Son yapılan araştırmalar, meme kanserinin özellikle 20 ile 49 yaş arasındaki kadınlarda artış gösterdiğini ve bu kanser türünün giderek daha genç yaşlarda görüldüğünü ortaya koyuyor. ABD'de yapılan bir çalışma, 2000'den 2019'a kadar meme kanseri görülme sıklığının yılda yüzde 0,79 oranında arttığını ve özellikle 2016'dan sonra bu artışın daha da belirginleştiğini gösteriyor. Risk faktörleri arasında genetik mutasyonlar, ailede meme kanseri öyküsü, ilk doğumu 30 yaşından sonra yapmak, az sayıda çocuk doğurmak, emzirmemek, hareketsiz yaşam, alkol ve sigara kullanımı gibi etmenler bulunuyor. Erken teşhis için 40 yaşından itibaren mamografi ve riskli gruplarda meme ultrasonu öneriliyor.
20 Şubat 2024

Journals of Gerontology dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, 1946-1964 yılları arasında doğan 'baby boomer' kuşağı, İkinci Dünya Savaşı öncesinde doğanlara göre daha uzun yaşıyor ancak sağlık durumları daha kötü. Araştırma, Britanya, ABD ve Avrupa'da 50 yaş ve üzeri 100 binden fazla kişinin sağlık verilerini analiz etti. Baby boomer'ların obezite, tip 2 diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara daha erken yakalandığı tespit edildi. Bu durum, sosyal bakım taleplerinin artmasına ve hükümet harcamaları üzerinde büyük etkilere yol açabilir.
7 Ekim 2024

Britanya'da geliştirilen yeni bir kan testi, meme kanserinin nüksetmeden önce yıllar önce geri dönüp dönmeyeceğini tespit edebiliyor. Bu test, tümör DNA'sının izlerini tespit ederek hangi hastaların kanserlerinin geri döneceğini yüzde 100 doğrulukla belirliyor. Araştırma, Londra Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nden bir ekip tarafından 78 hasta üzerinde yapıldı ve sonuçlar Amerikan Klinik Onkoloji Derneği konferansında sunuldu. Testin, tedavinin daha erken başlamasına ve hayatta kalma oranlarının iyileştirilmesine katkı sağlaması bekleniyor.
4 Haziran 2024

Kuş gribi, özellikle H5N1 virüsü, kümes hayvanlarında ve bazı memelilerde salgınlara neden oluyor. Türkiye'de de zaman zaman kümes hayvanlarında tespit edilen bu virüs, insandan insana bulaşma yeteneği kazanırsa pandemiye yol açabilir. ABD'de sığırlardan insanlara bulaşan vakalar bildirildi ve bu durum, virüsün insanlara bulaşma riskini artırdı. Türkiye'de 2006'dan beri insanlarda kuş gribi vakası görülmedi.
14 Kasım 2024

Finlandiya'da yapılan bir araştırma, 40 yaşından önce menopoza giren kadınların otoimmün hastalıklara yakalanma riskinin arttığını ortaya koydu. Araştırma, 20 bin kadının sağlık verilerini en az 12 yıl boyunca takip etti ve erken menopoza giren kadınların otoimmün hastalıklara 2,6 kat daha yatkın olduğunu belirledi. Araştırma sonuçları, Britanya'da Oxford Üniversitesi'nin Human Reproduction dergisinde yayınlandı. Uzmanlar, doktorların bu artan riskin farkında olması gerektiğini vurguladı.
26 Eylül 2024

Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kadın endometriozis (çikolata kisti) hastalığıyla mücadele ediyor ve bu hastalık nedeniyle şiddetli ağrılar ve çeşitli sağlık sorunları yaşanabiliyor. Hastalar, modern tıbbın sunduğu çözümlerden yeterince fayda göremedikleri veya yan etkilerden korktukları için sülük tedavisi, hacamat, acı kavun suyu gibi alternatif yöntemlere yöneliyor. Endometriozis Araştırma ve Dayanışma Derneği, hastalara bilimsel ve doğru tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla kuruldu ve Endo WomanFest adında bir etkinlik düzenliyor. Ancak, sosyal medyada ve bazı sağlık influencer'ları tarafından yayılan yanıltıcı bilgiler hastaları tehlikeli ve bilimsel olmayan yöntemlere itebiliyor.
20 Şubat 2024

Rheumatology Dergisi'nde yayımlanan bir çalışmaya göre, kafein tüketimi kan damarlarının yenilenmesine yardımcı olarak damar sağlığını iyileştirebilir. Araştırma, özellikle lupus ve iltihaplı romatizma gibi hastalıklardan muzdarip bireylerde kafeinin olumlu etkilerini incelemiştir. Kafeinin, endotel hücrelerinin yenilenmesine katkı sağladığı ve anti-inflamatuar etkiler gösterdiği belirtilmiştir. Ancak, araştırmacılar daha uzun vadeli çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır.
10 Ekim 2024

ABD ve İngiltere'den elde edilen geniş çaplı genetik veriler, kahve tüketimiyle obezite ve madde bağımlılığına eğilim arasında istikrarlı ilişkiler olduğunu ortaya koydu. Ancak bu bulgular, kahve içen herkesin obez veya madde bağımlısı olacağı anlamına gelmiyor; daha çok kahve tüketimine olan eğilimin genetik faktörlerle ilişkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca, anksiyete, depresyon ve bipolar bozukluk gibi psikiyatrik durumların da kahve tüketimiyle ilişkili olduğu bulundu. İki ülke arasındaki verilerde bazı uyumsuzluklar gözlemlendi, bu da çevresel faktörlerin ve kahve tüketim alışkanlıklarının farklılıklarından kaynaklanıyor olabilir.
23 Haziran 2024

Osman Müftüoğlu, tiroid bezinin vücuttaki önemli rolünü ve hipotiroidi durumunda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını ele alıyor. Tiroid bezinin yetersiz hormon üretimi sonucu yorgunluk, kilo değişiklikleri, cilt ve saç problemleri gibi pek çok sorun yaşanabilmektedir. Ayrıca, nabız sayısında azalma, depresyon eğilimi ve bellekte zayıflama gibi ciddi sağlık sorunları da hipotiroidi ile bağlantılıdır.
4 Mayıs 2024

Dalmaçyalı köpeklerdeki genetik farklılıklar, memelilerin bazı hastalıklara neden yatkın olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Bath Üniversitesi'nden Dr. Kit Yates, Dalmaçyalıların kürk pigment hücrelerinin embriyo gelişimi sırasında nasıl oluştuğunu ve değiştiğini inceleyen bir araştırma yürütüyor. Bu köpeklerin yüksek oranda sağır olmasının melanosit eksikliğiyle bağlantılı olduğu düşünülüyor. Bu araştırma, insanlardaki benzer genetik rahatsızlıkların anlaşılmasına da katkı sağlayabilir.
15 Haziran 2024

Bilim insanları, solaklığın genetik kökenlerini araştıran yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma, nadir genetik varyantların solaklıkta önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Özellikle TUBB4B adlı bir gendeki nadir varyantların, solaklarda sağ elini kullananlara göre 2,7 kat daha yüksek oranda bulunduğu tespit edildi. Bu bulgular, solaklık ile vücudun sol-sağ farklılaşması arasında bir bağlantı olabileceğini düşündürüyor.
26 Mayıs 2024

Northwestern Üniversitesi araştırmacıları, spina bifida, felç ve çeşitli mesane hastalıkları olan insanlar için mesanenin doluluk oranını haber verecek bir implant tasarladı. Bu implant, mesanenin dış çeperine takılarak, doluluk oranını Bluetooth aracılığıyla bir akıllı telefon uygulamasına aktaracak. İmplant, idrar kaçırma sorunlarını önlemekle kalmayıp, sürekli enfeksiyonlar ve böbrek hasarı gibi ek organ hasarlarının önüne geçmeyi amaçlıyor. Cihaz, küçük hayvanlar ve primatlarda yapılan testlerde başarılı sonuçlar gösterdi.
28 Mart 2024

Dalhousie Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, köpeklerin insanların nefeslerini koklayarak travma sonrası stres bozukluğunu (TSSB) tespit edebileceğini gösteren bir çalışma yürüttü. Araştırma, köpeklerin vücut salgılarındaki uçucu organik bileşenleri (VOC'leri) tanıyarak TSSB semptomlarını algılayabildiklerini ortaya koydu. İki köpek, Ivy ve Callie, bu kokuları yüksek doğruluk oranlarıyla tanıyarak farklı duygusal durumları ayırt etti. Araştırmacılar, bu bulgunun hizmet köpeklerinin eğitimi ve erken dönem TSSB semptomlarının tespiti için önemli olduğunu vurguluyor.
30 Mart 2024

Londra'dan Dr. Sermed Mezher, Instagram'da paylaştığı bir reel'de insan vücudunda nadir bulunan dört özelliği açıkladı. Bu özellikler arasında Eros yayı dudak tipi, gözleri isteyerek odaklamama yeteneği, iç sese sahip olmak ve fosfenler yer alıyor. Mezher, bu özelliklerin her birinin toplumda nadir görüldüğünü ve bazı insanların bu özelliklere sahip olabileceğini belirtti.
27 Temmuz 2024

Beş doktor, D vitamininden magnezyuma kadar çeşitli popüler takviyelerin faydalarını ve kullanım alanlarını değerlendirdi. D vitamini, Omega 3, magnezyum, çinko, B kompleksi, demir, ashwagandha, C vitamini, selenyum, krom, ginkgo, aslan yelesi ve sarımsak gibi takviyelerin farklı sağlık sorunlarına nasıl yardımcı olabileceği açıklandı. Ayrıca, multivitaminlerin bireysel takviyelerden daha az etkili olabileceği ve dikkatli seçilmesi gerektiği vurgulandı. Uzmanlar, takviye kullanmadan önce doktorlara danışılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
21 Temmuz 2024

Araştırmalar, kompulsif yemek yiyenlerin bağırsaklarında 'Proteobacteria' olarak bilinen belirli bir bakteri türünün yüksek miktarda bulunduğunu ortaya koydu. Buna karşılık, 'Actinobacteria' ve 'Blautia' bakterilerinin bu kişilerde azaldığı gözlemlendi. Çalışma, bağırsak bileşimi ile beyin gen ifadesi arasında doğrudan bir etkileşim olduğunu ve bu bulguların gıda bağımlılığı ve yeme bozukluklarının tedavisinde yeni yaklaşımlar sunabileceğini gösterdi. Araştırma, Barselona'daki Universitat Pompeu Fabra'da gerçekleştirildi ve sonuçlar Gut dergisinde yayınlandı.
27 Haziran 2024

İsveç'teki Lund Üniversitesinde yapılan bir araştırma, dövme yaptıran kişilerin lenf kanserine yakalanma riskinin yüzde 21 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırma, 2007-2017 yılları arasında lenf kanseri tanısı konulan 20 ila 60 yaşlarındaki 11 bin 905 kişinin verilerini inceledi. Araştırmacılar, dövme mürekkebinde bulunan kanserojen kimyasalların vücuda girdiğini ve iltihaplanmayı tetikleyerek kanser riskini artırdığını belirtti. Araştırmanın sonuçları 'Science Direct' adlı internet sitesinde yayımlandı.
29 Mayıs 2024

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin yayılımıyla ilgili genel kabul gören tezi tersine çevirdi. Araştırmacılar, 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası geçişini inceledi. Bulgulara göre, insan ve hayvan arasında virüs bulaşma vakalarının %64'ünde virüslerin insanlardan hayvanlara geçtiği tespit edildi. Bu durum, özellikle nesli tükenmekte olan türler için büyük bir tehdit oluşturuyor.
25 Mart 2024

Danimarka'da gerçekleştirilen ve JAMA tıp dergisinde yayınlanan bir araştırma, 2006-2018 yılları arasında anabolik steroid kullandığı tespit edilen 1189 erkek üzerinde yapıldı. Araştırma, steroid kullanıcılarının doğal ve doğal olmayan nedenlerle ölüm oranlarının, genel nüfusa kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Prof. Dr. Tayfun Uzbay, steroidlerin özellikle gençlerde ani ölümlere yol açabileceğini ve bu tür ilaçların kötüye kullanımının ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtti.
23 Nisan 2024

Pekin Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, kök hücre tedavisinin tip 1 diyabet hastası bir kadında diyabeti tamamen tedavi ettiğini ortaya koydu. Kadının kendi vücudundan alınan ve yeniden programlanan kök hücreler, insülin üretimini sağladı. Bu tedavi, bağışıklık baskılayıcı ilaçlara ihtiyaç duymadan hastaların kendi hücrelerinden yapılan dokuların kullanılmasını amaçlıyor. Araştırma, diyabet tedavisinde kök hücrelerin kullanımına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
30 Eylül 2024
İşaretlediklerim