Güney Almanya'da keşfedilen yeni bir pterozor fosili, bu kanatlı sürüngenlerin evrimine dair önemli bilgiler sağladı. 'Bavyeralı kılıç kuyruk' olarak adlandırılan fosil, pterozorların evrimsel ilişkilerini ve geçiş türlerini anlamada kilit bir rol oynuyor. Fosilin, pterodaktiloidlere benzeyen baş ve boyun yapısı ile uzun bilek kemiği, pterozorların aile ağacını yeniden şekillendirdi. Araştırma, pterozorların evrimsel geçiş süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
20 Kasım 2024

Japonya'nın en yüksek noktası olan Fuji Dağı'nda kaybolan üç dağcının cesetleri bulundu. Şizuoka Eyalet Emniyeti, kaybolan dağcılar için başlatılan arama faaliyetleri sonucunda dağın Şizuoka'ya bakan krateri yakınlarında cesetlere ulaştı. Dağcıların ölüm nedeni hakkında henüz bir açıklama yapılmadı. Fuji Dağı, temmuz-eylül sezonunda 200 bini aşkın ziyaretçi çekiyor ve bu dönemde kazalar yaşanabiliyor.
27 Haziran 2024

Arkeologlar, Bulgaristan'ın Yunanistan sınırına yakın bir bölgede yaptıkları kazıda yaklaşık 2 metrelik antik Yunan tanrısı Hermes heykelini ortaya çıkardılar. Heykel, MÖ 356-339 yılları arasında Makedonya Kralı II. Filip tarafından kurulan Heraclea Sintica kentindeki antik bir Roma kanalizasyonunun kazısı sırasında bulundu. Baş arkeolog Lyudmil Vagalinski, heykelin baş kısmının korunmuş olduğunu ve çok iyi durumda bulunduğunu belirtti. Heykelin, antik Yunan orijinalinin Roma kopyası olduğu ve Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu'nun resmi dini olarak kabul edilmesi sırasında toprakla örtüldüğü açıklandı.
7 Temmuz 2024

Bilim insanları, Mars ile Jüpiter arasındaki cüce gezegen Ceres'te yaşam barındırabilecek organik maddeler keşfetti. Ceres'in yüzeyinin altında tuzlu su okyanusları ve organik kimyasalların bulunduğu alanlar tespit edildi. Araştırma, bu organik bileşiklerin Ernutet Krateri çevresinde nispeten kısa süre önce yüzeye çıkmış olabileceğini gösterdi. İtalya Ulusal Astrofizik Enstitüsü'nden Prof. Dr. Maria Cristina De Sanctis başkanlığındaki ekip, bu bulguların Ceres'in yaşam barındırma potansiyelini artırdığını belirtti.
26 Eylül 2024

Norveç'in Trondheim kentinde, 1197'deki bir kuşatma sırasında bir kuyuya atıldığı anlatılan adamın kemikleri bulundu. Arkeologlar, 1938'de keşfedilen iskeletin, 2014-2016 yıllarında yapılan kazılarla efsanedeki adama ait olabileceğini belirtti. Radyokarbon testi ve DNA analizleri, kemiklerin efsanedeki tarihle uyumlu olduğunu ve adamın güney Norveç kökenli olduğunu gösterdi. Bu keşif, tarihi efsanelerin gerçek karakterlere dayanabileceğini ve sagaların tamamen kurgu olmadığını ortaya koydu.
28 Ekim 2024

Peru'nun Huascaran Dağı'nda 2002 yılında çığ altında kalan Amerikalı dağcı William Stampfl'ın cesedi, 22 yıl sonra buzların erimesiyle bulundu. Stampfl'ın kimliği, cesedin üzerindeki pasaport sayesinde doğrulandı. Aynı bölgede daha önce de İtalyan ve İsrailli dağcıların cesetleri bulunmuştu. Bu olay, dağcılık ve doğa sporlarıyla ilgilenenler için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
15 Temmuz 2024

İspanya'nın Carmona kentindeki bir antik Roma mezarında, 2 bin yıllık şarap bulundu. Bu keşif, şimdiye kadar sıvı halde bulunan en eski şarap olarak kabul ediliyor. Şarabın kimyasal analizleri Cordoba Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından yapıldı ve bu keşif, Roma cenaze uygulamaları ve cinsiyet rollerine dair yeni bilgiler sunuyor. Ayrıca, antik şarabın bileşimi, eski koruma teknikleri ve tarımsal uygulamalar hakkında da önemli ipuçları veriyor.
23 Haziran 2024

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Florida eyaletinde bir evin çatısına düşen ve merak uyandıran 700 gram ağırlığındaki gizemli nesnenin, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) ait bir 'uzay çöpü' parçası olduğunu açıkladı. Bu nesne, 8 Mart'ta Alejandro Otero'nun evinin çatısına düşmüş ve büyük ilgi çekmişti. NASA, nesnenin 2021'den bu yana Dünya'nın yörüngesine doğru hareket eden bir kargo paletine ait olduğunu ve şu anda analiz için Kennedy Uzay Merkezi'nde bulunduğunu belirtti. Ev sahibi Otero, kimsenin yaralanmamış olmasından dolayı memnuniyetini ifade etti.
16 Nisan 2024

Kuzey Fransa'da Dieppe yakınlarındaki Galya köyünün kalıntılarını inceleyen arkeologlar, 200 yıllık bir not içeren küçük bir cam şişe buldu. Not, 1825 yılında PJ Féret adlı bir yerel ileri gelenin burada kazılar yaptığını belirtiyor. Bu keşif, arkeologlar için nadir ve büyülü bir an olarak nitelendirildi. Kazı çalışmaları, uçurum erozyonu nedeniyle acil olarak gerçekleştiriliyordu ve Galya dönemine ait birçok eser ortaya çıkarıldı.
20 Eylül 2024

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

Arkeologlar, Avusturya'nın Irschen bölgesinde 1500 yıllık bir Hıristiyan eseri keşfetti. Fildişinden yapılmış ve Hıristiyan motifleriyle süslenmiş olan bu pyx, geç antik çağda bir kilisenin yan şapelinde bulundu. Bu türden sadece 40 civarında fildişi kutusu olduğu biliniyor ve en son 100 yıl önce benzer bir keşif yapılmıştı. Eserin, bir azizin kutsal emanetlerini saklamak için kullanıldığı düşünülüyor.
27 Haziran 2024

Çorum'un Sungurlu ilçesinde yapılan altyapı kazısında, Yunan mitolojisindeki şarap tanrısı Dionysos'un başının kabartma olarak yer aldığı yaklaşık 2 bin yıllık bir ağırlık taşı bulundu. Taşın Roma döneminde şarap yapımında kullanılan bir ağırlık pres taşı olduğu belirlendi ve Boğazkale Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. Bu keşif, bölgede ilk kez Dionysos kabartmasının şarap endüstrisiyle alakalı bir taş üzerinde bulunması açısından önem taşıyor.
9 Ağustos 2024

MÖ 1. yüzyılda batan bir Roma gemisinin enkazında bulunan Antikythera mekanizması, dünyanın en eski analog bilgisayarı olarak kabul ediliyor. Bu cihaz, astronomik nesnelerin hareketlerini tahmin etmek ve önemli olayların planlanmasına yardımcı olmak için kullanılmış. Enkazdan çıkarılan diğer eserler arasında bronz ve mermer heykeller, sikkeler ve seramik parçaları bulunuyor. Bu keşif, modern arkeolojinin en önemli buluntularından biri olarak değerlendiriliyor.
8 Temmuz 2024

Mısır'ın Aswan kentinde, 'Ölüler Şehri' olarak bilinen alanda 300'ü aşkın mumyanın bulunduğu bir mezarlık keşfedildi. Bu mezarlık, M.Ö. 6'ncı yüzyıl ile MS 9'uncu yüzyıl arasında yaklaşık 900 yıl boyunca kullanılmış. Kazılar sonucunda her mezarda 30 ila 40 cesedin kalıntısı bulundu ve bunların yüzde 30 ila 40'ı bebek ve gençlere ait. En iyi korunmuş mumyalar müzelere gönderilecek, diğerleri ise incelendikten sonra yerine konulacak.
1 Temmuz 2024

Düzce'nin Konuralp beldesindeki Prusias Ad Hypium Antik Kenti'nde 1800 yıllık bir büst bulundu. Büstün, İmparator Hadrian döneminde rahiplik yapmış ve antik tiyatronun sahnesini inşa ettirmiş M. Iulius Proklos'a ait olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 56 santimetre yüksekliğinde ve 50 santimetre genişliğindeki büst, Antoninler döneminin ayrıntılı stilini temsil ediyor. Bölgede 2019'dan beri arkeolojik çalışmalar yürütülüyor.
15 Ağustos 2024

İspanya'nın güneybatısında, Badajoz eyaletine bağlı Casas del Turuñuelo'da, Rosetta Taşı'ndan yaklaşık 400 yıl öncesine tarihlenen ve üzerinde alfabe yazılı olan bir kaya levhası keşfedildi. Bu taşın, antik Paleo-Hispanik Tartessos uygarlığıyla ilişkili olduğu ve bu uygarlığın varlığına dair yalnızca üçüncü alfabe kanıtı olduğu belirtiliyor. Taşın üzerinde savaşçı figürlerinin de bulunduğu 21 işaret dizisi tespit edildi ve bu alfabenin 27 işareti olduğu belirtildi. Ancak taşın bir tarafında eksik bir parça bulunuyor ve bu eksik parça, antik dilin daha fazla parçasını ortaya çıkarma potansiyeline sahip.
14 Haziran 2024

Jeolog ve Rönesans sanat tarihçisi Ann Pizzorusso, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa tablosunun arka planında tasvir edilen manzaranın, İtalya'nın Lombardiya bölgesindeki Como Gölü kıyısında bulunan Lecco olduğunu iddia etti. Pizzorusso, tablodaki köprü, sıradağlar ve gölün Lecco'daki Azzone Visconti köprüsü, güneybatı Alpleri ve Garlate Gölü ile benzerlikler taşıdığını belirtti. Bu bulgularını bir jeoloji konferansında sunacak olan Pizzorusso, sanat tarihçileri ve jeologlar arasındaki farklı bakış açılarını birleştirerek bu sonuca ulaştı.
13 Mayıs 2024

1962'de Capri'deki evinin mahzenini temizlerken rulo halinde bir tablo bulan Luigi Lo Rosso, bu eserin Picasso'ya ait olduğunu bilmeden 62 yıl boyunca korudu. Tablonun Picasso'nun sevgilisi Dora Maar'ın portresi olduğu ve sol üst köşesinde ressamın imzasının bulunduğu anlaşıldı. Lo Rosso'nun oğlu Andrea, eserin Picasso'ya ait olabileceğini fark etti ve yıllar süren incelemeler sonucunda bu doğrulandı. Eserin şu anda altı milyon avro değerinde olduğu belirtiliyor.
1 Ekim 2024

Arkeologlar, Michigan’ın kuzeyinde yer alan Colonial Michilimackinac’ta 18. yüzyıldan kalma bir pirinç ticaret yüzüğü buldu. Yüzük, 1780’lerden kalma bir yıkım moloz yığınında bulundu ve Mackinac Eyaleti Tarihi Parkları tarafından 'heyecan verici' bir keşif olarak tanımlandı. Bu yüzük, laik ticaret malları arasında yer alıyor ve bölgedeki arkeolojik kazılar 1959'dan beri devam ediyor.
29 Haziran 2024

Denizli'deki Laodikeia Antik Kenti'nde yapılan restorasyon çalışmaları sırasında Skylla Grubu heykelleri keşfedildi. Prof. Dr. Celal Şimşek, heykellerin pagan inancının sona ermesi ve Hristiyanlığın başlamasıyla sahne binasına ait bazı heykellerin kırılarak loca altlarındaki dolgulara atıldığını belirtti. Heykellerin milattan önce 2. yüzyıl başlarında Rodoslu heykeltıraşlar tarafından yapıldığı ve barok stilde olduğu ifade edildi. Skylla heykelleri, Homeros'un Odysseia Destanı'nda yer alan deniz canavarı Skylla'yı tasvir ediyor.
4 Ağustos 2024
İşaretlediklerim