İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ikinci ihlal kararını uygulamama kararı alarak, avukat Can Atalay'ın dosyasını tekrar Yargıtay'a gönderdi. Bu durum, yargı süreçlerinde Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmaması konusunda bir örnek teşkil etmektedir. Ayrıntılar henüz gelmediği için olayın tam yansımaları ve sonuçları hakkında bilgi verilememektedir.
27 Aralık 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), avukat Can Atalay hakkında hak ihlali kararı verdi. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay, AYM'nin bu kararına uymadı. Atalay'ın avukatlarının başvurusu üzerine AYM, ihlal kararını oy çokluğuyla onayladı. Ancak Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi, AYM'nin kararının 'hukuki değeri olmadığını' belirterek karara yine uymama kararı aldı.
3 Ocak 2024

Tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından iki defa hak ihlali kararı verilmesine rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımadı. Atalay'ın milletvekilliğinin düşürüleceği iddiaları üzerine, 57 baro başkanı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a açık mektup yayınlayarak, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması gerektiğini ve aksi bir durumun Anayasa'nın ihlali olacağını belirtti. Mektupta, TBMM'de Can Atalay hakkındaki hükmün okunmaması yönünde bir irade beklediklerini ifade ettiler.
29 Ocak 2024

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, 'Özgürlük Yürüyüşü' sonrasında yaptığı konuşmada, sosyalist bir cumhuriyet kuracaklarını belirtti. Baş, bu yürüyüşün cezaevindeki Hatay milletvekili Can Atalay'ın özgürlüğü için düzenlendiğini ve haksızlığa, adaletsizliğe, baskıya ve zulme karşı olduklarını ifade etti. Ayrıca, Atalay'ın 'Saray'ın tutsağı' olduğunu ve adaletin Kaçak Saray'ın şubesine dönüştürüldüğünü iddia etti.
28 Ekim 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasındaki krizi 'darbe' olarak nitelendirmesine yanıt vererek, herhangi bir darbe söz konusu olmadığını belirtti. Tunç, yargıdaki krizi bir 'görüş farklılığı' olarak değerlendirdi ve bu tür anlaşmazlıkların TBMM'de çözülebileceğini ifade etti. Özel, Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını darbe olarak yorumlamıştı. Bu durum, Gezi Parkı davasından hüküm giyen ve daha sonra milletvekili seçilen Can Atalay'ın durumuyla ilgili AYM'nin verdiği kararın ardından ortaya çıkmıştı.
13 Kasım 2023

CHP, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu TİP milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarına uymayan İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi hakkında harekete geçti. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri için HSK'ye disiplin soruşturması açılması, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi üyeleri için ise Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na görevden çekilme talebinde bulunuldu. CHP'nin dilekçelerinde, AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve siyasi nedenlerle uygulanmadığı vurgulandı.
5 Ocak 2024

Ankara Başsavcılığı, gazeteci Can Ataklı hakkında, sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımda 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçlamasıyla resen soruşturma başlattı. Ataklı'nın 18 Ağustos'ta sosyal medyada yayınlanan bir videoda, Sincan Belediyesinin Bebek Kütüphanesi ve Yenikent Anne-Çocuk Oyun Evi'nde çocuklara yönelik eğitim etkinlikleriyle ilgili sözleriyle halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik edici paylaşım yaptığı belirtildi. Soruşturma, Türk Ceza Kanunu'nun 216/1 maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan başlatıldı.
19 Ağustos 2023

Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Osman Kavala, Yargıtay başsavcılığının Gezi Parkı davasıyla ilgili tebliğnamesinde hukuk ilkelerinin çiğnendiğini ve vahim iftiralar içerdiğini belirtti. Başsavcılık, Kavala'nın cezasının onanmasını isterken, Mücella Yapıcı'nın mahkumiyetinin bozulmasını talep etti. Kavala, 2017'den beri tutuklu ve Gezi Parkı eylemleri ile 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında suçlamalarla yargılanıyor. AİHM ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen serbest bırakılmadı ve Avrupa Konseyi Türkiye'ye karşı yaptırım prosedürü başlattı.
11 Temmuz 2023

Gazeteci Can Ataklı, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdikten sonra adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakıldı. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Ataklı'ya yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir karakola imza atma şartı koydu. Ataklı'nın bu duruma düşmesine neden olan olay, şehit babası Mehmet Aslan'ın bir cenaze töreninde yaptığı ve CHP'yi eleştiren açıklamalara verdiği tepkiydi.
27 Aralık 2023

TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, MHP'ye bağlı Ülkü Ocakları'nın eski başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi olayını TBMM gündemine getirdi. Şık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a sorular yönelttiği bir önerge verdi. Soruşturma sürecinde yaşananlar ve olayın siyasi bağlantıları sorgulanıyor. Şık, olayı Susurluk kazasına benzeterek, devlet içi iktidar çekişmeleri ve siyasi suikast ihtimaline dikkat çekti. Soruşturmada şu ana kadar 10 kişi tutuklandı, bunlar arasında MHP ile ilişkili isimler ve iki özel harekât polisi de bulunuyor.
6 Ocak 2023

Yargıtay, Gezi Parkı davasında hüküm giyen ve daha sonra TİP milletvekili seçilen Can Atalay'ın tahliyesine karar veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Türkiye Barolar Birliği (TBB), bu kararı 'anayasal düzene karşı açık bir başkaldırı' olarak nitelendirdi ve Yargıtay üyelerinin görevden alınması için Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu'na başvuruda bulunacaklarını açıkladı. TBB, ayrıca olağanüstü toplantı yaparak hukukun üstünlüğünü ve vatandaşların haklarını koruma adına atılacak adımları belirleyecek.
8 Kasım 2023

Gazeteci Fatih Altaylı, 'suçu ve suçluyu övme' ve 'halkın bir kesimini kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama' suçlarından ifade verdikten sonra yurt dışına çıkış yasağı ve imza atma şartıyla serbest bırakıldı. Altaylı, bu durumu ilk kez yaşadığını ve mahkeme kararına şaşırmadığını belirtti. Avukatı Rezzan Aydınoğlu'nun karar sonrası gözyaşlarına hakim olamadığını, bunun sebebinin ise hukukun içinde bulunduğu durum olduğunu ifade etti. Altaylı'ya yöneltilen suçlamalar, sosyal medya paylaşımları ve bir video nedeniyle başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında gerçekleşti.
6 Ocak 2024

Gezi davasında mahkumiyet kararı bozulan mimar Mücella Yapıcı, tahliye olduktan sonra adalet sistemini eleştirdi. Yargıtay, Yapıcı'nın yanı sıra Ali Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin 18'er yıllık hapis cezalarını bozdu. Ancak Osman Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'nun 18'er yıllık hapis cezasını onadı. Yapıcı, tahliye olduktan sonra 'Bu nasıl bir adalet, hala anlamış değilim. Ben burada canlarımı bıraktım çıkıyorum.' ifadelerini kullandı.
28 Eylül 2023

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliyesine yönelik kararını 'yargısal aktivizm' olarak nitelendirerek eleştirdi. Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararını 'milli yargıya saldırılara karşı reaksiyoner bir tavır' olarak övdü. Yargıtay, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve tahliyesine karar veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti. Bu karar, hukukçular ve muhalif siyasiler tarafından 'yargı darbesi' olarak yorumlanmıştı.
9 Kasım 2023

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi yönündeki kararını tanımama ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararını eleştirdi. Bakırhan, bu durumun hukuki güvenlik ve kurumsal işleyişi ortadan kaldırdığını ve siyasi iktidarın bu olayın baş sorumlusu olduğunu belirtti. AYM, Atalay'ın haklarının ihlal edildiğine karar vermiş, ancak Yargıtay bu karara uymayarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti.
8 Kasım 2023

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi süreci hakkında konuştu. Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında hak ihlali kararı vermesine rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay'ın bu kararları tanımadığı belirtildi. Kurtulmuş, yurtdışında olması nedeniyle TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanan Meclis'te Atalay'ın vekilliğinin düşürüldüğünü ve bu sürecin siyasi tartışmalara sokulmaması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Adalet Bakanı Tunç, Bozdağ'a kitapçık atılmasını 'milli iradeye saygısızlık' olarak değerlendirdi ve CHP'nin Can Atalay için 'olağanüstü toplantı' talebine ret geldiği bilgisi verildi.
1 Şubat 2024

CHP, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine itiraz ederek, bu kararın 'yok hükmünde' olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Anayasa Mahkemesi daha önce Atalay hakkında iki kez hak ihlali kararı vermiş, ancak İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. CHP'nin başvurusunu Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yapacak.
1 Şubat 2024

CHP, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararına itiraz ederek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, Atalay hakkında daha önce iki kez hak ihlali kararı vermiş, ancak yerel mahkemeler ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine karar vermişti. CHP'nin başvurusu, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve İçtüzük değişikliğinin iptali talebini içeriyor.
2 Şubat 2024

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi kararıyla düşürüldü. Atalay'ın anne ve babası, oğullarının milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra daha kötü gelişmelerden endişe ettiklerini belirtti. Baba Mustafa Atalay, anayasanın ve hukukun önemine vurgu yaparken, anne Şükran Atalay, oğullarının toplum vicdanında beraat ettiğini ve halkın desteğini aldığını ifade etti. Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilmiş ve AYM'nin hak ihlali kararlarına rağmen milletvekilliği düşürülmüştü.
31 Ocak 2024

Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararı Meclis'te okundu ve bu durum tartışma yarattı. Muhalefet, bu işlemin usulsüz olduğunu ve gerçekte milletvekilliğinin düşürülmediğini savunuyor. Muhalefet, daha önce de benzer durumlar için 'hukuk darbesi' ifadesini kullanmıştı, özellikle Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmadığında. Yazar, muhalefetin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri sonrasında söylem ve eylemleri arasındaki uyumsuzluğu eleştiriyor.
3 Şubat 2024
İşaretlediklerim