Akif Beki'nin yazısında, Türkiye'deki çeşitli yolsuzluk iddiaları ve siyasi figürlerin bu iddialarla bağlantılı olduğu olaylar ele alınıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun mafya bağlantılı bir siyasetçi hakkında bilgi sahibi olduğu, ancak kamuoyunun bu bilgiden mahrum bırakıldığı iddia ediliyor. Ayrıca, Adıyaman'da bir girişimcinin kamu arazisi üzerinde yolsuzluk yapmakla suçlandığı ve bu süreçte AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanı olan bir milletvekilinin de adının geçtiği belirtiliyor. Yazıda, yolsuzlukla mücadele konusunda etkili adımların atılmadığı ve bu durumun siyasi yozlaşmayı perdelediği vurgulanıyor.
8 Mayıs 2024

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Hatay belediye başkan adayı Gökhan Zan'ın adaylıktan çekilmesi sürecine dair ayrıntıları paylaştı. Zan, sosyal medyada paylaşılan ve kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, AKP'den 5 milyon dolar ve TRT'de pozisyon istediği duyulmuş, ancak kayıtların montaj olduğunu iddia etmişti. Şık, Zan'ın kayıtların yargıya taşınmasından kaygılandığını ve sadece haberleşmenin gizliliğini ihlalden suç duyurusunda bulunmak istediğini belirtti. Adli bilişim ve siber güvenlik uzmanlarından alınan rapor, kaydın kesintisiz ve manipüle edilmemiş olduğunu gösterdi.
26 Mart 2024

İstanbul Başsavcılığı, namaz kılmayanların öldürülebileceğini ve oruç tutmayanların sopalanabileceğini söyleyen ilahiyatçı Ebubekir Sifil ve imam Halil Konakcı hakkında yürütülen soruşturmada kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Halkın Kurtuluş Partisi avukatları, bu söylemler nedeniyle Sifil ve Konakcı hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak savcılık, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirterek kovuşturma yapılmamasına karar verdi.
13 Kasım 2024

Akif Beki, Türkiye'nin Gri Liste'den çıkarılmasını ve İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu'nun bu konudaki açıklamalarını eleştirdi. Beki, Türkiye'nin Gri Liste'ye terör ve suç örgütleriyle etkin mücadele etmediği için girdiğini belirtti. Süleyman Soylu ise Türkiye'nin Gri Liste'ye Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakmadığı için alındığını iddia etmişti. Beki, Soylu'nun gerçeği ters yüz ettiğini savundu.
29 Haziran 2024

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sokak söyleşilerinin kamuoyunu manipüle edici ve dezenformasyona yol açıcı nitelikte olduğunu belirtti. Şahin, bu tür röportajların ekonomik ve siyasi yönlendirmeler yapmak amacıyla kullanıldığını ve RTÜK'ün bu yayınları takip ettiğini ifade etti. Ayrıca, bu tür yayınların sosyolojik çatışmalara neden olabileceğini ve RTÜK'ün gerekli önlemleri alacağını vurguladı.
8 Ağustos 2024

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Fatih'teki kadın cinayetleri ve Beyoğlu'ndaki taciz olayları sonrası yaptığı 'Türkiye’nin Huzuru' etiketiyle Teknofest paylaşımı nedeniyle eleştirildi. Yerlikaya, tepkiler üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret ederek olaylarla ilgili brifing aldığını ve kadınlara şiddet uygulayanlara karşı sıfır tolerans politikası izleyeceklerini belirtti. Ayrıca, İstanbul'da emniyet güçlerinin sayısını artırdıklarını ve suç odaklarıyla mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
6 Ekim 2024

Sosyal medyada yayılan bir videoda, bir kız çocuğunun Discord platformunda tehdit edildiği iddia edildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, videonun Siber Daire Başkanlığı tarafından incelendiğini ve kurgu olduğunun belirlendiğini duyurdu. Videoyu dezenformasyon amacıyla yayımladığı belirtilen 18 yaşındaki T.D. gözaltına alındı. Olay, sosyal medyada platforma yönelik çeşitli iddiaların ortaya atılmasına neden oldu.
6 Ekim 2024

Ceren Sözeri, Türkiye'de siyasetin ve söylemlerin Mehmet Şimşek ve Mehmet Uçum tarafından belirlendiğini öne sürüyor. Şimşek'in asgari ücretle ilgili açıklamalarını eleştirirken, Uçum'un hukuksuzluğu meşrulaştırdığını iddia ediyor. Sözeri, medyanın bu durumu manipüle ettiğini ve toplumsal patlamaların önüne geçtiğini savunuyor.
7 Temmuz 2024

Ayşenur Arslan, Ankara'da İçişleri Bakanlığı'nın karşısında gerçekleşen bombalı araç saldırısı hakkında sorular sorduğu için terör propagandası yapmakla suçlandı. Arslan, saldırının detaylarını ve güvenlik güçlerinin müdahalesini sorguladı. Ancak, bu sorular nedeniyle sosyal medyada troller tarafından hedef alındı ve Terörle Mücadele bürosu tarafından sorgulandı. Arslan, medyada ve kamuoyunda kendisine destek verilmediğini belirtti.
30 Mayıs 2024

Şırnak'ta oy kullanmaya gelen askerlere 'taşımalı seçmen' oldukları iddiasıyla 'Konuş, sen nerelisin?' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak hakkında soruşturma başlatıldı. DEM Parti, Şırnak ve Hakkari gibi bölgelere asker ve polislerin taşındığını iddia etmişti. Bu olay, Şırnak'ta Ömer Keçecigil Okulu'nda gerçekleşti. Avukat Ramazan Demir, Salğucak'a 'seçim kanununa muhalefet' nedeniyle soruşturma açıldığını duyurdu.
19 Nisan 2024

İETT Metrobüs ve Elektrikli Ulaşım Dairesi Başkanı Ali Tuğrul Küçükalioğlu, Adalar İlçesi'nde yasadışı olarak minibüs kullandığı iddiasıyla barışçıl gösteri yapan vatandaşlara karşı sert bir tutum sergiledi. Küçükalioğlu, bir vatandaşa yönelik öfkesini kontrol edemeyerek, görevliye 'savcı gibi' talimat verip vatandaşın gözaltına alınmasını istedi. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun kararlarına göre, Adalar'da motorlu taşıt trafiği kısıtlanmış durumda ve bu kararlar hala yürürlükte. Avukat İrem Berksoy, İETT'nin yasadışı olarak Adalar'a araç soktuğunu ve vatandaşların barışçıl gösteri haklarını kullanarak hukuku savunduklarını belirtti.
15 Haziran 2024

Sakarya Üniversitesi, Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu hakkında, kadın cinayetlerini 'İslami hassasiyet' eksikliğine bağlayan sosyal medya paylaşımı nedeniyle soruşturma başlattı. Sofuoğlu, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil cinayetleriyle ilgili olarak, İslami değerlerle yetiştirilmiş olsalardı bu cinayetlerin yaşanmayacağını iddia etti. Üniversite, Sofuoğlu hakkında daha önce de benzer nedenlerle disiplin ve ceza soruşturmaları açıldığını belirtti. Bu olay, Türkiye'de kadın cinayetleri ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında süregelen tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
8 Ekim 2024

İstanbul İstiklal Caddesi'nde 'Filistin İçin Bin Genç' inisiyatifi tarafından düzenlenen ve İsrail ile ticari ilişkilerin kesilmesini talep eden eyleme polis tarafından sert müdahalede bulunuldu. İktidarın Filistin davasını iç politikada kullanırken, iktidara yakın sermaye gruplarının İsrail ile ticari ilişkilerini sürdürdüğü belgelerle ortaya konuldu. İktidar ve medyası, eylemi 'beşinci kol faaliyeti' olarak nitelendirerek, eylemcilerin iktidarın İsrail ile olan ikiyüzlü politikasını gözler önüne sermesinden rahatsızlık duydu. Erdoğan iktidarının Filistin sorununa ve İsrail ile ilişkilerine yaklaşımı, iç politikada ve bölgesel emellerde bir pazarlık aracı olarak kullanıldığı eleştirildi.
9 Nisan 2024

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) elindeki iki helikopter, 2019 belediye seçimleri öncesinde aynı firmaya satıldı. Bu helikopterlerden biri BELL 206 B III Jet Ranger, diğeri ise S-76 Sikorsky TCHKN modeliydi ve her ikisi de çeşitli belediye hizmetlerinde kullanılmaktaydı. Helikopterlerin yeni sahibi Coşkun Vinç firması olurken, bu satışın havacılık sektöründe eski ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a yakın kişilerle bağlantılı olduğu iddia edildi. Satılan helikopterlerin Coşkun Vinç'in web sitesinde kiralık olarak listelendiği ve üzerlerinde hala İBB logosunun bulunduğu belirtildi.
7 Mart 2024
İşaretlediklerim