Dijital dünya, gerçek dünyanın ayrımcılık ve eşitsizliklerini yansıtmaya devam ediyor. Erkeklere mühendislik gibi, kadınlara ise aşçılık ve temizlik işçiliği gibi iş ilanları gösterilmesi, siyasi içeriklerin erkeklere daha fazla sunulması gibi örneklerle cinsiyet ayrımcılığı dijital ortamda da kendini gösteriyor. Big Tech firmalarının kullanıcı verilerini kullanarak yaptığı ayrımcılık, kadınların iş ve sosyal hayatta karşılaştığı zorlukları artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Yeni Medya Bölümü öğretim üyesi Dr. Melis Öneren Özbek ile yapılan röportajda, yapay zekâ ve algoritmaların cinsiyet ayrımcılığını nasıl pekiştirdiği ve kadınların bu durumdan nasıl korunabileceği üzerine görüşler paylaşıldı.
8 Mart 2024

Çevre sorunlarından kadınların daha fazla etkilendiği belirtiliyor. Bu durumun sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlere dayandığı ve yoksulluk koşullarında yaşayan insanların yüzde 70'inin kadın olmasının bu durumu etkilediği belirtiliyor. Ekofeminizm, kadın hakları ve çevre aktivizminin birleşimini temsil eden bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşıma göre, hem kadınların hem de doğanın haklarının korunması birbirine bağlı ve birine dair sorunların çözülmesi diğerinin üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip.
30 Eylül 2023

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2023 yılına ait 'İstatistiklerle Kadın' raporuna göre, Türkiye'de her dört kadından biri gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissediyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşük olup, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 68,8 olarak belirlenmiştir. Ayrıca, kadınların erkeklerden daha az maaş aldığı ve üst düzey yönetici pozisyonlarında daha az temsil edildiği gözlemlenmiştir. Evlilik ve boşanma istatistikleri de raporda yer almakta olup, ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 25,7, erkeklerde 28,3 olarak kaydedilmiştir.
6 Mart 2024

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, 2024'ün ilk 10 ayında 357 kadının öldürüldüğünü açıkladı. Bu ölümlerden 296'sı cinayet olarak kaydedilirken, 61'i şüpheli ölüm olarak değerlendirildi. Öldürülen kadınların çoğu tanıdıkları erkekler tarafından katledildi ve en yaygın ölüm şekilleri ateşli silah ve kesici alet kullanımı oldu. Bu durum, Türkiye'de kadın cinayetlerinin ciddi bir toplumsal sorun olmaya devam ettiğini gösteriyor.
12 Kasım 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, çevre kirliliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini vurgulayarak, bu durumun kadına yönelik şiddetin bir başka boyutu olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor. Çalışmalar, çevresel kimyasalların kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göstermekte; özellikle kanser, üreme sistemi sorunları ve iç mekan kirliliği gibi konulara dikkat çekilmekte. Güler, kadınların çevre bilincinin aile ve toplum sağlığı üzerinde belirleyici olduğunu ve ekofeminizm açısından kadınların doğaya daha duyarlı yaklaştığını ifade ediyor.
29 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın Toplumsal Cinsiyet Sosyal Normları Endeksi raporunda, dünya genelinde insanların yarısının erkeklerin daha iyi siyasi lider olduğuna inandığı, Türkiye'de ise halkın %75'ten fazlasının erkeklerin eşlerini dövmesini meşru gördüğü belirtiliyor. Rapor, bu tür önyargıların kadınların karşılaştığı engellerin itici gücü olduğunu ve cinsiyet eşitliğine karşı hareketlerin ivme kazanmasına neden olduğunu vurguluyor. Ayrıca, kadınların eğitimde ilerlemesine rağmen ekonomik açıdan güçlenmeleri arasındaki bağlantının bozulduğuna ve ücret eşitsizliğinin devam ettiğine dikkat çekiliyor.
13 Haziran 2023

MetroPoll Araştırma'nın yaptığı bir çalışmaya göre, Türkiye'de halkın yüzde 76,8'i kadınların şiddet olaylarına karşı güvende olmadığını düşünüyor. Araştırma, İstanbul'da Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in öldürülmesi olayının ardından yapıldı. Katılımcıların sadece yüzde 21,4'ü kadınların güvende olduğunu belirtirken, bu oran AKP seçmenleri arasında yüzde 59,7 olarak belirlendi. Araştırma, Türkiye'de kadınların güvenliği konusundaki endişelerin yaygın olduğunu gösteriyor.
6 Ekim 2024

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Eylül 2024'te 34 kadının öldürüldüğünü ve bu kadınların yüzde 47'sinin evli oldukları erkekler tarafından katledildiğini açıkladı. Cinayetlerin yüzde 65'i evde gerçekleşirken, kadınların yüzde 53'ü ateşli silahlarla öldürüldü. Ayrıca, 2024 yılında öldürülen 31 kadının failinin daha önceden adli sicil kaydı olduğu belirtildi. Bu veriler, kadın cinayetlerinin ciddi bir toplumsal sorun olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini göstermektedir.
8 Ekim 2024

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun haziran ayı raporuna göre, 22 kadın erkekler tarafından öldürüldü ve 27 kadın şüpheli koşullarda hayatını kaybetti. Öldürülen kadınların altısı hayatlarına dair kararlar almak istedikleri için, ikisi ekonomik nedenlerle ve biri çocuğunun velayetini alma bahanesiyle öldürüldü. 13 kadının ölüm nedeni tespit edilemedi ve bu durum kadına yönelik şiddetin görünmez kılınmasının bir sonucu olarak değerlendirildi. Ayrıca, öldürülen kadınların yüzde 41'i evliyken ve yüzde 55'i kendi evinde öldürüldü.
4 Temmuz 2023

TBMM'de, CHP tarafından verilen ve kadına yönelik şiddetin araştırılmasını talep eden önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, 2023 yılında şiddet nedeniyle hayatını kaybeden kadınların listesini ve şiddet istatistiklerini Genel Kurul'da paylaştı. Ersever, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında kadına şiddette ilk sırada olduğunu ve her 10 kadından 4'ünün erkek şiddetine maruz kaldığını belirtti. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını eleştirdi.
28 Kasım 2023

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun (KCDP) 2022 yılı verilerine göre Türkiye'de 334 kadın erkekler tarafından öldürüldü ve 245 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Öldürülen kadınların %50'si boşanma aşamasında olan erkekler tarafından hayatını kaybederken, 23 kadın koruma kararlarına rağmen öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı sonrası kadın cinayetlerinde artış olduğu belirtiliyor. Öldürülen kadınların büyük bir kısmı evlerinde hayatını kaybetti.
2 Ocak 2023

Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni araştırmasına göre, dünya çapında ergenlik dönemi ila 20 yaş arasındaki her dört kadından biri flört şiddetine maruz kalıyor. Türkiye'de de benzer bir tablo mevcut ve bu durum artan kadın cinayetleri ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriliyor. COVID-19 pandemi döneminde partner/flört şiddetinin artması 'gölge pandemi' olarak tanımlanmıştı. Araştırma, yoksul ülkelerde kadınların flört şiddetine uğrama oranının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
18 Ağustos 2024

Nejla Kurul, Türkiye'de artan şiddet olaylarına ve işçi ölümlerine dikkat çekiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre, 2024 Nisan ayında 32 kadın öldürüldü ve 13 kadın ölümü şüpheli olarak kaydedildi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre ise aynı ayda en az 163 işçi hayatını kaybetti. Kurul, eğitim sisteminin işçi hakları ve sendikalar konusunda yetersiz olduğunu ve daha güvenli çalışma koşulları için örgütlenmenin önemini vurguluyor.
19 Mayıs 2024

Yaşar Süngü, kadınların iş hayatına zorla dahil edilmesinin ve erkeklerin eğitimde geri kalmasının yarattığı memnuniyetsizliği ele alıyor. Richard Reeves'in Amerika'da kız öğrencilerin erkeklerin önüne geçtiğini ve sorunun sistemde olduğunu belirttiği kitabına atıfta bulunuyor. Sosyolog Kimmel ve Thomas B. Edsall'in de erkeklerin eğitimde ve iş piyasasında dezavantajlı konuma geldiğini vurguladığı çalışmalara değiniyor. Süngü, ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde pozitif ayrımcılık sloganıyla kadınların iş hayatına zorla sokulmasının kimseyi memnun etmediğini savunuyor.
14 Temmuz 2024

Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından hazırlanan Pestisit Atlası, çocuklar ve kadınların pestisitlerden daha fazla etkilendiğini belirtiyor. Türkiye'de yılda 60 bin ton pestisit kullanılıyor ve bu durum çocukların nörolojik gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Atlas, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin pestisitlere maruziyette de kendini gösterdiğini ortaya koydu. Tarımda çalışan kadınlar genellikle daha düşük gelir düzeyine sahipler ve karar verme gücünden yoksunlar. Pestisitlerin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkisi, erkekler ve oğlan çocukları üzerindeki etkisinden farklı.
13 Ekim 2023

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun Temmuz 2023 Kadın Cinayetleri Raporu'na göre, temmuz ayında 28 kadın erkekler tarafından öldürüldü ve beş kadının ölümü şüpheli olarak kaydedildi. Bu yılın ilk yedi ayında öldürülen kadın sayısı 227'ye ulaştı. Öldürülen kadınların çoğu birlikte yaşadığı erkek veya boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından öldürüldü. Kadınların çoğu ateşli silahla öldürüldü ve birçok kadının ölüm şekli tespit edilemedi.
17 Ağustos 2023

Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre, mevcut hızla kadın-erkek eşitliğine ulaşmak 131 yıl sürecek. Türkiye, bu yıl beş basamak gerileyerek 146 ülke arasında 129'uncu sırada yer aldı. Türkiye, 'ekonomik katılım ve fırsat', 'eğitim imkanı', 'sağlık ve hayatta kalma' ve 'siyasi katılım' kategorilerinde düşük sıralamalarda bulunuyor. İzlanda, Norveç ve Finlandiya ise listenin en tepesinde yer alıyor.
30 Eylül 2023

Awen for Us girişimi, 2 Ekim Dünya Uluslararası Şiddetsizlik Günü kapsamında yayınladığı mesajda, teknolojinin kolaylaştırdığı cinsiyete dayalı şiddete (TFGBV) dikkat çekti. Economist Intelligence Unit raporuna göre, küresel olarak çevrimiçi şiddete tanık olmuş ve deneyimlemiş kadın oranı yüzde 85. Bu şiddet biçimleri, kadınların çevrimdışı fiziksel güvenliklerini ve geçim kaynaklarını da tehlikeye atıyor. Girişim, bu tür şiddetle mücadele için Columbia Institute of Global Politics Vital Voices Global Partnership'in raporunu okumayı tavsiye ediyor.
2 Ekim 2024

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun mart ayına ilişkin raporuna göre, Türkiye'de 37 kadın erkekler tarafından katledildi ve 14 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen kadınların büyük bir kısmı kendi evinde veya aile içi şiddet sonucu hayatını kaybetti. Ocak ile mart arasındaki dönemde ise toplamda 114 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu durum, kadına yönelik şiddetin ciddiyetini ve yaygınlığını gözler önüne seriyor.
8 Nisan 2024

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, Kasım 2022'de 15 yaş ve üzeri kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 23 bin artışla 3 milyon 576 bine yükseldi. Ancak işsizlik oranı yüzde 10,2 olarak sabit kaldı. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8,8 iken, kadınlarda bu oran yüzde 12,9 olarak ölçüldü. Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 48,6, işgücüne katılma oranı yüzde 54,1 ve genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 17,8 olarak belirlendi.
10 Ocak 2023
İşaretlediklerim