Bilim insanları artık evrende yaşam olup olmadığını sorgulamıyor, bunun yerine 'yaşamı ne zaman bulacakları' sorusuna odaklanıyorlar. NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, Güneş Sistemimiz dışındaki bir gezegende yaşama dair umut verici ipuçları tespit etti. Teleskoplar, uzak yıldızların yörüngesindeki gezegenlerin atmosferlerini analiz edebiliyor ve Dünya'da yalnızca canlı organizmalar tarafından üretildiği bilinen kimyasalları arayabiliyor. İskoçya Kraliyet Gözlemevi'nin başındaki Prof. Dr. Catherine Heymans, evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna cevap verebilecek teknolojiye ve yeteneğe sahip olduklarını belirtti.
3 Ekim 2023

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 19 spiral galaksinin son derece ayrıntılı görüntülerini çekti. Oxford Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bu görüntülerin şimdiye kadar elde edilmiş en keskin uzay görüntüleri olduğunu belirtiyor. JWST, iki yıl önce yörüngeye fırlatılmış ve uzak nesneleri görüntüleyebilmek için hassas aletlerle donatılmıştı. Görüntüler, galaksilerin yapısı ve evrimi, yıldız oluşumu gibi konularda bilgi eksikliklerini tamamlamada önemli bir rol oynayacak.
1 Şubat 2024

Oda sıcaklığında ve basıncında çalıştığı iddia edilen süper iletken LK-99, bilim dünyasında tartışma konusu oldu. LK-99, bakırla aşılanmış, kurşun, oksijen ve fosfordan yapılmış çok kristalli bir malzeme. Ancak, bu iddiaların doğruluğu konusunda bilim dünyasında şüpheler bulunuyor. İlk olarak yayımlanan iki ön baskı arasında tutarsızlıklar olduğu ve gerekli testlerin yapılmadığı belirtiliyor. LK-99'un oda sıcaklığında çalışan bir süper iletken olması durumunda, bu, süper iletkenlerin kullanımını kolaylaştırabilir.
7 Ağustos 2023

Nebraska-Lincoln Üniversitesi'nden 21 yaşındaki bilgisayar mühendisliği öğrencisi Lufe Farritor, Herculaneum belgelerindeki bir kelimeyi çözen ilk insan oldu. Farritor, papirüslerdeki kömürleşmiş antik harfleri tespit eden bir yapay zeka programı geliştirdi ve 10 kadar harfi bulmayı başardı. Papirüs uzmanları, daha sonra, antik Yunanca'da imparatorluk rengi olarak kabul edilen, mor ve kızıl karışımı renk için kullanılan 'porfiro/πορφυρας' kelimesini bulmayı başardı.
23 Ekim 2023

Meksika'nın düşük gelirli bir mahallesinde büyüyen ve otizmli olan Adhara Pérez Sánchez, okulda zorbalığa maruz kaldıktan sonra Yeteneklere Dikkat Merkezi'ne (CEDAT) gönderildi ve burada IQ'sunun 162 olduğu tespit edildi. Bu skor, Albert Einstein ve Stephen Hawking'in 160 IQ puanından daha yüksek. Adhara, ilkokulu beş, ortaokul ve liseyi altı yaşında tamamladı ve şu anda mühendislik alanında yüksek lisans yapıyor. Ayrıca Meksika Uzay Ajansı ile iş birliği yaparak genç kızların uzay araştırmalarına katılımını teşvik ediyor ve NASA'da astronot olmayı hedefliyor.
12 Mayıs 2023

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini inceleyen bilim insanları, büyük patlamadan 1,5 milyar yıl sonra bir galaksinin merkezinde süper kütleli bir kara delik keşfetti. LID-568 adı verilen bu kara delik, teorik limitin 40 katından fazla madde tüketiyor. Keşif, süper kütleli kara deliklerin evrenin ilk dönemlerinde nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunuyor. Ayrıca, bu kara deliğin çevresinde yüksek parlaklık ve güçlü gaz çıkışları gözlemlendi.
5 Kasım 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, erken evren dönemine ait iki büyük kara deliğin birleştiğini ortaya çıkardı. Bu kara deliklerden biri Güneş'ten 50 milyon kat daha büyükken, diğeri ona yakın büyüklükte. Birleşmenin, Büyük Patlama'dan 740 milyon yıl sonra gerçekleştiği tespit edildi. Bu bulgu, bilinen en eski tarihli kara delik birleşmesi olarak kaydedildi.
17 Mayıs 2024

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ve diğer gökbilimciler, Dünya'dan 3,8 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan SDSS J1531 galaksi kümesinde, kaydedilen en güçlü kara delik patlamalarından birini tespit etti. Patlama, bir galaksinin merkezindeki süper kütleli kara delikten kaynaklandı ve sonucunda devasa bir boşluk oluştu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Osase Omoruyi, daha fazla gözlemle durumu kesinleştireceklerini ve boşluğun kökenine dair daha fazla bilgi edinmeyi umduklarını belirtti. Araştırma bulguları, The Astrophysical Journal dergisinde yayınlandı.
22 Şubat 2024

Gökbilimciler, Hubble Uzay Teleskobu aracılığıyla Dünya’ya şimdiye kadar bilinen en yakın kara deliği keşfetti. Samanyolu galaksisindeki Omega Centauri yıldız kümesinde bulunan bu kara delik, yaklaşık 8 bin 200 güneş kütlesinde. Bu keşif, orta büyüklükteki kara deliklerin yıldız kütleli ve süper kütleli kara delikler arasındaki bağlantıyı anlamada yeni sorular getireceğini ortaya koyuyor. Daha önce Dünya’ya en yakın kara delik olarak bilinen Gaia BH1, 1560 ışık yılı uzaklıkta ve Güneş’ten on kat daha fazla kütleye sahipti.
11 Temmuz 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan veriler, süper kütleli kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumu için gerekli olan gazı yok ederek galaksileri 'öldürdüğünü' ortaya çıkardı. Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası bir ekip, Webb Teleskobu ile 'büyük patlama'dan iki milyar yıl sonrasında oluşan bir galaksiyi inceledi ve bu galaksinin merkezindeki kara deliğin, galaksiden yüksek hızda gaz fırlatarak yeni yıldız oluşumunu durdurduğunu keşfetti. Bu bulgu, kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumunu nasıl durdurduğunu anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
17 Eylül 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'dan yaklaşık 8 bin ışık yılı uzaklıkta bulunan V404 Cygni adlı sistemde ilk kez bir üçlü kara delik sistemi keşfetti. Massachusetts Institute of Technology'den Kevin Burdge ve ekibi, daha önce bilinen bu X-ray ikilisinin aslında üçlü bir yıldız sisteminin merkezinde yer aldığını ortaya çıkardı. Bu keşif, kara deliklerin evrimi ve oluşum süreçleri hakkında yeni sorular doğuruyor ve mevcut teorileri sorgulamamıza neden oluyor.
27 Ekim 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Güney Afrika'daki meteor kalıntılarını inceleyerek 3,26 milyar yıl önce Dünya'ya çarpan dev bir göktaşının erken yaşamı tetiklemiş olabileceğini öne sürdü. Araştırma, bu çarpmanın Dünya'da yaşamın gelişmesine elverişli koşullar yarattığını ve demir açısından zengin derin suların yüzeye çıkmasına neden olan tsunamiler oluşturduğunu belirtiyor. Bu bulgular, göktaşı çarpmalarının sadece yıkım getirmediği, aynı zamanda yaşamın gelişmesine katkıda bulunduğu fikrini destekliyor.
22 Ekim 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde bulunan süper kütleli kara delik Sagittarius A*'nın net bir fotoğrafı, Olay Ufku Teleskobu (EHT) tarafından paylaşıldı. Bu fotoğraf, bilim insanlarının Mayıs 2022'de ilk kez görselini elde ettiği Sagittarius A*'nın polarize ışıkta görüntülenen ilk görseli olarak kaydedildi. Görsel, kara deliğin etrafındaki manyetik alanların da gözlemlenmesini sağlıyor. Kara delik, Güneş'ten 6,5 milyar kat daha ağır ve Samanyolu Galaksisi'ne 54,8 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
27 Mart 2024

Edinburgh Üniversitesi'nden Neil Turok ve ekibi, Annals of Physics dergisinde yayınladıkları araştırmada, zamanın geriye doğru aktığı bir 'ayna evren' olabileceğini öne sürdü. Bu teori, karanlık madde gibi açıklanması zor olguları ve evrende standart fizik kurallarına uymayan diğer özellikleri açıklayabilir. Araştırma, Büyük Patlama'nın bir ayna noktası olarak düşünülebileceğini ve öncesinde bir ayna evrenin var olabileceğini iddia ediyor. Ancak, bu teorinin matematiksel ve fiziksel olarak gerçekçi olduğunu göstermek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
2 Kasım 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 'Kozmik Şafak' olarak adlandırılan dönemde oluşmuş bilinen en uzak galaksiyi görüntüledi. NASA, bu dönemin büyük patlamadan sonraki ilk birkaç yüz milyon yıl içinde, ilk galaksilerin doğduğu dönem olduğunu açıkladı. JWST'nin Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ile Ocak 2024'te yapılan gözlemler sonucunda, galaksinin çapının 1600 ışık yılından fazla olduğu ve ışığın genç yıldızlardan geldiği tespit edildi. Bu keşif, galaksinin 300 milyon yıldan kısa bir sürede nasıl bu kadar parlak ve kütleli hale gelebildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
31 Mayıs 2024

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

Çin Bilim Akademisi'ndeki bilim insanları, Ay'dan toplanan örnekleri inceleyerek dinozorlar Dünya'da yaşarken Ay'ın volkanik aktiviteye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Chang'e 5 uzay aracı tarafından yaklaşık dört yıl önce toplanan örneklerde, 120 milyon yıl önce oluşmuş volkanik cam parçaları bulundu. Bu bulgu, Ay'ın varoluş sürecinin çoğunda volkanik olarak aktif olduğunu gösteriyor. Araştırma, Science dergisinde yayınlandı.
6 Eylül 2024

Avustralya ve Şili'den bilim insanları, Şili'nin Atacama Çölü'nde bulunan teleskoplar yardımıyla 'J0529-4351' isimli, Güneş'ten 500 trilyon kat daha parlak bir kuasar keşfetti. Bu kuasar, Dünya'dan 12 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve merkezindeki kara deliğin kütlesi Güneş'in 17 ila 19 milyar katı olarak tespit edildi. Araştırma sonuçları Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.
19 Şubat 2024
İşaretlediklerim