Enver Aysever · 27 Haziran 2025

İrfan Değirmenci neden cinsel yönelimini açıkladı? Toplumsal olarak da bunu bir görev mi saydı?

  • 0:00 Bu sistem bize Fatih Altaylı'yı savunduruyor. Adaleti savunmak zorundayım ben bu sistemde. Hayatım boyunca kavga ettiğim siyasi olarak Cafer'den sonra Halk Birliği'ni savunmak zorundayım. Unutabiliyor muyum? Ya, bu korkunç bir şey aslında ve hakikaten dediğin gibi, bu ekran karartma meselesi tam da zamanlama olarak denk getiriyor. Yani karşıda nasıl bir akıl varsa hiç de fena değil yani, iyi hesaplıyor. Bunu da düşünmek gerekiyor. Bu işin bir tarafı. İrfan, diğer bir meseleye gelelim. Bir yandan Türkiye'de büyük bir işsizlik, açlık ve öğrencilerle ilgili problemler olduğu bir dönemdeyiz. Sen öğrencilerinden beri politik bir adamsın. Ama daha da ileri gidelim. Bu son dönemdeki öğrenci meselesinde de ben de birçok yayın yaptım. Sen de işin içinde. Bu öğrenciler unutulmaktan müthiş endişe ediyorlar ve ağır bir ceza altındalar. Bu konuda ne düşünüyorsun? CHP de zaman zaman üzerindeki yükten fazlasını mı taşıyor bilmiyorum. Öğrencileri belki ihmal etmiş de olabilir. Biz etmeyelim. Burada konuşalım.
  • 1:14 Öğrenciler ezberleri bozuyor. O apolitik zannedilen, memleketle ve dünya meseleleriyle ilgisi olmadığı zannedilen gençlerin baskılara nasıl cesurca isyan edebildiğini hep birlikte görüyoruz. Öğrenciler yol açıyor, yol gösteriyor. Nasıl organize olunacağını, nasıl örgütlü halde durulacağını, nasıl umutla bakılacağını, geleceğe bunu öğretiyorlar bize. 19 Mart'tan önce yurt dışı ile ilgili planlar yapanlar bundan vazgeçmiş durumda bir kısmı. Yeniden bu ülkeyi yurt edinme, yeniden gönül bağıyla bağlanma ihtiyacı içindeler ve bunun mücadelesini veriyorlar. Bir nesil daha kaybetmeye bu ülkenin ne vakti var, ne zamanı var, ne hakkı var. Bir nesil daha kaybedemeyiz biz. 19 Mart'ta gördüğüm tablo şudur ki bu ülkeden umudu kesemeyiz. O gençlerin önümüzü açtığı yolda biz onların önünde gitmeliyiz ki aydınlığa çıkabilelim. Dolayısıyla o çocuklar bedel öderken, o gençler bedel öderken 'aferin çocuklar' diye evden alkışlayamam, evden seyredemem, televizyondan seyredemem. Her şey normalmiş gibi yapamam. Onlar neredeyse orada olacağım. Onlar parkta direniyorsa parkta yanlarında olacağım. Kampüstelerse kampüste olacağım. Onları gözaltına alırlarsa emniyete gideceğim ki öyle de yaptım. Emniyetten almaya çalışacağım. Değilse adliyeye gideceğiz. Yani arkalarında duracağız. Sadece sırtlarını sıvazlamak yetmiyor. Destek olacağız.
  • 2:44 Kritik bir soruya daha geliyorum. Geçen gün Fenerbahçe'nin şampiyonluğunda basketbol ligi şampiyonluğunda bir trans arkadaşımız Hande Yener'le birlikte gösteri yapmış. Ben görmemiştim o sırada şampiyonluk kutlamasını evde yaptığımız için gösteriyi görmemiştim. Sonra gördüm. Bu trans arkadaşımıza çok ağır hakaretler edilmiş ya da nedenini anlamadığım bir şekilde beğenmemiş olabilirler. Dansı beğenmeme hakları olabilir ama trans olmasından dolayı hakaretler olmuş. Biraz araştırırsa hakaret eden insanlar, o trans arkadaşımızın dünya çapında bir koreograf olduğu Madonna dahil birçok önemli isimle çalıştığını görmüş olurlar. Cinsel yöneliminden dolayı aslında yaşanacak olan onur yürüyüşü öncesinde farkında olmadan böyle bir örnek çıkmış oldu ortaya. İzmir'de 3 günlük bir yasak ilan ettiler. Her yerde gökkuşağıyla, gökkuşağının renkleriyle mücadele edeceklerini düşünüyorlar. Oysa yaşamak için mücadele etme azmine sahip olan insanlar görünürde olacaklar. Sokağa da çıkacaklar. Yarışma'yı da konuşacağız.
  • 4:34 Sen kendi tercihinle cinsel yönelimini açıkladın. Neden böyle bir ihtiyaç duydun? Salt bir dürüstlük meselesi miydi yoksa toplumsal olarak da bunu bir görev mi saydın? Bunun üzerinden tartışmalar oldu. Sana yapılan saldırıların bir kısmı da bunun üzerinden oldu. Aslında hayat boyu yaşadığımız şeyler bunlar. Daha da görünür hale geldi. Ancak, durduk yerde cinsel yönelimimi açıklamadım. Ülkeyi yöneten kişi her yaptığı iki konuşmadan birinde LGBT'yi "sapkınlık" olarak atfediyor, bununla mücadele edeceğiz derken, birden aile yılı ilan ederken, devlet bir varoluşla mücadeleyi kendine birinci hedef haline getirmişken, yılların mücadelesiyle kazanılmış haklar elimizden alınmaya çalışılırken, kamuoyunun önünde bilinir tanınır figürlerin de bir dakika ya, ben de böyleyim ve siz beni nasıl yoksayacaksınız diye öne çıkması gerekiyor. Burada da öne çıkan figürlerden biri ben oldum. Fenerbahçe'nin kutlamasında Hande Yener'le dans eden kişiyi sordun. Onu konuştuk. Bunun tek bir açıklaması var, bu transfobidir, bu homofobidir. Çok yaygındır. Tribünlerde kendini gösterir. Karşı tarafı aşağılamak için onun hetero erkekliğine laf edersiniz. Bu çok yoğun maruz kaldığımız bir şeydir. Ama bu devlet eliyle sistematik hale getirildiğinde nefret cinayetlerinin önünü açar.
  • 7:21 Şimdi Samandağ'dayım. Yarın İstanbul'a geçiyorum. İstanbul'da yarın Yoğurtçu parkta bir araya geleceğiz. Kadıköy'de saat 17'de biraz konuşacağız. Pazar günü de yürüyeceğiz. Yıllardan beri olduğu gibi, 90'lı yıllardan beri olduğu gibi yasaklara rağmen 'Yasak değil yol!' diyerek yürüyeceğiz. Varız, varız, var olacağız. Vardık zaten demek için yürüyeceğiz. Bir arada duracağız. Ve sadece LGBTİ bireyleri değil, bu ülkenin bütün özgürlüklere sahip çıkan tüm bireylerini de bu yürüyüşe davet ediyoruz. Emniyet bir hazırlık yaptıysa bir önceki hafta Trans Onur yürüyüşü vardı İstanbul'da. Orada da avukatları dahi gözaltına aldılar. İşkence uygulayarak. Türkiye'de yılların mücadelesiyle kazanılmış hakları elimizden almaya çalışırlarken birilerinin de çıkıp bir dakika demesi gerekiyor. Evet, şimdi İstanbul’daki yürüyüşe hazırlanıyoruz.
  • 0:00 Ekran Karartma ve Öğrenci Problemleri
  • 1:14 Öğrencilerin Cesur Direnişi
  • 2:44 Transfobi ve Onur Yürüyüşü
  • 4:34 Cinsel Kimlik Açıklaması ve Toplumsal Görev
  • 7:21 İstanbul Onur Yürüyüşü ve Hak Mücadelesi
İşaretlediklerim