Enver Aysever · 24 Mayıs 2025

Yeşim Salkım 'cadılık eğitimi' veren kadını anlattı

  • 0:00 Danışmanlara gidiyoruz. Ne danışacağım ben ona ya? Kendisinin zaten danışacak halde olduğu bir şeyler var. Sadece para tuzağında ve çaresizlik içinde olan insanlar. E bunun eğitimle ve okumakla bir alakası yok; gerçekten yok.

    Bak, aile içi eğitimde Ece de mutlaka çok sevilmiştir. Çok düzgün bir kıza benziyor. Fakat orada ilginç bir veri ortaya çıktı. Kardeşi söyledi galiba. İş yerinde en son kıza "şey, tuvalet temizle" falan demişler. Tabii, yani mobbing oluyor olması da bu yollara tevessül etmesi anlamına gelmez. Ruhsal başka bir açmazı olduğunu da gösterir. Onun da altını çizelim.

    Evet, Ece Gürele’ye cadılık eğitimi veren Yeşimciğim, bak istersen. Halen Nur Özen, "En'in son 23 aydın tepkileri çok yoğundur" demiş. Sanki kendisinde böyle bir şey varmış gibi. Son olarak, cadılık zanaati eğitimi aldı. Bu eğitimin sadece adı cadılık. İçeriğinde mantıksal açıklaması olmayan bir şey yok diye kendisini savunmuş. Zaten kendisi bir içerik üretip bunu, bu şekilde ortaya koyabilmekte, zaten suç işliyor. Dolayısıyla bunun da altını çizelim. Bu bir suç. Tabii ki bu bir suçtur.

    Çünkü cadılık zanaati diye bir zanaat yoktur arkadaşlar; yoktur. Anlatabiliyor muyum? Yoktur böyle bir zanaat. Bak, tamircilik vardır; vardır. Tabii vardır. Kuyumculuk, kuyum vardır. Çini, çinicilik vardır. Bunlar zanaattir. Elinizle yaptığınız işçilik var ya, zanaattir bunlar.

    Dikiş dikmek, terzilik, berbere gidip tıraş olmak, bunlar zanaattir. Öyle herkes tutamaz o usturayı. Anlatabiliyor muyum? Yani eski ayakkabı kunduracılığı; bu bir zanaattir. Ayakkabıyı tamir etmek falan. Cadılık zanaati diye bir zanaat yoktur.

    Yani bu, affedersiniz, hangi lobunuzdan uyduruyorsanız, kaba etinden, insanların dikkatini çekmek için... Bak, o kızın günahına girdiniz. Ve sizin bu kızcağızın bu yönteme gitmesindeki en büyük sebeplerden biri, biraz önce dedim ya, çocuk cinayetlerinde "suça sürüklenen çocuk" diyorlar ya, burada da kendi hayatlarını yok pahasına yok etmeye sürüklenen insanlar var.

    Ve bunu yapanlar, bu spiritüel başlıklar altında seminerler veriyorlar. Uyduruk diplomalar veriyorlar. Kendilerinin bastırdığı... Arkadaşlar, hangi üniversiteye bağlı bunlar? Bir bakın. Ben nereden mezun oluyorum diye bir bakın. Bizim bildiğimiz devlet okulları vardı eskiden; oradan mezun olurdun. Hâlâ üniversitede böyledir. Hoş, şimdi dünya kadar hani kafanı çarptığın özel üniversite de... onu da anlayabilmiş değiliz. Orada da Amerika'ya benzedik zaten.

    Ama burada Ece'nin en büyük bence hayatına mal olan bu tarikatlar; bunlar paracı, bunlar açgözlü, bunlar nereden kazanç sağlayacaklarını bilemeyen sosyal medyadaki maymunlar. Başka hiçbir şey değil. Sosyal medya... Bu arada bir söyleyelim, benim çok sevdiğim bir hayvan. Bunlar, sosyal medyadaki mahluklar. Evet. Yani ama hani böyle seni güldürür, eğlendirir ya, hep böyle...

  • 2:25
  • 4:48 temizlemekten yüksmesinler. Sen alnının akıyla para kazandıktan sonra, namusunla para kazandıktan sonra, kimsenin hakkına girmeden para kazandıktan sonra tuvalet de temizlersin, gidip çay, kahve de yaparsın.

    Sorun burada tuvalet temizlemek değil. Dediğin gibi, insanlara bir görev verip, o işin dışında her şeyi yaptırmak. O onuru, bir insan temizlik görevlisi olarak bir yerde alınır. O görevini bilir, yapar. Ona da mobbing yapamazsın. Ona mobbing yapmak, temizlik görevlisi diye onu da aşağılayamazsın. Aynen. Kimseyi aşağılayamazsın ya.

    İşini gücünü yapan, yani sana bugün çay kahve getiren garson kardeşini de aşağılayamazsın. O da bir emek, bak. Emekçiyi aşağılayamazsın ya. Parasını alnının akıyla kazanan, iş gücü olan insanı aşağılamak, ne haddine senin? Aşağılanacaklar belli. Aşağılanacaklar belli. Ben buradan aşağılıyorum; demiröreni, efendime söyleyeyim, milletin özür dileyerek söylüyorum, milletim mi koyacağım diyen beşli çeteleri.

    Dolayısıyla bunları aşağılıyorum. Çünkü toplumun alın teri sahibi insanları, şu ya da bu sebepten dolayı belki de bir siyasi eğilimde olan insanların emeğini çalıyorlar ve üstelik de bir de onlara küfür ediyorlar. Bir de size istihdam sağlıyoruz diyorlar. Alçak. Tabii, tabii ki. Yani bu nasıl bir oyun?

    E biliyor musun, böyle farenin hani deneyler yaparlar ya, hani bir çarkın içerisinde döndürmeye başlarlar ve artık o o kadar alışmıştır ki, bizim insanımızın şu anda geldiği nokta bu. Sosyal medya çok tehlikeli bir yer olmuş durumda. Lütfen rica ediyorum, sosyal medyada her gördüğünüze, her duyduğunuza inanmayın. Bir araştırın ya.

    Ben sana bir de sosyal medya kabusu söyleyeceğim. Asıl onu konuşmak lazım: sosyal medyadaki siyasal kabus. Şimdi ben anlıyorum, pek çok insan Türkiye'deki siyasi ortamdan rahatsız olabilir. Doğal. WhatsApp'ta biri bir yalan söylüyor. Bilmem işte, bilmem kim içeri alınmış ya da Türkiye'de bazı paralara el konacakmış, şuymuş buymuş; bunlar da olabilir. O ayrı bir tabii, ama bir anda WhatsApp'ta dolaşıma giriyor.

    Özellikle işi gücü Facebook'ta olanlar bunları alıyordu ve bir anda hakikat dışı olan yeni bir hakikat yaratılarak, sanki doğruymuş gibi annelerimiz, teyzelerimiz, amcalarımız bize soruyor: "Bu doğru mu?" diyor. Bu deprem içinde yapılıyor. Yarın olacakmış. Ulan nereden b, her şey için.

    Tabii. Annem diyor ki, mesela bak hava durumu için bile yapılıyor. Söylüyorlar, söylüyorlar. Bekliyorsun, bekliyorsun. İnsanlar şey diyor ya, yani bizim burada kar yağmıyor, öbür tarafta kar yağıyor. Bak, manipülasyon o kadar ağır ki şu anda sosyal medyada ve bu bizim çoluğumuzun, çocuğumuzun TikTok denilen iğrenç bir yerle uğraşıyoruz.

    Sosyal medyanın bir tanesi. O bir tanesi. TikTok'un türevleri de çıktı. Aynen. İnsanlar sosyal medyada sevgili oluyorlar, eş buluyorlar. Kaydır sola, kaydır sağa, onunla meç oldum, bununla eş oldum durumu oluyor. Çok tehlikeli.

  • 7:10
İşaretlediklerim