14 yıldır faaliyet gösteren ve çevreye siyanürlü solüsyon sızdıran bir madenin işletilmesiyle ilgili sorumluların kim olduğu tartışılıyor. Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding'e ait Lidya Madencilik'in ortaklığında işletilen Anagold Madencilik, çevre felaketine yol açtığı için eleştiriliyor. Madenin 'ÇED olumlu' kararı almasında ve daha sonra yaşanan çevre felaketlerine rağmen faaliyetlerine devam etmesinde birçok kişi ve kurumun sorumluluğu olduğu belirtiliyor. Yöre halkı ve çevreci örgütlerin madeni kapattırma çabalarına karşın, madenin tekrar açılması ve çevresel zararların devam etmesi eleştiriliyor.
18 Şubat 2024

TEMA Vakfı, Erzincan İliç'teki altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu siyanür ve diğer zehirli kimyasalların Fırat Havzası'na karıştığını açıkladı. Vakıf, bu felaketin önlenebilir olduğunu ve yeterli önlemlerin alınmadığını belirtti. Ayrıca, madencilik faaliyetlerinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, bu tür faaliyetlerin sonlandırılması gerektiğini vurguladı. TEMA Vakfı, yetkililere çeşitli sorular yöneltti ve madencilik faaliyetlerine ilişkin daha sıkı düzenlemeler yapılması çağrısında bulundu.
15 Şubat 2024

Muğla'nın Marmaris ilçesindeki 1'inci Derece Arkeolojik Sit alanına yapılmak istenen yat limanı projesine valilik tarafından 'ÇED gerekli değildir' kararı verilmişti. Çevre aktivistleri ve sivil toplum kuruluşları bu karara itiraz ederek dava açtı. Ancak Muğla 2’nci İdare Mahkemesi, projenin hukuka aykırı olmadığına karar verdi. Çevre aktivistleri, bu kararın doğaya ve koruma altındaki türlere zarar vereceğini savunarak Danıştay'a başvuracaklarını belirtti.
20 Kasım 2024

TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, Anagold Madencilik temsilcilerini dinledi. Anagold Hukuk Direktörü Cem Aktolga, facia günü çatlakların tespit edildiğini ve jeoteknik mühendisinin heyelandan önce uyarılarda bulunduğunu belirtti. Komisyon toplantısında tansiyon yükseldi ve milletvekilleri Anagold yetkililerine sorular yöneltti. İliç'teki maden kazasında bir işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı.
4 Haziran 2024

Çayırhan Termik Santrali'nde 500 işçi, santralin özelleştirilmesine karşı yeraltında eylem başlattı. İşçiler, varlık satışı kararının iptal edilmesini ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ediyor. Eylem sırasında bir kontrol ekibi, madenin fiziki durumu ile işçilerin sağlık ve güvenlik koşullarını değerlendirmek üzere madene indi. İşçilerin aileleri ve yer üstünde kalan işçiler, eyleme destek veriyor.
22 Kasım 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninde toprak kayması yaşandı ve dokuz kişiye ulaşılamıyor. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, yaşanan toprak kaymasının ardından Fırat Nehri'ne herhangi bir sızma ya da akıntının olmadığını açıkladı. Maden, Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding bünyesindeki Lidya Madencilik ortaklığı tarafından işletiliyor ve daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmişti. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, madene 16,4 milyon lira ceza kesmiş ve çalışmalar durdurulmuştu; ancak maden, gerekli iyileştirmeler yapıldığını savunarak faaliyete yeniden başladı.
13 Şubat 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Anagold Altın Madeni'nde bir toprak kayması yaşandı ve dokuz işçi kayboldu. Çevre aktivisti Sedat Cezayirlioğlu, madenin siyanür ve diğer kimyasalların Fırat Nehri'ne sızma riski taşıdığını ve bu durumun Türkiye'nin tarımını tehdit ettiğini belirtti. Maden, daha önce de siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmiş ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından cezalandırılmıştı. Bölgedeki çevre aktivistleri ve CHP Erzincan milletvekili Mustafa Sarıgül, olası bir sızıntının ciddi çevresel felaketlere yol açabileceği konusunda uyarıyor.
13 Şubat 2024

AKP iktidarı altında teftiş kurullarının kaldırılması sonucu, kamu kurumlarının denetimi zorlaşmış ve Sayıştay raporları önem kazanmıştır. Sayıştay'ın Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü üzerine yaptığı denetimde, madencilik faaliyetlerinin yasak olduğu alanlarda ihaleler yapıldığı ve bu ihaleler sonucu ruhsatlandırılan alanlarda iptaller yaşandığı, iptal edilen ruhsatlar nedeniyle kurumun mali külfetlere maruz kaldığı belirlenmiştir. Yasaklı bölgeler arasında özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, yaban hayatı koruma alanları gibi önemli alanlar yer almaktadır.
3 Mart 2024

Çevre aktivistleri, Tekirdağ Ergene Derin Deşarj A.Ş.'nin Marmara Denizi'ne endüstriyel atık boşaltmasına karşı ihtiyati tedbir kararı talep etti, ancak mahkeme bu talebi bir kez daha reddetti. Marmara Denizi'nde derin deşarj yoluyla biriken toksik maddeler, deniz yaşamını ve insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nde oksijen bulunmayan bölgeler oluştuğunu ve canlı çeşitliliğinin ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. Ergene Nehri'nden gelen atıklar, nehir çevresindeki tarım ürünlerinde de yüksek seviyede toksik madde birikimine neden oluyor.
30 Temmuz 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bir altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçi toprağın altında kalmıştı. Bu olayın ardından TBMM, kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi. Komisyon, 22 üyeden oluşacak ve çalışmalarına 3 ay süreyle devam edecek. Maden, daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmiş ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından cezalandırılmıştı.
15 Şubat 2024

Manisa'nın Soma ilçesinde bulunan Fernas Madencilik'te işten çıkarılan işçiler, çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla açlık grevi başlattı. İşçiler, taleplerinin karşılanmaması durumunda grevi sürdüreceklerini belirtti. Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, işçilerin haklarını alana kadar direneceklerini ifade etti. Ankara'da gerçekleşen grev, işçilerin seslerini duyurmak için başlattıkları bir dizi eylemin parçası olarak devam ediyor.
15 Ekim 2024

Erzincan İliç'te 13 Şubat'ta meydana gelen ve yaklaşık 10 milyon metreküp toprağın saniyede 10 metre hızla 800 metrelik bir alana yayıldığı toprak kaymasının ardından yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, maden sahasındaki çatlaklarla ilgili yapılan uyarıların dikkate alınmadığı ve birçok kişinin ihmali olduğu belirlendi. Ön raporda, aralarında operasyon direktörü vekili, proses oksit müdürü gibi üst düzey yöneticilerin de bulunduğu beş kişi asli kusurlu, diğer birçok kişi ise tali kusurlu bulundu. Raporda, çatlakların oluşmasının nedeninin ihmal olduğu ve bu durumun işçilerin hayatlarını tehlikeye attığı vurgulandı.
17 Şubat 2024

13 Şubat'ta İliç'te bir madende meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçi toprak altında kaldı. Maden, ABD'li SSR Mining ve Çalık Holding bünyesindeki Lidya Madencilik ortaklığı tarafından işletiliyor ve daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Fırat Nehri'nde şu an için bir kirlilik tespit edilmediğini açıkladı. Madenin sahibi şirket, iş yerlerinde ölüm, yaralanma ve meslek hastalıkları meydana gelmeyeceğini iddia etmişti.
14 Şubat 2024

İliç'te meydana gelen maden felaketinin ardından, dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum ve diğer bürokratlar ile şirketin üst yönetiminin sorumluluğu olduğuna dair belgeler ortaya çıktı. Madenin neredeyse hiç denetlenmediği, daha önce yaşanan liç yığını kayması ve zehirli atık sızıntısı üzerine yapılan denetimin ise Anagold için taşeron işler yapan özel bir şirkete yaptırıldığı belirlendi. Bu durum, dönemin bakanı Murat Kurum'un sorumluluğunu daha da artırıyor.
6 Mart 2024

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde siyanür sızıntısı yaşandığı ve bu konuda Türk Tabipleri Birliği'nin Anagold Madencilik ve yetkili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu belirtiliyor. 11 yıl önce yapılan bir televizyon programında da İliç'teki madencilik faaliyetlerinin çevresel etkileri saptanmıştı. Madencilik faaliyetlerine yönelik itirazlar ve Türkiye genelinde devam eden siyanürle altın arama çalışmaları eleştiriliyor. Yazıda, bu faaliyetlerin geniş bir çıkar ağı tarafından desteklendiği ve işçilerin susturulma süreçlerine de değiniliyor.
19 Şubat 2024

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen maden faciası nedeniyle yurt dışındaki programını yarıda kesme kararı aldı. İliç ilçesindeki bir altın madeninde toprak kayması sonucu dokuz maden işçisine ulaşılamıyor. Bakan Bayraktar, kriz merkezinde gelişmeleri takip ettiklerini ve arama kurtarma çalışmalarını yakından koordine etmek için bölgeye geçeceğini duyurdu. Ayrıca, madenle ilgili daha önce yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verildiği ve çeşitli güvenlik endişeleri dile getirildiği belirtiliyor.
13 Şubat 2024

Viranşehir'de çiftçiler, elektrik ve su kesintileri nedeniyle protesto gerçekleştirdi ve gözaltına alındı. Kesintilerin sebebi, çiftçilerin ödenemeyen borçlarıydı ve bu durum, ürünlerini hasat edememelerine yol açtı. Özelleştirilmiş enerji dağıtımının yarattığı sorunlar, çiftçilerin yüksek borçlar altında ezilmesine ve ürünlerini düşük fiyatlarla satmak zorunda kalmalarına neden oluyor. Ayrıca, özelleştirmenin altyapı yatırımlarını ihmal etmesi, Isparta'da yaşanan elektrik kesintisi gibi felaketlere de yol açtı.
2 Temmuz 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen büyük bir toprak kayması sonucu dokuz işçi hayatını kaybetti. Meclis'te kurulan İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu'nda, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri sorumlulukları kabul etmedi. Çevre Bakanlığı, madenin denetim ve izleme görevlerini yerine getirmediğini belirtti, Enerji Bakanlığı ise alanın Çevre Bakanlığı'nın sorumluluğunda olduğunu ifade etti.
2 Mayıs 2024

Manisa'nın Soma ilçesinde bulunan Fernas Madencilik'te işten çıkarılan işçiler, hem işten çıkarmaları hem de çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla Ankara'ya yürüyüş başlattı. Polis tarafından Ankara girişinde durdurulan işçiler, CHP, DEM Parti, EMEP ve İYİ Partili vekillerin desteğiyle Meclis'e ulaştı. İşçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve işten çıkarmaların durdurulması taleplerini dile getirdi. Bağımsız Maden İş Sendikası, işçilerin direnişinin ve dayanışmanın gücüyle barikatları aştığını belirtti.
2 Ekim 2024

Ankara Valiliği, orman yangınlarını önlemek amacıyla 30 Eylül 2024'e kadar ormanlık alanlara girişleri yasakladı. Milli parklar, mesire alanları ve tabiat parkları bu yasağın dışında tutuldu. Ormanlık alanlarda kamp yapmak ve ateş yakmak da yasaklandı. Yasağa uymayanlar hakkında idari ve adli işlem yapılacak.
12 Haziran 2024
İşaretlediklerim