Türkiye, Birleşmiş Milletler'de açık denizlerin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için hazırlanan sözleşmeyi imzaladı. Bu sözleşme, denizlerin yüzde 30'unun 2030 yılına kadar korunmasını hedefliyor ve deniz koruma alanları ile yönetimini kapsıyor. Türkiye, bu anlaşma ile Akdeniz'in ötesinde, Atlantik ve Pasifik Okyanusları ile Arktik ve Antarktika sularında da koruyucu olarak söz sahibi olmayı amaçlıyor. Anlaşma, deniz kaynaklarının sürdürülebilir ve adil kullanımını öne çıkarıyor.
3 Ekim 2024

InfluenceMap tarafından hazırlanan yeni bir rapor, dünyanın en büyük petrol, gaz, kömür ve çimento üreticilerinin küresel karbon emisyonlarına büyük katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. 2016'dan 2022'ye kadar, bu 57 şirket ve devlet kuruluşu, fosil yakıt ve çimento CO2 emisyonlarının yüzde 80'ini üretmiş. Paris Anlaşması'ndan bu yana, ulus-devlet üreticileri, devlete ait kuruluşlar ve yatırımcılara ait şirketler sırasıyla emisyonların yüzde 38, yüzde 37 ve yüzde 25'ini oluşturuyor. 1854'ten 2022'ye kadar olan veriler, sanayi devriminden bu yana küresel fosil yakıt ve çimento karbon emisyonlarının yüzde 70'inden fazlasının 78 şirket ve devlet kuruluşuna ait olduğunu gösteriyor.
5 Nisan 2024

Arı popülasyonunda meydana gelen kayıplar, ekosistemin dengesini bozarak çiçekli bitkilerin tozlaşmasını ve dolayısıyla gıda üretimini olumsuz etkileyebilir. Değişen iklim koşulları ve insan faaliyetleri, arıların yanı sıra diğer polen taşıyıcıların da popülasyonlarını tehdit ediyor. Bu durum, ekolojik sorunların yanı sıra ekonomik ve sosyolojik sorunlara da yol açabilir. Uzmanlar, arıların biyoçeşitlilik ve ekolojik denge için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.
20 Mayıs 2024

Türkiye, Arap Yarımadası ve Afrika'dan gelen çöl tozlarının etkisine girecek. Prof. Dr. Doğan Yaşar'a göre, bu tozlar yağmur ile birlikte toprağa karıştığında, toprak verimliliğini artırabilir. Çöl tozları, özellikle Batı ve Güneydoğu Anadolu'da toprak verimliliğine katkıda bulunuyor. Yağışla birlikte toprağa karışan çöl tozları, içerdikleri mineraller sayesinde doğal bir gübre görevi görüyor.
9 Mayıs 2024

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, dünya genelinde göçmen hayvan türlerinin yüzde 44'ünün popülasyonu azalmış durumda. Bu azalmanın başlıca nedenleri arasında iklim krizi ve insan faaliyetleri sonucu doğal yaşam alanlarının tahrip olması gösteriliyor. Raporda, özellikle göç eden ötücü kuşlar, deniz kaplumbağaları, balinalar, köpek balıkları gibi türlerin yaşam alanlarının balıkçılık, yasa dışı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi faktörlerle tehdit altında olduğu belirtiliyor.
12 Şubat 2024

Küresel enerji üretiminin büyük bir kısmını oluşturan fosil yakıtlar, özellikle kömür, sera gazı emisyonlarının yüksek oranlarından sorumlu tutuluyor. Ember enerji analisti Bahadır Sercan Gümüş'e göre, kömürlü termik santrallerin kapatılması iklim değişikliği üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. 2023 yılında dünya genelinde kömür kapasitesi net olarak artış göstermiş, özellikle Çin'deki yeni santraller bu artışın büyük bir kısmını oluşturmuş. Gümüş, kömürlü santrallerden kaynaklanan zararlı emisyonların ve partiküllerin çevresel sağlık üzerindeki etkilerini de detaylandırmıştır.
29 Nisan 2024

Avrupa Parlamentosu, Avrupa'nın birçok ülkesinde çiftçilerin haftalardır süren protestolarına rağmen, Doğa Restorasyon Yasası'nı onayladı. Yasayla, 2030'a kadar üye ülkelerin kara ve deniz alanlarının en az beşte birinde doğayı restore etmek için önlemler alması gerekiyor. Bu yasa, Avrupa Yeşil Anlaşması'nın önemli bir parçası olarak görülüyor ve AB'nin iklim ve biyoçeşitlilik hedeflerine ulaşmasını amaçlıyor. Ancak, çiftçiler yasanın getirdiği çevresel kısıtlamalar nedeniyle haksız rekabete yol açtığını ve geçim kaynaklarının tehdit altında olduğunu belirterek karşı çıkıyor.
27 Şubat 2024

Küresel Destinasyon Sürdürülebilirlik Endeksi, geri dönüşüm oranları, hava kirliliği seviyeleri, bisiklet yolu miktarı ve çevre dostu sertifikalı otel odalarının yüzdesi gibi 69 göstergeyi inceleyerek dünyanın en sürdürülebilir şehirlerini belirledi. İsveç'in Göteborg şehri, 2016-2021 yılları arasında her yıl endekse liderlik ederken, Oslo ve Glasgow da sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Bu şehirler, toplu taşıma araçlarının yenilenebilir enerjiyle çalışması, bisiklet ve elektrikli araç kullanımının teşvik edilmesi gibi özellikleriyle öne çıkıyor.
5 Nisan 2024

Anadolu yer sincabı olarak da bilinen gelengilerin nesli, artan kentleşme ve azalan besin kaynakları nedeniyle tehlikede. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesine giren gelengilerin popülasyonu son 10 yılda yüzde 25 azaldı. Türkiye'de üç türü bulunan gelengiler, doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ve yanlış tarım uygulamaları gibi nedenlerle yaşam alanlarını kaybediyor.
20 Ağustos 2024

TIME dergisi, 2024 yılında yeme içme sektöründe beklenen trendleri araştırdı. Yeni nesil şeflerin çok katmanlı kültürel kimliklerini yansıtan ürünler yaratması, sürdürülebilirlik adımlarının öne çıkması, alternatif çikolatalar, mantar kullanımının artması, sebze odaklı restoranların popülerleşmesi ve içeceklerin yemeklerle daha fazla entegre edilmesi gibi trendler dikkat çekiyor. Özellikle sürdürülebilirlik, gezegenin korunması ve alternatif malzemeler kullanılarak yapılan ürünler ön plana çıkıyor.
12 Mart 2024

World Wildlife Fund (WWF) tarafından organize edilen 'Dünya Saati' etkinliği, artan doğa kayıpları ve iklim krizine dikkat çekmek amacıyla dünya genelinde bir saatliğine ışıkların söndürülmesini içeriyor. Etkinlik, her ülkenin yerel saatiyle 20.30-21.30 arasında gerçekleştiriliyor. Yeni Zelanda ve Avustralya'da başlayan etkinlik, Ankara Çankaya'daki Atakule gibi simge yapıların ışıklarının kapatılmasıyla Türkiye'de de destek buldu. Bu hareket, 2007'den bu yana her yıl mart ayının son cumartesi günü düzenleniyor.
23 Mart 2024

Osman Müftüoğlu, egsozomların çoğu kişi tarafından bilinmediğini ve sağlık alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor. Egsozomların, hastalıklardan korunmada ve hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek doğal biyolojik araçlar ve ilaçlar olabileceğini belirtiyor. Bu moleküllerin olağanüstü biyolojik güçlerinin tam olarak anlaşılması durumunda, sağlık alanında devrim yaratabileceklerini ifade ediyor.
18 Mayıs 2024

Kanada'daki Dalhousie Üniversitesi araştırmacıları, 2018-2022 yılları arasında 84 ülkede yapılan plastik kirliliği denetimleri ve verilerini analiz etti. Science Advances dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, incelenen atıkların neredeyse yarısı hangi şirket tarafından üretildiği belirlenememişken, kaynağı belirlenen atıkların %11'i Coca Cola ve %5'i PepsiCo tarafından üretilmiş. Nestle, Danone ve Altria gibi diğer büyük şirketler de plastik kirliliğine katkıda bulunuyor.
1 Mayıs 2024

Dünya genelinde yaklaşık 7 bin 150 dil konuşulmaktadır ve bu dillerin yüzde 40'ı yok olma tehlikesi altındadır. En çok dilin konuşulduğu ülke 839 dille Papua Yeni Gine olarak belirlenmiştir. Listede ayrıca Endonezya 704 dil, Nijerya 520 dil, Hindistan 424 dil ve diğer ülkeler yer almaktadır. Bu çeşitlilik, dilin kültürel zenginliğin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
21 Şubat 2024

Araştırmacılar, DVD ile aynı boyut ve şekle sahip ancak 1.6 petabit veri depolayabilme kapasitesine sahip bir optik depolama cihazı üretti. Bu kapasite, 40 binden fazla DVD'nin depolanabileceği veya 100 yıldan fazla süreyle her gün bir film izlenebilecek kadar büyük bir veri miktarını temsil ediyor. Bu teknoloji, mevcut en yüksek kapasiteli sabit disklerin yaklaşık 24 katı kapasiteye sahip olup, veri merkezlerinin boyutunu önemli ölçüde küçültebilme potansiyeline sahip.
5 Mart 2024

Baobab ağaçlarının kökeni ve yayılımı üzerine yapılan DNA çalışmaları, bu ikonik ağaçların ilk olarak 21 milyon yıl önce Madagaskar'da ortaya çıktığını ve tohumlarının okyanus akıntılarıyla Avustralya ve Afrika'ya taşınarak farklı türlere dönüştüğünü ortaya koydu. Araştırmacılar, iklim değişikliği ve ormansızlaşma nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan baobabların korunması gerektiğini vurguladı. Baobablar, yerel kültürlerle derinden iç içe geçmiş olup, binlerce yıl yaşayabilen ve kurak mevsimlerde hayatta kalabilmek için gövdelerinde su depolayabilen ağaçlardır.
16 Mayıs 2024
İşaretlediklerim