Esfender Korkmaz, son sekiz ayda konut fiyat artışının TÜFE’nin altında kalmasının konut balonunun sönmesine yetmeyeceğini belirtti. Konut fiyatlarının dolar kuru ile birlikte arttığını, ancak halkın satın alma gücünün düştüğünü ve konut talebinin azaldığını vurguladı. Yabancıya konut satışında da ciddi bir düşüş olduğunu ve bunun nedenleri arasında güven sorunu ve mülteci sorununun etkili olduğunu ifade etti. Korkmaz, kara para ile mücadelede başarılı olunması durumunda konut fiyatlarının reel olarak yeniden artmayacağını öngördü.
19 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

Merkez Bankası'nın Ocak ayı TÜFE bazlı reel kur endeksi verilerine göre, Türk Lirası'nın dolar ve Euro karşısında %43 oranında değer kaybettiği belirtiliyor. 2021'deki kur şokunun ardından dolar ve Euro kuru, enflasyonun altında kalmış durumda. Ancak, Türk Lirası'nın bu kadar düşük değerde olmasına rağmen, risklerin arttığı ve hükümetin alışılmış ekonomik politika hatalarını tekrarlaması durumunda yeni bir kur şoku yaşanabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, 2023 yılında cari açığın 45,1 milyar dolar olduğu ve bu açığın yabancı yatırım sermayesi yerine dış borçla finanse edildiği, bu durumun dış borç stokunun artmasına ve temerrüt riskinin yükselmesine neden olduğu vurgulanıyor.
16 Şubat 2024

İktisatçı Güldem Atabay, kur korumalı mevduat faizlerinin kaldırılmasının borsadan bu alana geçişe yol açabileceğini belirtti. Borsada riskli işlemler ve Merkez Bankası'nın arka kapı satışları olduğunu ifade etti. Atabay, mevcut iktidarın ekonomi politikalarının devam etmesi durumunda Türkiye'nin sermaye kontrolüne doğru gidebileceğini öne sürdü. Ayrıca, borsanın yatırım yeri olmaktan çıktığını ve tehlikeli işlemlerin olduğunu, yabancı yatırımcıların demokratik bir sistem görmesi durumunda Türkiye'ye ilgi gösterebileceğini dile getirdi.
9 Nisan 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin kredi notunun bir kademe artmasını umut verici bulmakla birlikte, ülkenin yatırım yapılabilir seviyeye ulaşması için daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiğini belirtiyor. Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyenin altında tuttuğunu ve bu durumun ekonomik göstergelerle ilişkili olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyon beklentileri, demokratik ve hukuki güven sorunları, bütçe açıkları ve Merkez Bankası rezervlerindeki artış gibi konulara değinerek, bu faktörlerin Türkiye'nin ekonomik istikrarı üzerindeki etkilerini ele alıyor.
12 Mart 2024

Esfender Korkmaz, 1980 öncesi Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyon oranlarına değinerek, nominal ve reel faiz kavramlarını açıklıyor. Merkez Bankası'nın gösterge faiz oranının beklenen TÜFE'nin altında olduğunu ve gerçekte reel faizlerin artmadığını, hatta eksi değerde olduğunu belirtiyor. Ayrıca, seçim ekonomisinin toplam talebi ve TÜFE'yi artıracağını, bu durumun 2024 Haziran ayına kadar aylık enflasyon oranlarının 2023'ün üzerinde çıkacağını öngörüyor. Bu koşullar altında, TL mevduat hesabı açanlar için bankaların ortalama yüzde 51 faiz verdiğini ifade ediyor.
13 Şubat 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin Kasım 2022'deki cari işlemler hesabı 3,666 milyar dolar açık verdi ve ocak-kasım dönemi toplamında açık 41,814 milyar dolar oldu. Aynı dönemde doğrudan yatırımlardan 775 milyon dolar, portföy yatırımlarından 538 milyon dolarlık net giriş yaşanırken, resmi rezervler 3 milyar 613 milyon dolar arttı. Hükümetin 'yeni ekonomi modeli' ile cari fazla hedeflenirken, uygulanan politikalar sonucunda TL'nin değer kaybı ve enflasyonun yükselmesi devam etti.
11 Ocak 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin siyasi İslam'ın etkisi altında potansiyel kalkınma fırsatlarını kullanamadığını ve geri kaldığını ifade ediyor. Son altmış yılda Türkiye'nin dünya GSYH'sından aldığı payın düştüğünü belirten Korkmaz, başkanlık sisteminin devam etmesi durumunda demokraside kan kaybı yaşanacağını ve ekonomik istikrarın sağlanamayacağını öne sürüyor. Korkmaz, bu durumun Türkiye'nin dünya ekonomisindeki payını daha da azaltacağını vurguluyor.
21 Temmuz 2024

Türkiye'nin cari işlemler hesabı Aralık 2022'de 5,91 milyar dolar açık verdi ve yıllık açık 48,769 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, resmi rezervlerde artış yaşanırken, gayrimenkul kaynaklı net döviz girişi ve yüksek mevduat girişi de göze çarptı. Hükümetin 'yeni ekonomi modeli' cari fazla hedeflerken, TL'nin değer kaybı ve yüksek enflasyon hedeflerin tutturulamadığını gösterdi.
13 Şubat 2023

Ekonomist Ali Ağaoğlu, Merkez Bankası'nın faiz kararının yetersiz olduğunu belirtti ve yabancı yatırımcıların Türkiye'de risk gördüğü için döviz girişi olmayacağını ifade etti. Ağaoğlu, borsa kısmında ise 'akbaba' olarak adlandırılan fonlardan giriş beklediğini söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin kredi notunun 'yüksek riskli' seviyesine düşme riskinin olduğunu belirtti.
26 Haziran 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Temmuz ayında yıllık cari açığın 20 milyar doların altına gerilediğini açıkladı. Şimşek, düşen cari açık ve artan dış kaynak girişlerinin kalıcı rezerv birikimine katkı sağladığını belirtti. Ayrıca, sermaye girişlerinin son bir yılda 43,3 milyar dolara ulaştığını ve Temmuz ayında 10 yılın en yüksek aylık portföy girişinin gerçekleştiğini ifade etti. Şimşek, makroekonomik ve finansal istikrarı yapısal reformlarla kalıcı hale getirmeyi hedeflediklerini vurguladı.
12 Eylül 2024

Esfender Korkmaz, Mehmet Şimşek'in mali disiplin çerçevesinde vergi ve cezaları artırma politikasını eleştirdi. Korkmaz'a göre, sık vergi artışları ve yüksek vergi oranları vergi kaçakçılığını ve kaybını artırırken, vergi bilincini düşürüyor. Ayrıca, devletin lüks harcamaları ve seçim popülizmi için vergi gelirlerini kullanması, mükelleflerin vergi ödemeye karşı direncini artırıyor. Korkmaz, vergi bilincinin artması için mükelleflerin kamu hizmetlerine olan inancının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
7 Mayıs 2024

Türkiye Merkez Bankası, Mart 2023 ödemeler dengesi verilerini yayımladı. Buna göre, Türkiye'nin Mart ayı cari işlemler hesabı 4 milyar 484 milyon dolar açık verdi. 2023 yılının ilk üç ayında toplam cari açık 23 milyar 591 milyon dolar olurken, son 12 aylık cari açık 54,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hükümetin 'yeni ekonomi modeli' çerçevesinde cari fazla hedeflenmesine rağmen, Türk Lirası'nın değer kaybı ve yüksek enflasyon oranları cari açık hedeflerinin tutturulamadığını gösteriyor.
11 Mayıs 2023

Merkez Bankası, 2023 yılının ikinci yarısında dış finansman koşullarının iyileştiğini, rezervlerin arttığını ve talep koşullarının cari işlemler açığını azaltacak şekilde düştüğünü belirten bir mektup gönderdi. Mektupta, TL varlıklara olan talebin arttığına dikkat çekilirken, bu durumun dış borç bulma yeteneğinin artmasıyla ilişkilendirildi. Ayrıca, iç talebin azalmasının cari açığın düşmesine yol açtığı, ancak bu durumun ülke ekonomisi için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesinin eleştirildiği ifade edildi.
7 Nisan 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun toplamda 645 milyar lira kâr ettiğini, ancak bu rakamın Merkez Bankası'nın 2023 yılında yaşadığı 818 milyar lira zararı kapatmaya yetmediğini belirtiyor. Merkez Bankası'nın zararının Kur Korumalı Mevduat uygulamasından kaynaklandığını ifade eden Muratoğlu, bu durumun Türkiye'deki gelir dağılımı dengesizliklerini daha da derinleştirdiğini vurguluyor. Thomas Piketty'nin 'Yirmi Birinci Yüzyılda Sermaye' adlı eserine atıfta bulunarak, Türkiye'deki hızlı sermaye akışlarının gelir dengesizliğini nasıl artırdığını açıklıyor.
26 Haziran 2024

Merkez Bankası, enflasyonun nasıl hesaplandığını ve baz etkisinin verilere nasıl yansıdığını anlatan bir video yayınladı. Bu açıklama, cari işlemler dengesi verileriyle örtüştü. Ocak ayında cari açık aylık bazda artmasına rağmen, yıllık bazda önemli bir düşüş gösterdi. Bu durum, geçen yılın ocak ayında kaydedilen rekor düzeydeki aylık açığın, bu yılın ocak ayındaki daha düşük açıkla değiştirilmesiyle yıllık açığın hızla gerilemesine yol açtı.
13 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024
İşaretlediklerim