Yaser Can'ın davasında, dört polis hakkında verilen takipsizlik kararı İstanbul 8'inci Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Bu kararın ardından, polisler işkence suçlamasıyla yargılanacak. Daha önce, sanık polisler resmi belgeyi bozmak ve yok etmek suçlarından cezalandırılmış, ancak işkence, intihara sürükleme ve cinsel saldırı suçlarından yargılanmaları talebi reddedilmişti. Danıştay 2'nci Dairesi, sanık polislerin işkence, cinsel saldırı ve intihara sürükleme suçları bakımından yeterli izlenimin oluşmadığını belirtmişti.
2 Eylül 2024

Dilan Polat ve kardeşi Sıla Doğu, İstanbul'da bir eğlence mekanında öpüştükleri için 'hayasızca hareketler' suçlamasıyla gözaltına alındı. Daha önce kara para aklama suçlamasıyla yargılanan ve kısa süre önce tahliye edilen ikili, sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü ve adliyeye sevk edilmeleri bekleniyor. Polat ailesi, daha önce kara para aklama ve yasadışı bahis gibi suçlamalarla da gündeme gelmişti.
21 Ekim 2024

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na gitmek isteyenlerin önü Saraçhane'de kesilmiş ve çıkan arbedede 217 kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerden 182'si serbest bırakılmış, 30 kişi daha gözaltına alınmıştı. 21 Mayıs'ta yapılan ev baskınlarıyla 27 kişi daha gözaltına alındı ve savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra tutuklama talebiyle mahkemeye çıkarıldılar. Mahkeme, 27 kişinin tamamının tutuklanmasına karar verdi.
23 Mayıs 2024

2018 yılında Şanlıurfa'da Şenyaşar ailesine yönelik saldırı davasında, Fadıl Şenyaşar ve diğer sanıklar için tahliye kararı verildi. Dava, dönemin AKP milletvekili Halil Yıldız'ın esnaf ziyareti sırasında çıkan silahlı kavga sonucu Şenyaşar ailesinden üç kişinin öldürülmesiyle ilgiliydi. Emine Şenyaşar, adalet arayışını sürdürmüş ve oğlu Fadıl Şenyaşar'ın tahliyesi için mücadele etmişti. Mahkeme, sanıkların tahliyesine ve ev hapsine karar verdi.
18 Ekim 2024

Hepsini Alacağız Kampanya Grubu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na gitmek isteyen ve gözaltına alınarak tutuklanan 48 kişinin serbest bırakılması için çağrıda bulundu. İstanbul'da Saraçhane'de polisle göstericiler arasında çıkan arbedede 217 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 182'si serbest bırakılmıştı. 52 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş ve 48'i tutuklanmıştı. Kampanya grubu, hükümeti Anayasa Mahkemesi kararına uymaya ve tutuklanan kişileri serbest bırakmaya davet etti.
20 Mayıs 2024

İstanbul'da bir sağlık çetesi, 12 bebeğin ölümüne neden olmakla suçlanıyor. Soruşturmayı yürüten savcı Y.E, makamında ölümle tehdit edildi. Bu olayla ilgili olarak beş kişi tutuklanırken, üç kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Soruşturma, bir annenin bebeğini görememesi üzerine yaptığı şikayetle başladı ve savcının tehdit edilmesiyle derinleşti.
14 Ekim 2024

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na gitmek isteyen vatandaşlara yapılan operasyonlarda gözaltına alınan ve tutuklanan kişilerden altısı bugün serbest bırakıldı. İstanbul'da Saraçhane'de polis ile göstericiler arasında çıkan arbedede 217 kişi gözaltına alınmıştı. Daha sonra 182'si serbest bırakılmış ve 52 kişi tutuklanmıştı. Yapılan itirazlar sonucunda altı kişi serbest bırakıldı ve davanın ilk duruşması 17 Temmuz'da yapılacak.
21 Haziran 2024

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, 'anayasal düzenin değiştirilmesi girişimi' iddiasıyla başlattıkları soruşturma çerçevesinde, ifade alınacak polis memurlarının odalarından çıkmalarını yasaklayarak, şüphelilerin birbirleriyle iletişim kurmalarını engelledi. Soruşturma sürecinde işkence ve usulsüz işlemler yapıldığı iddiaları da araştırılmakta. Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve diğer yetkililer, müfettişlerin ön raporu sonrasında görevlerinden uzaklaştırıldı. Bu durum, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in konumunu zorlaştırdı.
10 Mayıs 2024

Trendyol Süper Lig'in 30. haftasında gerçekleşen Trabzonspor-Fenerbahçe maçı sonrası çıkan olaylar sebebiyle 12 şüpheliden 7'si adliyeye sevk edildi. Maç sırasında ve sonrasında sahaya yüzlerce su şişesi, meşale, bozuk para ve çakmak atıldı, bazıları Fenerbahçeli futbolculara isabet etti. Maçın bitimiyle birlikte Trabzonspor taraftarları sahaya inerek Fenerbahçeli futbolculara saldırdı, güvenlik güçleri durumu kontrol altına almakta yetersiz kaldı. İçişleri Bakanlığı ve Türkiye Futbol Federasyonu olaylarla ilgili soruşturma başlattı.
20 Mart 2024

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde İstanbul Saraçhane Meydanı'nda polise saldırı gerekçesiyle gözaltına alınan 52 kişiden 38'i tutuklandı. Göstericiler ile polis arasında çıkan arbedede toplam 217 kişi gözaltına alınmış, 182'si serbest bırakılmıştı. Tutuklama talepleri, toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet, terör örgütü propagandası yapmak ve kamu görevlisine direnmek suçlarına dayanıyordu. Çağdaş Hukukçular Derneği, tutuklananların detaylarını sosyal medya üzerinden paylaştı.
5 Mayıs 2024

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Necip Cem İşçimen'e saldıran firari E.G, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek teslim oldu. İşçimen, Fenerbahçe-Alanyaspor maçını izledikten sonra gişe sırasında saldırıya uğramıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, saldırıyla ilgili adli soruşturmanın başlatıldığını duyurmuştu. Polis, saldırganlardan T.T.İ'yi yakalamış ve adli kontrolle serbest bırakmıştı.
2 Eylül 2024
İşaretlediklerim