ABD'deki Rush Üniversitesi'nin yaptığı araştırma, geceleri dış mekanda yapay ışığa maruz kalmanın 65 yaş altındakilerde Alzheimer hastalığına yakalanma riskini artırdığını ortaya koydu. Araştırma, ülke genelinde 48 eyalette ışık kirliliği oluşturan etkenleri inceledi ve yapay ışığın biyolojik saati ve uyku düzenini bozarak bilişsel gerilemeye yol açabileceğini belirtti. Uzmanlar, yapay ışığın olumsuz etkilerini azaltmak için karartma perdesi veya göz bandı kullanılmasını öneriyor.
6 Eylül 2024

ABD ve İngiltere'den elde edilen geniş çaplı genetik veriler, kahve tüketimiyle obezite ve madde bağımlılığına eğilim arasında istikrarlı ilişkiler olduğunu ortaya koydu. Ancak bu bulgular, kahve içen herkesin obez veya madde bağımlısı olacağı anlamına gelmiyor; daha çok kahve tüketimine olan eğilimin genetik faktörlerle ilişkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca, anksiyete, depresyon ve bipolar bozukluk gibi psikiyatrik durumların da kahve tüketimiyle ilişkili olduğu bulundu. İki ülke arasındaki verilerde bazı uyumsuzluklar gözlemlendi, bu da çevresel faktörlerin ve kahve tüketim alışkanlıklarının farklılıklarından kaynaklanıyor olabilir.
23 Haziran 2024

Avustralya'daki Flinders Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, gece boyunca parlak ışığa maruz kalmanın ve gündüz yeterince gün ışığı almamanın erken ölüm riskini artırabileceğini belirtti. Araştırma, Britanya'da 88 bin 905 kişinin ışık sensörlerinden elde edilen verileri analiz ederek, gece yüksek ışığa maruz kalmanın ölüm riskini yüzde 21 ila yüzde 34 arasında artırdığını, gündüz yüksek ışığa maruz kalmanın ise bu riski yüzde 17 ila yüzde 34 oranında azalttığını ortaya koydu. Araştırmacılar, sirkadiyen ritmin bozulmasının diyabet, obezite ve kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
18 Kasım 2024

Bilim insanları, uzun süre otokontrol uygulayan kişilerin yorgunluk ve agresiflik yaşadığını belirledi. Araştırma, 44 katılımcının EEG başlığı takarak duygusal videolar izlediği ve tepkisiz kalmaları istendiği bir deneyle gerçekleştirildi. Sonuçlar, otokontrol uygulayanların beyinlerinde delta dalgası aktivitelerinin arttığını ve daha agresif tepkiler verdiklerini gösterdi. Bu bulgular, otokontrolün kişinin topluma uyum sağlama becerisini etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
13 Kasım 2024

ABD'deki araştırmacılar, öfke anlarının kalp krizi riskini nasıl artırdığını inceledi. Çalışma, 280 genç yetişkin üzerinde yapıldı ve katılımcılardan öfke, kaygı ve üzüntü hissi uyandıran anıları hatırlamaları istendi. Sonuçlar, öfke durumunda damarların genişleme kabiliyetinin azaldığını gösterdi, bu da kalp krizi riskiyle doğrudan ilişkilendirildi. Araştırmanın sonuçları Amerikan Kalp Birliği Dergisi'nde yayımlandı.
1 Mayıs 2024

Güncel bir çalışmaya göre, her gün 40 dakika orta ila yüksek yoğunlukta egzersiz yapmak, 10 saatlik hareketsiz oturma süresinin etkilerini dengeleyebiliyor. Araştırma, dört farklı ülkeden 44 bin 370 kişiyi içeren dokuz farklı çalışmanın meta-analizine dayanıyor ve katılımcıların fitness takip cihazları kullanılarak objektif veriler elde edildi. Dünya Sağlık Örgütü, haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta veya 75-150 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapılmasını öneriyor. Araştırmacılar, basit aktivitelerle hareketsizliğin zararlarının önlenebileceğini belirtiyor.
19 Eylül 2024

Oxford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, doğru yaşam tarzı stratejileri ile genetik eğilimi yüksek olan bireylerin bile Alzheimer'a yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle 50'li yaşlardan sonra vegan ağırlıklı beslenme, minimal işlenmiş gıdalar, kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve düzenli egzersiz gibi faktörlerin Alzheimer'la mücadelede etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca, derin uyku fazlarının düzenliliği ve yoğunluğunun da bunama ile mücadelede önemli olduğu vurgulanıyor.
1 Temmuz 2024

Oxford ve Tilburg üniversitelerinin yaptığı araştırma, 168 ülkeden 2,4 milyondan fazla kişinin internet kullanımını inceledi ve vakaların yüzde 85'inde internete bağlanmakla esenlik duygusu arasında pozitif bir ilişki olduğunu tespit etti. Araştırma, internetin gençler için daha güvenli hale getirilmesi gerektiğini vurgularken, internet kullanımının bazı genç kadınlarda depresif belirtilerle olumsuz bir ilişki gösterdiğini de belirtti. Liverpool Üniversitesi'nden Prof. Simeon Yates, internetin hem faydaları hem de zararları olduğunu ve bu çalışmanın bu konuları incelemede yetersiz kaldığını ifade etti.
14 Mayıs 2024

Yeni bir araştırmaya göre, dünya genelinde üç dört yaş aralığındaki çocukların sadece yüzde 14,3'ü ideal çocukluk geçirme kriterlerine uyuyor. Çocukların büyük bir kısmı ekran karşısında fazla zaman geçiriyor, yeterli uyku almıyor ve fiziksel aktiviteden mahrum kalıyor. Araştırmacılar, erken çocukluk döneminin sağlıklı alışkanlıklar edinmek için kritik olduğunu ve bu bulguların yaşam boyu sağlık ve refah üzerinde ciddi etkileri olabileceğini belirtiyor. Avrupa'da birçok ülke, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi sınırlandırmaya yönelik önlemler alıyor.
2 Ekim 2024

Yeni bir araştırma, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi azaltmanın kötü davranışları da azalttığını ortaya koydu. Güney Danimarka Üniversitesi'nden araştırmacılar, dört ile 17 yaş aralığındaki 181 çocuk ve ergenin bulunduğu 89 aileden toplanan verileri analiz etti. Araştırma, çocukların ekran sürelerini haftada sadece üç saate düşürerek ruh sağlığı ve davranışlarında önemli iyileşmeler gözlemlendiğini belirtti. Ayrıca, önceki araştırmalar da çocukların ekran başında kalmasının gelişimsel gecikmelere yol açabileceğini ve nörogelişimsel bozukluklarla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştu.
21 Temmuz 2024

Oxford, Bristol, Exeter Üniversiteleri ve Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı ortak araştırma, çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hareketsiz yaşam tarzının atardamar sertleşmesini artırdığını ortaya koydu. Araştırmada, 11 ila 24 yaşları arasındaki bin 339 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan incelemeler sonucunda, günde 6 saatten 9 saate çıkan hareketsizlik süresinin atardamar sertleşmesini yaklaşık yüzde 10 artırdığı bulundu. Ayrıca, yaşlanmanın atardamar sertliğini artırdığı ve bu durumun yetişkinlerde genç yaşta ölüm riskini yüzde 47 artırabileceği, günde en az 3 saatlik hafif fiziksel aktivitenin ise atardamar sertleşmesi riskini en aza indirebileceği belirtildi.
27 Mart 2024

Massachusetts General Hospital tarafından yapılan bir araştırma, günde 10 saat veya daha fazla hareketsiz kalmanın, düzenli egzersiz yapan bireylerde bile kalp yetmezliği riskini artırdığını ortaya koydu. Araştırma, Britanya'daki 90 bin katılımcının sağlık verilerini değerlendirerek, hareketsizliğin kalp hastalıkları riskini artırdığını gösterdi. Araştırmacılar, halk sağlığı politikalarının hareketsizliği azaltmaya odaklanması gerektiğini vurguladı ve günde 10,6 saatten fazla hareketsiz kalmamanın kalp sağlığı için önemli bir hedef olduğunu belirtti.
19 Kasım 2024

Osman Müftüoğlu, fiziksel hareketliliğin ve düzenli egzersizin, mükemmel yaşlanma için önemli belirleyicilerden biri olduğunu vurguluyor. Nörologların, insan beyninin temel işlevinin hareket ve eylemi düzenlemek olduğuna dair görüşlerine atıfta bulunarak, fiziksel hareketliliğin hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için vazgeçilmez olduğunu belirtiyor. Yeni bir çalışmaya göre, haftanın her günü yapılan sadece 4 dakikalık egzersizlerin bile beynin nöroplastisite yeteneğini korumaya yardımcı olduğu ve yaşlanma sürecini geciktirebileceği ifade ediliyor.
24 Şubat 2024

University College London'dan (UCL) yapılan yeni bir çalışma, kalp damar rahatsızlıklarının demans için giderek daha önemli bir risk faktörü haline geldiğini ortaya koydu. Çalışma, 1947 ile 2015 yılları arasında toplanan verilerle dünyanın dört bir yanından 27 araştırma makalesini analiz etti. Bulgular, düşük eğitim düzeyi ve sigara içmenin demans riskine katkısının azaldığını, buna karşın obezite, diyabet ve kalp damar hastalıklarının oranlarının arttığını gösterdi. UCL'de psikiyatri profesörü Naaheed Mukadam, hipertansiyonun demans riskine en çok katkıda bulunan faktör olduğunu belirtti.
28 Haziran 2024

Granada Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, egzersiz zamanlamasının kan şekeri düzeyleri üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini ortaya koydu. Araştırma, aşırı kilolu veya obezitesi olan 186 yetişkinin verilerini analiz ederek, akşam egzersizlerinin kan şekeri kontrolünde daha etkili olduğunu buldu. Özellikle akşamları egzersiz yapanların, gün ve gece boyunca kan şekeri seviyelerinde önemli iyileşmeler görüldü. Bu bulgular, kan şekeri sorunlarıyla mücadele edenler için akşam egzersizlerinin faydalı olabileceğini gösteriyor.
16 Haziran 2024

Fransa'da yapılan bir araştırma, kafein tüketiminin demans ve Alzheimer hastalığının ilerleme riskini azaltabileceğini ortaya koydu. 2010-2015 yılları arasında hafif bilişsel bozukluk veya Alzheimer teşhisi almış 263 kişinin verileri incelendi. Araştırma, düşük kafein tüketiminin hafif bilişsel gerileme riskini artırdığını ve beta-amiloid protein birikimiyle ilişkili olduğunu buldu. Ancak, kafein tüketiminin Alzheimer semptomları üzerindeki etkilerini tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu belirtildi.
15 Ekim 2024

Avustralya'da Sydney Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, 40 yaş üstü 29 bin 836 obez bireyin sağlık verilerinin sekiz yıl boyunca izlenmesi sonucunda, akşam saatlerinde yapılan orta ila şiddetli fiziksel aktivitelerin erken ölüm ve kalp-damar hastalıklarından ölüm riskini düşürdüğünü ortaya koydu. Araştırmada, giyilebilir cihazlar kullanılarak katılımcıların egzersiz zamanları sabah, öğleden sonra ve akşam olarak sınıflandırıldı. Ayrıca, akşam egzersizlerinin tip 2 diyabete karşı da en koruyucu egzersiz olduğu belirlendi.
15 Nisan 2024

Alman Havacılık ve Uzay Merkezi ve Aachen Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, uçuş sırasında içki içmenin kardiyovasküler sistemi zorladığını ve kandaki oksijen seviyelerini düşürdüğünü belirtti. Bu durumun uyku kalitesini de olumsuz etkilediği ve özellikle yaşlı bireyler ile tıbbi rahatsızlıkları olanlarda sağlık komplikasyonlarına yol açabileceği vurgulandı. Araştırmacılar, havayollarının uçak içi alkollü içecek tüketimini kısıtlamasını önerdi.
26 Haziran 2024

Milyonlarca kişi üzerinde yapılan bir araştırma, Covid-19 aşılarının kalp rahatsızlıklarına neden olmadığını, aksine koruma sağladığını ortaya koydu. Araştırma, 20 milyon kişi üzerinde gerçekleştirilmiş ve bulgular Heart dergisinde yayınlanmıştır. Oxford Üniversitesi'nden Profesör Daniel Prieto-Alhambra'nın da katkıda bulunduğu çalışma, AstraZeneca, Pfizer-BioNTech ve Moderna gibi aşıların kalp yetmezliği ve kan pıhtılaşmasına karşı koruyucu olduğunu gösterdi. Ayrıca, aşılanan kişilerin kalp yetmezliği ve kan pıhtılaşması riskinin aşı olmayanlara göre önemli ölçüde daha düşük olduğu belirlendi.
13 Mart 2024

Lund Üniversitesi'nden üç psikolog tarafından yapılan bir araştırma, astrolojiye inanan insanların daha az zeki ve narsistik olmaya daha yatkın olduğunu ortaya koydu. Araştırma, astrolojiye inanan kişilerin ortalamadan daha bencil olma eğiliminde olduklarını ve kendilerini doğal liderlik becerilerine sahip özel insanlar olarak gördüklerini gösterdi. Araştırmacılar, bu bulguları Personality and Individual Differences dergisinde yayımladı. Çalışma, COVID-19 salgını gibi büyük stres faktörlerinin astrolojiye olan inancı artırabileceğini öne sürüyor.
28 Temmuz 2024
İşaretlediklerim