Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'deki yedi banka dışı finansal kuruluşun Uzun Vadeli Döviz İhraççı Temerrüt Notlarını 'B' olarak ve görünümlerini 'pozitif' olarak teyit etti. Bu kuruluşlar arasında İş Finansal Kiralama, Yapı Kredi Faktoring, Yapı Kredi Finansal Kiralama, Ak Finansal Kiralama, Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler, Garanti Faktoring ve Garanti Finansal Kiralama bulunmaktadır. Bu değerlendirme, söz konusu finansal kuruluşların kredi notlarının ve Türkiye'nin finans sektörünün uluslararası piyasalardaki konumunu etkileyebilir.
9 Nisan 2024

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), 268 baz puana geriledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu düşüşün geçen yıl mayıs ayına göre 435 baz puan azalma anlamına geldiğini ve Şubat 2020'den sonraki en düşük seviye olduğunu belirtti. Şimşek, bu gelişmeyi 'Programımız çalışıyor, finansal göstergelerimiz iyileşiyor' sözleriyle değerlendirdi. CDS, ülkelerin ekonomik ve politik risklerine göre değişen ve piyasalar tarafından izlenen dinamik bir gösterge olarak kabul ediliyor.
16 Mayıs 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankalarının marj baskısı altında olduğunu ve varlık kalitesinde bozulma beklediklerini açıkladı. Fitch, parasal sıkılaştırmanın kredi büyümesini sınırlaması, TL fonlama maliyetlerini yükseltmesi ve bireysel borçluların geri ödeme performansını zayıflatması nedeniyle bankaların kârlılığı üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti. Ancak, bankaların karşılık ayırma ve kârlılık tamponlarının bu etkileri bertaraf etmek için yeterli kalacağını öngördü.
31 Temmuz 2024

Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesindeki Mali Eylem Gücü (FATF) tarafından Ekim 2021'de gri listeye alınmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in liderliğindeki yeni ekonomi yönetimi, Türkiye'yi bu listeden çıkarmayı öncelikli hedef olarak belirlemişti. Şimşek'in açıklamalarının ardından FATF yetkilileri Türkiye'de incelemeler yaparak 28 Haziran'da açıklanacak karar için temel bir rapor hazırlayacaklar. Türkiye'nin uluslararası finans ve yatırım ilişkilerini iyileştirmek amacıyla gri listeden çıkma beklentisi sürüyor.
7 Mayıs 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İsrail’in döviz ve yerel para cinsinden kredi notunu A1’den A2’ye düşürdüğünü ve kredi notu görünümünü negatife çevirdiğini açıkladı. Not indiriminin ana nedeni olarak devam eden askeri çatışmalar gösterildi. Bu çatışmaların İsrail’in yürütme ve yasama kurumları ile mali gücünü zayıflatma riskini artırdığı belirtildi. Ayrıca, İsrail’in kamu maliyesinin kötüleştiği ve kamu borç oranının önceden öngörülen düşüş eğiliminin tersine döndüğü, borç yükünün çatışma öncesinde öngörülenden daha yüksek olmasının beklendiği ifade edildi.
10 Şubat 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, 2024 yılında Türk İslami bankacılığının sektör ortalamasının üstünde bir büyüme kaydedeceğini tahmin ediyor. Fitch'e göre, Türk İslami bankacılığı ekonomik dengelenme sürecinde büyüme göstermiş ve pazar payını son yıllarda artırmıştır. 2023 sonu itibariyle, İslami bankaların bankacılık sektöründeki varlık, finansman ve mevduat payları sırasıyla yüzde 8,7, yüzde 7,8 ve yüzde 10,2 olarak belirlenmiştir.
6 Mart 2024

Türkiye, gri listeden çıkmasına rağmen henüz beklenen ekonomik faydaları göremedi. Yabancı yatırımcılar hala temkinli davranıyor ve tahvil alımlarını sınırlı tutuyor. Mehmet Şimşek'in açıklamaları ise eyleme dönüşmeden sönümleniyor ve piyasada spekülasyonlara yol açıyor. Halk, gri listeden çıkmanın somut faydalarını henüz hissedemedi.
2 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, son bir yılda ekonomik güven endekslerinin düşüşünü ve halkın yaşam koşullarının kötüleşmesini ele alıyor. Ekonomik güven endeksi 101,3'ten 95,8'e, tüketici güven endeksi 85,1'den 78,3'e ve reel kesim güven endeksi 105,7'den 100,5'e geriledi. Korkmaz, halkın ve üreticilerin ekonomik durumlarının bozulduğunu ve gelecekte daha da kötüleşeceğini düşündüklerini belirtiyor. Mehmet Şimşek'in politikalarının halkın güvenini kazanamadığını ve ekonomik istikrarı sağlayamadığını vurguluyor.
28 Haziran 2024

Deniz Zeyrek, Türkiye'nin FATF'nin gri listesinden çıkarılmasını değerlendirdi. Yazıda, Türkiye'nin 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin politikaları nedeniyle gri listeye alındığı belirtiliyor. Özellikle 'varlık barışı yasası' ve mali şeffaflık eksikliği gibi nedenlerin bu duruma yol açtığı vurgulanıyor. Mehmet Şimşek'in Türkiye'yi bu listeden çıkarmayı başardığı ifade ediliyor.
29 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Taha Akyol, Türkiye'nin ekonomik gelişme tarihinin neden yarı-başarılı veya yarı-başarısız olduğunu sorguluyor ve istikrarlı bir gelişme çizgisi izlemek için araştırmalara dayalı görüşler geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Akyol, Türkiye'nin Japonya veya Güney Kore gibi istikrarlı bir büyüme performansı sergileyemediğini ve sık sık kriz ve küçülme dönemleri yaşadığını belirtiyor. Ayrıca, Merkez Bankası başkanlarının sık sık değiştirilmesinin ve bağımsız düzenleyici kurumların eksikliğinin ekonomik istikrarsızlığa yol açtığını ifade ediyor. Mehmet Şimşek'in de bu yapısal konuları ele almadığını eleştiriyor.
14 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'nin son beş yılda 'Tek Adam Sistemi' altında yönetilmeye başlamasıyla birlikte ekonomik ve sosyal dengelerin bozulduğunu savunuyor. Ekonomik krizin derinleştiğini, piyasaların istikrarsızlaştığını ve hükümetin durumu kontrol altına alma vaatlerinin gerçekleşmediğini belirtiyor. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla ilgili müjdelerinin, geçmişte yapılan harcamaların yanında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Turan, ülkenin yönetim sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
13 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye beş yıllık işbirliği çerçevesinde ilk üç yılda 18 milyar dolarlık ek finansman sağlayacağını duyurdu. Ekonomist Mahfi Eğilmez, Dünya Bankası'nın sağladığı bu desteğin, projelere yönelik olduğunu ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sağlanan genel borç desteğinden farklı olduğunu açıkladı. Eğilmez, Dünya Bankası'nın kredilerinin projeye özel olduğunu ve geri ödeme sürelerinin uzun olduğunu, buna karşın IMF'nin borçlarının genel kullanım için olduğunu ve orta vadeli geri ödeme sürelerine sahip olduğunu belirtti.
11 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından üç yıl önce konulan gri listeden çıkma sürecinde son aşamaya gelindiğini belirtti. Gri listede olmanın Türkiye ekonomisine olumsuz etkileri olduğunu vurgulayan Şimşek, FATF'nin Türkiye'nin kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda belirlediği kriterleri büyük ölçüde karşıladığını açıkladı. Haziran ayında yapılacak Genel Kurul toplantısında Türkiye'nin gri listeden çıkışının bekleniyor olması, sürecin olumlu yönde ilerlediğini gösteriyor.
23 Şubat 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kara paranın aklanmasının önlenmesine yönelik FATF gri listesinden çıktığını duyurdu. Şimşek, bu haberi resmi açıklama öncesinde sosyal medya hesabından 'Başardık' mesajıyla paylaştı. Bu gelişme, Türkiye'nin uluslararası finansal sistemdeki itibarını olumlu yönde etkileyebilir.
28 Haziran 2024

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye dahil G20'nin gelişmekte olan ekonomilerinde yaşanan ekonomik şokların dünya ekonomisini yüzde 4 oranında etkilediği belirtiliyor. Raporda, bu ekonomilerin 2000'den bu yana küresel GSYH'deki paylarını iki katından fazla artırdığı ve özellikle Çin'deki şokların gelişmiş ülkelere yayılma riskinin üç kat arttığı ifade ediliyor. Ayrıca, politika yapıcılara gelişmekte olan piyasalardan gelebilecek daha büyük şokları yönetmek için tamponları koruma ve politika çerçevelerini güçlendirme çağrısında bulunuluyor.
10 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde Finansal İstikrar Komitesi (FİK) toplandı. Toplantıda, tüketici kredileri başta olmak üzere kredilerdeki son dönem gelişmeleri ve bu gelişmelerin finansal istikrara etkileri ele alındı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada övgü dolu ifadeler kullanılmadığı için, yandaş medya bu kez 'müjde' temalı manşetler atamadı. Murat Muratoğlu, toplantının içeriği ve medyanın tepkisi üzerine ironik bir dille yorumlar yaparak, toplantının somut sonuçlarından ziyade, medyanın yaklaşımını eleştirdi.
10 Şubat 2024

Türkiye ekonomisine dair analizleriyle tanınan Timothy Ash, piyasanın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mehmet Şimşek ve ekibinin ekonomi yönetiminde kalması konusunda güvence beklediğini ifade etti. Mayıs 2023 seçimlerinden sonra ekonomi yönetimine getirilen Mehmet Şimşek, rasyonel politikalar uygulayacağını duyurmuştu. Ayrıca, Goldman Sachs'in eski stratejisti Robin Brooks, CHP'nin yerel seçimlerdeki başarısının piyasalar tarafından olumsuz karşılanabileceğini ve yeni seçimlere yol açabileceğini öne sürdü.
31 Mart 2024
İşaretlediklerim