Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmadığını savundu. Han, Filistinliler için de uluslararası hukukun geçerli olması gerektiğini vurguladı ve mahkemenin bağımsızlığını koruma arzusunu dile getirdi. İsrail'den gelen tepkiler ise bu kararı 'felaket' ve 'tarihi boyutlarda bir suç' olarak nitelendirdi.
5 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmayacağını savundu. UCM, Netanyahu'nun savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler olduğunu bildirdi. İsrail'den ve ABD'den gelen tepkiler ise bu kararı eleştirdi.
5 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında savaş suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklanmaları için resmi başvuruda bulundu. Hamas liderleri hakkında da tutuklama talebinde bulunulmasına rağmen, Netanyahu ve Gallant'ın devlet görevlisi olarak dokunulmazlığa sahip olmaları bu durumu hukuki ve siyasi açıdan önemli kılıyor. İsrail ordusunun Gazze'de 35 bin sivili öldürdüğü ve insani yardımları engellediği iddiaları, bu suçlamaların temelini oluşturuyor.
21 Mayıs 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Mahkeme, bu iki ismin sivil nüfusa yönelik saldırıları denetlediğine dair makul gerekçeler olduğunu belirtti. Netanyahu, 5 Kasım'da Gallant'ı görevden almıştı. Bu gelişme, uluslararası hukuk ve İsrail'in iç siyaseti açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
21 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Fransa, Hollanda, Belçika, Ürdün ve Kanada, bu tutuklama emirlerine uyacaklarını açıkladı. Avrupa Birliği Dış Politika Başkanı Josep Borrell, mahkemenin kararının bağlayıcı olduğunu ve tüm üye ülkelerin bu karara uyması gerektiğini belirtti. İsrail ise bu kararı antisemitik olarak nitelendirdi.
22 Kasım 2024

ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant için savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama emri çıkarılmasını talep etmesine tepki gösterdi. ABD Başkanı Joe Biden, UCM Başsavcısı Kerim Han'ın kararını 'utanç verici' olarak nitelendirdi ve İsrail'in güvenliğine yönelik tehditlere karşı daima yanında olacaklarını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da UCM'nin İsrail üzerinde yargılama yetkisi olmadığını savunarak başvuruyu reddettiklerini açıkladı.
20 Mayıs 2024

İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle verdiği tutuklama kararına itiraz etti. İsrail Başbakanlık Ofisi, UCM'nin kararlarının meşruiyetini ve yetkisini reddettiklerini belirterek, tutuklama kararlarının uygulanmasının ertelenmesi ve karara karşı temyiz başvurusunda bulunduklarını açıkladı. İsrail, UCM'nin itirazı reddetmesi durumunda mahkemenin İsrail'e karşı önyargılı olduğunu göstereceğini savundu.
27 Kasım 2024

UCM Başsavcısı Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve diğer bazı İsrailli ve Hamas yetkilileri hakkında tutuklama talebinde bulundu. Bu talep, ABD ve İsrail'de büyük bir tepkiyle karşılandı ve ABD senatörleri UCM'ye yaptırım uygulamayı tartışmaya başladı. Ayrıca, İsrail Başbakanı Netanyahu, bu talebi antisemitizm olarak nitelendirdi. Bu gelişmeler, uluslararası hukuk ve çok kutuplu dünya düzeni tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
23 Mayıs 2024

ABD Başkanı Joe Biden, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrini 'rezalet' olarak değerlendirdi. Biden, İsrail ile Hamas'ın eş değer olmadığını ve İsrail'in güvenliğine yönelik tehditlere karşı her zaman Tel Aviv'in yanında olacaklarını belirtti. UCM, Netanyahu ve Gallant'ı insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları nedeniyle suçladı ve Gazze'deki halkı bilinçli olarak aç bırakmakla itham etti. Mahkeme, İsrail'in yetkilerini kabul edip etmemesinin önemli olmadığını vurgularken, UCM'ye taraf olan devletlerin tutuklama emrine uyması gerektiğini belirtti.
22 Kasım 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını desteklediğini açıkladı ve Avrupa ülkelerine bu kararı uygulamaları çağrısında bulundu. Erdoğan, İsrail'in Ortadoğu'daki savaş politikalarına dikkat çekerek İslam toplumuna birlik çağrısı yaptı. Türkiye'nin İsrail ile ticareti kestiğini ve Gazze'ye insani yardım sağladığını belirten Erdoğan, UCM'nin kararının uluslararası sisteme güveni tazeleyeceğini vurguladı.
23 Kasım 2024

Eski AKP Milletvekili Metin Külünk ve avukatlar Mücahit Birinci ile Burak Bekiroğlu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında 'savaş', 'soykırım' ve 'insanlığa karşı işlenen suçlar' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İstanbul başsavcılığı, bu suç duyurusunu işleme alarak Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. Suç duyurusu dilekçesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere hazırlandı.
14 Kasım 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Filistin, Gazze ve Lübnan için görünenden daha fazla çaba sarf ettiğini belirtti. Erdoğan, Netanyahu ve Gallant'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararıyla karşı karşıya olduğunu ve bu kişilerin hesap vereceğini söyledi. Türkiye'nin Filistin'e desteği vurgulanırken, UCM'nin kararının uygulanabilirliği ve Türkiye'nin bu mahkemeye taraf olmadığı da belirtildi.
25 Kasım 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu 'Caniyahu' olarak nitelendirerek, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu en az 109 kişinin ölümüne ve birçok kişinin yaralanmasına sebep olduğunu belirtti. Bahçeli, Türk milletinin Filistin'deki duruma sessiz kalmayacağını ve 'Gönüllü Kudüs Sevdalıları'nın her türlü göreve hazır olduğunu ifade etti. Ayrıca, İsrail'in tazminat ödemesi gerektiğini ve Netanyahu'nun adalet önünde hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
1 Aralık 2023

Fransa Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında çıkarılan tutuklama emrinden muaf olduğunu belirtti. Fransa, İsrail'in UCM'ye üye olmaması nedeniyle Netanyahu ve diğer yetkililerin dokunulmazlıktan yararlanabileceğini açıkladı. Bu değişiklik, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Netanyahu arasındaki telefon görüşmesinin ardından geldi. Fransa, İsrail ile tarihi dostluk çerçevesinde işbirliğini sürdürmeyi planladığını ifade etti.
28 Kasım 2024

İsrail Başbakanlık Ofisi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama kararı çıkarmasını 'antisemitik' olarak nitelendirdi. UCM, Netanyahu ve Gallant'ın sivil halka saldırılar planladığını ve Gazze'deki halkı bilinçli olarak aç bıraktığını belirtti. İsrail, UCM'nin taraflı ve ayrımcı olduğunu iddia ederken, UCM'ye taraf olan devletler tutuklama emrini uygulamakla yükümlü, ancak mahkemenin yaptırım mekanizması bulunmuyor.
21 Kasım 2024

İsrail'de dokuz asker, Gazze'den alıkonulan bir Filistinliye cinsel istismar ve işkencede bulundukları suçlamasıyla gözaltına alındı. Bu olay, aşırı sağcı silahlı kişilerin askerlerin sorgulandığı Beit Lid askeri üssünü basmasına yol açtı. Başbakan Netanyahu, askeri üsse düzenlenen baskını kınayarak sükunet çağrısında bulundu. Sde Teiman askeri üssü, Filistinli tutuklulara yönelik ağır işkencelerle anılan bir merkez olarak biliniyor.
29 Temmuz 2024

Amerikalı Cumhuriyetçi senatörler, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan'a, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya karşı tutuklama emri çıkarılması durumunda yaptırım uygulayacaklarını bildirdi. Senatörler, bu durumun hem İsrail'in hem de ABD'nin egemenliğine tehdit oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail aleyhine bir karar alınması halinde ABD'nin mahkemeye olan desteğini sonlandıracağını ve mahkeme çalışanlarına yaptırım uygulanacağını açıkladı. UCM Başsavcısı Karim Khan, bu tür gözdağı ve misilleme girişimlerinin durdurulmasını talep etti.
7 Mayıs 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tutuklanmasını talep etmesinin ardından cinsel istismar iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Taraf Devletler Meclisi, bu iddiaları araştırmak üzere Bağımsız Denetim Mekanizması'na yetki verdi. Khan, suçlamaları reddederek iç soruşturma talep etti. Bu gelişmeler, Khan'ın Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer hakkında savaş ve insanlık suçu iddialarıyla tutuklama talebinde bulunduğu bir dönemde yaşandı.
12 Kasım 2024

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkede tartışma yaratan yargı düzenlemesinin durdurulması çağrısında bulunduktan sonra Başbakan Netanyahu tarafından görevden alınmıştı. Ancak Netanyahu, güvenlik durumunu gerekçe göstererek bu kararı erteledi. Gallant'ın çağrısı, kendi partisi Likud içinden de destek görmüştü. Netanyahu ayrıca, ülke çapında kitlesel protestolara sebep olan yargı düzenlemesini de ertelediğini açıklamıştı.
3 Nisan 2023

İsrail gazetesi Haaretz, Filistinlilerle süren savaştan ve Hamas'ın 7 Ekim saldırılarından başbakan Binyamin Netanyahu'yu sorumlu tuttu. Gazete, Netanyahu'nun 'ilhak ve mülksüzleştirme hükümeti kurduğu', aşırı sağcıları hükümette kilit pozisyonlara atadığı ve Filistinlilerin varlığını ve haklarını görmezden gelen bir dış politika benimsediğini belirtti. Ayrıca, Netanyahu'nun suçu ordu, Mossad ve Shin Beth'in başkanlarına atmaya çalışacağı öne sürüldü. Gazete, Netanyahu'nun kendisini 'savaştan kaçınan bir lider' olarak pazarladığını, ancak son seçim zaferinden sonra bu ihtiyatını 'tam sağ hükümet'le ikame ettiğini belirtti.
9 Ekim 2023
İşaretlediklerim