Öncelikle Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili mesajlarına bakmak gerekiyor. Çünkü bu soruşturmanın nereye varacağına dair ciddi ipuçları var. Bahçeli, mesajlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde "ciddi, korkunç bir rüşvet ağı" kurulduğunu söyledi. Yani Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığından bugüne kadar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına varana kadar ciddi bir korkunç rüşvet ağının kurulduğunun ortaya çıktığını belirtti. Bu nasıl ortaya çıktı? Bahçeli, "Bu, İBB soruşturmasındaki ikinci dalga operasyonunda gözaltına alınan üst düzey bürokratların ifadeleriyle ortaya çıktı," diyor.
O sözler çok ilginç. Bahçeli, "İBB'yi saran örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet ve nitelikli dolandırıcılık soruşturmasında 50 gözaltı yapıldı ve tuz koktu. Belediye yönetimi kokuşmuştur," ifadelerini kullandı. Tanıkların ifadeleri bunları doğruluyor, diyor Bahçeli. Ekrem İmamoğlu'nun kasası olduğu iddia edilen Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yıllarından itibaren beraber çalıştığı ve hareket ettiği tanık, müşteki ve etkin pişmanlıktan yararlanan iş adamlarının ifadelerine göre; imar, ruhsat ve iskan karşılığı korkunç bir rüşvet ağı kurulmuştur, bu ortaya çıkmıştır," ifadeleri dikkat çekti.
Şimdi bu nasıl değerlendirildi? Hemen siyaset kulislerinde Bahçeli dosyaya nasıl bu kadar hakim? Hemen buradaki ifadelerden nasıl bu sonuca vardı? Gerçekten böyle mi? Doğru mu? Eee soruları sorulurken, etkin pişmanlıktan yararlanan soruşturma kapsamındaki gözaltına alınan kişilerin sayısının artacağına dair bilgiler yayıldı. Ki daha önce Murat Abbas yararlanmıştı; İstanbul Kültür AŞ Genel Müdürü. Başka itirafçılardan da haberleri var. İfadesi, muhalefet kulislerinde çok konuşuldu. Muhalefet kulisleri de "Evet, bekliyoruz. Yeni itirafçılar olabilir ama bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Bu algı operasyonuna kanmayacağız," diyor özellikle CHP tarafı.
Bu nasıl bir algı operasyonu? Biliyorsunuz, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da bir otelde bir görüşmesi ortaya çıktı; 10 saniyelik bir görüntü. Korumalar kameraları kapatıyorlar. Güvenlik kameralarını kapatıyorlar. Valizler geçiyor. O valizler içinde Cemmerlar olduğunu söyledi, İstanbul İl Başkanı.
Eee, ifadesi çok konuşuldu muhalefet kulislerinde ki muhalefet kulisleri de evet, bekliyoruz. Yeni itirafçılar olabilir, ama bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Bu algı operasyonuna kanmayacağız, diyor özellikle CHP tarafı. Bu nasıl bir algı operasyonu? Biliyorsunuz, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da bir otelde eee bir görüşmesi ortaya çıktı. 10 saniyelik bir görüntü. Korumalar eee kameraları kapatıyorlar. Güvenlik kameralarını kapatıyorlar. Valizler geçiyor. O valizler içinde eee Cemmerlar olduğunu söyledi. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP lideri Özgür Özel. Ama bunu hem İçişleri Bakanlığı yalanladı hem de Emniyet Genel Müdürlüğü yalanladı. İşte şimdi Bahçeli de Özgür Özel'in iddialarını çok tutarsız, çirkin bulduğunu söylüyor ve doğrudan İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne destek veriyor. Lüks otelde kaçak toplantılar yapıyorlar. Bu da ortaya çıktı, diyor Bahçeli ve sonrasında Özgür Özel'in iddiaları siyasi ve düşünce namusu açısından yüz kızartıcıdır, alçakçadır, diyor Bahçeli.
Ayrıca otel yönetimi de açıklama yaptı. O bahsi geçen toplantıda ya da o sırada bir sinyal kesici kullanılmadı. E biz otel yönetimine güveniyoruz, inanıyoruz ifadeleriyle Bahçeli ortaya çıkıyor. Özgür Özel ise yine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı hedef aldı. "Ali Yerlikaya'nın resmini gözünü e bantlayarak koyun. E tanınmasın, yakınları utanmasın," derken, Ali Kaya'dan da "söylediklerin alçak bir iftiradır," yanıtı geldi.
Ya karşılıklı böyle sürtüşme, atışma sürerken Bahçeli'nin böylesi bir açıklama yapması acaba bu dosyayı Bahçeli mi kapatacak? İBB dosyasını, soruşturma dosyasını soruları sorulmaya başladı. Kulislerde bu konuda ciddi öngörülerde bulunanlar var. Meclis kulisinde özellikle. O da nasıl? Bahçeli daha önce soruşturmanın hızlıca hall olmasını, kapatılmasını ve bitirilmesini istemişti. Gündemden düşürülmesini istemişti. Eee, sonrasında işte niye böyle istedi gibi eee sorular sorulurken Bahçeli, "suçluysa eee cezasını çeksin, suçsuzsa berat etsin," demişti İmamoğlu için.
Ama şimdi şu söylediği anlaşılıyor. "Benim söylediğimi anlamadı kimse. Ben soruşturmanın bitirilmesini istedim. Bitirilmiyor. Niye bitirilmiyor? Uzuyor, ifadeler uzuyor, dalga, operasyonlar uzuyor," ve Ekrem İmamoğlu sürekli eee cezaevinden açıklama yapıyor. Her gün açıklama yapıyor. Artık gündemin Ekrem İmamoğlu'nun mesajlarıyla dolu olmasını istemiyor Bahçeli ve sürecin hızlandırılmasından yana tavır alıyor. Ve bu son çıkan Cemmer tartışmasında da doğrudan e hükümetten yana bir tavır alarak yargıya...
Sonrasında ise, "Niye böyle istedi?" gibi sorular sorulurken, Bahçeli, "suçluysa cezasını çeksin, suçsuzsa berat etsin" demişti İmamoğlu için. Ama şimdi şu söylediği anlaşılıyor: "Benim söylediğimi anlamadı kimse. Ben soruşturmanın bitirilmesini istedim. Bitirilmiyor. Niye bitirilmiyor? Uzuyor, ifadeler uzuyor, dalga, operasyonlar uzuyor ve Ekrem İmamoğlu sürekli cezaevinden açıklama yapıyor. Her gün açıklama yapıyor. Artık gündemin Ekrem İmamoğlu'nun mesajlarıyla dolu olmasını istemiyor Bahçeli ve sürecin hızlandırılmasından yana tavır alıyor."
Ve bu son çıkan Cemmer tartışmasında da doğrudan hükümetten yana bir tavır alarak yargıya, "Hadi hızlı hareket edin" mesajı veriyor. "Alayı birden suçüstü yakalanmış, kirli çamaşırlar deşifre olmuştur," diyor. "CHP emanete ihanet etmiş, adaletle yüzleşmekten kaçınmıştır," ifadeleriyle de artık bu soruşturmanın kapatılması gerektiğini söylüyor.
Bu soruşturma nasıl kapatılacak? Algı operasyonları karşılıklı sürecek diyen çok sayıda siyasetçi var; hem AK Parti cephesinden hem muhalefet CHP cephesinden. Çünkü algıyı kazanan, algıyı iyi yöneten gerçekten soruşturmanın kazananı olacak. Gerçekten hukuk nerede? Bu soru da ciddi anlamda soruluyor.
Şimdi Bahçeli, bugün bu açıklamasında İstanbul üzerinde ciddi değerlendirmeler yapılmasını da istiyor. Bir anlamda Kanal İstanbul tartışması da var. Kanal İstanbul'a İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşı çıktığı için bu operasyonun, özellikle ikinci dalga operasyonunun geldiğini söyleyenler var ama MHP cephesi bununla hiç ilgisi yok. "Biz tamamen soruşturmaya odaklandık. O valizlerde para olduğunu biliyoruz. Oten çıkanları da biliyoruz. Valizlerle ne çıkardıklarını, ne götürdüklerini de biliyoruz," gibi ifadeler kullanıyorlar. Demek ki yeni görüntüler var. Zaten Bahçeli de açıklamasında bunları açıkça söylüyor.
Bu, önümüzdeki günlerde İBB soruşturmasına dair çok daha yeni gelişmeleri göreceğimizin bir işareti. İktidar baskıyı artıracak. Yeni itirafçılar çıkacak, yeni ifadeler olacak. Etkin pişmanlıktan yararlanan yeni isimler olacak. Özgür Özel de bunları doğruluyor ama "Biz bu algı operasyonuna kanmayacağız," diyor.
Özgür Özer, bugün Ümit Özdağın duruşmasında onu izledi ve orada da zaten Cemmer cihazlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi envanterinde daha önceden de olduğunu söyledi. "Yani bu kullanılan bir şeydir," dedi. "Belediye başkanlarının da kullandığı bir şeydir," dedi. Ama Bahçeli hayır diyor; "Özgür Özel hiçbir şey bilmiyor. Erdoğan'ın toplantısıyla, MİT başkanının toplantısıyla belediye başkanının toplantısı aynı kefeye konulur mu? Konulmaz," diyor. Aynı zamanda, "Belediye başkanlarının Cemmer'da kullanamayacağı" ifadesini de ekliyor.
Özgür Özer, bugün Ümit Özdağ'ın duruşmasında onu izledi ve orada da zaten Cemmer cihazlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi envanterinde daha önceden de bulunduğunu ifade etti. Yani bu, kullanılan bir şeydir, dedi. Belediye başkanlarının da kullandığı bir şeydir, dedi. Ancak Bahçeli hayır, diyor. Özgür Özel hiçbir şey bilmiyor. Erdoğan'ın toplantısıyla, MİT başkanının toplantısıyla belediye başkanının toplantısı aynı kefeye konulabilir mi? Konulmaz, diyor. Aynı zamanda belediye başkanlarının Cemmer'da kullanamayacağını ve bunun kanunen suç olduğunu hatırlatıyor. Tartışma büyüyor. Bahçeli, soruşturmaya el koymuş gibi öngörüde bulunanların sayısının artması dikkat çekiyor.
Ve gelelim Dem Parti'ye. Bahçeli, terörsüz Türkiye sürecine kendini adadı. Öyle bir adadı ki artık oturup kalkıp her konuda görmüyoruz. Uzun süredir yok; kendisi sağlık sorunları nedeniyle. Her durumda terörsüz Türkiye mesajı veriyor. Derhal çağrısı yaptı. Bir kez daha PKK'nın silah bırakması gerektiğini söyledi. PKK, silah bırakacak ki sonrasında hukuki düzenlemeler Meclis gündemine gelecek. Ama gelin görün ki ne oldu? Geçtiğimiz hafta sonu uluslararası Kürt konferansı toplandı. Suriye Kamışlı'da, Dem heyeti de oradaydı. Mazlum Abdi ile görüştüler. Mazlum Abdi, SDG lideri, "Siz ne yapıyorsunuz?" demeye getirdi Bahçeli Dem heyetine. Kamışlı'da bir kere Suriye'nin toprak bütünlüğünün hilafına kararlar alınmıştır, dedi. Suriye'nin toprak bütünlüğüne hilafına kararlar nasıl alınıyor? Şöyle alınıyor: İşte, üniter yapıyı bozacak kararlar alınıyor, çünkü özerklik istendi, diyor Bahçeli. Bu asla kabul edilemez. Buna karşı çıkıyoruz gibi ifadelerle Dem Parti'ye yüklendi. "Siz de gereğini yapmalısınız. Karşı duruş sergilemelisiniz," demeye getirdi.
Böylece bu uluslararası Kürt konseyine katıldı. Buradaki çalışmalara karşı çıkan ifadelerde bulunmadı. Bugün, sonrasında Dem Parti eş genel başkanlarından Tüley Hatimoğulları da, "Biz sürecin hızlanması için hareket ediyoruz. Sürece katkı sağlıyoruz. Ulusal Kürt konferansına da bu nedenle katıldık heyet olarak," ifadelerini kullandı ama süreçte yapılması gereken elzem düzenlemeler var, diye de yine baskıyı artırdı.
Şimdi burada bir kriz mi var? Süreç durağanlaştı mı sorusu yeniden gündeme geldi. Hayır, artık PKK işi kesin bitti, diyor hükümet kanadı ve Dem Parti de bitti, diyor. Şöyle ki, Öcalan'ın çalışma koşullarının daha da esnetilmesi için ciddi bir baskı yapıyor. Hükümet üzerinde, dahası Bahçeli üzerinde Dem Parti. Biz bu karşılıklı çekişmeyi bir süre daha göreceğiz.
Ki bir eee böyle bu ulusal Kürt konseyine katıldı. Buradaki çalışmalara karşı çıkan ifadelerde bulunmadı. Bugün sonrasında Dem Parti eş genel başkanlarından Tüley Hatimoğulları da dedi ki, "Biz, sürecin hızlanması için e hareket ediyoruz. Sürece katkı sağlıyoruz. Ulusal Kürt konferansına da bu nedenle katıldık heyet olarak," ifadelerini kullandı. Ama süreçte yapılması gereken elzem düzenlemeler var diye de yine baskıyı artırdı.
Şimdi burada bir kriz mi var? Süreç durağanlaştı mı sorusu yeniden gündeme geldi. Hayır, artık PKK işi kesin bitti diyor. Hükümet kanadı da Dem Parti de bitti diyor. Şöyle ki, Öcalan'ın çalışma koşullarının daha da esnetilmesi için ciddi bir baskı yapıyor. Hükümet üzerinde, dahası Bahçeli üzerinde eee Dem Parti. Biz bu karşılıklı çekişmeyi bir süre daha göreceğiz.
E 30 Nisan gibi PKK'nın kongresinin toplanacağı söylenmişti. Öyle bir beklenti var ama siz kongreye değil, sonrasında yapılacak düzenlemelere odaklanın diyen bir Dem Parti var. Sonrasında ne olacak? Yargı paketi meclis gündemine gelecek. Uzun süredir bekleniyordu.
Nasıl gelecek? Evet. Son çalışmalar, son hazırlıklar yapılıyor, sürdürülüyor. İlk aşamada çok da takipçimiz, merak ediyor, izleyici kamuoyu merak ediyor. Nasıl bir infaz indirimi olacak? Eee, soruları soruluyor. Yargı paketi ilk olarak üçlü şeklinde ayrılmış. İlk olarak trafik cezaları ile ilgili bir kanun teklifinin meclise sunulduğunu göreceğiz. Önümüzdeki hafta, evet. Önümüzdeki hafta bunu bekliyoruz.
Trafikle ilgili bu yargı, eee trafik ve yargı cezaları ile ilgili bir teklif bu. İşte, ölümcül diğer cezaların, cezalara neden olan bazı suçlarda eee cezaların artırılması, kırmızı ışık ihlali yapanların ehliyetlerinin iptal edilmesi gibi ağır cezalar gelecek. Sonrasında infaz düzenlemesi, infaz indirimi meclis gündemine gelecek." ifadelerini duyduk bugün. Eee, mecliste AK Parti yetkililerinden.
Bu ne zamana denk gelecek? Mayıs ortası ya da mayıs sonu ifadeleri var. Eee, çok da hani gün söyleyemiyorlar. Çünkü bu infaz indirimi hangi suçlar için nasıl olacak? Onun üzerinde de çalışmalar sürüyor. E, genel af yok. Paket eee meclis gündemine geliyor. İnfaz indirimi pakette yer alacak.
İki yılın altındaki suçlarda yatarın beşte biri cezaevinde geçirilecek. Kamu düzenini bozma tehlikesi, tutuklama nedeni olarak yasaya girecek diye eee bir özet yapabilirim. Sonrasında da eee yine bir eee 31 Temmuz eee düzenlemesi var biliyorsunuz. İnfaz indirimi, suç tarihi 31 Temmuz 2023 ve öncesi olanların e tümünü kapsayacak.
Yani, yargılaması hâlâ süren veya cezası henüz kesinleşmemiş ya da cezaevinde olanlar eee için infaz indirimi olacak. Eee, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen ve hâlâ cezaevinde hükümlü olanlar eee beş yıl erken denetimli serbestlik kapsamına alınacak. Yine mükerrer suçlardan dolayı cezasının dörtte dördünü çekenlerin...
E, genel af yok. Paket meclis gündemine geliyor. İnfaz indirimi pakette yer alacak. İki yılın altındaki suçlarda yatarın beşte biri cezaevinde geçirilecek. Kamu düzenini bozma tehlikesi, tutuklama nedeni olarak yasaya girecek, diye eee bir özet yapabilirim.
Sonrasında da eee yine bir 31 Temmuz düzenlemesi var biliyorsunuz. İnfaz indirimi, suç tarihi 31 Temmuz 2023 ve öncesi olanların tümünü kapsayacak. Yani, yargılaması halen süren veya cezası henüz kesinleşmemiş ya da cezaevinde olanlar için infaz indirimi olacak. Eee, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen ve halen cezaevinde hükümlü olanlar, eee beş yıl erken denetimli serbestlik kapsamına alınacak.
Yine mükerrer suçlardan dolayı cezasının dörtte dördünü çekenlerin de tahliye edilmesinin yolu açılıyor. Ama burada tabii teknik sorular soruyorsunuz. Ben sadece aldığım notları paylaşabiliyorum. Üzerinde çalışmalar sürüyor. Doğrusu, eksiği, yanlışı, fazlasıyla beraber bütün ayrıntılar yine Hilal Köylü kanalında sizlerle olacak. Lütfen abone olmayı, bildirimleri açmayı unutmayın. Yeah."