Murat Muratoğlu, Türkiye'nin OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu tarafından yayınlanan raporda rüşvet cenneti olarak nitelendirildiğini belirtti. Türkiye'nin 1997'de imzaladığı Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi'ne rağmen, bugüne kadar verilen tavsiyelerin çoğunu uygulamadığını vurguladı. Muratoğlu, Türkiye'de rüşvet vermeden iş yapılamadığını ve büyük firmaların bile bu duruma uyum sağlamak zorunda kaldığını iddia etti.
1 Temmuz 2024

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 158'inci sırada yer alarak 'çok vahim' durumda olan ülkeler arasında kalmaya devam etti. Türkiye'nin sıralamasındaki bu yükseliş, diğer ülkelerdeki durumun kötüleşmesiyle ilişkilendiriliyor. RSF, Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklamaların devam ettiğini ve medyanın çeşitli baskılar altında olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin puanı 2023'te 33,97 iken, 2024'te 31,6'ya düşmüş.
3 Mayıs 2024

Barış Terkoğlu'nun yazısında, Türkiye'de yargının son yıllarda cemaatler, partiler ve nüfuzlu kişilerin etkisi altında kaldığı ve bu durumun yargı kalitesini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Yargı içinde, geçmişteki sorunları nedeniyle manipüle edilebilir durumda olan 'lekeli' hâkimlerin varlığına dikkat çekiliyor. Bu hâkimlerin, yargının bağımsızlığını ve demokrasiyi tehdit ettiği, istenilen kararları verebildikleri ve geçmiş kararlarını bile değiştirebildikleri ifade ediliyor. Terkoğlu, yargının bu tür etkilerden arındırılmasının önemine vurgu yapıyor.
15 Nisan 2024

Tolga Şardan, Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle metamfetamin ticaretinde transit ülke olarak görülmeye başlandığını belirtiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı'nın yayımladığı 'Türkiye Uyuşturucu Raporu – 2024' verilerine göre, Türkiye'de skunk ve metamfetamin yakalamalarında ciddi artışlar yaşandı. 2023 yılında skunk yakalamaları yüzde 148 artarken, metamfetamin yakalamaları da yüzde 35,5 oranında arttı. Türkiye'de 2023 yılında 65 bin 800 metamfetamin olayı yaşandı ve 88 bin 600 şüpheli gözaltına alındı.
7 Eylül 2024

Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu'na göre, Türkiye 143 ülke arasında 98'inci sırada yer alarak mutluluk düzeyinde düşüş yaşadı. Araştırma, insanların yaşamlarını 0 ile 10 arası bir ölçekte değerlendirmeleriyle oluşturuldu ve Türkiye son üç yılın ortalamasına göre 0.2 puan düşüşle 4.9 puan aldı. Raporda, gençler arasında artan mutsuzluk, sosyal medyanın olumsuz yönleri ve ekonomik eşitsizlik gibi faktörlerin mutluluğu etkileyebileceği belirtildi. Ayrıca, ABD ilk kez ilk 20'den çıkarak 23'üncü sıraya geriledi.
20 Mart 2024

Senex: Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nin raporuna göre, 2024’ün ilk dört ayında 378 yaşlı şiddet, ihmal, istismar ve ayrımcılığa uğradı. Türkiye’de neredeyse her 10 yaşlıdan altısı yaşadığı hak ihlali sonucunda yaşamını yitiriyor. Raporda, yaşlılara yönelik hak ihlallerinin büyük şehirlerde daha yaygın olduğu ve yaş arttıkça hak ihlallerinin de arttığı belirtiliyor. Ayrıca, yaşlıların en fazla ihmal sonucu gerçekleşen trafik kazaları ve şüpheli ölümlerle karşılaştığı vurgulanıyor.
29 Mayıs 2024

Senex İzleme'nin 2024 yılı I. Dönem Raporu'na göre, Türkiye'de yaşlılara yönelik hak ihlalleri artış gösteriyor. Yılın ilk dört ayında yaşlılara yönelik 378 hak ihlali gerçekleşti ve bunların yarısından fazlası ölümle sonuçlandı. En fazla hak ihlali 75 yaş üzerindekilere yönelik olup, İstanbul, Antalya ve Aydın en çok ihlalin yaşandığı iller arasında yer alıyor. Raporda, yaşlıların en fazla ihmal sonucu gerçekleşen trafik kazaları ve şüpheli ölümlerle karşılaştığı belirtiliyor.
5 Eylül 2024

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye'nin zengin kültürel mirasından 'Antep İşi Nakışı', 'Geleneksel Keçe Yapımı' ve 'Yoğurt Yapımının Geleneksel Yöntemleri ve İlgili Sosyal Uygulamalar'ı UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne eklenmesi için başvuruda bulundu. Bu dosyalar, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında 2025 yılında değerlendirilecek. Her bir mirasın kendine özgü üretim teknikleri ve sosyal pratikleri, Türkiye'nin kültürel çeşitliliğini ve zenginliğini uluslararası alanda tanıtmayı amaçlıyor.
18 Nisan 2024

Sekiz sivil toplum kuruluşu, Türkiye'de hazırlanan iklim kanunu taslağında eksiklikler olduğunu belirterek, iklimi ve toplumu koruyacak bir kanun talep etti. Kuruluşlar, 2053 net sıfır hedefinin kanunda yer alması, 2030'a kadar mutlak emisyon azaltım hedefinin belirlenmesi ve uyum politikalarının net şekilde tanımlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, iklim politika kurulu ve bağımsız bilimsel danışma kurulu kurulması, adil geçiş mekanizmalarının eklenmesi ve emisyon ticaret sisteminin revize edilmesi gerektiği ifade edildi.
16 Ekim 2024

Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (Europol) tarafından yayımlanan 'AB Uyuşturucu Piyasaları Raporu'na göre, Afganistan kaynaklı eroinin büyük bir kısmı Türkiye üzerinden Avrupa Birliği ülkelerine taşınıyor. Raporda, AB'nin uyuşturucu pazarının perakende değerinin en az 31 milyar avro olduğu belirtiliyor ve uyuşturucu ticaretinin toplumsal dokuyu yolsuzluk ve şiddet yoluyla yıprattığı vurgulanıyor. Ayrıca, Avrupa'da uyuşturucuya ulaşılabilirliğin arttığı ve kokainin Avrupa limanlarına konteynerlerle taşındığı, bu süreçte liman işçilerine rüşvet ve baskının önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor.
8 Mart 2024

Uluslararası Af Örgütü'nün 'Dünyada İnsan Haklarının Durumu' başlıklı raporunda, dünya genelinde LGBTİ+ haklarında hem ilerlemeler hem de gerilemeler yaşandığı belirtiliyor. Rapora göre, Letonya ve Tayvan gibi ülkelerde bazı pozitif gelişmeler yaşanırken, Rusya ve Uganda gibi ülkelerde LGBTİ+ haklarına yönelik kısıtlamalar artmış durumda. Ayrıca, dünya genelinde 62 ülke hala onaya dayalı eşcinsel ilişkileri suç olarak kabul ediyor. Raporda ayrıca silahlı çatışmalar, toplumsal cinsiyet adaleti, ekonomik krizler ve teknolojik tehditler gibi konuların insan hakları üzerindeki etkilerine de değiniliyor.
29 Nisan 2024

Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan bir doktor öğretim üyesi ataması, akademisyenlerin yargıya taşıması sonucu İstanbul 14'üncü İdare Mahkemesi tarafından hukuksuz bulunarak iptal edildi. Atama, 1416 sayılı kanuna dayanarak yurtdışı doktora eğitimine gönderilmiş olan Safa Kemal Kaptan'a, ilgili bölümün görüşü alınmadan ve üniversite atama kriterlerine uygunluğu değerlendirilmeksizin yapılmıştı. Mahkeme, bu atamanın hukuka aykırı olduğuna hükmederek, kayyım yönetimi tarafından usulsüz kadrolaşmanın bir aracı haline getirildiğini onayladı.
4 Şubat 2024
İşaretlediklerim