Ankara'da bir ev sahibi, bekara ev kiralamak istememesi nedeniyle ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından 5 bin 958 lira idari para cezasına çarptırıldı. B.C.H isimli şahıs, ev sahibinin bekara ev kiralamak istememesi üzerine TİHEK'a başvurdu ve emlakçıyla yaptığı görüşmenin ekran görüntüsünü delil olarak sundu. TİHEK, yapılan incelemenin ardından ev sahibinin ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar verdi ve para cezası uyguladı.
17 Şubat 2024

ABD mahkemesi, İstanbul'da karıştığı ölümlü trafik kazasının ardından ABD'ye kaçan Timur Cihantimur'un Türkiye'ye iade talebini, tarafların son yazılı savunmalarını aldıktan sonra karara bağlayacağını açıkladı. Cihantimur, Boston'da tutuklu olarak yargılanıyor ve savunma avukatları, Türkiye'deki dosyada iddianamenin hazır olmadığını belirterek iadenin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunuyor. Savcılık ise yeterli delillerin bulunduğunu ve iadenin gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Mahkeme, taraflardan bir hafta içinde yazılı savunmalarını sunmalarını istedi.
15 Ekim 2024

Kars'ta bir aile, bebeğinden topuk kanı alınmasını reddetti ve sağlık il müdürlüğü konuyu mahkemeye taşıdı. Mahkeme, 'İslami tıpçı' Aidin Salih'in eserlerine dayanarak başvuruyu reddetti. Sağlık Bakanlığı, karara itiraz ederek istinaf yoluna başvurdu. CHP, hakimin bilim dışı ve hukuka aykırı karar verdiğini belirterek HSK'ya suç duyurusunda bulundu.
27 Ağustos 2024

ABD mahkemesi, İstanbul'da bir trafik kazasına karışan ve ardından annesiyle birlikte ABD'ye kaçan Timur Cihantimur'un Türkiye'ye iade kararını, tarafların son yazılı savunmalarının ardından verecek. Kazada bir kişi hayatını kaybetmiş ve Cihantimur'un annesi Eylem Tok ile birlikte önce Mısır'a, ardından ABD'ye kaçtıkları tespit edilmişti. Türkiye, şüphelilerin iadesi için ABD'ye geçici tutuklama talep evrakı göndermiş ve her iki isim de yakalanmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Cihantimur ve annesinin Türkiye'ye iadesini uygun bulmuştu.
15 Ekim 2024

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistan hekim olarak çalışan Uğurcan Ağcaoğlu, gördüğü baskı ve mobbing nedeniyle intihar etti. Ailesi, sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtiyor. Ağcaoğlu'nun annesi, oğlunun yaşadığı eziyetlerin diğer asistan hekimler için de son bulmasını istiyor. Soruşturma sürecinin yavaş ilerlemesi aileyi endişelendiriyor.
16 Eylül 2024

10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden ve yaralananların yakınlarının Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvurular, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, başvuruların usul eksiklikleri nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Katliamı önleme yükümlülüğü bulunan kamu görevlileri hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı. Karar, mağdurların ve avukatlarının tepkisine yol açtı.
30 Mayıs 2024

Ankara başsavcılığı, eski bakanlardan Abdüllatif Şener'in oğlu Bedirhan Şener hakkında anneannesini öldürdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırladı. Şener, 31 Temmuz'da tartıştığı anneannesi Leyla Çetiner'i rehin almış ve silahla vurarak öldürmüştü. Baba Abdüllatif Şener, oğlunun psikolojik sorunları olduğunu ve karşısındaki kişinin anneannesi olduğunu farkında olmadığını belirtmişti. Bilkent Şehir Hastanesi'nin raporunda, şüphelinin cezai sorumluluğunu etkileyecek akıl hastalığı bulunmadığı ifade edildi.
4 Eylül 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 10 Ekim 2015'te Ankara Garı önünde düzenlenen mitingde gerçekleşen ve 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıda ihmali bulunan kamu görevlileri hakkında yapılan bireysel başvuruları reddetti. Avukatlar, AYM'nin kararını dayanaktan yoksun ve kabul edilemez buldu. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri, katliamda sorumluluğu olan emniyet amirleri hakkında ceza soruşturması başlatılması gerektiğini belirtmişti. AYM'nin kararıyla davada iç hukuk yolları tükenmiş oldu.
21 Mayıs 2024

Eylem Tok ve oğlu Cihantimur Tok, Türkiye'nin iade talebi kapsamında ABD'de yakalandı. Cihantimur Tok, İstanbul'da bir trafik kazasında bir kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına neden olduktan sonra annesiyle birlikte Mısır üzerinden ABD'ye kaçmıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, her iki ismin de iade talepleri kapsamında yakalandığını ve sürecin yakından takip edildiğini açıkladı.
14 Haziran 2024

İstanbul Eyüpsultan'da meydana gelen ölümlü bir kazanın ardından oğlunu yurt dışına kaçıran Eylem Tok'un Türkiye'ye iadesine karar verildi. Tok ve oğlu önce Mısır'a, ardından ABD'ye kaçmıştı. ABD'de yapılan duruşmada, mahkeme Tok'un Türkiye'ye iadesi için yeterli delil bulunduğuna karar verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın onayıyla iade süreci başlatıldı.
25 Temmuz 2024

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi, Kars Aile Mahkemesi'nin bilim dışı gerekçelerle aldığı topuk kanı taraması kararını kaldırdı. Kars'ta bir çift, bebeklerinden topuk kanı alınmasını reddetmiş ve mahkeme, 'İslami tıpçı' Aidin Salih'in görüşlerine dayanarak bu talebi reddetmişti. Karar, Türk Tabipleri Birliği ve diğer sağlık kuruluşları tarafından eleştirilmişti. İstinaf mahkemesi, kararın soyut ve denetime elverişli olmaktan uzak olduğunu belirterek dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderdi.
24 Ekim 2024

Türk Tabipleri Birliği'nin eski başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırma çağrısı yaptıktan sonra hedef gösterilmiş ve hakkında soruşturma başlatılmıştı. Fincancı, 'terör örgütü propagandası' ve 'devletin kurumlarını aşağılamak' suçlamalarıyla tutuklanmış ve daha sonra iki yıl sekiz ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Milli Savunma Bakanlığı, Fincancı'ya 100 bin liralık manevi tazminat davası açmış, mahkeme ise bu talebi kısmen kabul ederek 50 bin lira tazminat ödemesine karar vermiştir. Fincancı'nın avukatı, müvekkilinin bilimsel bir değerlendirme yaptığını ve manevi tazminatın haksız olduğunu savunmuştur.
17 Ekim 2024

Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Tahir Elçi davasında yargılanan üç polis memuru hakkında beraat kararlarının gerekçesini açıkladı. Mahkeme, Elçi’nin ölüm anına ilişkin herhangi bir görüntü bulunamadığını ve cinayet silahının hangi istikametten kim tarafından ateşlendiğinin tespit edilemediğini belirtti. Forensic Architecture tarafından hazırlanan raporda, Elçi’nin üç polis memurundan birinin ateşiyle öldürülmüş olabileceği belirtilmişti, ancak somut delil bulunmadığı için sanıkların beraatine karar verildi.
10 Temmuz 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala'nın yaptığı ikinci başvuruyu öncelikli olarak ele alacağını duyurdu. AİHM, başvurunun incelenmesi sürecinde Türk Hükümeti'nden cevaplaması gereken soruları belirledi. Bu gelişme, Osman Kavala'nın hukuki sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor.
9 Nisan 2024

Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde, işletmeci İ.A., ruhsatsız silahla çalışanı Hasan Şen'i 'şakalaşırken' öldürdü. Mahkeme, İ.A.'ya bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan altı yıl üç ay, ruhsatsız silah bulundurmaktan ise 10 ay hapis cezası verdi. Sanığın tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verildi. Olayın kazara olduğunu savunan İ.A., pişman olduğunu belirtti.
23 Ekim 2024

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'nın yeniden yargılanma talebi, 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme, yeniden yargılama için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) vereceği bir kararın gerekliliğini belirtti. AİHM, Kavala'nın ikinci başvurusuna öncelik verdiğini ve Türk hükümetinden savunma istediğini duyurdu. Kavala'nın olası yeniden yargılanma ve tahliyesi için tek umut, AİHM'in vereceği karara bağlı.
15 Mayıs 2024

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Dr. Ertan İskender, hastasının bıçaklı saldırısına uğramış ve bu olay sonucu ciddi yaralanmalar ve psikolojik sorunlar yaşamıştır. Dr. İskender, saldırı sonrası mesleğini bırakmış ve Kanada'ya göç etmiştir. Ankara 4'üncü İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığını, gerekli güvenlik önlemlerini almadığı gerekçesiyle Dr. İskender'e maddi ve manevi olmak üzere toplamda 97 bin lira tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Hekim Birliği Sendikası Başkanı, bu tür kararların şiddet gören hekimler için emsal teşkil edeceğini ve idarecileri şiddete karşı tedbir almaya zorlayabileceğini belirtmiştir.
19 Nisan 2024

Yargıtay, 1996 yılında Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 10 tutuklunun demir çubuk ve sopalarla dövülerek öldürüldüğü olayla ilgili davada zaman aşımı kararını hukuka uygun buldu. Davada yerel mahkeme, sanıkların eylemlerini tanımlarken kullandığı suç maddesi ve hukuki değerlendirmelerde hata bulunmadığını belirtti. Mağdur avukatları, davanın makul sürede sonuçlandırılmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuş ve Türkiye 2010 yılında tazminata mahkum edilmişti.
24 Eylül 2024

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 2015 yılında Diyarbakır'da öldürülmüştü ve olayla ilgili üç polis memuru yargılanmaktadır. Savcı, bu polislerin beraatini talep etti, çünkü olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda Elçi'yi vuran kurşunun kaynağı tespit edilememiştir. Diyarbakır Barosu, savcının bu talebine tepki göstererek, adaletin sağlanması için 12 Haziran'da yapılacak karar duruşmasına katılım çağrısı yaptı.
29 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi, 2011 yılında Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde gerçekleşen ve 34 kişinin hayatını kaybettiği bombalama olayıyla ilgili olarak Türkiye'den savunma istedi. Roboski ailelerinin başvurusu üzerine, hükümetten yaşam hakkının ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkin görüşler talep edildi. Avukat Kerem Altıparmak, başvurunun kabul edilebilirlik ve esasa ilişkin görüşlerinin alınması için hükümete bildirildiğini belirtti. Hükümetin savunmasını sunmak için altı aylık bir süresi bulunuyor.
29 Haziran 2024
İşaretlediklerim