Esfender Korkmaz, ihracatçıların Türk Lirasının değer kaybetmesini istemesine rağmen, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağını ve rekabet gücünü azaltacağını belirtiyor. İhracatın büyük bir kısmının ithal girdiye dayandığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Korkmaz, ithal girdilerin yerli üretimle değiştirilmesi ve Türk Lirasının değer kazanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve devletin ithal girdi ikame yatırımlarına teşvik vermesi gerektiğini öne sürüyor.
28 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin millî dış ticaret politikasının olmadığını, özellikle Çin'den yapılan ithalatlarda teknoloji ürünleri yerine daha düşük katma değerli ürünlerin tercih edildiğini belirtiyor. Üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanıldığını ve hükümetin bu konuda bir iyileştirme programına sahip olmadığını ifade ediyor. Dış borçların çevrilmesi için yüksek faiz oranları ödendiğini, altın ithalatına getirilen kotaların hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurduğunu, kaçak altın ticaretinin arttığını vurguluyor.
19 Mart 2024

Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin ihracatı Mart 2024'te bir önceki yılın aynı ayına göre %4,1 azalarak 22 milyar 251 milyon dolara, ithalatı ise %6,3 azalarak 29 milyar 912 milyon dolara düştü. Dış ticaret açığı %12,4 azalışla 7 milyar 341 milyon dolara gerilerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı %75,5'e yükseldi. İlk çeyrekte dış ticaret açığı %41,5 azalarak 20 milyar 343 milyon dolara düşmüş, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %75,8'e çıkmıştır.
30 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, AKP iktidarı döneminde Türkiye'nin sanayi üretiminde yüksek teknolojinin payının düştüğünü belirtiyor. TÜİK verilerine göre, 2003 yılında ihracatta yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 7,6 iken, 2024 Nisan ayında bu oran yüzde 3,6'ya geriledi. Ayrıca, Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) de 50'nin altına düşerek sanayide genel bir gerilemeye işaret ediyor. Korkmaz, siyasi ve ekonomik politikaların sanayi yatırımlarını olumsuz etkilediğini ve Türkiye'nin sanayileşme ve bilgi çağını kaçırdığını vurguluyor.
11 Haziran 2024

Türkiye'nin iki ayda 13 milyar dolar dış ticaret açığı verdiği, bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 daha az olduğu belirtiliyor. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 59'dan yüzde 75'e yükseldiği ifade ediliyor. Bu iyileşmenin temel nedenleri olarak altın ithalatındaki azalma ve enerji faturasının hafiflemesi gösteriliyor. Altın ve enerji kalemleri dış ticaret açığı hesaplamalarından çıkarıldığında, dış ticaret açığının 1.7 milyar dolara düştüğü ve ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 96.1'e yükseldiği vurgulanıyor.
4 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Ocak-Şubat döneminde Türkiye'nin AB, İngiltere ve ABD ile olan ticaretinde 0,7 milyar dolar fazla verirken, Rusya ve Çin ile olan ticaretinde 12,8 milyar dolar açık verdiğini belirtti. Bu durumun, Türkiye'nin toplam dış ticaret açığının neredeyse tamamını bu iki ülkeye karşı verdiğini gösterdiğini ifade etti. Korkmaz, Rusya ile enerji ticaretinde pazarlık yapılması ve Çin'den yapılan ithalatta teknoloji dışı ürünler için kota uygulanması gerektiğini savundu. Ayrıca, bu ülkelerin yolsuzluğa açık ülkelerle işbirliği yaparak dış ticaret yoluyla sömürü düzeni kurduğunu öne sürdü.
3 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Şubat ayına ilişkin ihracat ve ithalat rakamlarını açıkladı. Şubatta ihracat %13,6 artışla 21 milyar 86 milyon dolara ulaşırken, ithalat %8,5 azalışla 28 milyar 87 milyon dolara geriledi. Bu durum, dış ticaret açığının %42,3 azalarak 7 milyar dolara düşmesine ve ihracatın ithalatı karşılama oranının %75,1'e yükselmesine yol açtı. Bakan Şimşek, bu gelişmeleri ekonomi programının başarısına bağlayarak, ekonomide dengelenmenin sürdüğünü ve net ihracattan büyümeye pozitif katkı beklediklerini ifade etti.
2 Mart 2024

2024'ün ilk çeyreğinde Türkiye'nin dış ticaret açığı, önceki yılın aynı dönemine göre 16,5 milyar dolar azalarak, bu düşüşün büyük bir kısmı ithalatın azalmasından kaynaklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın işlenmemiş altın ithalatına getirdiği kotalar ve tahsisler, altın ithalatında spekülasyon, karaborsa ve kaçak ticaret iddialarını gündeme getirdi. Türkiye'nin uzun süredir devam eden dış ticaret ve cari açık sorunları, ekonomik istikrarsızlığa ve yoksullaşmaya yol açıyor. Yazar, dış açıkların çözümü için üretimde kullanılan ithal girdi oranını azaltma ve aramalı ile hammadde ithalatını düşürme önlemlerini öneriyor.
1 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 2022 yılında ihracatının yüzde 12,9 artışla 254,2 milyar dolara ulaştığını duyurdu. Erdoğan, Avrupa Birliği ile dış ticaret fazlasının 10 milyar doları aştığını ve TL cinsinden dış ticaret hacminin 350 milyar lirayı geçtiğini belirtti. Ancak, ithalat rakamları ve dış ticaret açığı hakkında bilgi vermedi. Resmi verilere göre, 2022'de dış ticaret açığı yüzde 138,5 artarak 110,2 milyar dolara yükseldi ve ithalat yüzde 34,3 artışla 364,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2 Ocak 2023

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yüksek enflasyon ve yoksulluk gibi iki büyük krizle karşı karşıya olduğunu belirtti. Korkmaz, vergi adaletinin sağlanması için gelir vergisinde ücret ve maaşlar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi gerektiğini savundu. Reel sektörde zararların ve iflasların arttığını, sanayi üretiminde büyüme oranının düşük kaldığını ve doğrudan yabancı yatırım sermayesinin gelmediğini vurguladı. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
23 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, döviz kurunun 35 TL'ye çıkması halinde dahi ihracat hedeflerine ulaşmanın güçlüğüne dikkat çekti. Gültepe, ihracat hedeflerine ulaşabilmek için üretimin artırılması ve çeşitli desteklerin sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin Uzakdoğu pazarlarına göre yüzde 20-40 daha pahalı olduğunu ve fiyat rekabetinde iyileştirmeler yapılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin yeni ekonomi modeli kapsamında cari işlemlerde fazla verme hedefi ve yüksek enflasyonla mücadele etme planlarına rağmen, TL'nin değer kaybı ve ihracatın ithalata bağımlılığı nedeniyle bu hedeflerin zorlandığı belirtildi.
19 Haziran 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık dış ticaret açığının 35 milyar dolar iyileşerek 87 milyar dolara gerilediğini açıkladı. Mayıs ayında yıllık ihracat 260 milyar dolarla tarihi zirvesine ulaşırken, ithalat son bir yılda 29 milyar dolar azaldı. Şimşek, cari açığın da mayıs ayında bir önceki aya göre 6 milyar dolar iyileşerek yaklaşık 26 milyar dolar seviyesine gerilemesini beklediklerini belirtti. Bu gelişmelerin dış finansman ihtiyacını azaltacağını ve finansal istikrarı güçlendireceğini ifade etti.
28 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Nisan ayında Türkiye'nin dış ticaret açığı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 artarak 9 milyar 863 milyon dolara yükseldi. Ocak-Nisan döneminde ise dış ticaret açığı yüzde 30,5 azalarak 30 milyar 243 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Nisan döneminde 64,9 iken, 2024'ün aynı döneminde 73,3'e yükseldi. En fazla ihracat yapılan ülkeler Almanya, ABD ve Britanya olurken, en fazla ithalat yapılan ülkeler Çin, Rusya ve Almanya oldu.
30 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki yüksek farkın nedeninin, hükûmetin tarımsal destekleri yeterince sağlamamasından kaynaklandığını belirtti. 2007'de çıkarılan bir kanunla, millî gelirin en az yüzde biri kadar tarımsal destek sağlanması gerekirken, hükûmetin bu miktarı millî gelirin sadece 0,44'ü kadar verdiğini ifade etti. Korkmaz'a göre, hükûmetin bu tutumu, perakende fiyatlarının düşmesini engelliyor ve fiyat kontrolü yapmasını zorlaştırıyor.
25 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024

Türk giyim ve tekstil sanayicileri, artan maliyetler ve azalan dış talep nedeniyle rekabet güçlükleri yaşamaktadır. Dolar kuru 18,70 seviyesinde seyrederken, ihracatçılar daha yüksek bir kur seviyesinin gerekliliğini savunuyorlar. Hazine ve Maliye Bakanı Nebati ile yapılan toplantıda, ihracat gelirlerinin yarısının yüksek kurdan faydalanacak şekilde özel kur koruması altına alınması önerildi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, enerji maliyetlerinin rakiplerine göre üç kat daha yüksek olduğunu ve bu durumun işçi çıkarmaları artırabileceğini belirtti.
3 Ocak 2023

Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş, dolar/TL kuru ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak ihracatçıların rahatlaması için kurdaki artışın hızlanması gerektiğini ifade etti. Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının ardından kurun yükselişe geçtiğini ve bu durumun yabancı yatırımcıları caydırabileceğini belirtti. Ayrıca, Temmuz ayında asgari ücrete yapılacak zamla birlikte doların 28 lira seviyelerine çıkması gerektiğini savundu. Demirtaş, Mehmet Şimşek'in ekonominin başına gelmesini ise olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.
8 Haziran 2023
İşaretlediklerim