Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü'de düzenlenen Dünya Liderleri İklim Zirvesi'nde Türkiye'nin 2053 yılı için net sıfır emisyon hedeflerini açıkladı. Erdoğan, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjinin bu hedefler için temel öncelikler olduğunu belirtti. Türkiye'nin yenilenebilir enerji payının yüzde 59'a çıktığını ve 2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini artırmayı planladıklarını ifade etti. Ayrıca, 2050 yılına kadar nükleer enerji kapasitesini 20 bin megavata çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
12 Kasım 2024

Climate Analytics ve NewClimate Institute tarafından yayınlanan analiz, Türkiye'nin rüzgar ve güneş enerjisi üretiminde yavaşlama yaşadığını ortaya koyuyor. Türkiye, 2023 yılında Avrupa’nın en büyük ikinci kömür yakıtlı elektrik üreticisi haline geldi ve rüzgar enerjisi üretimi ilk kez düştü. Rapor, Türkiye'nin elektrik talebinin artması beklenen önümüzdeki yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulumunu teşvik etmesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin elektrik sistemini yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan bir sisteme dönüştürmek için daha fazla adım atılması gerektiği belirtiliyor.
24 Eylül 2024

Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu'na göre, Türkiye 143 ülke arasında 98'inci sırada yer alarak mutluluk düzeyinde düşüş yaşadı. Araştırma, insanların yaşamlarını 0 ile 10 arası bir ölçekte değerlendirmeleriyle oluşturuldu ve Türkiye son üç yılın ortalamasına göre 0.2 puan düşüşle 4.9 puan aldı. Raporda, gençler arasında artan mutsuzluk, sosyal medyanın olumsuz yönleri ve ekonomik eşitsizlik gibi faktörlerin mutluluğu etkileyebileceği belirtildi. Ayrıca, ABD ilk kez ilk 20'den çıkarak 23'üncü sıraya geriledi.
20 Mart 2024

Türkiye, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Dünya İklim Zirvesi'nde, nükleer enerji kapasitesini 2050 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefleyen bir deklarasyonu imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjinin temel öncelikler olduğunu belirtti. Türkiye'nin yanı sıra El Salvador, Kazakistan, Kenya, Kosova ve Nijerya da bu deklarasyona katıldı. Bu adım, Türkiye'nin enerji politikalarında nükleer enerjinin önemini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
14 Kasım 2024

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 158'inci sırada yer alarak 'çok vahim' durumda olan ülkeler arasında kalmaya devam etti. Türkiye'nin sıralamasındaki bu yükseliş, diğer ülkelerdeki durumun kötüleşmesiyle ilişkilendiriliyor. RSF, Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklamaların devam ettiğini ve medyanın çeşitli baskılar altında olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin puanı 2023'te 33,97 iken, 2024'te 31,6'ya düşmüş.
3 Mayıs 2024

Türkiye, COP29'da 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yenilenebilir enerji payını yüzde 50'ye, nükleer enerjiyi ise yüzde 30'a çıkarmayı planladıklarını belirtti. Ayrıca, sanayi ve ulaşım sektörlerinde emisyon azaltım hedefleri ve tarımda organik uygulamaların yaygınlaştırılması gibi stratejiler açıklandı. Ancak, kömür tüketimine dair bir strateji belirlenmemesi eleştirilere neden oldu.
15 Kasım 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 2024 yılının şubat ayının son 53 yılın en sıcak ikinci şubat ayı olduğunu açıkladı. Şubat ayı sıcaklık ortalamasının 7,5 derece olduğunu ve sıcaklıkların ortalamaların 3,4 derece üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Bu durum, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün aylık sıcaklık değerlendirmesine dayanarak kaydedildi.
5 Mart 2024

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) raporuna göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 92'sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre kirli hava soluyor. 2022'de Türkiye'de hava kirliliğine bağlı ölümler, toplam ölümlerin yüzde 14,2'sini oluşturdu. Raporda, fosil yakıt kullanımının azaltılması ve hava kalitesi izleme çalışmalarının iyileştirilmesi gibi önerilerde bulunuldu. Hava kirliliği, özellikle büyük şehirlerde ve sanayi bölgelerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.
26 Eylül 2024

2023 yılında Türkiye'deki hava kirliliği raporuna göre, Hatay en kirli hava kalitesine sahip il olarak kaydedildi. Greenpeace Akdeniz tarafından yapılan analizde, İskenderun Merkez ilçesi Türkiye'nin en kirli havasına sahip bölgesi olarak belirlendi. Hava kirliliğinde fosil yakıtların yanı sıra, deprem sonucu yıkılan binalardan kaynaklanan asbest tehlikesi de önemli bir faktör olarak vurgulandı. Türk Tabipler Birliği ve uzmanlar asbest tehlikesine dikkat çekse de, yetkililerin bu konuda yeterli önlem almadığı belirtildi.
9 Şubat 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye’nin sera gazı emisyonu 2022’de önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 558,3 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri oldu. Enerji sektörü emisyonları yüzde 1,4 azalırken, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları yüzde 6,4 azaldı. Tarım sektörü emisyonları yüzde 5,1 azalırken, atık sektörü emisyonları yüzde 5,5 arttı.
5 Haziran 2024

Küresel Destinasyon Sürdürülebilirlik Endeksi, geri dönüşüm oranları, hava kirliliği seviyeleri, bisiklet yolu miktarı ve çevre dostu sertifikalı otel odalarının yüzdesi gibi 69 göstergeyi inceleyerek dünyanın en sürdürülebilir şehirlerini belirledi. İsveç'in Göteborg şehri, 2016-2021 yılları arasında her yıl endekse liderlik ederken, Oslo ve Glasgow da sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Bu şehirler, toplu taşıma araçlarının yenilenebilir enerjiyle çalışması, bisiklet ve elektrikli araç kullanımının teşvik edilmesi gibi özellikleriyle öne çıkıyor.
5 Nisan 2024

Dünya genelinde 50 milyondan fazla insan modern kölelik koşullarında yaşıyor ve bu durum, iklim değişikliği nedeniyle daha da kötüleşebilir. İklim değişikliği, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki insanları savunmasız hale getirerek modern kölelik riskini artırıyor. Birleşmiş Milletler, 30 yıl içinde iklim değişikliği nedeniyle milyonlarca insanın modern köle olabileceğini tahmin ediyor. Türkiye, modern kölelikte dünya beşincisi olarak belirtiliyor.
2 Aralık 2024

Sekiz sivil toplum kuruluşu, Türkiye'de hazırlanan iklim kanunu taslağında eksiklikler olduğunu belirterek, iklimi ve toplumu koruyacak bir kanun talep etti. Kuruluşlar, 2053 net sıfır hedefinin kanunda yer alması, 2030'a kadar mutlak emisyon azaltım hedefinin belirlenmesi ve uyum politikalarının net şekilde tanımlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, iklim politika kurulu ve bağımsız bilimsel danışma kurulu kurulması, adil geçiş mekanizmalarının eklenmesi ve emisyon ticaret sisteminin revize edilmesi gerektiği ifade edildi.
16 Ekim 2024

Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi, Haziran 2024'ün üst üste ortalama sıcaklık rekorunun kırıldığı 13’üncü ay olduğunu açıkladı. Haziran 2024'teki küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde seyretti. Copernicus verilerine göre, Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki dönem, sanayi öncesi ortalamanın 1,64 derece üzerine çıktı. İklim bilimciler bu durumu olağan dışı olarak değerlendiriyor ve sera gazı emisyonlarının azaltılmaması halinde yeni rekorların kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
8 Temmuz 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 117. sırada yer almasına tepki gösterdi ve bu sıralamanın haksızlık olduğunu savundu. Tunç, endeksin objektif kriterlere dayanmadığını ve Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformların yansıtılmadığını belirtti. Ayrıca, cezasızlık algısını kırmak için bazı kanunlarda değişiklikler yapılacağını ve hakim savcı sayısının artırılması gerektiğini ifade etti. Tunç, Türkiye'nin AİHM kararlarına uyum oranının Avrupa ortalamasının üzerinde olduğunu da vurguladı.
29 Kasım 2024

COP29 İklim Zirvesi, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı ve Türkiye'nin kömürden kademeli çıkış kararı alması gerektiği vurgulandı. Aralarında Greenpeace ve TEMA'nın da bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Türkiye'nin kömürlü termik santrallerden çıkış yaparak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin 2035 yılı için belirlediği 120 GW güneş ve rüzgar enerjisi kapasite hedefi, kömürden çıkışla birlikte iklim hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu adım, Türkiye'nin uluslararası yatırım ve desteklere ulaşmasını da kolaylaştırabilir.
11 Kasım 2024

Mehmet Altan, Türkiye'nin İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde Yunanistan'dan 69 basamak geride olmasının nedenlerini tartışıyor. Altan, Yunanistan'ın 1981'den beri AB üyesi olmasının, vatandaşlarının refah ve özgürlüğünü artırdığını belirtiyor. Türkiye'de ise yönetenlerin, yönetilenlerin yaşam kalitesini göz ardı ettiğini ve milliyetçi söylemlerle bu durumu gizlemeye çalıştığını savunuyor. Altan, AB kriterlerinin vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmeye odaklandığını vurguluyor.
16 Mayıs 2024

Sertaç Eş'in yazısında, Türkiye'nin gelir dağılımı ve servet eşitsizliği konularında Avrupa'daki en kötü durumda olan ülkelerden biri olduğu belirtiliyor. Gini katsayısına göre Türkiye, Letonya ve İsveç'ten sonra gelir dağılımı en kötü üçüncü ülke konumunda. Ayrıca, Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim, ülke servetinin yüzde 39.5'ini elinde bulunduruyor. Türkiye'deki yetişkinlerin yüzde 70.6'sının serveti ise 10 bin doların altında.
26 Nisan 2024
İşaretlediklerim