Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre, 31 Aralık 2023 itibarıyla Türkiye'nin nüfusu bir önceki yıla göre 92 bin 824 kişi artarak 85 milyon 372 bin 377 kişiye ulaştı. Erkek nüfusu 42 milyon 734 bin 71, kadın nüfusu ise 42 milyon 638 bin 306 olarak kaydedildi. İstanbul'un nüfusu bir önceki yıla göre 252 bin 27 kişi azalarak 15 milyon 655 bin 924 kişi oldu. En az nüfusa sahip il ise 86 bin 47 kişi ile Bayburt olarak belirlendi.
6 Şubat 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dünya Nüfus Günü 2024 verilerini paylaştı. Türkiye, 85 milyon 372 binlik nüfusuyla 194 ülke arasında 18’inci sırada yer aldı. Türkiye'nin çocuk ve genç nüfus oranları Avrupa ortalamasının üzerinde, ancak dünya ortalamasının altında kaldı. Türkiye'nin yaşlı nüfus oranı ise dünya ortalamasının üzerinde, ancak Avrupa Birliği ülkelerinin ortalamasının altında yer aldı.
9 Temmuz 2024

Senex: Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nin raporuna göre, 2024’ün ilk dört ayında 378 yaşlı şiddet, ihmal, istismar ve ayrımcılığa uğradı. Türkiye’de neredeyse her 10 yaşlıdan altısı yaşadığı hak ihlali sonucunda yaşamını yitiriyor. Raporda, yaşlılara yönelik hak ihlallerinin büyük şehirlerde daha yaygın olduğu ve yaş arttıkça hak ihlallerinin de arttığı belirtiliyor. Ayrıca, yaşlıların en fazla ihmal sonucu gerçekleşen trafik kazaları ve şüpheli ölümlerle karşılaştığı vurgulanıyor.
29 Mayıs 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde beklenen yaşam süresinin yaklaşık iki yıl azaldığını duyurdu. 2019-2021 yılları arasında beklenen yaşam süresi 1,8 yıl azalarak ortalama 71,4 yıla düştü. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgının beklenen yaşam süresinde 10 yıllık bir kazanımı tersine çevirdiğini belirtti ve ülkelerin küresel bir salgın anlaşması üzerinde uzlaşmaları gerektiğini vurguladı.
24 Mayıs 2024

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, Türkiye nüfusunun 2070'lerde 70 milyonun, 2100'de ise 50 milyonun altına düşmesinin beklendiğini açıkladı. Türkiye'nin doğum oranı 1,51 çocuğa düşmüş durumda ve bu oran 2014'ten beri düzenli olarak azalmaktadır. Eryurt, Türkiye'nin 90 milyona bile ulaşamayacağını ve nüfusun 2040'larda yaklaşık 88 milyona ulaştıktan sonra azalmaya başlayacağını belirtti.
10 Temmuz 2024

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2023 yılına ait 'İstatistiklerle Kadın' raporuna göre, Türkiye'de her dört kadından biri gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissediyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşük olup, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 68,8 olarak belirlenmiştir. Ayrıca, kadınların erkeklerden daha az maaş aldığı ve üst düzey yönetici pozisyonlarında daha az temsil edildiği gözlemlenmiştir. Evlilik ve boşanma istatistikleri de raporda yer almakta olup, ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 25,7, erkeklerde 28,3 olarak kaydedilmiştir.
6 Mart 2024

Britanyalı araştırmacılar, Londra'daki Kraliyet Veteriner Koleji ve Tayvan'daki Ulusal Çung Hsing Üniversitesi işbirliğiyle, 2019 ile 2021 yılları arasında Britanya'da ölen 7,396 kedi üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda evcil kedilerin yaşam sürelerini tahmin edebilen 'yaşam tabloları' geliştirdi. Araştırmaya göre, evcil kedilerin ortalama yaşam süresi 11 yıl yedi ay olarak belirlendi. Dişi kedilerin erkek kedilere göre ortalama bir yıl üç ay daha uzun yaşadığı, safkan ve aşırı kilolu veya çok zayıf kedilerin yaşam sürelerinin daha kısa olduğu tespit edildi.
11 Mayıs 2024

Doğan Tılıç, Türkiye'nin doğurganlık oranının mevcut seviyede kalması durumunda 2050 yılında nüfusunun 93 milyona ulaşacağını belirtiyor. Avrupa'nın önümüzdeki 30 yılda yüzde 7 oranında bir nüfus azalması yaşayacağını ve bu durumu büyük bir sorun olarak görmediklerini ifade ediyor. Tılıç, düşük doğurganlığın her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekolojik denge ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Ayrıca, doğru yönetilen politikalarla toplumun refahının artırılabileceğini savunuyor.
13 Temmuz 2024

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin verilerine göre, Eylül 2023-Ağustos 2024 döneminde en az 66 çocuk işçi hayatını kaybetti. Ölümler en çok tarım-orman sektöründe gerçekleşirken, inşaat-yol, metal, konaklama ve taşımacılık sektörleri de yüksek ölüm oranlarına sahip. Ölen çocuk işçilerin 44'ü 15-17 yaş aralığında, 22'si ise 0-14 yaş aralığında. İstanbul, en çok çocuk işçi ölümünün yaşandığı şehir oldu.
11 Eylül 2024

Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) hesaplamalarına göre, Türkiye'de 10 kadından yedisinin herhangi bir geliri bulunmuyor. KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yoksulluk ve yaşam koşulları istatistiklerine göre yoksulluk oranının 2023'te yüzde 13,9 olduğunu belirtti. Bezircioğlu, çalışma yaşındaki kadın nüfusunun sadece yüzde 35,8'inin iş gücünde olduğunu ve kadınların yüzde 65'inin herhangi bir geliri olmadığını vurguladı.
25 Eylül 2024

Türkiye'de yapılan bir araştırma, ülkedeki kalp yetersizliği hastalığının durumunu ortaya koydu. 2016-2022 yılları arasında 2 milyon 722 bin 151 kişi üzerinde yapılan çalışma, Türkiye'de her yüz kişiden ikisinin kalp yetmezliği hastası olduğunu ve hastalığın Avrupa ülkelerine kıyasla 8-10 yıl daha genç yaşta başladığını gösterdi. Araştırma, kalp yetersizliği sıklığının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve genç hastaların prevalansının endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan hastaların hayatta kalma oranının yüksek olduğu ve sağlık sigortası sisteminin (SGK) bu durumda kritik bir rol oynadığı tespit edildi.
9 Şubat 2024

Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu'na göre, Türkiye 143 ülke arasında 98'inci sırada yer alarak mutluluk düzeyinde düşüş yaşadı. Araştırma, insanların yaşamlarını 0 ile 10 arası bir ölçekte değerlendirmeleriyle oluşturuldu ve Türkiye son üç yılın ortalamasına göre 0.2 puan düşüşle 4.9 puan aldı. Raporda, gençler arasında artan mutsuzluk, sosyal medyanın olumsuz yönleri ve ekonomik eşitsizlik gibi faktörlerin mutluluğu etkileyebileceği belirtildi. Ayrıca, ABD ilk kez ilk 20'den çıkarak 23'üncü sıraya geriledi.
20 Mart 2024

Türkiye'de işgücüne dahil olmayan nüfusun 30.7 milyon olduğu belirtiliyor, bu durumun işgücü istatistiklerini inceleyenler ve sosyologlar için önemli bir konu olduğu vurgulanıyor. İşgücüne katılım oranı %53.2 olarak belirtilirken, bu oranın OECD ülkeleri arasında Meksika'dan sonra en düşük olduğu ifade ediliyor. 15 yaş ve üzeri nüfusun sadece 31.8 milyonunun çalıştığı, kadınların büyük bir kısmının işgücüne dahil olmadığı ve bu durumun Türkiye'nin sosyolojik yapısını da yansıttığı belirtiliyor.
29 Şubat 2024

Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaşları 60 ve üstü 7 bin 600 kişinin yaşlanma bulgularını inceledi. Araştırma, evli erkeklerin bekar erkeklere kıyasla iki kat daha iyi yaşlandığını tespit etti. Buna karşılık, bekar kadınların evli ve boşanmış kadınlardan daha sağlıklı yaşlandığı ortaya çıktı. Araştırma, çiftlerin birbirini sağlıklı davranışları benimsemeye teşvik edebileceğini öne sürüyor.
23 Ağustos 2024

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, Covid-19 salgınının 2019 ile 2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini 1,5 yılı aşkın süreyle azalttığını ortaya koydu. Araştırmacı Dr. Austin E. Schumacher, salgının yetişkinler üzerinde derin etkiler bıraktığını ve ülkelerin yüzde 84'ünde beklenen yaşam süresinin azaldığını belirtti. Bu durum, yeni patojenlerin potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
13 Mart 2024

The Lancet dergisinde yayınlanan 'Küresel Hastalık Yükü 2021' araştırması, Covid-19 pandemisinin 2019-2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini bir yıl altı ay azalttığını ortaya koydu. Bu durum, 1950'den bu yana yaşam süresindeki ilk düşüş olarak kaydedildi. Araştırma, pandeminin yaklaşık 16 milyon insanın ölümüne yol açtığını ve pandemi döneminde ölümlerin ortalama yüzde 5,1 arttığını belirtti. Ayrıca, dünya nüfusunun yaşlanması ve bu değişimin sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
13 Mart 2024

Türkiye'de 2012-2022 arasında kadınlar arasında sigara içme oranı yüzde 38.3 artarak erkeklerin oranını geçti. Sigara içen kadınlar, KOAH ve akciğer kanseri gibi hastalıklar açısından daha fazla risk altında. Türk Toraks Derneği, kadınların tütün endüstrisinin pazarlama taktiklerinden korunması için acil önlemler talep ediyor. Kadınlar arasında sigara kullanımının artması, gebelik ve cinsiyete özel kanser risklerini de beraberinde getiriyor. Tütün endüstrisi, dijital kanallar ve aromalı ürünlerle kadınları hedef alarak sigara içme oranlarını artırmaya çalışıyor.
16 Nisan 2024

Senex İzleme'nin 2024 yılı I. Dönem Raporu'na göre, Türkiye'de yaşlılara yönelik hak ihlalleri artış gösteriyor. Yılın ilk dört ayında yaşlılara yönelik 378 hak ihlali gerçekleşti ve bunların yarısından fazlası ölümle sonuçlandı. En fazla hak ihlali 75 yaş üzerindekilere yönelik olup, İstanbul, Antalya ve Aydın en çok ihlalin yaşandığı iller arasında yer alıyor. Raporda, yaşlıların en fazla ihmal sonucu gerçekleşen trafik kazaları ve şüpheli ölümlerle karşılaştığı belirtiliyor.
5 Eylül 2024

Oxford, Bristol, Exeter Üniversiteleri ve Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı ortak araştırma, çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hareketsiz yaşam tarzının atardamar sertleşmesini artırdığını ortaya koydu. Araştırmada, 11 ila 24 yaşları arasındaki bin 339 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan incelemeler sonucunda, günde 6 saatten 9 saate çıkan hareketsizlik süresinin atardamar sertleşmesini yaklaşık yüzde 10 artırdığı bulundu. Ayrıca, yaşlanmanın atardamar sertliğini artırdığı ve bu durumun yetişkinlerde genç yaşta ölüm riskini yüzde 47 artırabileceği, günde en az 3 saatlik hafif fiziksel aktivitenin ise atardamar sertleşmesi riskini en aza indirebileceği belirtildi.
27 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni araştırmasına göre, dünya çapında ergenlik dönemi ila 20 yaş arasındaki her dört kadından biri flört şiddetine maruz kalıyor. Türkiye'de de benzer bir tablo mevcut ve bu durum artan kadın cinayetleri ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriliyor. COVID-19 pandemi döneminde partner/flört şiddetinin artması 'gölge pandemi' olarak tanımlanmıştı. Araştırma, yoksul ülkelerde kadınların flört şiddetine uğrama oranının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
18 Ağustos 2024
İşaretlediklerim