Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tur seçim kampanyasında milliyetçi seçmenlere hitap eden açıklamalarda bulundu. İlk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerisinde kalan Kılıçdaroğlu, sığınmacılar ve Hizbullah konuları üzerinden iktidarı eleştirdi ve seçmenin değişim talebini vurguladı. Seçim sürecinin Erdoğan'ın yalan ve iftira kampanyalarıyla gölgelendiğini belirten Kılıçdaroğlu, seçmenin mesajını aldıklarını ve daha fazla vatandaşa ulaşacaklarını ifade etti. Ayrıca, iktidara gelmesi durumunda mültecileri ülkelerine göndereceğini ve terör örgütleriyle masaya oturmayacağını söyledi.
18 Mayıs 2023

Genel seçimlerin ardından muhalefet, Anadolu Ajansı'nın yayınladığı verilerin manipülatif olduğunu iddia ederek, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önde olduğu sandıklara itiraz ettiğini açıkladı. Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, sandık müşahitlerinin ve seçim kurullarındaki görevlilerin yerlerinden ayrılmaması gerektiğini belirtti ve Yüksek Seçim Kurulu'nu (YSK) illerdeki veri girişini sağlamakla yükümlü olduğu konusunda uyardı.
14 Mayıs 2023

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı, Millet İttifakı tarafından Saadet Partisi genel merkezinde duyuruldu. Bu duyuru, AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan'ın üç yıl önce Kılıçdaroğlu aday olursa kendisinin de aday olacağını söylediği açıklamayı akıllara getirdi. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerine Turan, Twitter'dan 'Hayırlı olsun' mesajı paylaştı ve sosyal medyada Turan'ın eski sözleri hatırlatılarak adaylık konusunda alaycı yorumlar yapıldı.
6 Mart 2023

Kemal Kılıçdaroğlu, TRT'deki konuşmasında, onarıcı ve kucaklayıcı liderlik yapmayı, depremzedelerin evlerini inşa etmeyi, ev kadınlarına sosyal güvence ve emeklilik hakkı vermeyi, kadına şiddete sıfır tolerans göstermeyi, aile destekleri sigortası ile sosyal yardımları birleştirmeyi, gençlere ekonomik kriz ve gelecek endişesi yerine umut vaat etmeyi, devlet kaynaklarına çöreklenmiş çetelerden çalınan paraları geri almayı ve iki farklı Türkiye vizyonu arasında bir seçim yapılacağını belirtti.
13 Mayıs 2023

Türkiye, cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için sandık başına gitti. ABD medyası, seçim sonuçlarını ve adayların durumunu yakından izliyor. Washington Post, Kemal Kılıçdaroğlu'nun geniş bir koalisyon kurarak Erdoğan'ı zor durumda bıraktığını belirtiyor. The New York Times ve CNN, Erdoğan için seçimlerin zorlu geçeceğini öne sürerken, CNBC ve ABC News, Erdoğan'ın kötüleşen ekonomik koşullar ve deprem müdahalesi nedeniyle halkın öfkesiyle karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. AP ise, ifade ve toplanma özgürlüğünün bastırılmasına rağmen yüksek seçmen katılımının demokrasiye olan inancı gösterdiğini yazıyor.
14 Mayıs 2023

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Euronews'e verdiği röportajda Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi. Türkiye'nin yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve bu sorunların çözülmeden ekonominin potansiyelinin altında kalacağını ifade etti. Acemoğlu, Türkiye'nin büyük bir kaynak eksikliği yaşadığını ve özellikle yabancı yatırımcılara ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Ayrıca, asgari ücretin Türkiye'de birçok işçinin ücretini belirlediğini ve ücretlerin artmamasının eşitsizliği artırdığını belirtti.
5 Temmuz 2023

Afganistan'ın Ankara Büyükelçisi Amir Muhammed Ramin, Türkiye'de yaşayan Afganistan uyruklu kişilerin son genel ve cumhurbaşkanı seçimlerinde 60-65 bin civarında oy kullandığını açıkladı. Ramin, Türkiye'deki Afgan göçmenlerin üç kategoriye ayrıldığını belirtti: oturma izni olan düzenli göçmenler (yaklaşık 50 bin), uluslararası koruma statüsünde olanlar (yaklaşık 130 bin) ve yasadışı yollarla gelen sığınmacılar (şu anda 50-60 bin civarında). Ayrıca, 2022 yılında yasadışı yollarla gelen 70 bin kişinin geri gönderildiğini ifade etti. Ramin, oy kullanan Afgan kökenli seçmenlerin büyük bir bölümünün uzun yıllardır Türkiye'de yaşayan kişiler olduğunu vurguladı.
15 Haziran 2023

Medya ve Göç Derneği (MGD), mülteci, göçmen ve sığınmacı terimlerinin hangi bağlamlarda kullanılması gerektiğine dair bir rehber yayınladı. Rehbere göre, göç etme şekilleri 'gönüllü göç' ve 'zorunlu göç ve ülke dışında yerinden edilme' olarak ikiye ayrılıyor. 'Gönüllü göç' altında sadece 'göçmen' statüsü hukuki olarak tanınıyor. 'Zorunlu göç ve ülke dışında yerinden edilme' kapsamında ise 'sığınmacı' ve 'mülteci' statüleri hukuki olarak tanınıyor.
27 Ekim 2023

Almanya'da hükümet ortağı FDP'nin genel sekreteri Bijan Drij-Sarai, Türkiye'deki hükümetin Avrupa'dan çok uzakta olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından dünya genelinden yorumlar gelirken, Drij-Sarai Türkiye'nin AB üyelik sürecinin bitirilmesi gerektiğini ve Almanya'da yaşayan Türklerin seçim alışkanlıklarının entegrasyon politikaları açısından hayal kırıklığı yarattığını dile getirdi. Ayrıca Türkiye'nin otoriter bir çizgide ilerlediğini ve insan haklarının kısıtlandığını, ekonominin kötü durumda olduğunu belirtti.
30 Mayıs 2023

Berkant Gültekin, Türkiye ile AB arasında 2013 yılında imzalanan 'Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni' ve 'Geri Kabul Anlaşması'nın sonuçsuz kaldığını eleştiriyor. Anlaşma kapsamında Türkiye'ye göçmenlerin Avrupa'ya gitmesini engellemesi karşılığında milyarlarca Euro ödenmesi kararlaştırılmıştı. Ancak yıllar geçmesine rağmen Türkiye vatandaşları AB'ye vizesiz giriş yapamazken, Türkiye göçmen kabul eden bir ülke haline geldi. Gültekin, AKP'nin entegrasyon politikalarının yetersizliğini ve bunun toplumsal çatışmalara yol açtığını vurguluyor.
3 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan'daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'nde Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin engellenmesinin makul bir açıklaması olmadığını söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa'nın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunduğunu belirterek, AB'nin genişleme politikasının hakkaniyetli olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Filistin'in tanınması, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve terörle mücadelede işbirliği konularında görüşlerini dile getirdi. Erdoğan, Avrupa'da artan İslam karşıtlığı ve ırkçılığın sosyal uyumu tehdit ettiğini ifade etti.
7 Kasım 2024

Akif Beki, Avrupa'da aşırı sağın yükselişinin Türkiye için ne anlama gelebileceğini tartışıyor. Eski Almanya Şansölyesi Merkel'in Türkiye'nin istikrarının Avrupa için önemli olduğunu belirten sözlerine atıfta bulunarak, aşırı sağcı liderlerin de benzer bir yaklaşım sergileyebileceğini öne sürüyor. Ancak, bu durumun Türkiye üzerindeki baskıyı artırabileceği ve iç siyasette radikal sağa kayışı hızlandırabileceği belirtiliyor. Avrupa'nın siyasi istikrarsızlığının Türkiye'ye olumsuz etkileri olabileceği vurgulanıyor.
11 Haziran 2024

Özgür Özel, Avrupa seçimlerinde aşırı sağın yükselmesinin hem Avrupa hem de Türkiye için ciddi bir tehlike olduğunu belirtiyor. Aşırı sağa karşı başarılı olmanın yolunun onların argümanlarını tekrarlamaktan geçmediğini, sol ve sosyal demokrat partilerin kendi değerlerine dönerek gelir dağılımı eşitsizliği ve sosyal devletin ortadan kalkması gibi konularda ciddi alternatifler sunmaları gerektiğini vurguluyor. Özel, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in aşırı sağa karşı duruşunu örnek göstererek, sol partilerin toplumun genelinin hissettiği sorunlara odaklanması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, göçmenler konusunda AB'yi ve Türkiye ile sığınmacı anlaşması imzalayan Merkel'i eleştiriyor.
27 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Esat rejiminin devrileceği beklentisiyle milyonlarca Suriyeliye açık kapı politikası uyguladığını ve bu politikanın beklenen sonuçları vermediğini belirtiyor. Suriyelilerin yanı sıra Irak, Afganistan, Sudan ve Somali'den de gelenlerin olduğunu ve aralarında IŞID ve PKK üyelerinin de bulunduğunu ifade ediyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını tahrip ettiğini, işsizliği artırdığını ve millî kimliğe zarar verdiğini vurguluyor. Ayrıca, AB'den alınan fonların doğru kullanılmadığını ve halkın büyük bir kısmının sığınmacılardan hoşlanmadığını belirtiyor.
28 Mayıs 2024

Avrupa Birliği Komisyonu, 2024 genişleme paketi kapsamında Türkiye Raporu'nu yayımladı. Raporda, Türkiye'de demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler dile getirildi. Türkiye'nin göçmenler konusundaki çabaları takdir edilirken, AB ile Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğunda ilerleme kaydedilmediği belirtildi. Ayrıca, Türkiye'nin dış politikadaki bazı tutumlarının AB ile uyumsuz olduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Murat Muratoğlu, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Antalya'da düzenlenen Diplomasi Forumu'nda yaptığı, 'Türkiye olmasaydı Avrupa ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan, Avrupa kıtasını kurtardı' şeklindeki açıklamalarını ele alarak, Türkiye'nin sığınmacı politikasının ülkeyi olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Muratoğlu, Türkiye'nin artan sığınmacı sayısının ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını, bu durumun ülkenin geleceği için ciddi riskler barındırdığını belirtiyor. Ayrıca, sığınmacıları kabul eden Türkiye'nin Avrupa için bir kurtarıcı rolü üstlendiğini ancak bunun Türkiye'ye maliyetinin ağır olduğunu ifade ediyor.
20 Mart 2024

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile yaptığı görüşmede Türkiye'de büyük bir sığınmacı sorunu olduğunu belirtti. Görüşmede, Türkiye'nin göç ve mülteci politikası ile ilgili konular ele alındı. Özdağ, sınır güvenliği ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yetkileri hakkında teknik düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, göçün küresel bir sorun olduğunu ve Türkiye'deki göç idaresi sorunlarının mevcut iktidarın sorumluluğunda olduğunu ifade etti.
12 Temmuz 2024

İbrahim Kiras, Türkiye'nin Suriye iç savaşından kaçan sığınmacılarla ilgili bir politika geliştirmediğini vurguluyor. Kiras, sığınmacıların entegrasyonu ve geri dönüş şartları gibi konularda net bir strateji olmadığını belirtiyor. Kayseri ve diğer şehirlerde yaşanan olayların, sığınmacı sorununun Türkiye için ciddi bir problem haline geldiğini gösterdiğini ifade ediyor. Ayrıca, Avrupa ülkelerinin milli göç politikalarına sahip olduğunu, ancak Türkiye'de böyle bir politikanın bulunmadığını eleştiriyor.
4 Temmuz 2024

Metin Yeğin, Türkiye'deki göçmenlerin artık bu ülkede kalıcı olduklarını ve geri dönmeyeceklerini belirtiyor. Göçmenlerin bir gün işe gitmeme eylemiyle büyük şehirlerin nasıl durduğunu örnek vererek, göçmenlerin toplumdaki güçlerini ve önemlerini vurguluyor. Ayrıca, göçmenlere eşit yurttaşlık haklarının verilmesinin önemini savunuyor ve bu hakların savunulmamasının işçi sınıfının en alt kesimini görmezden gelmek anlamına geleceğini ifade ediyor.
5 Mayıs 2024

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği önündeki en büyük engelin demokrasi meselesi olduğunu ifade etti. Amor, 31 Mart yerel seçimlerinin Türkiye'de çok sesliliği güçlendirdiğini ve bu durumun Türkiye-AB ilişkileri için yeni bir dönüm noktası olabileceğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'den farklı seslerin duyulmasının önemine vurgu yaparak, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin gibi isimlerin olumlu etkilerinden bahsetti.
26 Nisan 2024
İşaretlediklerim