Mustafa Karaalioğlu, İslam dünyasının Gazze katliamı karşısındaki acizliğini eleştiriyor. İslam ülkelerinin ekonomik ve askeri güçsüzlüklerinin yanı sıra, siyasi ve diplomatik etkilerinin de yetersiz olduğunu vurguluyor. Karaalioğlu, Gazze'deki durumu durdurabilecek güce sahip ülkelerin neden harekete geçmediğini sorguluyor. Türkiye'nin Gazze gündemini canlı tutmaya çalıştığını, ancak diğer İslam ülkelerinin yeterince çaba göstermediğini belirtiyor.
20 Haziran 2024

Britanya Dışişleri Bakanı David Lammy ve Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne, İran'ın herhangi bir saldırısının Gazze'deki ateşkes müzakerelerini baltalayacağını ve yıkıcı sonuçlar doğuracağını belirtti. The Guardian'da yayımlanan ortak makalelerinde, İran'ın bölgedeki tansiyonu artırarak daha büyük bir savaşa yol açabileceği vurgulandı. İki ülke, Avrupa ve Orta Doğu'nun güvenliği için birlikte çalıştıklarını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı çerçevesinde gerginliğin çözülmesi gerektiğini ifade etti.
18 Ağustos 2024

Birleşmiş Milletler (BM), Kıbrıs adasındaki tarafları gayri resmi istişareler için ekimde bir araya getireceğini duyurdu. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis ile ayrı ayrı görüştüğünü ve her iki tarafın da ekimdeki gayri resmi istişarelere katılmayı kabul ettiğini belirtti. Görüşmenin New York'ta yapılması bekleniyor.
30 Eylül 2024

ABD, Gazze'deki durumu hafifletmek için Mısır aracılığıyla ateşkes anlaşması yapmaya çalışırken, BM Güvenlik Konseyi Filistin'in devlet olarak tanınması meselesini ele alıyor. Aynı zamanda, Lahey Uluslararası Adalet Divanı, Nikaragua'nın Almanya'ya karşı açtığı, Almanya'nın Soykırım Sözleşmesi'ndeki yükümlülüklerini yerine getirmediği ve soykırım suçuna yardımcı olduğu iddiasını içeren dava ile ilgileniyor. Bu dava, uluslararası hukukta devletlerin sorumlulukları ve soykırım suçlarına ilişkin daha geniş tartışmaları da beraberinde getiriyor.
10 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), zorla yerinden edilenlerin sayısının 120 milyona ulaştığını açıkladı. Sudan, Gazze ve Myanmar'daki çatışmaların bu artışa neden olduğu belirtilirken, dünya genelinde yerinden edilme rakamlarının 12 yıldır üst üste arttığı vurgulandı. BMMYK, bu durumun yeni ve uzun süredir devam eden krizlerin çözülmesindeki başarısızlığı gösterdiğini ve uluslararası toplumun acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
13 Haziran 2024

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Almanya'da düzenlenen 60'ıncı Münih Güvenlik Konferansı marjında, Rusya ile savaş halinde olan Ukrayna'ya tüm topçu silahlarını bağışlama kararlarını açıkladı. Frederiksen, Ukrayna'nın askeri mühimmat talebine işaret ederek, Danimarka'nın elinde bulunan ve şu an kullanılmayan hava savunma silahlarını da Ukrayna'ya vermeleri gerektiğini belirtti. Ayrıca, Avrupa'da askeri mühimmatın bulunduğunu ve Ukrayna'ya yapılan yardımların hızlanması ve artırılması gerektiğini vurguladı.
19 Şubat 2024

Birleşmiş Milletler İşkence, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele ve Ceza Özel Raportörü Alice Jill Edwards, WikiLeaks kurucusu Julian Assange'ın ABD'ye iade edilmemesi gerektiğini ifade etti. Edwards, Assange'ın depresif bozuklukla mücadele ettiğini ve intihar riski taşıdığını belirtti. Ayrıca, ABD'ye iade edilmesi halinde işkence, kötü muamele veya ağır cezalandırma riski altında olacağını ve 175 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguladı. Assange, 2010'da ABD'nin gizli belgelerini yayımlayarak casuslukla suçlanmış ve Britanya'da tutuklanmıştı.
6 Şubat 2024

Britanya, Trident nükleer füze sistemini test etmek amacıyla HMS Vanguard denizaltısından bir deneme atışı gerçekleştirdi ancak bu atış ikinci kez başarısızlıkla sonuçlandı. Füze, Atlantik Okyanusu'na düşmeden önce planlanan mesafeyi kat edemedi. Deneme atışlarında nükleer savaş başlıkları kullanılmıyor. Her bir deneme atışının maliyeti 21,5 milyon dolar olup, bu son başarısızlık hem Britanya hem de Trident füze üreticisi ABD için utanç verici olarak değerlendiriliyor. Nükleer silahlara karşı kampanya yürüten CND grubu, bu tür harcamaların durdurulması gerektiğini vurguluyor.
21 Şubat 2024
İşaretlediklerim