10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden ve yaralananların yakınlarının Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvurular, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, başvuruların usul eksiklikleri nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Katliamı önleme yükümlülüğü bulunan kamu görevlileri hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı. Karar, mağdurların ve avukatlarının tepkisine yol açtı.
30 Mayıs 2024

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in silahla öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi'nde başladı. Duruşmada 22 sanık yargılanıyor ve duruşmaların beş gün sürmesi planlanıyor. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi önemli siyasi isimler de takip ediyor. Mahkeme başkanı, duruşma sırasında tarafları tahriklere kapılmamaları konusunda uyardı.
1 Temmuz 2024

İsmail Saymaz, Türkiye'deki yargı sisteminde yaşanan çifte standartlara dikkat çekiyor. Kardeşi ByLock kullandığı bilinen Yılmaz Tunç'un Adalet Bakanı olabilmesi ve benzer durumlar ele alınırken, beraat etmiş veya hiç yargılanmamış hakim ve savcıların somut delillere dayanmaksızın ihraç edildiğini vurguluyor. Danıştay 5. Dairesi'nin hukuksuzluklara son verme çabalarının iktidar tarafından FETÖ'cülükle suçlanmasına ve yüksek yargı mensuplarının baskı altında olduğuna işaret ediyor.
18 Şubat 2024

Diyarbakır'da sekiz yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada, kasten öldürme şüphesiyle tutuklu olan amca Salim Güran’ın avukatı Seda Toğrul, davadan çekildiğini duyurdu. Narin Güran’ın cansız bedeni, kaybolduktan 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde bulunmuştu. Soruşturma kapsamında 24 kişi gözaltına alınmış ve Nevzat B., Narin’in amcası tarafından tehdit edilerek cesedi gömdüğünü itiraf etmişti. Avukat Seda Toğrul, dosyada gelinen aşamada sanık beyanları ve yeni deliller nedeniyle savunmaya devam edemeyeceğini belirtti.
11 Eylül 2024

Emniyet Genel Müdürlüğü, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında sosyal medyada provokatif paylaşımlar yaptığı iddia edilen kişilere yönelik yasal işlemler gerçekleştirdi. Toplamda 31 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 9'u tutuklandı. Ayrıca, depremzedelere yardım bahanesiyle dolandırıcılık yapmaya çalışan 24 internet sitesi kapatıldı ve sahte yardım talepleriyle ilgili sosyal medya hesapları ve kripto varlık cüzdan adresleri ile ilgili işlemler yapıldı.
9 Şubat 2023

Gaziantep'te depremde yıkılan Ayşe-Mehmet Polat Sitesi'nin müteahhidi Mehmet Ertan Akay, binanın dönemin mevzuatına uygun yapıldığını iddia etti ve site sakinlerinin sonradan yaptığı altyapı çalışmalarının temele zarar verebilecek nitelikte olduğunu öne sürdü. Akay, 'taksirle ölüme sebebiyet verme' ve 'imar kanununa muhalefet' suçlarından tutuklanmıştı. Ayrıca, binanın yapıldığı dönemde zemin analizi şartı olmadığını ve statik projede adının formalite olarak geçtiğini belirtti. Deprem sonrası savcılığa giderek hakkında soruşturma olup olmadığını öğrenmeye çalıştığını ve kaçma niyetinin olmadığını ifade etti.
13 Şubat 2023

6 Şubat'ta Kahramanmaraş-Pazarcık depreminde oğlu, gelini ve torununu kaybeden Nurgül Göksu, cenazelerini defnettikten sonra yıkımın nedenlerini ve sorumlularını araştırmaya başladı. Göksu, dört aydır iddianamenin hazırlanmasını bekliyor ve adalet sağlanana kadar mücadele edeceğini belirtiyor. Oğlu ve ailesinin yaşadığı Ezgi Apartmanı'nın yıkılmasına yol açan sorumluların bulunmasını isteyen Göksu, apartmanın yıkılmasında yapılan tadilatlar ve belediyenin rolüne dikkat çekiyor. Göksu, hukuki süreçte ilerleme olmamasından şikayetçi ve adaletin yerini bulması için mücadelesini sürdüreceğini ifade ediyor.
11 Haziran 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kobani davasında verilen kararların bağımsız ve tarafsız yargı tarafından alındığını belirtti. Tunç, davada mahkumiyetlerin yanı sıra beraat ve tahliye kararlarının da verildiğini ve tahliyelerin başladığını söyledi. Kobani olayları sırasında yaşanan ölümler nedeniyle açılan davada, HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a uzun hapis cezaları verildi. Ayrıca, bazı sanıklar hakkında tahliye ve beraat kararları da alındı.
17 Mayıs 2024

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilen ve milletvekili seçildikten sonra tahliye edilmeyen Can Atalay, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Atalay'ın avukatları, tahliye edilmemesinin Anayasal hak ihlali olduğunu belirtti. Atalay'ın 'adil yargılanma hakkı', 'seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı' ve 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı'nın ihlal edildiği ifade edildi.
20 Temmuz 2023

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na gitmek isteyen göstericiler Saraçhane'de polis tarafından durdurulmuş ve arbede çıkmıştı. Olaylar sonucunda 217 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 30'u hakkında 17 yıla kadar hapis cezası istenmiştir. İddianamede, şüphelilerin 'görevi yaptırmamak için direnme', 'toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu'na muhalefet', 'kasten yaralama' ve 'kamu malına zarar verme' suçlarından yargılanmaları talep edilmiştir. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
29 Mayıs 2024

Yargıtay Başsavcılığı, 2018 yılında kaybolan ve 18 gün sonra ölü bulunan dört yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüne ilişkin yedi sanık hakkında verilen beraat kararının bozulmasını talep etti. Başsavcılık, yerel mahkemenin eksik inceleme yaptığını ve hukuka aykırı delilleri değerlendirmeden karar verdiğini belirtti. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'ne sunulan dosyada, sanıkların beraatine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edildi.
3 Temmuz 2023

Gezi Parkı davasında mahkum edilenler arasında Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer altı sanığa ise 18'er yıl hapis cezası verilmişti. Yargıtay, üç sanık hakkındaki hapis cezalarını bozarken, diğerlerinin tutukluluğu devam ediyor. Meriç Kahraman, eşi Tayfun Kahraman'ın ve diğer hükümlülerin adalet arayışını ve yaşadıkları zorlukları dile getirerek, Anayasa Mahkemesi'ne adil yargılanma hakkı sağlanması çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü ise Gezi tutuklularını 'düşünce mahkumu' olarak ilan etti.
25 Nisan 2024

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada tutuklanan altı kişi, 500 gündür cezaevinde bulunuyor. 2019'da başlayan dava sürecinde, iş insanı Osman Kavala'ya 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklara ise 18'er yıl hapis cezası verildi. Dava sürecinde, delil olarak gösterilen telefon tapelerinin usulsüz kaydedildiği ortaya çıktı. Davanın Türkiye'deki tüm sanıklarının beraat ettiği kararı, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi tarafından bozuldu ve dava yeniden açıldı.
7 Eylül 2023

Haziran 2010'da narkotik polisi tarafından gözaltına alınan ve çıplak arama, işkence ve tehdit sonucu intihar eden Onur Yaser Can'ın davasında, dört polis ve bir bilirkişi 'resmi belgede sahtecilik' suçundan yargılanıyor. Can ailesi ve avukatları, bu olayın bir işkence davası olduğunu belirtiyor. Mahkeme, yarınki kararında polisler hakkında 'işkence' suçundan da suç duyurusunda bulunup bulunmayacağına karar verecek. Can'ın ailesi, 13 yıllık adalet mücadelesini sürdürüyor ve davanın toplumsal bir hak arayışına dönüştüğünü ifade ediyor.
4 Haziran 2023

6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremde yıkılan ve 35 kişinin ölümüne neden olan Ezgi Apartmanı ile ilgili davada, firari sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel için kırmızı bülten çıkarılması talep edildi. Ancak, Kahramanmaraş 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi reddetti. Duruşmada, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi ve duruşma 3 Mayıs'a ertelendi. İddianamede, sanıkların çeşitli suçlamalarla 8 aydan 876 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği belirtildi.
2 Mart 2024

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi davası dosyasını 'kanun yararına bozma talebi'yle Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Bu talep, hükümlü Osman Kavala'nın avukatı tarafından yapılmıştı. Gezi davasında Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklar ise 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Dosya, Özel-Erdoğan görüşmesi öncesinde gönderildi.
7 Haziran 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar, Kahramanmaraş depremleri sonrası İHA ve SİHA'ların afet bölgesindeki performansını eleştiren bir tweet üzerine 150 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. Aydın Aydoğan isimli kullanıcının tweet'inde, Bayraktar'ın şirketi tarafından üretilen dronların bir kısmının donduğu ve uçamadığı iddia edilmişti. Bayraktar'ın avukatları, bu iddiaların İHA ve SİHA sistemlerine olan güveni sarsıp başarılarını karaladığını savunarak dava dilekçesine İHA ve SİHA'larla ilgili olumlu haberler ekledi. Aydoğan ise eleştiri hakkını kullandığını ve sadece AFAD başkanının söylediklerini paylaştığını belirtti.
13 Nisan 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), avukatların dilekçelerinde kullandığı ifadeler nedeniyle uyarı cezası almasını 'ifade özgürlüğü hakkının ihlali' olarak nitelendirdi. İki avukat, müvekkillerinin polis tarafından dövüldüğünü iddia etmiş ve bu durumu raporlaştırmak istemişti. Ancak, muayeneyi yapan doktorun gerçeğe aykırı rapor hazırladığını iddia eden avukatlar, doktor hakkında şikayette bulunmuştu. Bu durum üzerine Eskişehir Barosu avukatlara uyarı cezası vermişti. AYM, avukatların ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi ve yeniden yargılama yapılması gerektiğini belirtti.
2 Kasım 2023

Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı hakaret davası, Bayraktar’ın şikayetini geri çekmesi ve yasama dokunulmazlığı nedeniyle düştü. Dava, Kılıçdaroğlu’nun 17-25 Aralık sürecinde dört bakana yönelik yolsuzluk eleştirileri nedeniyle açılmıştı. İstanbul 51’inci Asliye Ceza Mahkemesi, kovuşturma şartının sağlanmadığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar verdi. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, davanın düşürüldüğünü sosyal medya hesabından duyurdu.
30 Mayıs 2024

İnsan hakları aktivisti Osman Kavala, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat ettiği halde, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden tutuklandı. Kavala, 2015 gündür hapiste bulunuyor ve beraat kararının ardından yaşadığı süreci 'işkence' olarak tanımlıyor. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmayan Kavala, Türkiye'deki yargı süreçlerinin manipüle edildiğini ve ceza sisteminin kötüye kullanıldığını ifade ediyor.
8 Mayıs 2023
İşaretlediklerim