Bülent Falakaoğlu, 2002 yılından bu yana emekli maaşlarının asgari ücrete oranla nasıl değiştiğini ele alıyor. 2002 yılında en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 fazlası iken, şu an en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 58'ine denk geliyor. Eğer emekli maaşları asgari ücrete oranla değerini korumuş olsaydı, en düşük emekli maaşı 10 bin TL yerine 23 bin 800 TL olacaktı. Falakaoğlu, bu durumu emeklilerin aleyhine bir 'gasp' olarak nitelendiriyor ve emekli maaşlarının gerçek durumunu yansıtmak için işçi emeklilerine odaklanılması gerektiğini vurguluyor.
6 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik durumu ve fiyat artışlarını ele alıyor. TÜFE'nin son iki buçuk yılda %275 arttığını, akaryakıt fiyatlarında ise daha da büyük artışlar yaşandığını belirtiyor. Benzinin son iki buçuk yılda %439, motorinin ise %470 oranında zamlandığını vurguluyor. Bu durumun temel nedeninin Türk Lirasının değer kaybı olduğunu ve döviz kurlarındaki artışların bu kaybı tetiklediğini ifade ediyor.
17 Nisan 2024

TÜİK verilerine göre Türkiye'de kişi başı milli gelir 13 bin 110 dolar olarak belirlenmiş olmasına rağmen, bu ortalama herkese eşit dağılmıyor. Asgari ücretliler ve emekliler, ortalama milli gelirin çok altında gelirlerle yaşamak zorunda kalıyor. İş gücü ödemelerinin milli gelirden aldığı payın artmasına rağmen, bu durum geçici bir iyileşme olarak değerlendiriliyor ve gelir dağılımındaki dengesizlikler devam ediyor. Türk-İş'in verilerine göre, açlık ve yoksulluk sınırı her geçen gün artarak, dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması giderek zorlaşıyor.
1 Mart 2024

Kamil Tekin Sürek, kamu sektöründe uygulanacak tasarruf tedbirlerinin halk ve kamu çalışanları üzerindeki olumsuz etkilerini ele alıyor. Üç yıl boyunca kamuda sadece emekli olan personel kadar alım yapılacak olması, sağlık, eğitim ve yargı gibi kritik alanlarda hizmet kalitesinin düşmesine yol açacak. Ayrıca, muhalefet belediyelerine fon sağlanmayacak, ancak iktidar bürokrasisinin lüks harcamaları devam edecek. Bu tedbirler, işsizlik oranını artıracak ve kamu çalışanlarının yaşam koşullarını zorlaştıracak.
14 Mayıs 2024

Orhan Bursalı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü aşmak için sadece siyasi ve sosyal platformda normalleşme ve yumuşamanın yeterli olmadığını savunuyor. Bursalı, ekonomik koşulların düzelmesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini, halkın insanca yaşam koşullarının sağlanması ve dış yatırım için demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, dış yatırımcıların ülkeye gelmesi için tarafsız yargı, ifade ve medya özgürlüğü gibi unsurların önemine dikkat çekiyor.
16 Haziran 2024

Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin cari işlemler hesabı Mart 2024'te 4 milyar 544 milyon dolar açık verdi. Aynı dönemde dış ticaret açığı 5 milyar 193 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesinden 2 milyar 241 milyon dolar ve seyahat gelirlerinden 2 milyar 104 milyon dolar giriş sağlandı. Birincil ve ikincil gelir dengelerinde sırasıyla 1 milyar 604 milyon dolar ve 12 milyon dolarlık net çıkışlar kaydedildi.
13 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarına göre, Türkiye'de aralık ayında istihdam 32 milyon kişiyi aşarak rekor bir seviyeye ulaşmış ve işsizlik oranı Orta Vadeli Program'da öngörülen yüzde 10,1'in altında gerçekleşmiştir. Ancak, ekonomistlerin dikkat çektiği diğer göstergeler, özellikle atıl işgücü oranı, olumsuz bir tablo sergilemektedir. 2022 sonunda yüzde 21,4 olan atıl işgücü oranı, 2023 sonunda yüzde 24,7'ye yükselmiştir. Bu oran, yetersiz istihdamda olanlar, iş arayıp bulamayanlar ve potansiyel işgücünü içermektedir.
15 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Merkez Bankası'nın kasım ayı piyasa katılımcıları anketi sonuçlarına göre, yıl sonu enflasyon ve dolar/TL beklentisi önceki ankete göre düşüş gösterdi. Cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi %67,23, dolar/TL beklentisi ise 30,00 TL olarak belirlendi. Ancak, 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi 39,62 TL'ye yükseldi ve faiz beklentisi %37,71 olarak artış gösterdi. Merkez Bankası, anketin temsil gücünü artırmak için sadece kurumsal katılımcıları dahil ettiğini duyurdu.
17 Kasım 2023

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'de yüksek enflasyon oranlarına rağmen düşük faiz politikası izleyen Merkez Bankası sayesinde Türk bankalarının karlarının üçüncü çeyrekte de arttığını belirtti. Bankaların, kaynaklarını enflasyona endeksli tahvillere yatırarak ve vatandaşlara düşük faiz oranları sunarak karlarını artırdıkları ifade edildi. Fitch ayrıca, gelir artışının birçok bankanın maliyet baskılarını dengelediğini ve sermaye rasyolarındaki artışı desteklediğini kaydetti.
23 Ocak 2023

Ekonomist Ali Ağaoğlu, yeni ekonomi yönetiminin rasyonel mesajlarına rağmen, Merkez Bankası'nın 'arka kapı' müdahaleleriyle dolar/TL kurunun seçime kadar 20 seviyesinin üzerine çıkmasının engellendiğini, seçim sonrası ise kurların serbest bırakıldığını ve dolar/TL'nin 23,60 seviyelerine yükseldiğini ifade etti. Ağaoğlu, kur artışının engellenmesi için net bir mesaj verilmesi gerektiğini, ancak böyle bir mesajın olmadığını dile getirdi.
19 Haziran 2023

Reuters tarafından düzenlenen ankete göre Türkiye'de aylık enflasyonun bu ay %3,8 olması ve yıllık enflasyonun baz etkisiyle %53,50'ye düşmesi bekleniyor. Ekonomistler yıl sonunda yıllık enflasyonun %41'e gerileyeceğini öngörüyorlar, bu Merkez Bankası'nın tahmininin neredeyse iki katıdır. İktidarın uzun süredir enflasyona karşı önlem almadığı ve baz etkisinin devreye girmesini beklediği belirtiliyor. Uzmanlar, seçimlere yaklaşırken enflasyondaki bu düşüşün iktidar tarafından fiyatların gerilemiş gibi gösterileceğini düşünüyor.
30 Ocak 2023

İrfan Hüseyin Yıldız, enflasyonun Türkiye'deki ekonomik ve sosyal etkilerini ele alıyor. Enflasyonun, Türk Lirası borçlarını eriterek ve varlık değerlerini artırarak bazı kesimleri zenginleştirdiğini, devletin ise harcamalar üzerinden ve enflasyonist kârlar üzerinden daha fazla vergi topladığını belirtiyor. Ayrıca, negatif reel faizlerin zenginleri daha da zenginleştirdiği, fakirleri ise daha da fakirleştirdiği ve gelir dağılımını bozarak yoksulluğu derinleştirdiği vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Türk-İş'in Aralık ayı raporuna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 8 bin 864 lira, yoksulluk sınırı ise 28 bin 874 lira olarak belirlendi. Açlık sınırı, bir önceki aya göre 734 lira, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise 4 bin 614 lira 5 kuruş artış gösterdi. Yoksulluk sınırı da bir önceki aya göre 2 bin 391 lira, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise 15 bin 31 lira arttı. 2023 yılı için belirlenen asgari ücret olan 8 bin 500 lira, açlık sınırının altında kaldı.
30 Ocak 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2022 yılında Türkiye'nin 49 milyar dolar seviyesindeki cari açığının kapatıldığını ifade etti. Ancak son verilere göre cari açık 55 milyar dolara yükselmiş durumda. Nebati, bütçe görüşmeleri sırasında tarım ve ulaştırma bakanlarına ek bütçe sağladığını ve bu durumu bir başarı olarak nitelendirdi. Ayrıca, deprem sabahı Türkiye'nin 100 milyar dolarlık servet kaybına uğradığını belirtti.
10 Mayıs 2023

Türkiye'de son üç yılda kişi başına düşen milli gelir dolar bazında yüzde 52 artış göstererek 13 bin 110 dolara ulaştı. Ancak bu artışa rağmen Türkiye'nin uluslararası sıralamadaki yeri 20 yıl öncesine, yani 2003 yılındaki 69'uncu sıraya geriledi. İktisatçılar, bu durumun sığınmacılar ve dolar enflasyonu gibi faktörler dikkate alındığında, kişi başına milli gelirin aslında dolar bazında yüzde 20'den fazla düştüğünü belirtiyor. İktisatçı Mahfi Eğilmez, milyonlarca göçmenin ülkedeki gayrisafi yurt içi hasılaya katkı sağlamasının kişi başına gelirde yanılgıya neden olduğunu ifade ediyor.
14 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin kredi notunun bir kademe artmasını umut verici bulmakla birlikte, ülkenin yatırım yapılabilir seviyeye ulaşması için daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiğini belirtiyor. Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyenin altında tuttuğunu ve bu durumun ekonomik göstergelerle ilişkili olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyon beklentileri, demokratik ve hukuki güven sorunları, bütçe açıkları ve Merkez Bankası rezervlerindeki artış gibi konulara değinerek, bu faktörlerin Türkiye'nin ekonomik istikrarı üzerindeki etkilerini ele alıyor.
12 Mart 2024

Türkiye'de tüketici kredilerindeki hızlı artışa paralel olarak banka ve kredi kartı harcamaları da yükselerek dört haftalık ortalamada 100 milyar liranın üzerine çıktı. Yıllık artış yüzde 150'yi bulurken, bireysel kredi kartı borcu stoku da yüzde 123,78 oranında arttı. Uzmanlar, Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ve kredi kartlarına getirilen faiz sınırının borçlanmayı cazip hale getirdiğini, ancak faiz politikasında bir değişiklik olması durumunda hanehalkı borçluluğunun ve iç talebe etkisinin ağır olabileceğini belirtiyor.
31 Ocak 2023

Merkez Bankası, 'Herkes İçin Ekonomi' başlığı altında yayınladığı son videoda 'baz etkisi' konusunu ele alarak, yıllık enflasyonun baz etkisiyle düşmesinin önemli olmadığını vurguluyor. Videonun, gelecekteki 'Faizi indir' baskılarına karşı kamuoyu oluşturma ve belirli kesimlere mesaj verme amacı taşıdığı belirtiliyor. Ayrıca, enflasyon görünümünü değerlendirirken yıllık verilerin yanı sıra aylık enflasyon verilerinin de dikkate alınmasının önemi vurgulanıyor.
12 Mart 2024

Merkez Bankası'nın faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistler arasında farklı yorumlara neden oldu. Tunç Şatıroğlu, bu kararı 'enflasyon lobisinin kazanması' olarak değerlendirirken, Mahfi Eğilmez asıl önemli olanın faiz değil, enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade etti. Ocak ayı enflasyonunun %6.7, Şubat ayının ise %5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak yıl sonu beklentileri Merkez Bankası'nın tahminlerinin 7 puan üzerinde.
22 Şubat 2024
İşaretlediklerim