Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kobani davasında verilen kararların bağımsız ve tarafsız yargı tarafından alındığını belirtti. Tunç, davada mahkumiyetlerin yanı sıra beraat ve tahliye kararlarının da verildiğini ve tahliyelerin başladığını söyledi. Kobani olayları sırasında yaşanan ölümler nedeniyle açılan davada, HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a uzun hapis cezaları verildi. Ayrıca, bazı sanıklar hakkında tahliye ve beraat kararları da alındı.
17 Mayıs 2024

6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşanan Kobani olayları gerekçe gösterilerek, eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Garo Paylan, Fatma Kurtulan ve Pero Dundar hakkında iddianame düzenlendi. İddianamede, bu isimlerin terör örgütü PKK/KCK yöneticileri ve HDP MYK üyeleri ile birlikte halkı sokağa çıkmaya ve terör eylemleri gerçekleştirmeye teşvik ettikleri öne sürüldü. Kabul edilmesi halinde, bu isimler 37 kişinin öldürülmesi ve devletin birliğini bozmak suçlarından yargılanacak.
28 Mayıs 2024

Kobani davası, Türkiye'de 108 kişinin yargılandığı ve aralarında HDP'nin eski eş başkanlarının da bulunduğu önemli bir dava olarak öne çıkıyor. Eski Eş Başkan Selahattin Demirtaş'ın uzun savunması ve diğer yazıları, geniş ilgi görüyor ve internet üzerinden erişilebilir durumda. Demirtaş ve diğer siyasetçiler, yıllardır süren çatışmaların ortasında doğmuş ve barış için mücadele etmişlerdir. Necmiye Alpay, Demirtaş'ın yazılarından alıntılar yaparak, Türkiye'deki demokratik değerler ve ifade özgürlüğü üzerine düşündürücü noktalar sunuyor.
9 Mayıs 2024

Kobani davasında HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a hapis cezaları verildi. Demirtaş’a 42 yıl, Yüksekdağ’a ise 30 yıl üç ay hapis cezası verildi. Bu cezalar, yerel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'yumuşama, normalleşme' mesajları verdiği bir dönemde geldi ve bu söylemlerin eleştirilmesine yol açtı. Kararlar, Türkiye'de barış ve birlikte yaşama iradesine darbe olarak nitelendirildi.
16 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kobani davasında verilen kararlar hakkında ilk kez konuşarak, adaletin geç de olsa yerini bulduğunu ve bundan memnuniyet duyduğunu belirtti. 16 Mayıs'ta açıklanan kararda, HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e çeşitli hapis cezaları verilmişti. Erdoğan, 6-8 Ekim olaylarının bir protesto değil, terör kalkışması olduğunu vurguladı ve mahkeme kararlarına yönelik aşırı yorumları tasvip etmediklerini ifade etti.
20 Mayıs 2024

HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Kobani davasında aldığı 42 yıl hapis cezasının ardından avukatları aracılığıyla açıklamalarda bulundu. Demirtaş, mahkemenin kararının siyasi olduğunu ve yıllar öncesinden iktidar tarafından belirlendiğini iddia etti. Ayrıca, verilen cezaların sadece düşüncelerinden ve konuşmalarından dolayı olduğunu belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması durumunda beraat etmesi gerektiğini vurguladı. Demirtaş, halkın desteğiyle moralini yüksek tuttuğunu ve barışçıl çözüm arayışından vazgeçmeyeceğini ifade etti.
17 Mayıs 2024

Ali Duran Topuz, Kobane kararlarının muhalefete Kürtleri egemenlikten uzak tutma teklifini içerdiğini belirtiyor. CHP'nin son duruşmaya güçlü bir heyetle katılması, iktidarın baskı ve şiddet yolunu tercih ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İktidarın bu kararları HDP'ye açılan kapatma davasında ve diğer baskı adımlarında kullanacağı öne sürülüyor. Muhalefetin ise bu baskı ve şiddete karşı direnme veya müzakere yolunu seçmesi gerektiği vurgulanıyor.
17 Mayıs 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kobani davasında verilen cezalara tepki gösterdi ve yargılama sürecinin hukuki olmadığını vurguladı. 18'i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı davada, Selahattin Demirtaş'a 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a 32 yıl dokuz ay, Ahmet Türk'e ise 10 yıl hapis cezası verildi. Özel, davanın siyasi olduğunu ve verilen cezaların kabul edilemez olduğunu belirtti.
16 Mayıs 2024

159 imzalı bir metin, Kobani davasının Türkiye'nin hukuk devleti inşası ve toplumsal barışa katkısını vurguluyor. 2014'te IŞİD'in Kobani'ye saldırısı sırasında HDP'nin protesto çağrısı yapması üzerine açılan dava, önemli siyasi figürler hakkında ağır cezalar talep ediyor. Davanın sonucu, Türkiye'nin siyasi yönünü belirleyecek ve iktidarın normalleşme söylemlerinin samimiyetini test edecek. Ayrıca, seçim öncesi dönemde, Erdoğan'ın Kürt hareketine yaklaşımı ve CHP'nin tutumu da dikkatle izlenecek.
13 Mayıs 2024

Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman'ı hedef göstermek suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti. Demirtaş, 2020 yılında yaptığı bir savunmada Kocaman'ı eleştirmiş ve onun kendisine kumpas kurduğunu iddia etmişti. Bu nedenle Demirtaş'a iki yıl altı ay hapis cezası verilmişti, ancak istinaf mahkemesi bu cezayı kaldırarak Demirtaş'ın sözlerinin savunma hakkı kapsamında olduğuna hükmetti.
4 Mayıs 2024

Sinan Ateş davasında, eski Ülkü Ocakları genel merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın, tutuklu sanıklardan eski cinayet büro amiri Mustafa Ensar Aykal ile cinayetten önce ve sonra yaptığı dikkat çekici görüşmeler soruşturma dosyasına girdi. Demirbaş, bu görüşmelerin MHP plakalı bir araç ve Ülkü Ocakları genel başkan yardımcısı için ruhsatlı silah alma konusuyla ilgili olduğunu iddia etti. Savcı, Demirbaş'ın ifadelerinde çelişkilere dikkat çekti. Davanın ilk duruşması 1 Temmuz'da görülecek.
20 Haziran 2024

AKP milletvekili Tuğrul Türkeş, Osman Kavala davası nedeniyle AKP'nin ikiye bölündüğünü ve kendisinin de Kavala'yı savunmakla suçlandığını belirtti. Türkeş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, AKP'nin hukukun tecelli etmesini isteyen siyasetçilerle dolu olduğunu, ancak gölgede yumruk atmaya çalışanların kripto kalıntılar veya ücretle çalışanlar olduğunu söyledi. Türkeş, Kavala davasına ilişkin yedi soru sordu ve bu soruların hukuki sürecin objektif delillerle yürütülmesine neden karşı çıkıldığını sorguladı.
12 Temmuz 2024

Kobani Davasında sekiz yıldır cezaevinde olan Selahattin Demirtaş, 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yazıda, Demirtaş'ın barışçıl ve demokratik siyaseti savunan bir figür olduğu, ancak AKP'nin siyasi çıkarları doğrultusunda onu hedef aldığı belirtiliyor. AKP'nin halkı cepheleştirerek siyasi rant sağladığı ve Demirtaş gibi diyalog ve ortak değerleri öne çıkaran siyasetçilerin bu stratejiye tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.
19 Mayıs 2024

Gökçer Tahincioğlu'nun yazısında, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in cinayeti davasında MHP'li isimlerin ve Ülkü Ocakları'nın rollerinin bilirkişi raporuyla açıkça ortaya konduğu belirtiliyor. Yazıda, Türkiye'de siyasi cinayetlerin genellikle cezasız kaldığı ve adaletin kişilere ve konjonktüre göre işlediği vurgulanıyor. Ayrıca, davanın siyasi ayağının iddianamede görmezden gelindiği ve bu durumun Türkiye'deki yargı sisteminin bir örneği olduğu ifade ediliyor.
20 Temmuz 2024

AKP Milletvekili Tuğrul Türkeş, gazeteci Abdulkadir Selvi'nin Osman Kavala ve diğer Gezi tutuklularının tahliye edilebileceğini yazmasının ardından gelen tepkilere karşı çıktı. Türkeş, bu tepkilerin Osman Kavala'nın tahliye ihtimali ve Türkiye'nin uluslararası imajı ile ilgili olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, Türkeş, konunun iç hukukla çözülmesinin bazı çevreleri rahatsız edip etmediğini sorguladı. Osman Kavala, AİHM'nin hak ihlali kararına rağmen 2 bin 376 gündür hapiste.
3 Mayıs 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de Kürtçenin hala TBMM'de 'bilinmeyen bir dil' olarak tanımlanmasını ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesini ele alıyor. 16 yıl önceki basın taramalarında da aynı sorunun gündemde olduğunu belirten Altan, Kobani Davası'nın sonuçlarının Türkiye'yi sarstığını ve Kürt siyasetçilerin ağır cezalara çarptırıldığını vurguluyor. Altan, Türkiye'nin yönetim tarzının neden sürekli kendini tekrar ettiğini sorguluyor.
23 Mayıs 2024

Kobani davasında 18'i tutuklu 108 siyasetçi hakkında karar verildi. Selahattin Demirtaş'a 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a 30 yıl üç ay, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e ise 10 yıl hapis cezası verildi. Diyarbakır Valiliği, bu kararlar üzerine olası protestoları gerekçe göstererek kente giriş ve çıkışları dört günlüğüne kapattı ve açık havadaki her tür toplantıyı yasakladı. Benzer yasaklar Van ve Mardin için de alındı.
16 Mayıs 2024

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüyle bağlantılı gizli tanık Serdar Sertçelik’in firarına ilişkin 11 sanığın yargılandığı davada yedi sanık tahliye edildi ve dosyada tutuklu sanık kalmadı. Duruşmada sanıklar ve avukatları savunmalarını yaparken, mahkeme gizli tanık Serdar Sertçelik’in Macaristan’daki tutukluluk halinin devam etmesi nedeniyle sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Ocak’ta görülecek. Ayhan Bora Kaplan ve çetesi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın göreve gelmesiyle hedef alınan suç örgütlerinden biri olarak biliniyor.
3 Eylül 2024

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi iki sanığın tahliyesine karar verdi. Arif Buğra Meşe ve Furkan Anıl Bahar, yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Dava, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın hedef aldığı suç örgütlerinden biri olan Ayhan Bora Kaplan ve çetesine yönelik yürütülüyor. Mahkeme, diğer tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Eylül’e erteledi.
24 Mayıs 2024

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Kobani davasında verilen cezalara tepki gösterdi. HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a uzun hapis cezaları verildi. Amor, bu kararların Türkiye'nin yargı bağımsızlığına zarar verdiğini ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Türk ekonomisinin güvenilir olduğu mesajını vermekte neden başarısız olduğunu gösterdiğini belirtti. Amor, bu tür adımların Türkiye'nin uluslararası güvenilirliğini zayıflattığını vurguladı.
17 Mayıs 2024
İşaretlediklerim