Murat Yetkin · 8 Mayıs 2025

İmamoğlu’na X yasağı ve iktidarın üç ağır hesap hatası.

  • 0:00 Merhaba hepinize. Saygılar sunar, güzel günler dilerim. Her sabah yeni bir krize uyanır olduk. Yani, krizsiz bir sabahımız yok. Bu sabahki krizimiz, Ekrem İmamoğlu'nun Twitter ya da X, yeni deyimiyle X hesabına getirilen erişim yasağı. Bunun ne anlama geldiğini konuşacağız ve buradan da yola çıkarak, ama daha genel bir çerçevede, özellikle Ekrem İmamoğlu hadisesi çerçevesinde iktidarın yaptığı, iktidar cephesinden yapılan üç büyük hesap hatası var. Bu hesap hataları ekonomiye, siyasete ve hukuka zarar veriyor. Buna bakacağız.

    Önce birer cümleyle neler olduğunu gözden geçirelim. Hindistan ile Pakistan çatışma süreci devam ediyor. İki taraftan da biraz ton düşmesi var, ama uçaklar düşürülüyor vesaire. Bu önemli bir durum.

    Sonra, Sırrı Süreyya Önder'in suikast girişimi. Den Parti bunu doğruladı. Aracında bir bomba düzeneği bulunmuş; ama bunu şimdiye kadar gizlemişler, bu ortaya çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 25 kişi hakkında bir iddianame hazırlandı. 15.5 yıla kadar hapis istemi var. Neden, biliyor musunuz? Polis dağıl dedi, dağılmadılar diye. Buna benzer şeyler, yani izinsiz olmasına rağmen, mitinge katılmaktan dolayı dava açıldı. Halbuki izin almak zorunda değil, hele ki siyasi partiler bir miting yapmak için.

    Dünya politikası açısından önemli gelişmelere de bakalım. Çin lideri Şi Cinping, Moskova'da Putin'le dayanışma gösterisinde bulundu. Bu önemli. Hem Hindistan-Pakistan savaşı var, hem Çin ile Amerika arasında gümrük vergileri müzakereleri sürüyor. Bir yandan da Avrupa’da Dışişleri Bakanları toplanıyor. Avrupa Birliği'nin Varşova'daki gayri resmî toplantısına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da davetli. Dışişleri kaynaklarından ne konuşulacağını öğrenmeye çalışıyoruz. Mesela, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Komisyonu'na dedi ki, Türkiye ile müzakereleri dondurmaya devam edelim. Çünkü Türkiye'de hiçbir demokratik gelişme yok, dedi. Bu bağlamda İmamoğlu ve Kavala gibi meseleler de gündemde.

    Geliyoruz konumuza. Her gün yeni bir krize uyanıyoruz dedik. Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına erişim yasağı. Bu durum, 7 Mayıs gecesi Beyazıt mitingiyle bağlantılı, çünkü Özgür Özel, üniversitelilerle birlikte "diplomanı al da gel" çağrısını İmamoğlu’nun hesabından duyurdu. Ancak, İletişim Başkanlığı'nın Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, "Hayır, o yüzden değil," diyerek başka bir nedenden bahsetti. 24 Nisan'da Ekrem İmamoğlu'nun "Ya adalet ya sefalet" şeklinde bir tweeti var. Yani adalet talep etmiş ve vatandaşlara "susma" deniyor. İşte bu nedenle de İstanbul'da...

  • 2:17 Türkiye'de hiçbir demokratik gelişme yok, falan diye, işte bu İmamoğlu, Kavala, filan; bütün bu şeyler yok dedi. Ama şeye bakıyoruz; Türkiye neden çağrılmış ve Dışişleri Bakanı da ne konuları açacak? Tamamen askeri konular. İşte göçün önlenmesi, NATO, Avrupa Birliği ilişkileri, vesaire, vesaire. Geliyoruz konumuza. Dedik ki her gün yeni bir krize uyanıyoruz. Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına erişim yasağı.

    Bu, önce şeye bağlandı. Beyazıt mitingi 7 Mayıs gecesi önceden duyurmuştu Özgür Özel, “Üniversitelilerle hani diplomanı al da gel” diye. Eee, İmamoğlu tarafından atılan, İmamoğlu'nun hesabından yayınlanan, son şeyde işte “Diplomanızı alın, gelin Beyazıt Meydanı’na” idi. Ona bağlandı. Sonra, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi dedi ki; "Hayır, hayır, o yüzden değil; ne yüzden?" 24 Nisan'da bir tweet mesajı Ekrem İmamoğlu'nun; “Ya adalet ya sefalet” yani adalet talep etmiş ve vatandaşlara susma deniyor. İşte bu nedenle de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı demiş ki, "Suç işlemeye teşvik olasılığı olabilir," diye eee şey yapıyor mahkemeye İstanbul 8. Asliye Hukuk. Ondan sonra başvuruyor; o da diyor ki erişim yasağı.

    Şimdi bu ortalığı ciddi karıştırdı. Eee, ilk tepki Mansur Yavaş’tan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanından geldi. Gerçekten alışılmadık, daha önce benzeri olmayan bir tepki. Dedi ki, "Benim X hesabım, eee, İmamoğlu’nun erişim yasağı kaldırılana kadar İmamoğlu’nun sesi olacaktır. Ben şey yapıyorum," dedi. Ve kendi resmini de İmamoğlu'nun resmiyle değiştirdi. Bunun üzerine Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, yöneticiler eee, X hesaplarını, X hesaplarına kendi resimlerini kaldırıp İmamoğlu'nun resimlerini koymaya başladılar fotoğrafını.

    Ya bunlar enteresan şeyler. Hani böyle bir girişimde bulunulmasa, bütün bunlar da olmayacak. Hani şey e, iktidar adeta bir eee, daha doğrusu iktidar demeyelim de yargı bir mağduriyet jeneratörü gibi çalışmaya başladı. E, bu mağduriyet puanları da muhalefete yazar, iktidara yazmaz. Bu da zaten anketlerde az çok görülmeye başladı. Ama konumuzdan ayrılmayalım, konumuzdan ayrılmayalım. Mansur Yavaş bunu yaptı. CHP'liler işte kendi fotoğraflarını koymaya başladılar. X Twitter X şirketi bir açıklama yaptı. Avukatı aracılığıyla dedi ki; “Biz bu kararı uygulamakla beraber kesinlikle katılmıyoruz ve itiraz ediyoruz. Bu ifade özgürlüğüne aykırıdır,” dediler.

    Ve sadece onu da demediler. “Bu sosyal medya hesaplarının kapatılması işte deprem, afet, her türlü şeylerde çok işe yarıyor. Niye kapatılıyor bunlar,” filan diye. Ama hani, karara da geri şey yapmıyorlar, hani uygulamamazlık etmiyorlar. Çünkü diyor ki, “Biz bunu yaparsak eee, hükümet de bizi tamamen kapatır Türkiye’de.” Yani böyle bir eee şeydeyiz. Böyle bir durumdayız. Eee, şeyde gitti, Özgür Özel’de ziyaret etti Silivri'de. Eee, Ekrem İmamoğlu sonra dedi ki; “Dünya siyaset tarihinde rakibinden korktuğu için rakibini saf dışı bırakmak için devleti hukuku, elindeki gücü bu kadar haksızca kullanan ve huk…”

  • 4:35 Te yazar, iktidara yazmaz. Bu da zaten anketlerde az çok görülmeye başladı. Ama konumuzdan ayrılmayalım. Mansur Yavaş bunu yaptı. CHP'liler, işte kendi fotoğraflarını koymaya başladılar.

    X Twitter X'e şirketi bir açıklama yaptı. Avukatı aracılığıyla, "Biz bu kararı uygulamakla beraber kesinlikle katılmıyoruz ve itiraz ediyoruz. Bu ifade özgürlüğüne aykırıdır," dediler. Ve sadece bunu da demediler. "Bu sosyal medya hesaplarının kapatılması, deprem, afet her türlü şeylerde çok işe yarıyor. Niye kapatılıyor bunlar?" diye sorguluyorlar. Ama hani karara da geri şey yapmıyorlar; uygulamamazlık etmiyorlar. Çünkü diyorlar ki, "Eğer biz bunu yaparsak, hükümet de bizi tamamen kapatır Türkiye'de." Yani böyle bir şeydeyiz, böyle bir durumdayız.

    Özgür Özel de Silivri'de ziyaret etti. Ekrem İmamoğlu, sonra dedi ki, "Dünya siyaset tarihinde rakibinden korktuğu için rakibini saf dışı bırakmak için devleti hukuku, elindeki gücü bu kadar haksızca kullanan ve hukuk devletini ayaklar altına alan bir başkası yoktur." Ekrem İmamoğlu da bu işin mağdurudur, kurbanıdır dedi. Kimi kastettiği zaten belli; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı kastediyor. O ima açıkça okunuyor. Ayrıca dedi ki, "Bu artık sandık gelsin. Yeni gelenler hukuku ve devleti yeniden inşa etsin."

    Yani siyasi kavga artıyor. Tabii hükümet bu konularda pek bir şey söylemiyor. Yani Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve Adalet Kalkınma Partisi lideri, sadece diyor ki, "Bu, Kürt meselesi. Resmi adı terörsüz Türkiye." Yani Kürt meselesine PKK'nın silahsızlandırılması yoluyla çözüm bulma girişimi. "Aman, bu çok hassas bir konu. Buraya diyor, şey yapmayın. Ağzınızı açıp bir şey konuşmayın. Ters gider işler. Bugün yarın silah bırakacak," diyor.

    İki gün önce Ömer Çelik'in, AK Parti sözcüsü, "Onun hani günler içinde bırakacak haber bekliyoruz," sözleri vardı. Sonrasında günler doluyor ya, işte bir haftanın yarısına geldik. Yani "günler" dediğiniz zaman, hani bir haftadan az bir süre kastediliyor. Bazı şeyler çıkıyor. "Efendim, hafta sonu toplayacak da bildirecek," deniyor ama geçen hafta sonu öncesi de aynı şeyler çıkmıştı.

    Şimdi bütün bunları bir toparlayalım, arkadaşlar. Ne dedik? Üç ağır hata yaptı iktidar cephesi. Üç ağır hata yaptı. Bu son süreçte buraya geliyoruz. Birinci hata, ekonomi hayatının, ekonomi dinamiklerinin tepki göstereceğini tahmin etmişlerdi ama böyle bir tepki göstereceğini beklememişlerdi. Önce, "Özgür Özel milleti Saraçane'ye çağırdı," dediler. O yüzden ekonomi tepki gösterdi. Sonra anlaşıldı ki, Özgür Özel'in çağrısı öğleden sonra yapılıyor; 19 Mart günü Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı gün. Ama borsa saat 9.30'da çökmüş ve o üç gün devam etti. O üç gündeki gidişat, Mehmet Şimşek’in iki gün önce şok olarak...

  • 6:59 K değil, haber bekliyoruz, eee, sözü vardı. Ondan sonra günler doluyor ya. Yani işte bir haftanın yarısına geldik. Yani günler dediğiniz zaman, hani bir haftadan az bir süre kastediliyor. Bazı şeyler çıkıyor. Eee, haberler çıkıyor. Efendim, hafta sonu toplayacak da bildirecek diye ama geçen hafta sonu öncesi de aynı eee şeyler çıkmıştı.

    Şimdi bütün bunları bir toparlıyoruz, arkadaşlar. Ne dedik? Üç ağır hata yaptı iktidar cephesi. Üç ağır hata yaptı. Bu son süreçte buraya geliyoruz.

    Birinci hata, eee, ekonomi hayatının, ekonomi dinamiklerinin tepki göstereceğini tahmin etmişlerdi ama böyle bir tepki göstereceğini tahmin etmemişlerdi. Önce şey dediler; işte eee, Özgür Özel milleti Saraçane'ye çağırdı. O yüzden ekonomi tepki gösterdi. Sonra anlaşıldı ki Özgür Özel'in çağrısı eee, ta öğleden sonra yapılıyor. 19 Mart günü Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı gün. Ama borsa saat 9:30'da çökmüş ve o üç gün devam etti. O üç gündeki eee gidişi Mehmet Şimşek iki gün önce eee şok olarak sonunda kabul etti. Yani daha önce yok canım İmamoğlu'nun ne etkisi olacak ekonominin, işte dışarıda faizler bilmem ne oldu da gümrük vergisi savaşları vardı, derken Mehmet Şimşek bunu açıkça dedi ki eee, bu böyle bir şok yaşandı ve o ilk üç günde 26 milyar dolar, bugün itibariyle 55 milyar dolara kamunun zararı var.

    Fatih Karahan, Merkez Bankası Başkanı, diyor ki: "E niye bizim diyor, krizi durdurduğumuzu görmüyorsunuz da giden dolarları, ya arkadaş sen onları nasıl topladın?" Yani biz kamu dediğin, bizleriz, yani bizleriz. Devletin bir zararı olmuş. Bu siyasi kriz olmasaydı, siyasi nedenli bir ekonomik kriz yaşıyoruz şu anda. Siyasi nedenli. Başka bir ekonomi dinamiği yok. Hatta hatırlayın o şeyden, eee, işte diploma iptali ve eee İmamoğlu'nun gözaltından önce yani her şey gayet iyi gidiyordu. Avrupa Birliği ile çok güzel yeni ilişkiler kuracaktık. İşte şöyle yatırımlar gelecekti filan. Tek bir kararla, tek bir tasarrufla yani İmamoğlu'nun sesi kesilmek istendi, kesilmedi. Eee, ve eee bu kadar ekonomik zarar yaşandı. Daha da yaşanıyor. Daha da yaşanıyor. Bu birinci hesap hatasıydı. Çok ağır bir hataydı.

    İkinci ağır hataya geliyoruz. İkinci hesap hatası iktidar cephesinin, Cumhur İttifakı cephesinin öyle diyelim ya da devleti de kapsayacak şekilde Cumhuriyet Halk Partisi'nden böyle bir tepki beklemiyorlardı. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu sokak meydan korkusunun ya da çekingenliğinin, diyelim, devam ettiğini ve işte belki bir yerde çıkıp sert tepkiler gösterirler. Mecliste konuşurlar. E muhalif kanallarda konuşurlar, deniyordu. Hayır, öyle olmadı. Özgür Özel diyorlar ya, böyle hani ben de size bir iki defa aktardım. Adeta içinden bir kaplan çıktı Özgür Özel'in. Eee, hemen Saraçane'de topladı. İsrarla bir hafta boyunca topladı. Sonra Maltepe. Şimdi hem İstanbul'da eee her hafta ortası hem de her hafta sonu bir şehirde, Anadolu şehrinde eee toplantı yapıyor, miting yapıyor.

    Bunu beklemiyorlardı. Bunu beklemiyorlardı. Eğer bu olmasaydı, ben size...

  • 9:20 Bu kadar ekonomik zarar yaşandı. Daha da yaşanıyor. Bu birinci hesap hatasıydı; çok ağır bir hataydı. İkinci ağır hataya geliyoruz. İkinci hesap hatası, iktidar cephesinin, Cumhur İttifakı cephesinin, öyle diyelim ya da devleti de kapsayacak şekilde Cumhuriyet Halk Partisi'nden böyle bir tepki beklememeleriydi. Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu sokak meydan korkusunun ya da çekingenliğinin devam ettiğini, işte belki bir yerde çıkıp sert tepkiler göstereceklerini, Mecliste konuşacaklarını ve muhalif kanallarda konuşacaklarını düşünüyorlardı. Hayır, öyle olmadı.

    Özgür Özel diyorlar ya; ben de size bir iki defa aktardım. Adeta içinden bir kaplan çıktı Özgür Özel'in. Hemen Saraçane'de topladı, ısrarla bir hafta boyunca topladı. Sonra Maltepe. Şimdi hem İstanbul'da her hafta ortası hem de her hafta sonu bir Anadolu şehrinde toplantı yapıyor, miting yapıyor. Bunu beklemiyorlardı. Eğer bu olmasaydı, ben size söyleyeyim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne şu anda kayyım atanmış durumdaydı. Yani bu benim inancım. Olayların akışı böyle gösteriyor. Bu ikinci hata oldu. Yani birinci hata, ekonominin bu kadar sert tepki vereceğini tahmin etmediler. İkinci olarak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu kadar sert ve kitlesel tepki vereceğini tahmin etmediler.

    Üçüncüsüne geliyoruz. Bütün bu şeyde, terörsüz Türkiye meselesine geliyoruz. Yani tekrar ediyorum; Kürt sorununa PKK'nın silahsızlandırılması yoluyla çözüm bulma girişimi. Bu girişimin sırf Milliyetçi Hareket Partisi öncülük etti ve Adalet Kalkınma Partisi de bunu devlet projesi haline, Cumhurbaşkanı'nın onayıyla devlet projesi haline getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin buna peşinen karşı duracağını hesap ettiler. Yani iktidar sahipleri, bu olmadı. Tam tersi oldu. Hatta şöyle diyeyim; işte bu Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreni öncesindeki anma töreninde, hani saldırıya uğradı ya, Özgür Özel ve Selçuk Tengioğlu. Ne olduğu hala anlaşılamayan ama bana kalırsa bir psikolojik harekat elemanıdır. Çok iyi kullanılmıştır. “Çok iyi” derken, yani kinaye yapıyorum; berbat bir şekilde kullanılmıştır. Kamu düzenine bir zarar aranıyorsa, savcılar onu bir aramalı.

    Her neyse, bütün bunların arkasında ne dedi Özgür Özel? "Bu bana vuran dedi. Benim şahsıma vurulmuş değildir. Bu siyasete, demokrasiye vurulmuştur ve bunun arkasında barışın konuşulmasını istemeyenler bulunmaktadır." dedi. Bu terörsüz Türkiye meselesine adeta iktidar gibi sahip çıktı. Bu arkadaşlar üçüncü hesap hatasıydı.

    İktidar cephesinde, yani Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrasi Partisi arasında bir zıtlaşma, bir çatışmanın bir yan ürün olarak ortaya çıkması hesap edildi. Bu hesapta tutmadı. Bu da görülüyor zaten. Bu Demokrasi Partisi, kendisini iktidar şu anda benden yana görünüyor. "İşte gideceğiz Mecliste bir de Cumhurbaşkanı'nın bir kere daha aday olması yolunda oy kullanılır; anayasa değişikliği yapılacak."

  • 11:41 Ne olduğu hala anlaşılamayan ama bana kalırsa bir psikolojik harekât elemanıdır. Eee, çok iyi kullanılmıştır. Çok iyi derken, yani kinaye yapıyorum; berbat bir şekilde kullanılmıştır. Kamu düzenine bir zarar aranıyorsa savcılar onu bir aramalı. Her neyse.

    Bütün bunların, yani ne dedi Özgür Özel? "Bu bana vuran," dedi. "Benim şahsıma vurulmuş değildir. Bu siyasete, demokrasiye vurulmuştur ve bunun arkasında barışın konuşulmasını istemeyenler bulunmaktadır." Yani bu terörsüz Türkiye meselesine eee adeta iktidar gibi sahip çıktı. Bu arkadaşlar üçüncü hesap hatasıydı.

    Eee, iktidar cephesin. Yani Cumhuriyet Halk Partisi ile Den Parti arasında bir zıtlaşma, bir, eee, ne bileyim, çatışma eee'nın bir yan ürünü olarak ortaya çıkması eee, hesap edildi. Bu hesapta tutmadı. Bu da görülüyor zaten. Bu Den Parti'nin DEM Parti, kendisini böyle hani eee iktidar şu anda benden yana görünüyor. İşte gideceğiz, mecliste bir de cumhurbaşkanının eee bir kere daha aday olması yolunda oy kullanılır, anayasa değişikliği yapılır, filan diyorum bunu. Yok, belki de olur bilmiyorum ama şu ana kadar DM Parti, iktidarla CHP arasında kendisini eşit mesafede konumlamaya devam ediyor. Çünkü her ikisiyle de eee bir irtibatı var. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 3. büyük partisi. Böyle bir gerçek var. Eee, ortada. Tamam mı?

    Şimdi burada eee bu üç hata giderek eee iktidar cephesinden birbiri arkasına birbirinden daha eee ne derler? Eee isabetsiz adımlar atmasına yol açıyor. Yani baktığınızda, bugünkü tamam diyeceksiniz ki, "ya yargı kararı ne yapsın?" Hükümetin şeyi olabilir diye. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurmuş mahkemede. Hemen demiş, "bir karar vereyim, 4 saat içinde uygulansın," diye Twitter'a yazı yazmış. O da kesilmiş, Ekrem İmamoğlu'nun Twitter hesabı.

    Şimdi eee tabii şey, eee kandilden eee yanıt gecikiyor. Yani hükümet sabırsızlanıyor. Hani eee şey, sabırsızlanıyor. Milli Savunma Bakanlığı sabırsızlanıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı sabırsızlanıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi sabırsızlanıyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi buna tepki göstermiyor. O diyor ki, "tabii çok güzel olacak bu," diyor. O işte bütün hesapları, üçüncü hesabı da bozan eee o oluyor.

    Şimdi bakalım eee, bir yanıt gelirse eee Kandil'den ne olacak? Eee Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti eee milletvekillerine eee bugün yarın eee geleceğini söylediği yolunda haberler var. Eee, hükümete yakın medya kuruluşlarında gerçekten gerilim artıyor ve ümit ediyorum yarın sabah yeni bir krize uyanmayız. Çünkü artık eee bu bir alışkanlık haline geldi; kötü bir alışkanlık. Yeni bir yayında yeniden karşınızda olmak ümidiyle, hoşça kalın.

  • 14:03 Abırsızlanıyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi buna tepki göstermiyor. O diyor ki, "Tabii çok güzel olacak bu." O işte bütün hesapları, üçüncü hesabı da bozan o oluyor.

    Şimdi bakalım, bir yanıt gelirse Kandil'den ne olacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti milletvekillerine, "Bugün yarın gelecektir" dediği yolunda haberler var. Hükümete yakın medya kuruluşlarında gerçekten gerilim artıyor ve ümit ediyorum, yarın sabah yeni bir krize uyanmayız. Çünkü artık bu bir alışkanlık haline geldi. Kötü bir alışkanlık.

    Yeni bir yayında yeniden karşınızda olmak ümidiyle, hoşça kalın.

İşaretlediklerim