Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin doğal gaz ve tahıl ithalatında Rusya'ya olan bağımlılığını eleştiriyor ve alternatif ülkelerden tedarik sağlanması gerektiğini savunuyor. Korkmaz, Akkuyu Nükleer Santrali'nin devlet tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor ve Rusya ile Çin'in rüşvet ve suistimale açık ülkeler olduğunu iddia ediyor. Ayrıca, otokratik yönetimlerin demokrasi ve hukuk standartlarını tehdit olarak gördüğünü ifade ediyor.
9 Haziran 2024

TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, enflasyonla mücadelede TL'ye değer kazandırmanın doğru bir yol olmadığını ve güçlü liranın ihracatı olumsuz etkilediğini belirtti. Özilhan, makroekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini ve cari açık sorununun çözümü için geniş kapsamlı reformlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ayrıca, sermaye girişlerinin rezervleri güçlendirmek için kullanılması gerektiğini vurguladı.
16 Haziran 2023

Barış Zeyrek, Türkiye'nin Körfez ülkeleri ile olan ekonomik ilişkilerinin kısa vadeli faydalar sağlayabileceğini ancak uzun vadeli ekonomik krizden çıkış için yeterli olmadığını belirtiyor. Yazısında, Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini düzelterek yabancı yatırımları artırma ihtiyacına dikkat çekiyor. Zeyrek, Avrupa ve Amerika ile düşmanca söylemlerin sonlandırılması ve stratejik işbirliklerinin yeniden canlandırılmasının gerekliliğini vurguluyor. Ayrıca, Körfez ülkeleri ile sıkı ilişkiler kurmanın stratejik bir akıl yoksunluğu olduğunu eleştiriyor.
8 Mayıs 2024

Reuters'ın analizine göre Türkiye, mayıs ayında gerçekleşecek önemli seçimler öncesinde iki ekonomik yol arasında seçim yapacak: sıkı devlet denetimli bir ekonomi veya liberal ekonomi politikalarına dönüş. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarı ve ekonomik politikaları, yatırımcıların ve piyasaların dikkatini çekiyor. Uluslararası yatırımcılar, muhalefetin seçimleri kazanması durumunda Türk varlıklarında artış bekliyor. Ancak, ekonomideki köklü değişiklikler belirsizlikler yaratıyor. Türk Lirası'nın değer kaybı, enflasyonun yükselmesi ve sosyal yardım harcamalarının artması ekonomik zorlukları gösteriyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarından çekilmesi ve yerli yatırımcıların borsaya yönelmesi de dikkat çekici. Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve seçim sonuçlarının getireceği potansiyel değişiklikler, uluslararası ve yerel düzeyde yakından izleniyor.
18 Ocak 2023

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Orhan Bursalı, 2023 genel seçimlerinde AKP'nin güçlü bir konumda olmasına rağmen, son 10 ayda yaşanan ekonomik çöküş ve Erdoğan'ın emekçilere ve emeklilere karşı tutumu gibi faktörlerin partinin oy kaybına neden olduğunu belirtiyor. Muhalefetin, iktidarın ekonomi politikalarına karşı yürüttüğü aydınlatma çalışmalarının da önemli bir etkisi olduğunu vurguluyor. Ayrıca, seçime katılım oranında düşüş olduğunu ve bazı seçmenlerin oyunu değiştirdiğini veya sandığa gitmediğini ifade ediyor.
2 Nisan 2024

AKP'nin önde gelen isimlerinden Bülent Arınç, Elips TV'de katıldığı bir programda Türkiye'de dini yaşamın sekülerleştiğini, dindarlığın içinden ahlakın kaybolduğunu ve dinin siyasallaşmasının bir yara olduğunu belirtti. İmam hatip okullarının sayısının artmasını olumlu bulduğunu ancak dindar ve imam hatipli kişilerin yolsuzluk ve suç örgütleriyle anılmaması gerektiğini vurguladı. Hizbullah ve DAEŞ gibi radikal grupları eleştirdi ve Türkiye'de başörtüsü mücadelesinin geldiği noktayı sorguladı. Ekonomik sorunlara da değinen Arınç, alım gücündeki düşüşe dikkat çekti.
8 Nisan 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin ekonomi programlarının ana hedefinin dezenflasyon olduğunu ve bu programların başarılı olması durumunda kurun reel olarak değerlendiğini belirtti. Şimşek, kural bazlı ve öngörülebilir politikaların güveni artırdığını ve Türk lirasına olan ilgiyi yükselttiğini ifade etti. Ayrıca, Türkiye'ye artan yabancı ilgisi ve dış finansman imkanlarının ülkenin rezervlerini güçlendirdiğini vurguladı. Şimşek, açık veya örtülü bir kur hedeflerinin olmadığını ve makro finansal istikrarı koruyacak adımlar atmaya devam edeceklerini söyledi.
24 Mayıs 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Rahmi Turan, 31 Mart seçimlerinin ardından Türkiye'nin ekonomik durumunun daha da kötüleşebileceğini öne sürüyor. İktidarın 2028 yılına kadar seçim endişesi olmadan hareket edeceğini ve bu süreçte enflasyon, fiyatlar ve vergilerdeki artışların halkın bütçesinde derin yaralar açabileceğini belirtiyor. Turan, iktidarın savurgan politikalarının devam edeceği ve halktan yeni vergilerle fedakarlık beklenmeye devam edileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
9 Mart 2024

Aziz Çelik'in analizine göre, 2024 seçimleri, Türkiye'de ekonominin doğrudan etkilediği önemli bir dönüm noktasıdır. AKP'nin ekonomi politikaları, enflasyonun yüzde 70-80 bandına yükselmesi, döviz kurundaki artış ve emek gelirlerinin alım gücünün düşmesi gibi faktörler nedeniyle eleştirilmiştir. 2002'den 2010'ların ortasına kadar ekonomik büyüme ve toplumsal refah artışı sağlanmışken, sonraki dönemde ekonomik koşulların zorlaşması ve emekçi sınıfların yoksullaşması, 2024 seçimlerinde siyasal iktidarın yenilgisine yol açan ana faktörlerden biri olmuştur.
8 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Üniversitesi'nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, muhalefetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Muhalefetin emekli maaşları ve ikramiyeler üzerinden siyaset yürüttüğünü belirten Erdoğan, muhalefetin iktidara gelmesi halinde ekonominin iki günde çökeceğini ve Türkiye'nin yeniden uluslararası kuruluşlara bağımlı hale geleceğini savundu. Ayrıca, geçmişte olduğu gibi IMF'ye para dilenmek zorunda kalacaklarını öne sürdü.
5 Nisan 2023

İbrahim Kahveci, Türkiye'deki ekonomik sorunların dış güçlerin etkisi altında değil, iç politika ve yönetimdeki liyakatsizlikten kaynaklandığını iddia ediyor. Merkez Bankası Başkanlığı'nda Naci Ağbal'ın yerine Şahap Kavcıoğlu'nun getirilmesi ve Nureddin Nebati ile olan politikalar gibi örneklerle, ekonomik krizin yönetim kararlarından kaynaklandığını öne sürüyor. Kahveci, enflasyonun artışı ve döviz rezervlerinin tükenmesi gibi sorunların, akılcı olmayan politikalar ve liyakatsiz yönetim anlayışı nedeniyle yaşandığını belirtiyor.
19 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Esat rejiminin devrileceği beklentisiyle milyonlarca Suriyeliye açık kapı politikası uyguladığını ve bu politikanın beklenen sonuçları vermediğini belirtiyor. Suriyelilerin yanı sıra Irak, Afganistan, Sudan ve Somali'den de gelenlerin olduğunu ve aralarında IŞID ve PKK üyelerinin de bulunduğunu ifade ediyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını tahrip ettiğini, işsizliği artırdığını ve millî kimliğe zarar verdiğini vurguluyor. Ayrıca, AB'den alınan fonların doğru kullanılmadığını ve halkın büyük bir kısmının sığınmacılardan hoşlanmadığını belirtiyor.
28 Mayıs 2024

Türkiye'nin ekonomi yönetiminde Mehmet Şimşek'in uyguladığı ortodoks politikalar, uluslararası alanda olumlu karşılanmış ve Türkiye'nin risk primi düşmüştür. Financial Times, Fitch, Moody's ve JP Morgan gibi kuruluşlar bu politikalara olumlu tepkiler vermiş, IMF ise destek açıklamıştır. Ayrıca, Dünya Bankası Türkiye'ye üretim projeleri için 18 milyar dolar destek sağlayacağını duyurmuştur. Ancak yapısal reformların eksikliği gibi önemli sorunlar hala devam etmektedir.
24 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de yabancı bankaların piyasayı etkileme gücüne ve Türk Lirası'nın değer kaybına dikkat çekiyor. Yabancıların ve bazı yerel isimlerin Türk parasının değer kaybetmesi gerektiğine yönelik görüşlerini eleştiriyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin, Türkiye'nin ekonomik politikalarında rasyonel bir zemine dönüş yapması gerektiğini belirtirken, yavaş yavaş eski politikalara kayma eğilimi gösterdiğini vurguluyor. Vatandaşların ise bu durum karşısında döviz ve altına yönelme eğiliminde olduğunu belirtiyor.
19 Mart 2024

Almanya'nın ana muhalefet partisi CDU'nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının çözümünde Almanya ve Avrupa Birliği'nin (AB) gerekli olduğunu belirtti. Hardt, Türkiye'nin Rusya ve Çin ile olan ilişkilerinin ekonomik kaynak sağlamada yetersiz kalacağını ve Türkiye'nin AB ile işbirliği yapmak durumunda kalacağını ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa ve Almanya'ya karşı dostane bir tutum sergilemesi ve insan hakları konusunda bazı beklentilere yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.
29 Mayıs 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Washington'da gerçekleşen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası toplantılarında Türkiye ekonomisinin doğru yolda olduğunu ve yapısal dönüşümün bir parçası olarak yeni bir sanayi politikasının uygulandığını açıkladı. Şimşek, enflasyonun düşürülmesi ve Merkez Bankası'na destek sağlanması gerektiğini, orta vadeli programda belirlenen enflasyon hedeflerine ulaşılabilir olduğunu belirtti. Ayrıca, geçen yılki düzenlemelerin vergilere odaklandığını, bu yıl ise harcamaların kontrol altına alınacağını ve kesintilere gidileceğini ifade etti.
19 Nisan 2024
İşaretlediklerim