Hayko Bağdat, Türkiye'nin mevcut siyasi ve hukuki durumunu eleştirerek, ülkenin normalleşmesi için hukukun üstünlüğünün şart koşulması gerektiğini vurguladı. Özgür Özel'in muhalefetteki rolüne değinen Bağdat, Türkiye'nin hukuk alanında ciddi sorunlar yaşadığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve KHK mağdurları gibi örneklerle, siyasi kumpasların ve haksızlıkların kabul edilemez olduğunu ifade etti.
8 Mayıs 2024

Ali Topuz, bir milletvekilinin 'Dünya Anadili Günü'nde Kürtçeye yönelik olumsuz bir mesaj yayınlamasını eleştirdi. Turgut Özal dönemindeki 'tarlada şarkı söyleme' özgürlüğünün bile şu anda lüks kabul edildiğini belirtti. Topuz, Kürtçenin toplumsal alanda giderek daha fazla kısıtlandığını ve son sığınağının ev olduğunu ifade etti. Ayrıca, iktidarın Kürtçe ve Kürt düşmanlığını belagat oyunlarıyla gizleyemediğini ve MHP gibi açık olmaları gerektiğini vurguladı.
24 Şubat 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

Mehmet Tezkan, iktidarın hukuku ve Anayasa'yı askıya aldığını ve bu durumun Türkiye'de ciddi sorunlara yol açtığını iddia ediyor. Anayasa Mahkemesi ve TBMM'nin kararlarının tanınmadığını, milletvekillerinin ve milli iradenin de askıya alındığını belirtiyor. Tezkan, bu durumun Osman Kavala davası ve Gezi davası gibi örneklerle desteklendiğini ifade ediyor.
8 Temmuz 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yerine getirmeyen bir ülke gibi algılandığını ifade etti. Ayrıca, Yargıtay'ın Gezi davası kararını yorumlayan Tunç, Gezi'nin bir suç olduğunu ve seçilmiş hükümete yönelik bir kalkışma hareketi olduğunu belirtti. Tunç, AİHM'in Kavala ve Yalçınkaya kararlarına ilişkin olarak ise Türkiye'nin AİHM kararlarını uygulamayan bir ülke gibi gösterilmek istendiğini, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını savundu.
6 Ekim 2023

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de iktidarın kimliği ve değerleri üzerine sahanın genişlediğini ancak bu genişlemenin kaotik ve kuralsız olduğunu, ötekinin ve ortak değerlerin aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Yargı, adalet, seçim, demokrasi, siyaset, hakkaniyet, ekonomi ve rasyonellik arasındaki bağların kopmakta olduğunu ve bu durumun Türkiye'yi her geçen gün daha fazla boğduğunu ifade ediyor. Bayramoğlu, kutuplaştırıcı siyasetin iktidarı destekleyen grupların temel değerlerine de zarar verdiğini ve mevcut durumun bir gün sona ereceğini öngörüyor.
16 Mart 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 80’inci Genel Kurulu kapsamında düzenlenen akşam yemeğinde konuştu. Özel, Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan soruşturmalarının Türkiye'nin en yüksek tansiyon kaynakları olduğunu belirtti. Hukuk devletine dönülmesi gerektiğini vurgulayan Özel, hukukçulara ve yüksek yargıya güvenin sağlanması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Ayhan Bora Kaplan sorusunu yanıtsız bıraktı.
15 Mayıs 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP Karabük il başkanlığında yaptığı açıklamada, hukukun üstünlüğü noktasındaki standartların yüksekliğinden hiç kimsenin vazgeçmeyeceğini belirtti. Tunç, milletin artık özgürlüğe alıştığını ve temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyenlerin karşısında milleti bulacağını ifade etti. Ayrıca, hedeflerinin anayasayı daha demokratik hale getirmek olduğunu söyledi.
30 Eylül 2023

Mehmet Altan, Türkiye'de Kürtçenin hala TBMM'de 'bilinmeyen bir dil' olarak tanımlanmasını ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesini ele alıyor. 16 yıl önceki basın taramalarında da aynı sorunun gündemde olduğunu belirten Altan, Kobani Davası'nın sonuçlarının Türkiye'yi sarstığını ve Kürt siyasetçilerin ağır cezalara çarptırıldığını vurguluyor. Altan, Türkiye'nin yönetim tarzının neden sürekli kendini tekrar ettiğini sorguluyor.
23 Mayıs 2024

Ankara Barosu üyesi avukatlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını protesto etmek için Ankara Adliyesi'nden Yargıtay'a yürüdü. TBB Başkanı Erinç Sağkan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve bazı milletvekilleri avukatlara destek verdi. Sağkan, Anayasa'nın temel kavramlarını savunmanın önemini vurguladı ve Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olup olmadığına dair sorular sordu. Bu olaylar, AYM'nin Gezi Parkı davasından hüküm giyen Can Atalay'ın milletvekili seçilmesi sonrası yaşanan yargısal süreçlerle bağlantılıdır.
10 Kasım 2023

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan insan hakları aktivisti ve iş insanı Osman Kavala, iktidarın değişmesi halinde yargı ikliminin de kısa sürede değişeceğini ifade etti. Kavala, kendi davasını ve benzer durumdaki diğer davaları 'gösteri davası' olarak nitelendirdi ve yargı sürecinde hukuk ilkelerinin çiğnendiğini, bağımsız yargıçların etkisinin sınırlı kaldığını dile getirdi. Ayrıca, seçim sonrası iktidar değişikliğiyle hukuk sistemindeki bozulmaların düzeleceğini ve Gezi davası kararlarının yeniden görüleceğini öngördü.
25 Nisan 2023

Barış Pehlivan, Yargıtay, Danıştay ve bölge adliye mahkemelerinde görev yapan hâkimler ve savcılarla yaptığı görüşmeler sonucunda, Türkiye'deki yargı sisteminin siyasi konjonktürden nasıl etkilenebileceğini ele alıyor. Yazıda, yargının bağımsızlığına inanan meslek mensuplarının şahsi olarak gelecek kaygısı taşımadığı, ancak hukuka uygun olmayan kararlar verenlerin siyasi konjonktürü yakından takip etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, yüksek yargı organlarında dönüşümün beklendiği, Anayasa Mahkemesi ve YÖK'te belirli gruplara yönelik atamaların yapılması planlandığı ve anayasa değişikliği çalışmaları için zemin arandığı ifade ediliyor.
3 Nisan 2024

Rahmi Turan, AKP iktidarının Türkiye'deki sorunlara çözüm getirme gücünün kalmadığını ve ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyetin değişmedikçe ülkenin düzelmeyeceğini savunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeninin ülkeye olan güvensizlik olduğunu belirtiyor. Demokrasi ve hukuk sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmadığını ve haksız yere cezaevlerinde tutulanların olduğunu vurguluyor.
22 Haziran 2024

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

Ali Duran Topuz, Kobane kararlarının muhalefete Kürtleri egemenlikten uzak tutma teklifini içerdiğini belirtiyor. CHP'nin son duruşmaya güçlü bir heyetle katılması, iktidarın baskı ve şiddet yolunu tercih ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İktidarın bu kararları HDP'ye açılan kapatma davasında ve diğer baskı adımlarında kullanacağı öne sürülüyor. Muhalefetin ise bu baskı ve şiddete karşı direnme veya müzakere yolunu seçmesi gerektiği vurgulanıyor.
17 Mayıs 2024

AKP Milletvekili Tuğrul Türkeş, gazeteci Abdulkadir Selvi'nin Osman Kavala ve diğer Gezi tutuklularının tahliye edilebileceğini yazmasının ardından gelen tepkilere karşı çıktı. Türkeş, bu tepkilerin Osman Kavala'nın tahliye ihtimali ve Türkiye'nin uluslararası imajı ile ilgili olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, Türkeş, konunun iç hukukla çözülmesinin bazı çevreleri rahatsız edip etmediğini sorguladı. Osman Kavala, AİHM'nin hak ihlali kararına rağmen 2 bin 376 gündür hapiste.
3 Mayıs 2024

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, adli yıl açılışında yaptığı konuşmanın, geçen sene olduğu gibi bu sene de canlı yayınlanmadığını belirtti. Sağkan, konuşmasında yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne dair sorunlara değindi. Ayrıca, Türkiye'nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 140 ülke arasında 116. olduğunu ve Doğu Avrupa ve Asya kategorisinde sonuncu olduğunu belirtti. Sağkan, hukukun güvenliği ile devletin güvenliğinin eş anlamlı olduğunu vurguladı.
1 Eylül 2023

7-8 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin 108 kişinin yargılandığı davada savcılık mütalaasının açıklanacağı duruşma Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti. HDP'nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da katıldığı duruşmada, yargılanan HDP'liler ve avukatları mahkeme heyetinin aceleci davranışını eleştirdi. Mahkeme başkanı ise bu eleştirilere 'Hayat kısa' yanıtını verdi. Demirtaş ve Yüksekdağ, mahkeme heyetini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi ve duruşmanın siyasi amaçlarla yürütüldüğünü iddia etti. Duruşma, sanıkların dinlenmesinin ardından ertelendi.
12 Nisan 2023

Sinan Ateş cinayeti davası bugün başlıyor ve dört partinin genel başkanları ile MHP avukatları da davaya katılacak. Mehmet Altan, bu davanın herkesin gözü önünde işlenen siyasi bir cinayet olduğunu ve yargının hukuku boğmasından korkulduğunu belirtiyor. Altan, Susurluk skandalına atıfta bulunarak, bu davanın sonucunun Türkiye'nin ne kadar hukuk devleti olduğunu göstereceğini vurguluyor.
1 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, 2017 başkanlık rejimi ile Türkiye'de yargıya müdahalenin arttığını ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını belirtti. Yargıtay seçimlerinde yaşanan olaylar, yargıya olan güvenin azalmasına neden oldu. The Economist'in Türkiye'yi kapak yaptığı Ocak 2023 sayısında, Türkiye'deki demokrasinin kusurlu olduğu ve Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğe götürebileceği ifade edildi. Korkmaz, Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini savundu.
16 Mayıs 2024
İşaretlediklerim