Boyner Grup, 15 yıldır her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde gerçekleştirdiği kampanyalarla bu yıl da kadına şiddete dikkat çekiyor. 'Kadına şiddeti görmezden gelmiyoruz, adalet için vazgeçmiyoruz' sloganıyla hazırlanan üç film, Türkiye'deki kadına şiddet vakalarını konu alıyor. Filmler, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini eleştiriyor. Boyner Grup Yönetim Kurulu üyesi Ümit Boyner, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına şiddet konularında farkındalık yaratmayı bir sorumluluk olarak gördüklerini belirtiyor.
7 Mart 2024

Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık avukatı mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olması nedeniyle reddihakim talebinde bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu talebi 'eski Türkiye kafası' olarak nitelendirdi ve Ankara başsavcılığının olayla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Tunç, kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünü gasbeden 28 Şubat zihniyetiyle hareket etmenin bir avukata yakışmadığını belirtti ve Türkiye'de son 22 yılda kadın hakları ve özgürlükleri konusunda önemli adımlar atıldığını vurguladı.
18 Mayıs 2024

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla birlik çapında ilk kez ortak bir yasa üzerinde anlaşmaya vardı. Bu yasa, kadın sünneti ve zorla evlendirme gibi şiddet biçimlerini suç olarak tanımlıyor ve ayrıca çevrimiçi taciz, cyber-flashing ve mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılmasını da suç kapsamına alıyor. Üye devletler arasında tecavüzün tanımı konusunda anlaşmazlık yaşanırken, yasanın Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından resmi olarak onaylanması bekleniyor.
7 Şubat 2024

YÖK'ün 2024 istatistiklerine göre, kadınların akademideki oranı %46.4, üniversitelerdeki kız öğrenci oranı ise %51.7'ye ulaşmış durumda. Ancak, Türkiye'deki 127 devlet üniversitesinden sadece 6'sının rektörü kadın. YÖK'ün 43 yıllık tarihinde hiç kadın başkan atanmamış ve mevcut 19 üyesinden sadece 2'si kadın. Bu durum, yükseköğretimde kadınların erişim ve temsil oranlarının artmasına rağmen, yönetim kademelerinde cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiğini gösteriyor.
16 Şubat 2024

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Dr. Mustafa Hürkal Tezvar'ın hasta yakınlarının sözlü saldırısına uğraması sonucu fenalaşmasının ardından, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla iş bırakma eylemi düzenleyecek. Dr. Tezvar, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki Ortakent Aile Sağlığı Merkezi'nde çalışırken yaşadığı bu olay sonrası yoğun bakıma alındı. TTB, sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için somut adımlar atılmasını talep ediyor ve hazırladıkları kanun teklifinin gündeme alınmasını bekliyor. Eylem, 30 Temmuz 2024 tarihinde Muğla genelinde gerçekleştirilecek.
29 Temmuz 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, adaletin gecikmesinin adalet olmadığını belirtti. Tunç, yargılamaların hızlandırılması ve adalete güvenin artırılması için önemli düzenlemeler yapılacağını ifade etti. Ayrıca, kadına yönelik şiddetle mücadeleye vurgu yaparak, bu konuda kanunlarda değişiklikler yapıldığını ve cezaların ağırlaştırıldığını söyledi. Tunç, toplumun bu konuda topyekun mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
17 Ekim 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021-2023 dönemi için doğuşta beklenen ortalama yaşam süresini 77,3 yıl olarak açıkladı. Kadınların ortalama yaşam süresi 80 yıl iken, erkeklerin 74,7 yıl olarak belirlendi. Tunceli, 80,8 yıl ile en yüksek yaşam süresi beklentisine sahip il olurken, Kilis 76,1 yıl ile en düşük yaşam süresine sahip il oldu. Eğitim düzeyinin yükselmesiyle beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi.
18 Eylül 2024

Tarihsel afetlerde kadın ve kız çocuklarının ölüm oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğu belirtiliyor. Afet sırasında ve sonrasında kadınların karşılaştığı zorluklar arasında toplumsal cinsiyet rolleri, kadın bedeni üzerindeki baskı ve bakım sorumluluğu gibi faktörler yer alıyor. Ayrıca, afet bölgelerinde kadınların yüzde 52'sinin kayıt dışı çalıştığı ve bu durumun afet sonrası işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamamalarına yol açtığı vurgulanıyor.
8 Mart 2024

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) nüfus projeksiyonu verilerine göre, 2026 yılında Türkiye'deki kadın nüfusu erkek nüfusunu geçecek. 2026'da ülke nüfusunun 86 milyon 654 bin 276'ya ulaşması beklenirken, kadın nüfusunun erkek nüfusundan 25 bin 834 kişi fazla olacağı öngörülüyor. Bu eğilimin 22. yüzyıla kadar devam edeceği ve 2100 yılında kadın nüfusunun erkek nüfusundan 1 milyon 371 bin 922 kişi fazla olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, 2075 yılında her üç kişiden birinin yaşlı olacağı belirtiliyor.
31 Temmuz 2024

Awen for Us girişimi, 2 Ekim Dünya Uluslararası Şiddetsizlik Günü kapsamında yayınladığı mesajda, teknolojinin kolaylaştırdığı cinsiyete dayalı şiddete (TFGBV) dikkat çekti. Economist Intelligence Unit raporuna göre, küresel olarak çevrimiçi şiddete tanık olmuş ve deneyimlemiş kadın oranı yüzde 85. Bu şiddet biçimleri, kadınların çevrimdışı fiziksel güvenliklerini ve geçim kaynaklarını da tehlikeye atıyor. Girişim, bu tür şiddetle mücadele için Columbia Institute of Global Politics Vital Voices Global Partnership'in raporunu okumayı tavsiye ediyor.
2 Ekim 2024

Selin Nakıpoğlu, AKP'nin kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmalarını engelleyen düzenlemeyi eleştirdi. Anayasa Mahkemesi'nin Şubat 2023'te verdiği kararla, evli kadınların doğumla kazandıkları soyadlarını tek başına kullanmalarına imkân tanınmıştı. Ancak AKP, bu kararı tanımayan bir düzenlemeyi Adalet Komisyonu'na getirdi ve düzenleme komisyondan geçti. Kadın hareketi, bu düzenlemenin 9. Yargı Paketi'nden çıkarılması için mücadele ediyor.
28 Temmuz 2024

Şeref Oğuz, ekonomide kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasının uzun bir süre alacağını, bu durumun sadece Türkiye için değil, dünya geneli için de geçerli olduğunu ifade etti. Time dergisinin 2000 yılında yaptığı bir ankette, kadın başkan beklentisinin 50 yıl olduğunu, buna karşın zenci bir başkanın 10 yıl içinde mümkün görüldüğünü hatırlattı. Oğuz, kadın-erkek eşitsizliğinin, pozitif ayrımcılık uygulamalarına rağmen devam ettiğini ve ayrımcılık yapmadan fırsat ve hayat eşitliğine ulaşmanın önemini vurguladı.
8 Mart 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan 2023 Evlenme ve Boşanma İstatistikleri'ne göre, Türkiye'de evlenen ve boşanan çiftlerin sayısı azalırken, ilk evlenme yaşı hem kadınlar hem de erkekler için yükseldi. Ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 28,3 ve kadınlarda 25,7 olarak belirlendi. Ayrıca, kaba evlenme ve boşanma hızlarının en yüksek ve en düşük olduğu iller ile yabancı damat ve gelinlerin oranları da raporda yer aldı.
22 Şubat 2024

Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) hesaplamalarına göre, Türkiye'de 10 kadından yedisinin herhangi bir geliri bulunmuyor. KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yoksulluk ve yaşam koşulları istatistiklerine göre yoksulluk oranının 2023'te yüzde 13,9 olduğunu belirtti. Bezircioğlu, çalışma yaşındaki kadın nüfusunun sadece yüzde 35,8'inin iş gücünde olduğunu ve kadınların yüzde 65'inin herhangi bir geliri olmadığını vurguladı.
25 Eylül 2024

Avrupa Konseyi'nin 2023 yılına ilişkin raporuna göre, Türkiye nüfusa göre en fazla mahkum ve tutuklu bulunan ülke olarak Avrupa'da ilk sırada yer aldı. Türkiye'de toplam 348 bin 265 mahkum ve tutuklu bulunurken, bu sayıyla Britanya, Fransa, Polonya, Almanya ve İtalya'yı geride bıraktı. Ayrıca, personel başına mahkum oranının en yüksek olduğu cezaevi idareleri sıralamasında da Türkiye ilk sırada yer aldı. 2005'ten 2023'e kadar olan dönemde Türkiye'deki mahkum ve tutuklu sayısı yüzde 439 oranında arttı.
6 Haziran 2024

Diken'in elde ettiği belgelere göre, Sağlık Bakanlığı boğmaca tanısı konan hastaları gizliyordu. CHP Bursa milletvekili Kayıhan Pala, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya bu konuyla ilgili dokuz soru yöneltti. Sorular arasında aşısız çocukların sayısı ve oranları, aşı reddi başvuruları ve bakanlığın bu konuda bir eylem planı olup olmadığı yer alıyor. Bu durum, aşı reddi nedeniyle bebek ölümlerinin artmasıyla birlikte Meclis gündemine taşındı.
10 Haziran 2024

Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni araştırmasına göre, dünya çapında ergenlik dönemi ila 20 yaş arasındaki her dört kadından biri flört şiddetine maruz kalıyor. Türkiye'de de benzer bir tablo mevcut ve bu durum artan kadın cinayetleri ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriliyor. COVID-19 pandemi döneminde partner/flört şiddetinin artması 'gölge pandemi' olarak tanımlanmıştı. Araştırma, yoksul ülkelerde kadınların flört şiddetine uğrama oranının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
18 Ağustos 2024

Türk Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılan değişikliklerin hayvanlara yönelik şiddeti meşrulaştırdığını ve bu durumun toplumsal şiddeti artırabileceğini belirtti. Yıldırım, şiddetin bulaşıcı olduğunu ve yıkıcı davranışların kabul edilmesinin toplumsal normları değiştirebileceğini vurguladı. Ayrıca, çocukların şiddet içeren görüntülerden uzak tutulması gerektiğini ve hayvanlara yönelik şiddetin ileride insanlara yönelik şiddete dönüşebileceğini ifade etti. Yıldırım, şiddetle mücadelede en önemli yaklaşımın 'şiddete sıfır tolerans' olduğunu söyledi.
1 Eylül 2024

Türkiye'de 2012-2022 arasında kadınlar arasında sigara içme oranı yüzde 38.3 artarak erkeklerin oranını geçti. Sigara içen kadınlar, KOAH ve akciğer kanseri gibi hastalıklar açısından daha fazla risk altında. Türk Toraks Derneği, kadınların tütün endüstrisinin pazarlama taktiklerinden korunması için acil önlemler talep ediyor. Kadınlar arasında sigara kullanımının artması, gebelik ve cinsiyete özel kanser risklerini de beraberinde getiriyor. Tütün endüstrisi, dijital kanallar ve aromalı ürünlerle kadınları hedef alarak sigara içme oranlarını artırmaya çalışıyor.
16 Nisan 2024

Dijital dünya, gerçek dünyanın ayrımcılık ve eşitsizliklerini yansıtmaya devam ediyor. Erkeklere mühendislik gibi, kadınlara ise aşçılık ve temizlik işçiliği gibi iş ilanları gösterilmesi, siyasi içeriklerin erkeklere daha fazla sunulması gibi örneklerle cinsiyet ayrımcılığı dijital ortamda da kendini gösteriyor. Big Tech firmalarının kullanıcı verilerini kullanarak yaptığı ayrımcılık, kadınların iş ve sosyal hayatta karşılaştığı zorlukları artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Yeni Medya Bölümü öğretim üyesi Dr. Melis Öneren Özbek ile yapılan röportajda, yapay zekâ ve algoritmaların cinsiyet ayrımcılığını nasıl pekiştirdiği ve kadınların bu durumdan nasıl korunabileceği üzerine görüşler paylaşıldı.
8 Mart 2024
İşaretlediklerim