Makale, tarih boyunca yaşanan savaşların insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerini ve ölü sayılarını ele alarak başlar. ABD'nin Irak işgali, Suriye savaşı ve Gazze'deki İsrail saldırıları gibi güncel örneklerle savaşların yarattığı insani, ekonomik ve çevresel tahribat vurgulanır. Güçlü ve zayıf ülkeler arasındaki dengesizliklerin savaşları tetiklediği, uluslararası hukukun yetersizliği ve ikiyüzlülüğü eleştirilir. Ayrıca, küresel savunma harcamalarının astronomik boyutlara ulaştığı, bu kaynakların barış ve kalkınma için kullanılabileceği belirtilir. Makale, insanlığın savaş yerine barış ve adaleti sağlama yollarını araması gerektiğini savunur.